Vatan Partisi’nde AKP tartışması büyüyor

Vatan Partisi’nin gazetesi olan Aydınlık’ta Suriye politikasına ilişkin görüş ayrılığı krize dönüştü. Aydınlık Gazetesi yazarı Mehmet Ali Güller’in iki yazısında partinin çizgisi eleştirilirken, Perinçek Güller’in AKP için yaptığı “ABD’nin taktik piyonu” değerlendirmesine “bunu diyenler taktik piyondur” diye yanıt verdi.



(İleri-Haber Merkezi) Vatan Partisi’nde Suriye’nin kuzeyinde PYD’nin inisiyatif kazanması üzerine Aydınlık Gazetesi’nde başlayan “Kürt koridoru” tartışması krize dönüştü. Gazete yazarı Mehmet Ali Güller   “ABD’nin satranç taşları” başlıklı yazısında PYD-PKK çizgisini bölgede ABD’nin “stratejik piyon” olarak nitelendirirken, AKP’de “ABD’nin taktik piyonu” olarak nitelendirildi. Bu yazı gazetede yayınlanmazken, Vatan Partisi Genel Başkanı köşesinden bu yazıya cevap verdi.

PERİNÇEK’TEN AKP’NİN HATTINA SAVUNMA

Mehmet Ali Güller’in yazdığı yazıya cevap veren Perinçek, “AKP’den hala taktik piyon olarak bahsedenler, kendileri taktik piyon konumuna düşme tehlikesi bulunmaktadır” dedi.   Perinçek “Amerikan-İsrail Koridorunda Cepheleşme” başlığı ile 20 Haziran günü yayınlanan yazısında şunları söyledi:

“AKP yönetimi, gazetelere de yansıdığı gibi, ABD-İsrail koridorunun açılmasına karşı konumlanmaktadır. AKP'nin denetimindeki basın organlan da, Kürt Koridorunun açılmasına karşı vaziyet aldılar. AKP'den hâlâ 'taktik piyon' diye söz edenlerin kendileri 'taktik piyon' durumuna düşme tehlikesiyle karşı karşıyadırlar. AKP yönetiminin BOP Eşbaşkanlığı macerasından ve Açılım gafletinden sonra ABD ile karşı karşıya gelmesi, kuşkusuz kolay değil. Ama Türkiye'yi yönetenler, köşe yazarlan gibi vatandan ve milletten iplerini bütünüyle koparamıyorlar. Sırtlarında yumurta küfesi taşıyanlar, tehdit ciddileşince, milletin geniş güçlerinin eğilimlerini dikkate almak zorundadırlar.”

GÜLLER: “BU BİR SAVRULMADIR”

Perinçek’in bu yazısına karşı kendi blogundan cevap veren Mehmet Ali Güller “Stratejik hata” başlığıyla tartışmayı sürdürdü. Güller yazısında Vatan Partisi’nin yanlış bir hatta ısrar ettiğini belirtirken, “AKP ile aynı safa savrulma” yaşandığını belirtti. Güller yazısında şunları söyledi:

“AKP Hükümeti en sonunda, “köşe yazarları gibi vatandan ve milletten iplerini bütünüyle koparmıyor” denilerek savunuluyor.

Bu bir savrulmadır ama daha AKP-Cemaat çarpışmasında alınan “F Tipi’ne karşı AKP’yle birlikte olma” çizgisiyle başlayan bir savrulmadır.

O gün “AKP’le birlikte olma” çizgisine girilmesi, hem önemli siyasi hatalara neden oldu, hem de seçim süreçlerinde iktidar yerine muhalefete muhalefet etmeye dönüştü. En sonunda iş Erdoğan‘a muhalefet bayrağını Selahattin Demirtaş‘lara bırakmaya kadar vardı!”

PERİNÇEK YENİ KONUMUNU AÇIKLAMAYA ÇALIŞIYOR

Perinçek bugünkü yazısında Demirel’le ilgili görüşlerine açıklık getirmeye çalışırken, Vatan Partisi’nin de bugünkü konumuna dönük eleştirilere cevap verdi. “Dün dündür” diyen Perinçek, yeni saflaşmalarda eski saflaşmaların unutulması gerektiği çağrısını yaptı.

Perincek cezaevinden çıktıktan sonra bir hayli değişti, Erdoğan'ın müttefiki haline geldi. AKP cemaat kavgasında AKP'nin yanında saf tutuyor, Suriye'deki kürt koridoru konusunda AKP politikalarını doğru bulup destek veriyor. Perincek yakında Erdoğan'la bir cephe arayışına da girer.

Bu adam için fırıldaktan daha beter dendiğinde hemen savunmaya geçiyordunuz, solcu diyordunuz,.....
Katil Demirel için övgüler yağdırıyor, faşistlerle kol kola yürüyor, Erdoğan'ın destekciliğini yapıyor,.....
Siyasi hayatı boyunca her üç günde bir fikir değiştiren, tükürdüğünü yalayan, padişah gibi kurduğu her partinin tek liderini oynayan,....... bu adamın ne olduğunu daha yenimi anlıyorsunuz?

