HDP'de koalisyon hazırlığı
HDPli koalisyon ihtimali zayıf olsa da partide yine de bir hazırlık sürüyor
HDPde oluşturulan özel ekip tarafından bir koalisyon protokolü taslağı hazırlandı. HDP, koalisyon görüşmeleri için kapısının çalınması halinde, ana ilke olarak belirlediği çözüm süreci, yeni Anayasa ve 4 eski bakanın yargılanması şartlarından taviz vermeyecek. Cumhurbaşkanı Erdoğanın Kürt sorunu yoktur açıklamasının ardından durma noktasına gelen çözüm sürecinde HDP Gaziantep Milletvekili Celal Doğanın Erdoğanla yaptığı görüşmenin kamuoyuna yansımasının ardından ise partide yeniden hareketli günler yaşanıyor.
HDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan, sürece dair bir beklenti içinde olduklarını ve İmralıya bir an önce gidilmesi gerektiğini söyledi. HDPnin yetkili organlarında görev yapan partinin önde gelen isimleri de bu hafta içinde bir gelişme beklediklerini vurguladı. İmralı heyeti, Abdullah Öcalanla bir araya gelerek seçim sonuçlarını değerlendirmek üzere uzun zamandır Adalet Bakanlığından izin bekliyor. Öcalanla 5 Nisandan bu yana görüşemediklerini hatırlatan heyet üyeleri, önümüzdeki günlerde adaya ziyaret planlıyor.
YURTDIŞI ZİYARETLER
HDP, yurtiçinde ve yurtdışında çözüm sürecini doğru anlatabilmek için gezilere başlayacak. İmralı heyeti üyesi Pervin Buldan, yaptığı açıklamada, yurtiçi ve yurtdışı görüşmeler yapacaklarını, özellikle uluslararası alanda diplomatik faaliyetler yürüteceklerini belirtti.
Görüşmeleri yürütecek heyette kimlerin yer alacağına dair çalışma yapıldığını kaydeden Buldan, heyetin yurtiçinde olduğu kadar dünyanın farklı ülkelerinde de çözüm sürecini anlatmak üzere ziyaretler yapacağını ifade etti. (Habertürk)
HDP bir parti olarak koalisyon hazırlığı yapabilir, CHP'nin vekil sayısı yetseydi, ikisi güle oynaya iktidar olurlardı. AKP'nin ise HDP ile bir koalisyona gideceğini sanmıyorum. AKP ilk seçimde milliyetçiliğe oynayacaktır, HDP ile koalisyon işine gelmez. Çözüm süreci bir oyalamacaydı, iki tarafın işine geldiği için sürdürdüler, bu koşullar o koşullar değil.
Demirtaş'tan koalisyon için 3 şart
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, 5 Haziran'da Diyarbakır mitinginde yapılan bombalı saldırı ile ilgili konuştu. Demirtaş, devletten destek almayan kimse o saldırıyı yapamazdı. Şimdi çözülse bile devlet kapatır ancak bizim olacağımız bir koalisyon hükümetinde üstünün örtülmesine izin vermeyiz. CHPnin olacağı bir koalisyonda da üstünün örtülmemesini CHPden isteriz dedi.
Hürriyet'ten Deniz Zeyrek'in haberine göre, bombalı saldırının iç savaş çıkarmaya dönük bir girişim olduğunu söyleyen Demirtaş, Oradaki zanlı da IŞİDe katılmış, eğitim almış. O saldırılarda hedeflerine ulaşamayınca daha kanlı bir saldırı girişiminde bulundular. Bize IŞİD Adana ve Mersinde istedikleri olmayınca intihar saldırısı planlıyor. Daha büyük bir saldırı yapacaklar bilgisi gelmişti. dedi.
DESTEK ALMADAN YAPAMAZDI
Etkili bir soruşturma yürütülmedi, yürütülmüyor. Sadece saldırgan yakalandı. Onu Diyarbakıra getiren, mitingin istihbaratını ve patlayıcıları veren, alana sokan kimlerdir? Bu soruların cevabının ortaya çıkması, alenileşmesi gerek. Devletin desteği olmadan o bombayı oraya getiremezdi.
