Solcularda Kürt alerjisi yok, merak etmeyin

 


HDP kendi içindeki egemen sınıf unsurlarına karşı ezilen sınıfların haklarını savunacak mı? Etnik kimlik siyasetinin sınıf mücadelesini bastırmasını engelleyebilecek mi?

Özgür Babaoğulları, Sendika.Org’daki yazısında solcuları Kürt alerjisine sahip olmakla suçluyor. Anlamak istemediğiyse solcuların etnik siyaset alerjisi olması. O bunu Kürt alerjisi olarak yorumluyor. Aslında HDP siyasetiyle AKP siyaseti birbirine çok benziyor. AKP yıllardır benzer argümanları kullandı: Laik kesim için “sizde din alerjisi var”, “Müslüman alerjisi var” dedi, öyle oy topladı. Müslümanları “özgürleştireceğini” iddia etti. Böyle bir sahte özgürlük vaadi şimdi HDP kanadından geliyor, güya Kürtleri “özgürleştireceklermiş.” Nedir peki özgürlük? Türkiye’de Kürt olmayanlar özgür mü? Nasıl özgür olunabilir? Sınıfsal bir temele oturmayan özgürlük olabilir mi?

Özgür Babaoğlu “Sınıf popülizmiyle mazluma orak-çekiç sallamak; hele hele resmi tarih angajmanıyla statükoya yaslanmak tastamam inkârcılıktır, riyakârlıktır ve elbet bir terbiye sorunudur.” Ne güzel. Demek ki yüzyılların sınıf mücadelesi “mazluma orak-çekiç” sallamakmış. Bu argümanda Kürt kelimesi yerine “Müslüman” getirin, alın size AKP’nin temel propagandası. Aslında Özgür Babaoğulları’nın özetlediği HDP çizgisinin yoksul Kürtlere nasıl bir özgürlük getireceğini anlatıyor: Siz Kürt oldunuz artık, öyleyse özgürsünüz. Tıpkı AKP’nin Müslümanları özgürleştirdiği gibi.

Bir insan nasıl özgürleşir? Her şeyden önce geçim derdi olmazsa özgürleşme şansını elde edebilir. Çocuklarına rahat bir yaşam sunma olanağı bulursa, boş zamanlarını kendine ayırabilirse, iyi bir eğitim alırsa birazcık özgürleşebilir. Dini taassuptan kurtulursa özgürleşir. Sömürücülerden kurtulursa özgürleşebilir. Bütün bunlar da ancak sınıf mücadelesiyle sağlanır; etnik mücadele insanı özgürleştirmez, sahte bir özgürlüktür bu. “Sen artık Kürtsün, özgür oldun”, “Sen artık Müslümansın özgür oldun” demekle özgür olunmaz. Özgürlük somut bir şeydir. Bu sahte özgürlük sadece sömürünün devam etmesine yardım eder. Kürtleri Türkler sömürmüyor, egemen sınıflar uluslararası emperyalizmle işbirliği halinde birlikte sömürüyorlar. Bu egemen sınıflar içinde Kürtler de var.

Özgür Babaoğulları yazısında solcular için “Zannedersiniz ki Kürt Hareketi’ne 30 yıldır aşıklar, Kürde de on yıllardır ayılıp bayılıyorlar da son birkaç yıldır aldatılmış olmanın hıncını alıyorlar!” diyor. Tabii burada aslında Kürt Hareketi’nden kastettiği PKK. Herkesin bildiği gibi PKK diğer tüm Kürt hareketlerini ortadan kaldırdığı için (bizzat şiddetle) artık Kürt Hareketi denince akla başka bir siyaset gelmiyor. Kürtleri özgürleştirme iddiasındaki PKK çizgisinin sol içi çatışmada diğer Kürt hareketlerine karşı uyguladığı şiddeti unutalım mı? Bir siyasi görüşü savunurken tutarlı olmak gerekmez mi? Ulusalcılık kötü de PKK/HDP enternasyonalist mi? Kemalizm faşizan bir şey ama Apoculuk demokrat öyle mi? Türk askerinin faşizan uygulamalarına kızıyoruz ama PKK’ye laf söyleyemiyoruz. Bu futbol sevmiyorum deyip takım tutmaya benzemiyor mu?

Kürt hareketini sadece Kürt olduğu için yücelten bir etnik siyaset, “Türk Hareketi”ni de olumlamış olur. O zaman da etnik bir bataklığın içinde kayboluruz, Yugoslavya gibi. Dünya tarihinin yüzyıllardır gösterdiği gibi mesele Kürt/Türk meselesi değil sınıf meselesidir. Yoksul Kürtlere ne vadediyor HDP? Aşiret ağalarıyla dolu milletvekili adayları meclise girince ne yapacaklar? Topraksız köylüye toprak mı dağıtacaklar? HDP barış getireceğini söylüyor. İsteseler barışı bir günde getirirler. HDP’li aşiret ağaları topraklarını köylüye dağıtacak mı? HDP’li burjuvalar işçilere sendikal haklarını tanıyacak mı? HDP kendi içindeki egemen sınıf unsurlarına karşı ezilen sınıfların haklarını savunacak mı? Etnik kimlik siyasetinin sınıf mücadelesini bastırmasını engelleyebilecek mi? Eğer bunları yapabilirlerse bölgeye barış anında gelir. PKK’nin ortadan kaldırdığı solcu Kürt hareketleri bu sınıf mücadelesi için mücadele ediyorlardı bir zamanlar. Şimdi tabii unutuldu bu sınıf mücadelesi. Kürt hareketi patron/ağa Kürtlerin ağırlığını artırdığı bir etnik siyasete dönüştü.

