"Partiyi sol bir çizgiye getirmek temel amacımız"
CHP Gençlik kolları, Ankara'daki Gençlik Kurultayı için çalışmalarına başladı. Gençlik Kolları Başkanı İrfan İnanç Yıldız, Parti politikalarını sol bir çizgiye getirmek temel amacımız" dedi.
Yaklaşık 150 bin üyesi bulunan CHP Gençlik Kolları, kurultay için düğmeye bastı. Önce ilçe, ardından da il kongrelerini yapacak olan gençler, sonbaharda ise Ankaradaki Gençlik Kurultayında buluşacak.
Cumhuriyet'in haberine göre, Kurultay sürecine Avrupa ve dünyadan da çok sayıda genç katılacak. Gençlik Kolları Genel Başkanı İrfan İnanç Yıldız, Şeffaf, katılımcı ve politik tartışmaların öne çıktığı ve parti politikalarını daha sol bir çizgiye getirmenin temel amaç olarak işleneceği bir program uygulanacak dedi.
Yıldız, olağan kurultay hazırlıklarıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Yeni bir örgüt yapısını hayata geçirmeye çalıştığımız bu dönemde, tavrımızı bu kez de demokratik süreçlere taşımaya hazırlanıyoruz diyen Yıldız, şunları kaydetti:
15 Ağustos itibariyle başlayacak ve sonbahar dönemini kapsayacak olan kongreler sürecimiz örgütümüze yeni bir dinamizm katacaktır. Şeffaf, katılımcı ve politik tartışmaların öne çıktığı ve parti politikalarını daha sol bir çizgiye getirmenin temel amaç olarak işleneceği bir program uygulanacak. Sürece Avrupadan ve dünyadan sosyal demokrat-sosyalist gençler de katılacaktır.
Merkezi gücün yerellere aktarılmaya çalışılacağı; ilçelerden başlayarak illere dağılacak dinamik bir yapının kurulması yine önemsediğimiz bir diğer faktör olacaktır. Mevcut anayasanın gerici bir anlayışın ürünü olduğunun bilinciyle hareket ederek, toplumsal muhalefete katkı koyabilecek kadrolara ulaşmaya çalışacağız. Yine özellikle genç kadın temsiliyetini de öncelik olarak almaya çaba göstereceğiz. Gençlerin yoğunlukta olduğu halkın gerçek koalisyonunu örmenin yolunu birlikte tartışarak bulacağımızın bilinciyle hareket edeceğiz.
TÜM İLERİCİ DAMARLARLA İLİŞKİ KURACAĞIZ
Gençlik kolları olarak sokağın öneminin farkında olduklarını ifade eden Yıldız, şöyle konuştu: Türkiyede yaşanan son siyasal süreci ve sandığı önemsediğimizi fakat sandığın yanında sokağın gücü olmadan bunun çok da bir anlam ifade etmeyeceğini vurgulayarak; önümüzdeki dönemde sokağın sesinin dolayısıyla halkın sesinin yansımasının daha da önem kazanacağını biliyoruz.
Türkiyenin ilerici tüm damarlarıyla dostça ilişkiler geliştirmekten çekinmeyen bir gençlik örgütü yapısı kazandıracağız. Dışarıda Yunan halkının insanca yaşama koşullarına karşı verdiğe tepkiye ortak olmak, içerdeyse 432 kardeşimizin yetim kaldığı Soma katliamından hesap sorabilecek mekanizmaları yeniden tanımlamak ve tanımladığımız bu mekanizmalara destek olmak tarihsel bir görev olarak karşımıza çıkmaktadır.
ileri
Çok geç kaldılar, çok daha önce bu çalışmalar başlatılacaktı, meydan AKP gericiliğine bırakılmayacaktı.
Ben bu söylemin ardında bir sıkıntı görüyorum. Hangi "sol"? Post-modernizmin cıvık cıvık ortamına mı? Yoksa işçi sınıfının derdine derman olmanın arasına mı? Yoksa Cumhuriyet gazetesine musallat olan "iletişim" kafasındaki "occupy"cı ekibin solu mu?
Burada bir muğlaklık var. Biz sonradan görme "sol yumrukçu" arsa kapatıcılara mı "sol" diyeceğiz, yoksa işçileri işten atan, grevlerini kırmaya çalışan "sarı DİSK"çilere mi?
Buralar çok muğlak kalmış söylemde, dolmasını da beklemiyorduk. Ancak bundan bir medet uman çok yanılır, söylenmedi denmesin.
Sol yükselsin de nasıl yükselirse yüklensin, yeterki, sosyalistler düzen solunun yükselişini amaç edinmesin. Düzen solu da yükselişe geçse böyle bir tablodan sosyalizme adam kazanmak daha kolay olur. Düzen solu yükselmesin, düzenin en gerici bölümleri yükselsin, daha mı iyi olur?