UMUT KOALİSYON
Ortaya çıkan bilgiler sizlerin çıkardığı bilgilerden ibaret. Bakanlar da o bilgiler ortaya çıktıktan sonra konuşuyor. Sorumluluk İçişleri Bakanlığınındır. Bakanlık sahip olduğu bilgileri savcılarla, bizlerle paylaşmalıdır. Soruşturma gizli yürütüldüğü için müdahil olamadık ama ilk fırsatta olmayı planlıyoruz. Umutlu değilim. Çünkü ilişkiler ağı çözülse de devlet kapatacak kanaatindeyim. Ancak bir koalisyon olursa, bizim de bulunacağımız bir koalisyon hükümetinde üstünün örtülmesine izin vermeyiz. CHPnin olacağı bir koalisyonda da üstünün örtülmemesini CHPden isteriz.
3 ŞARTIMIZ VAR: DEMOKRASİ ADALET VE BARIŞ
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, AKP Genel Başkanı Ahmet Davutoğlunun çarşamba günü kendilerine geleceğini anımsatarak, Bizim üyesi olsak da olmasak da kurulacak koalisyondan üç beklentimiz var; demokrasi, adalet ve barış. AK Parti konumunu ve söylemini değiştirmediği için bizim de konumumuz değişmedi. Mevcut haliyle koalisyona kapalı olduğumuzu söylemiştik. Söylem değişmedikçe de durum değişmeyecek dedi.
Birgün
Senin anlaşmadan anladığın maddeleri bir kağıda yazıp imzaladılar şeklindeyse, kastedilen o değildi. Kürt hareketi parti olarak seçime girdiği için risk alıyordu ve geçemeseydi AKP'yi tek başına iktidar yapacaktı. Eleştirilen buydu. AKP MHP'ye oy kaptırmasaydı, bugün ''iki seçenek var'' demezdi. ''Üç seçenek var'' derdi ve seçeneğe HDP'yi de dahil ederdi. Bugün HDP ile koalisyon AKP'nin işine gelmiyorsa bugün ortaya çıkan durumla ilgilidir. Bu durum da seçim öncesinde söylenenlerin yanlışlığı anlamına gelmez. Siyasete at gözlüğü ile bakmamak lazım. Bugün bir şey söylenir, yarın koşullar biraz farklılaşınca başka bir şey söylersin. Bu durum, birinci söylenenin yanlış olduğu anlamına gelmez. AKP bugün ''çözümü devam ettiriyorum'' desin, HDP ile koailisyon yapar, HDP de buna karşı çıkmaz. Kendisi de Kandil de bunu söylüyor. Ortada yanlış bir şey yok, sen bozuk plak gibi koşullara bakmadan aynı şeyleri tekrarlayıp duruyorsun.
HDP'den AKP'ye koalisyon mesajı
HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, koalisyon ile ilgili kapıları hükümetin kendilerine kapattığını belirterek. "Biz kapılarımızı hiçbir zaman kapatmadık. 8 Haziran sabahından itibaren daha doğru bir koalisyon seçeneğinin ortaya çıkarılması için sorumlu ve sağduyulu bir yaklaşım sergiledik." dedi.
Koalisyon görüşmeleri öncesi Hürriyet'ten Cansu Çamlıbel'e konuşan HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, parti olarak koalisyon sürecine bakışlarını anlattı.
İşte o röportajın ilgili bölümü:
"-Başbakan Davutoğlu koalisyon görüşmelerinin ilk turunda çarşamba günü sizinle de görüşecek. Ne söyleyeceksiniz kendisine?
Figen Yüksekdağ: Seçim kampanyamız süresince ne söylediysek Sayın Davutoğlu ile yapacağımız görüşmede de aynısını söyleyeceğiz. Temel ve vazgeçmeyeceğimiz başlığımız Türkiyenin demokratikleştirilmesi. Eğer Davutoğlunun niyeti ve samimiyeti Türkiyeyi demokratik ve kurucu bir sürece götürmekse bizden alacağı cevap da olumlu olacaktır. Ama ne yazık ki bu zamana kadar AKP cephesinden aldığımız mesaj ve sinyaller çok olumlu değil. Davutoğlu kısa bir süre önce yaptığı açıklamada koalisyon seçenekleri için sadece CHP ve MHPyi işaret etti. HDPyle koalisyon seçeneğinin olanaksız olduğunu ifade eden kendisidir.