Son olarak, sadece AKP tek başına iktidar olmasın diye HDP’ye oy verecekseniz verin tabii ki; ama kimlere oy verdiğinizin de bilincinde olun.

Kerem Cankoçak

Etnik siyasete karşı çıktık, kürt halkının düşmanı yapıldık. Bu yolu açanlar da kendilerine solcu diyenler. Öyle bir kesim yarattılar ki, solcu olmak etnik siyasete baş eğmekmiş gibi. Kürt hareketi emperyalizmle, gericilikle, kapitalizmle uyuşma yönünde adımlar atsa biz buna karşı çıkıyoruz, ve kürt halkının düşmanı oluyoruz, ayrıca ulusalcı, şoven ve faşist damgası da yiyoruz. AKP'yi desteklemeye kadar varan kürt ulusalcılığına kuyrukçu olanlar ise kürt halkın dostu, solcu, gerçek sosyalist oluyor! Dünya tersine döndü.

Nedir etnik siyaset? Bir etniğin tüm siyasi kazanımları kendi etniği için istemesi ve uygulamasıdır, diğer etnikleri yok saymaktır, onları kendisine karşıt görmektir ve hatta gerekirse onlar üzerinde hüküm sürmektir. Şimdi bakalım Kim etnik siyaset yapıyor.
İlk başta T.C. kuruluşu itibarıyla etnik siyaset yapmaktadır ve hatta etnik siyasetin dışında "etnik" dincilik yapmaktadır, yani sunni bir geleneğe sahip siyaset. Bunun dışında mesela parti olarak MHP etnik siyaset yapmaktadır. Siz Kürtlerin Türkleri kendilerine düşman olarak gördüğünü söyleyebilirmisiniz? Onlar etnik siyaset yapan devleti düşman görmekteler. Kendileri dışındaki etnikleri yokmu sayıyorlar, ,......? Siz ve benzer düşünceye sahip olan kişiler ve örgütler kendilerini haklı çıkartmak adına olmayan olgular üzerinden tanımlama yapıyorsunuz. İşi o kadar derine götürdünüzki artık istesenizde bu yanlıştan geri dönemiyorsunuz. Bu yüzden günden güne dahada fazla devlet siyaseti üzerinden konuşuyorsunuz ve dolayısıyla VP gibi her gün daha da fazla milliyetcileşip haklarını arayanları ötekileştiriyorsunuz, bölücü olarak niteliyorsunuz,........
Türkiye'de etnik bazda tüm etniklerin büyük sorunları var. Bu sorunlar ancak devletin etnik siyasetine son vermekle çözülür ve haklarını arayan herkese hiç korkmadan destek verek çözülür. Siz her sorunun çözümünü sosyalizme havale ediyorsunuz ve sizde biliyorsunuzki bıtakın ülkemizi dünyanın hiç bir yerinde böyle bir olgunun olma olasılığı şı an itibariyle koskoca bir sıfırdır. Zaten. Urada defalarca yazıldı, söylendi,   dünyada sosyalizmin oluşummşartlarının olmadığının altı çizildi. Tabiki bu amacınızdan vaz geçin demiyorum, ileride şartlar değiştikte olasılıklarda çoğalır ama insanlar artık sorunlarının çözümü için yıllarca beklemek, hayal kurmak,..... istemiyor.
Türkiye'de Kürt sorununun bitirilmesi demek diğer tüm etnik kökenlilerimizinde sorunlarının sona ermesi anlamına gelecek çünkü, çözüm demokratikleşmeyle olacak.

Sosyalist hareket etnik siyasete karşı çıkmalı, boyun eğmemeli ve bu konuda koşullar ne olursa olsun sınıf siyasetinde ısrar etmelidir. Mış gibi de yapmamalıdır. Türkiye'de bir kesim uzunca bir zamandır sınıf siyasetinden yanaymış gibi bir görüntü vermeye çalışarak kürt ulusalcılığının etnik merkezli siyasetinin kapıkulluğunu yapmaya başlamıştır. Böyle bir siyasetin ne kendilerine bir yararı olmuş ve ne de kürt ulusalcılığının etnik siyaset ısrarında bir değişikliğe yol açmıştır.

Bu çevre bununla da kalmamış, kürt ulusalcılığına göstermedikleri ideolojik mücadeleyi sınıfsal siyasette ısrar edenlere karşı göstermeye başlamışlardır. ''Kürt halkının düşmanı'' yalanı yürüttükleri bu melez siyasetin sonucu ortaya çıkmıştır. Ne kadar, kürt halkına değil, kürt etnisitesi merkezli siyasete karşıyız desek de, bildiklerini okumaya devam ediyorlar. Bilerek yalan söylüyorlar, yalan söylemeye de devam ediyorlar.