Sosyalist partilerde biat kültürü yoktur, tek liderlik kavramı da olmaz, lider partinin sözcüsü durumundadır. Eleştiriye tahammülsüzlük konusunun ise tartışılılacak yanı yok. Kulaktan dolma laflarla konuya yaklaşıyorsun. O kadar çok sosyalist parti varsa bunlar arasında ideolojik farklılık ve siyaset yapma biçimi açısından fark olduğu içindir. HTKP'deki çatışmanın nedeninin de bu olduğu anlaşılıyor. Şimdi sen bu başlıkta yazanlarda ne buldunki, liderlik, tahammülsüzlük diyorsun, konuyla bir ilişkisi var mı, yok. O zaman konuya giriş şeklinin yanlış olduğunu anlamıyor musun?
HTKP'de ciddi bir sorun olduğunu düşünüyorum. Hafta sonu yapılan kongre sonucunda yeni MK seçilmiş, eski MK'dan 16 kişi yeni MK'da yok. Buna Kurtuluş Kılçer de dahil. Kurtuluş Kılçer seçimlerde HDP'ye oy veren kişilerin partiden uzaklaştırılmasını istemişti, Erkan Baş da buna tepki göstermişti. MK'da Erkan Baş var, Kurtuluş Kılçer yok. Kurtuluş Kılçer bu partinin çok önemli bir ismiydi, kendisi istemediyse veya seçilmediyse, her iki durumda da partinin bir sorun yaşadığını gösterir. Bir yıl içinde MK'nın 16 kişisi, değişiyorsa ve kişilerin içinde Kamil Tekerek ve Kurtuluş Kılçer varsa partide bir tasfiye yaşanıyor demektir.
Yeni MK:
Akın Art, Ali Önder Öndeş, Alper Dizdar, Baran Özkan, Baransel Ağca, Barış Tercioğlu, Birtan Altan, Can Soyer, Deniz Gülşen, Doğan Ergün, Ekim Nehir, Emre Deveci, Ercan Bölükbaşı, Erçin Fırat, Erkan Baş, Erkin Özalp, Esra Sert, Faysal Azamlı, Metin Çulhaoğlu, Metin Uçak, Onur Emre Yağan, Oya Sönmez, Özgür Savaşçıoğlu, Seven Cankurtaran, Zozan Baran.
Eski MK:
Ahmet Tarık Yenil, Aysel Tekerek, Baran Özkan, Barış Tercioğlu, Bilgütay Hakkı Durna, Can Soyer, Doğan Ergün, Emrah Akansu, Ercan Bölükbaşı, Erçin Fırat, Erkan Baş, Erkan Kılıç, Erkin Bulut, Esra Sert, Hande Durna, Hanife Şahan, Kamil Tekerek, Koray Yalçın, Kurtuluş Kılçer, Mehmet Karaoğlu, Mert Uzun, Metin Çulhaoğlu, Murat Bozbeyoğlu, Umut Kuruç, Yavuz Karamahmutoğlu
Ayrışma sırasında HTKP'nin çizgisi ilk planda umut vericiydi, farklı eğilimlerin biraradalığı ÖDP'nin ilk kuruluşunu hatırlatsa da, çoğu kişi ''olabilir mi'' diye içinden geçirmedi değil. Olmadı. Daha büyük parti olabilmek hem ideolojik yönden ve hem de siyaset yapma biçimi üzerinden tutarlılık gerektiriyor. HTKP'de görülen bu.