Mesele sadece Kürtler değil, sen daha anlamadın mı kardeşim?
BERXWEDAN YARUK*

“Dikmişler kırmızı sarı yeşil bayrağı sınırımıza, mehmetçik tahrik ediliyor” diyorsun. Mehmetçiğin nöbet kulübesindeyken sınırın öte yanına kırmızı mı, mor mu, siyah mı hangi renk bayrak asılmış hiç umrunda olmadığını biliyor musun?

Senin Ortadoğu’ya strateji çıkarıp ordulara “İleeriii” derken oturduğun, o canım ana mutfağı yanı bilgisayar koltuğuna gelmek için gün saydıklarından haberin var mı?

Ülke politikacısının, tuzu kuru danışmanlarının ve ‘Ölüm olsa da, kaos sürse de yazı yazsak, koltuğumuz büyüse’ diyicilerin savaş tamtamlığı, hiç kendi ocaklarına uğramaz unuttun mu?

Kaç vakittir yurdun kentine, köyüne kanlı canlı, filinta gibi dönüyor askerler. Bu nasıl oluyor merak etmiyor musun? Çünkü aynı anda Hakkari, Diyarbakır ve Suruç’a cenaze gitmeye devam ediyor bir taraftan.

Duygusal stratejistler…

Sahi sen kaç kere öldün canım kardeşim, kaç kere ailen, arkadaşların tabutunu taşıdı?

– Ey cemaat merhumu nasıl bilirdiniz?
– Duygusal stratejist.

“PYD, IŞİD’den daha tehlikeli. Bölerler ülkemizi”   yalanına inanıyorsun. Öyle olsa devletin, ecdadının kabrini YPG’yle birlikte neden apar topar IŞİD’den kaçırıp PYD’nin hakim alanına getirdi kardeşim? O halde Türkiye de PYD’yle birlikte el ele vatana ihanet ediyor.

Kimle komşu olmak istersin, sen karar ver

Hadi diyelim bunlara engin analizler sonucu bir yanıt buldun ve PYD’nin tehlikeli olduğuna yeniden kani oldun, o halde gel beraber PYD ve IŞİD’e bakalım. Kimle komşu olmak istediğine sen karar ver:

IŞİD Musul’u ele geçirdiği an, “Kadınlar artık dışarı çıkmayacak” dedi, çıkan katledildi.
PYD, Cizîre kantonunu ilan ettiği gün ‘Kadın Bakanlığı‘nı duyurdu.

IŞİD girdiği her yerde inanç merkezlerini yıkıp, “Mensuplarını infaz etmek helaldir” dedi.
PYD, anayasanın ilk maddesine ‘din, dil, ırk, inanç ve cinsiyet eşitliği’yle başladı.

IŞİD, eşcinsel ya da büyücü olduğunu düşündüğü insanların elini bağlayarak binalardan atıyor.
PYD, bireyin özgür yaşamının önündeki engellere karşı siyaset üretip eleştrileri dinliyor.

IŞİD, katlettiği köylülerin çocuklarına ve kadınlarına tecavüzü helal ilan edip, Ortadoğu’nun dört bir yanında köle pazarı oluşturuyor. Kadın ve çocukları 10 dolara satıyor.
PYD’nin kadın eşbaşkanı ise Avrupa’da temaslar kurarak kadın mücadelesi yürütüyor.

‘IŞİD’i savunmuyorum ama Kürtler de tehdit’

Bu listenin sonu yok kardeşim. Sen de zaten görüyorsun, biliyorsun. Farzı mahal kendine milliyetçi diyorsun ve bu tabloya bakarken de “IŞİD’i savunmuyorum ama benim ülkem için Kürtler tehdit” şeklinde hafızadan nasibini almamış çıkarımlar yapıyorsun. ‘Eyvallah‘ diyemiyor ama insan.

Daha yarası taze Reyhanlı’yı sormazlar mı insana? 52 insanın katledildiği saldırıyı PYD’mi üstlendi IŞİD mi canım kardeşim? Sen ve ülkenin bekası için mi 52 kardeşini havaya uçurdu tehlikesiz eski komşun? İstanbul’da hilafet ilan ettikleri gün kesecekleri kafaları şimdiden ilan eden yurdum IŞİD’cisi mi ülkeni bölüp hayatını tepetaklak edecek yoksa birlikte yaşadığın ve siyaset bilimiyle sorunları çözmeye çalışan Kürtler mi?

Sen hâlâ meseleyi sadece Kürtler mi sanıyorsun canım kardeşim. Mesele sensin de aynı zamanda. Senin 24 saatlik hayatının tümü. Dün kahve içtiğin mekan karakol olmuş, sırf dışarda birlikte kahve içtiğiniz için ibreti aleme ders olsun diye tam konuştuğunuz yerde arkadaşınla asılmışsınız. Bu distopya değil, IŞİD’in birkaç kilometre ötende insanlara yaşattığı ve kural haline getirdiği zulmün en bahsedilebilir olanı.

Bu kadar Suriyeli kimden kaçtı?

Cami köşesinde, lokanta çıkışında, bar kapısında ve otogar gişelerinde her an, her gün kimlere rastlıyorsun sen? Hangi topraklardan milyonlarca insan sınır tellerinde can vere vere ülkene geldi? Neden geldi? Neyden kaçtı sürgün yolunda susuzluktan ölme pahasına? Ve peki ülkene gelen Suriyeli insanlar yeniden ülkelerinin hangi bölgesine dönüyorlar?

Sen bu sorulara kendi içinde bir cevap ver evvel benim milliyetçi kardeşim.

Ya da gel beraber verelim. Ailesinden en az biri infaz edilmiş ve en az biri de IŞİD’e esir düşmüş halde ülkene sığındılar. Ve imkan bulabilenleri ise şimdi Kobani’ye dönüyor canım kardeşim. Tel Abyad’a dönüyorlar. IŞİD’den temizlenmiş alanlara yani. Kürt de olsa Arap da olsa eşcinsel, kadın, gayri müslim, Alevi her kim olursa olsun PYD’nin özgürlükler için ilan ettiği toplum manifestosunun olduğu alanlara dönüyorlar.

Şimdi sen söyle kardeşim, PYD mi daha tehlikeli IŞİD mi?

* Gazeteci

Türkiye'de veya Suriye'deki kürtlerle Işid'ı kıyaslayan ve kürdü Işid'ten daha tehlikeli gören biri milliyetçiliği aşmış, faşizme yelken açmış biridir. Bunun siyaseti de savunulamaz. Kürt hareketinin bazı siyasetlerini beğenmeyebilir ve eleştirebiliriz ancak bu hareketi bile Işid ile kıyaslamak gericiliğin ekmeğine yağ sürmektir. AKP'nin görünürdeki siyaseti de bu. Suriye'ye müdahale gerçekte Işid'e karşı değil, Suriye kürtlerine karşı müdahaleyi amaçlamaktadır. Baştan beri kendilerine yakın gördükleri gericiliği desteklemeye devam ediyorlar.