Alıntı Çizelgesi: hakkı yazmış
Alıntı Çizelgesi: bedrettin yazmış
Emperyalizmden yana çıkanlar, emperyalizmin artık değiştiğini, diktatörlüğe karşı olduğunu, üretici güçleri geliştirdiğini ileri sürse bu konuda onlara hak mı vereceğiz? Ehven-i şer mi diyeceğiz? Sömürgecilik sol için savunulamaz. Marks'ın o dönemde söylediklerinin geçerli olması da durumu değiştirmez. Sömürüye yerel ölçülerde karşı çıkan solcu, bu sömürünün uluslararası boyutuna da karşı çıkar. Lafı eveleyip gevelemez.
------------------------------------------
Üretici güçlerin gelişimini Marx destekler sen desteklemiyorsun her halde.
Hindistan meslesi marx ın deşime dikkati çekmesi Bu tür şeyleri marxta çok bulursun.
İşte marxizm teori değil eleştiri dediğimizde karşı çıkmanın anlamı olmadığını gösteriyor.
Siz Marxı böyle anladığınızda felsefenin eleştirisinde işçiler içinde çok şeyler söylediğini göreceksiniz.
Örneğin en alt sınıflarda ve en üst sınıflarda ahlak yoktur Ahlak orta sınıfların işi der Marx.
Üretici güçlerin gelişmesi basit bir laf değil komünistlerin en fazla desteklemesi gereken ilerlemedir.
Bir gün bu tür tartışmalardan sonuç alırda Çağımızda Emperyalizm ne işlev görmektedir de tartışırız. Hatta çağımızın sömürge sistemlerini de.
Marks'ın ''eleştirmen'' olup olmadığı konusuna yeteri kadar değinildi sanıyorum, üretici güçler konusu ise tartışmaya değer.
Üretici güçlerin gelişimine kimsenin karşı çıkacağını sanmıyorum. Sorun, üretici güçler vurgusuyla ne söylemek istediğimizin somutlaştırılmasında yatıyor. Kapitalizm-üretici güçler geliştikçe ne oluyor; burjuvazi daha devrimci mi oluyor, yoksa işçi sınıfı kendiliğinden sınıfsal bir bilinç mi kazanıyor? Dünyaya gözlerimizi çevirdiğimizde ne görüyoruz, El-Kaide'yi, El-nusra'yı, IŞİD katillerini besleyip büyüten ne-kim? Ya da işçi sınıfına bakalım, üretici güçler eşi görülmemiş bir biçimde gelişmiş olmasına rağmen proletaryanın sınıf bilinci yerlerde sürünmüyor mu?
Burjuvazinin çıkarı üretici güçleri geliştirmekte yatıyor, varlığını sürdürebilmesinin başka bir yolu yok. Ama sosyalizmin üretici güçlerin gelişmesini, daha da gelişmesini bekleyecek hali de yok. Kapitalizm feodalizmin üzerine geldi, iktidarı eline geçirdi ve o andan itibaren de devrimci barutunu yitirdi. Üretici güçlerin gelişmesi kendiliğinden bir süreçle sosyalist bir süreç başlatmayacak, proletarya bu süreçle kendiliğinden sınıfsal bilince de erişemeyecek. Dolayısıyla komünistlerin ''ilerlemeyi'' destekleme gibi bir görevleri yok; tıpkı demokratikleşmenin peşinden koşmanın komünistlikle bir ilgisinin bulunmadığı gibi. Komünistin işi, sorumluluğu, perspektifi sosyalist devrimdir, sınıfsal mücadeledir. Ötesi, -hep tekrara düşüyoruz- liberal basınçtan etkilenmedir.. Bilinçli, ya da bilinçsiz!