Erdoğan'ın destekçiliğini sadece Perincek yapmıyor ki, yıllardır onu hükümette tutanlar yok mu? Onlara bir eleştirin var mı?

dayanışma, lütfen biraz araştır, oku ve sonra gene yazacağını yaz. Ufkunu sadece Solportal gazetesine göre ayarlarsan görüş açın böyle dar olur, ön yardılarla keskin iddialarda bulunursun.
Burada sadece sen değil diğer koro üyeleride aynen senin gibi ön yargıyla KÖH'e düşmanca duruş sergiliyorsunuz.
Sen şuraya KÖH'ten ve Öcalan'dan "biz AKP'nin siyasetine, dünya görüşüne, iktidardaki çalışmalarına,..... katılıyoruz ve doğru buluyoruz, dolayısıyla destekliyoruz" gibi veya benzeri bir açıklama getirebilirmisin?
Bir açıklamanın içerisinden cımbızla çekip sadece bir cümleyi buraya taşımak ve arkasındanda sanki genel bir görüşmüş gibi algı yaratmak olsa olsa kötü niyetli bir yaklaşım olur.
Şöyle düşün, sen birisiyle kavgalısın ve her iki tarafta kavgayı artık masada çözmek istiyor. O halde sen kimle masaya oturursun? Kavgalı olduğun kişiylemi yoksa kendine dost gördüğün ve kavgalı olmadığın birisiylemi? Tabiiki cevabın kavgalı olduğun kişiyle masaya oturmak olacaktır.
Bu bağlamda Kürt hareketide doğal olarak devletle masaya oturuyor ve devlet dediğnde öyle tek başına bir olgu değil. Devlet iktidarıyla, hukukuyla, güvenlik güçleriyle ve diğer kurumlarıyla temsil edilir. Yani masaya iktidarda kimse onunla oturacaksın. Sen müzakerelerin sadece AKP iktidarıylamı başladığını zannediyorsun? Hayır, müzakereler Öcalan'ın yakalanmadığı döneme kadar gidiyor. Yani müzakereler iktidar bazında DSP+MHP+ANAP iktidarıyla başlamıştır, o dönem idam   başlangıç olarak kaldırılmıştır, sonrasında müzakerleri gelen iktidarlar devam ettirmiştir. Tabiiki bu müzekerlerde Türkiye tek başına bağımsız hareket etmemektedir, ABD ve AB'nin etkilerini göz ardı etmememiz gerekli.
Şimdi gelelim senin ve diğerelerinin sihirli iddiasına, "AKP'yi biz ayakta tuttuk" bu cümleden senin anladığın, daha doğrusu anlamak istediğin KÖH'ün AKP'yi desteklediği. Biraz sağlıklı düşünsen bu cümlenin anlamını çok rahat anlarsın.
Kürt hareketi AKP'nin temsil ettiği devletle müzakerelere devam ederken geçmişte yaşanan yanlışlardan da öğrenerek provakasyonlara gelmeyip, daha sorumlu davranıp ve hatta bazen kendi kırmızı çizgilerinide aşıp olgun davranarak tekrar savaş haline geri dönülmesini engellemiştir. Çözüm süreci AKP tarafından defalarca manupule edilmiştir, kötüye kullanılmıştır. Kürt hareketi ama sabırlı davranarak, seçim öncesinde dahi provakasyonlara gelmeyip barış sürecini devamlı kılmıştır. Tabiiki sürecin böyle gelişmesi AKP'in işine yaramıştır, bir çok alanlarda yara almasına rağmen barış süreci sayesinde ayakta kalabilmiştir. Burada söylenende bu, yani "Kürt hareketi sorumlu davranarak, provakasyona gelmeyerek,...... AKP'yi hükümette tutmuştur".

Kürt hareketinin yaklaşımıyla Perinçek gibilerin yaklaşımı asla kıyaslanamaz.
Umarım konuya biraz ufkunu açarak ve etki altında kalmadan bakmaya çalısırsın.

Şimdi gelelim senin ve diğerelerinin sihirli iddiasına, "AKP'yi biz ayakta tuttuk" bu cümleden senin anladığın, daha doğrusu anlamak istediğin KÖH'ün AKP'yi desteklediği. Biraz sağlıklı düşünsen bu cümlenin anlamını çok rahat anlarsın.
Kürt hareketi AKP'nin temsil ettiği devletle müzakerelere devam ederken geçmişte yaşanan yanlışlardan da öğrenerek provakasyonlara gelmeyip, daha sorumlu davranıp ve hatta bazen kendi kırmızı çizgilerinide aşıp olgun davranarak tekrar savaş haline geri dönülmesini engellemiştir. Çözüm süreci AKP tarafından defalarca manupule edilmiştir, kötüye kullanılmıştır. Kürt hareketi ama sabırlı davranarak, seçim öncesinde dahi provakasyonlara gelmeyip barış sürecini devamlı kılmıştır. Tabiiki sürecin böyle gelişmesi AKP'in işine yaramıştır, bir çok alanlarda yara almasına rağmen barış süreci sayesinde ayakta kalabilmiştir. Burada söylenende bu, yani "Kürt hareketi sorumlu davranarak, provakasyona gelmeyerek,...... AKP'yi hükümette tutmuştur".

Kürt hareketinin yaklaşımıyla Perinçek gibilerin yaklaşımı asla kıyaslanamaz.
Umarım konuya biraz ufkunu açarak ve etki altında kalmadan bakmaya çalısırsın.


perincek erdoğan'ı desteklese ne olur desteklemese ne olur. perincek'i erdoğan'ı desteklediği için eleştirmeye çalışıyorsun, öcalan'ın akp'yi iktidarda biz tuttuk sözünü görmüyorsun. akp'nin yanında görünmek eleştirilecekse, akp'yi iktidarda tutmak çok daha fazla eleştirilmeli değil mi. sen bunu yapmıyorsun, habire top çeviriyorsun.

Perinçek her zaman böyleydi dostum sadece fırsatı bulunca ortayı güzel yaptı

Senin gibilere laf anlatmak deveyi hendekten geçirmekten daha zor.

anlamak işine gelmeyince bunları söylersin.