Türkiye'de sosyalist ve komünist partilerin yönetimleri belki üyeleri dışında bireysel takılan kişilerin Marksizm Leninizm'i anladıklarını kesinlikle düşünmüyorum. Dışarıda görüştüğüm ve çoğu da partisiz olan sosyalistlerle! bu konuda tartıştığımızda savunduklarının sosyalizm ile hiç bir ilgisinin olmadığını hayretle fark edebiliyorum. Sosyalist olduklarını söylüyorlar, savundukları şey gelişmiş Avrupa ülkelerinin ''refah toplumu''! Bunu sosyalizm sanmaktalar. Özel mülkiyetin kaldırılması gerektiği, sosyalizmin özel mülkiyetin olmadığı bir toplum olduğu söylendiğinde karşı çıkıyorlar. Özel mülkiyeti bile bireysel özgürlük olduğunu savunuyorlar. Böyle garip bir düşünce bu tür kişilerde sosyalizm halini almış.
Sosyalist olduğunu ilan eden forumlarda da sosyalizm başka bir şey değil. Emperyalizmin değiştiği, hatta iyi bir şey olduğu bile savunulur hale gelmiş. ABD'nin Irak ve Suriye'ye müdahaleleri bile demokrasi açısından olumlu bulunuyor. Böyle bir düşünce sosyalizm adına savunulur hale gelince Marksizm ve Leninizm'i bu kişilere anlatmaya çalışmak fazlaca lüks haline geliyor. Marks, Engels ve Lenin bu çevreler için geride kalmış düşüncelerin liderleri, en fazlası saygı duyuyorlar ancak aşılması gerektiğinden yanalar. Marks mı, Lenin mi? diye soruyoruz, bu tipler için ne Marks, ne Lenin! Onlar adını koymadan İskandinav sosyalizmini! savunmaya çalışıyorlar.