Biz kapılarımızı hiçbir zaman kapatmadık. 8 Haziran sabahından itibaren daha doğru bir koalisyon seçeneğinin ortaya çıkarılması için sorumlu ve sağduyulu bir yaklaşım sergiledik. Ama aynı şeyi siyasi iktidar için söylemek çok zor.
-HDPnin de seçim kampanyasından beri Ak Parti ile bir koalisyonun içinde yer almama yönünde bir tavrı oldu sanki. Siz 8 Hazirandan itibaren AK Partili bir koalisyon formülüne kapıyı açık tuttunuz ama kategorik ret oradan geldi, öyle mi?
Biz baştan itibaren koalisyon ekseninde yapılacak bütün tartışmalara kapımız açık ve her şeyi yeniden tartışmaya ve ele almaya hazırız dedik. Bu çok net bir şeydir, bizim tutumumuzda bir belirsizlik ya da fluluk yoktur. Ama herkesin bildiği ve bizim de net ifade ettiğimiz bir gerçek var; biz AKP ile koalisyon kuracağız diye bir kampanya yapmadık. Her parti kendisi iktidar olmak için kampanya yapar. Ama 8 Haziran günü bir tablo ortaya çıktı. Bizim üstlenmemiz gereken sorumluluk da şuydu; eğer bir koalisyona ihtiyaç varsa biz bu doğrultuda sorumluluk üstleniriz. Bu bizim bir erken seçime gitme sürecini ortadan kaldırabilmek için üstlenmemiz gereken bir sorumluluktu.
Çarşamba günü size geldiğinde velev ki Davutoğlu sürpriz bir şekilde sizinle de koalisyona açığız mesajı verirse, siz de buna yeşil ışık yakar mısınız?
Çok net söyleyebilirim. Bizim Merkez Yönetme Kurulumuzda hazırladığımız ve pazartesi de (bugün) yeniden değerlendireceğimiz 15 maddeden oluşan temel bir çerçevemiz var. Bu çerçeveyi tartışacağız kendileriyle. Kabaca bir takım mecburiyetler üzerinden bir koalisyon pozisyonu tartışılamaz. Her parti kendi politikalarını, önceliklerini ortaya koyar. Biz azami programda uyumu dayatmıyoruz, bütün HDP programını bir koalisyon şartı olarak sunacak değiliz. Acil öncelikli 3 temel başlıkta gelin birlikte adım atalım diyeceğiz; adalet, demokrasi ve barış.
-Başbakanlık nezaket ziyareti diyor. Davutoğlunun özetle sizinle kerhen görüşeceğini mi düşünüyorsunuz?
Tabii ki, gerçekte böyle. Nezaket için yine teşekkür ederiz ama bunun gerçek bir karşılığı yok. Gerçek, AKPnin HDP ile koalisyon kurmak istemediği gerçeğidir.
* Mevcut koşullarda sizin için olası tek koalisyon ortağı CHP gibi görünüyor. Ama o birliktelik de matematiksel olarak bir hükümet çıkarmaz.
Seçmen iradesinin bize işaret ettiği bir yol var aslında. Mantıklı olan ve ilk yapılması gereken seçimden birinci ve ikinci parti olarak çıkan AKP ve CHPnin koalisyon koşullarını zorlamasıdır. Seçim sonuçlarının mantığının doğal sonucu budur.
-Peki siz AK Parti-CHP hükümetine destek verir misiniz? CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu gönlünden geçenin sizin de destek verdiğiniz üçlü bir formül olduğunu söylüyor.
Biz buna zorluk çıkarmayız. Olası bir AKP-CHP koalisyonunun bizim dışarıdan vereceğimiz desteğe ihtiyacı yok zaten. Kurabilir, güvenoyunu da alabilir. Özel olarak destek olmaya ihtiyaç yok."
Odatv.com
MHP ile CHP istemem yan cebime koy der gibi AKP'ye koalisyon konusunda yeşil ışık yakmışlarken, HDP'nin ''benim başım kel mi'' demesi normal
Erdoğan ve AKP 8 Haziran günü şaşkınları oynuyorlardı, ilk defa yenilgiyi tatmışlardı. Beceriksiz muhalefet MHP'nin sayesinde Erdoğan ve AKP'yi yine baştacı yaptılar. Şimdi üçü birden ''AKP ile biz de koalisyon kurabiliriz'' demeye başladılar. İlkelerine uygun olmak şartıyla imiş. Sanki Erdoğan ve AKP'de ilke diye bir şey var!