Sn özkanateş.
Bu forumda farklı bir simasınız İnsan sizin gibilerle karşılaştığında kendini kabuğundan çıkmış bazen korumasız bazen kendine fazla güven duyan kişi olarak görüyor.
Ama hayatın gerçekleri bunlar bu dünyada tek bir tip insan yok bilgide tek tip değil ama insanın ortak yanı yaşama olan bağlılıktır öz yanı nasıl yaşamak istediğindir.
Ben hiç sağcı solcu diye bir ayrımı hazmedemedim .İnsan vardır insan gibi yaşamak istersin bir de köle gibi yaşamak kader insanı köle bile yapsa isyan etmek ve bu yaşamı hak etmediğini düşünmek onun hakkıdır.
Biz bu günü konuşursak en azından yaşadığımız dünyayı anlamaya çalışırız .Birde bizim dışımızda bize sunulan dünyayı da anlarız.
İnsan doğal hali diğer canlılardan farklı değil onlardan farkı yaşadığı durumu değiştirmek istemeleridir. Onun için kendine farklı barınaklar yaratmışlardır işte bu barınaklar inanç merkezleri milliyetçilik ve mülkiyet edinme istekleridir .
Ama bu istekler insanda çok farklı rakabet sistemleri oluşturmu ve bu rakabeti çok abartmışlarır işte katliamlar savaşlar krallar ve köleler bu anlayışın ürünleridir.
Artık bu sistemler insanları rahatsız edecek büyüklüğe ulaşmıştır. Bir zamanlar gelişme olarak algılanan bu düşünceler bu gün insanlık köstek hatta felaket olmaktadır.
Bizim bunu anlamamız için bütün dünya sistemini masaya yatırmamız gerekir .İnsan nasıl geçmişte var olan kabuğuna sığmayarak diğer çanlılardan farklı olarak dünyayı değiştirmeye çalışmışsa bu gün o değiştirdiği dünyada boğulmaktadır.
Eğer insanlık bu hızla dünya ile oynarsa içinde yaşadığı dünya kendisinin ve kedisi ile birlikte bütün yaşamı sonlandıracaktır.
Bir felakete doğru hızla ilerlenmektedir.
Düşünelim insanlığın elindeki nükleer silahların bir anda patladığını .Bir düşünelim 2 dev ülkenin birbirine savaş ilan ettiğini işte bu insanlığın sonu olur.
Artık insanlık çıkacağı zirvenin sonuna gelmiştir artık o zirveden yavaş yavaş inmesi gerekir ve bu inişi içinde kendini ve etrafını yüklerden boşaltmalıdır.
Doğal haline dönüş bu güne kadar edindiği her şeyin artık gereksiz olduğu bilinci ile başlayacaktır. Çünkü insan diğer canlılardan farklı değildir ve yaşamın bir sınırı vardır
Öldüğünde sadece toprak olarak doğaya karışacaktır bütün canlılar gibi.
Size göre ben siz arasında çelişki yok Hatta insanın insanla doğanın insanla çözülecek çelişkileri yok evren bir enerji ve kontrol altında .
Kimsenin bir şeyi değiştirmeye gücü yetmez. Onun için yazılmış kaderimize razı olup mutlu olmaya bakacağız.
her şeyi insan üstü bir güç kontrol ediyor.
Ben bu düşünceye katılmıyorum Marks ta katılmamıştır. Kaderimizi değiştirebiliriz bu gün bize kader diye sunulanlar bir üst akıl tarafından yapılmadı yine insan tarafından bize lanse edildi bizi de bir üst aklın olduğuna inandırmak isteyenler kendilerini üst akıl ve değişmezlik olarak anlatmak itiyorlar.
Buna itiraz edip kendi geleceğimizi biz kurgulayabiliriz.
Marks diyalektiği olduğu gibi kabul etmemiş onu acımasızca eleştirmiştir.
İnsan insan olarak kendini var ettiğinden bu yana hem tanrı yaratmış hem yarattığı tanrı ile kavga etmiştir. İnsan bir gün dünyayı yöneteceğine inanmış dünya dengeleri ile sürekli oynamıştır.
Doğaya evrene sahip olmak için bir sürü bilimsel araştırmalar yapmış bir çok başarısı da görülmüştür. Bu evrene yürüyüş insan var oldukça sürecektir
Çelişkiler insanı bu yarışa sokmuştur elbette çelişki bitmeyecektir ama insanda durmayacaktır.
Yeni bir tanrı yaratanlar veya doğanın gücüne teslim olanlar çıkabilir Bilim karşı çıkıma ve sorgulama ile ilerleyecektir bu güne kadar böyle olmuş bundan sonrada böyle devam edecek.
Zulüm hep oldu hep olacak,
Kişi ancak tarafını seçmeye muktedir.
Taraf seçmekte ne oluyor hangi tarafı zulüm yapan tarafımı zulüm gören tarafımı.
Zulüm e teslim olmaktır. Zulüm yapan nesneleri kaldırdığında zulüm de kalkacaktır
Oysa formül, hangi görüşte olursak olalım, çok basit:
Goethe: "Kesin bilgi ancak az bilmekle mümkün, bilgi miktarı arttıkça şüphe de artar."
Sokrates: “Bildiğim tek şey, hiçbir şey bilmediğim.”
Nietsche: “Gerçekler yok, sadece yorumlar.”
“
------------------------------------------------------------------------------------------
Sonunda kuran a sarılmışsınız Sn özkanateş
Ben sizinle kuran ayetlerini tek tek tartışırım ama burası bunun için uygun forum değil.
İnsan dünyanın tanrısıdır tanrılığını güçlendirmek için evrende başka gezegenler aramaktadır. Başka bir tanrı yoktur bu güne kadar ne kadar tanrı yaratıldı ise hepsini insan yaratmıştır.
İnsanlık var olduğundan bu yana hep şu soruyu sormuştur Tanrı mı insanı yarattı İnsan mı tanrıyı yarattı.
Dün bu soruların cevabı zordu bazı bilgeler çıkıp bu cevapları verebiliyordu ancak Bu gün artık bu cevap çok kolay oldu Çünkü bilim ilerledi cevabı bulunamayan soruların cevabı bulunmaya başladı
Tarih boyunca insan kendini insan olarak var ettiği dönemden bu yana çok çeşitli tanrılar yaratmış bazen onlara sığınmış bazen hesap sormuştur .
Kuran da insan tarafından kendini ve bulunduğu toplumu yönetmek için kurgulanmış bir kitaptır iktidarlar sistemler değiştikçe yorumlamalar hatta yazılım değişimine uğramıştır.
Bir çok islam alimi bile bu değişimi söylemektedir.
İnsanın kaderini yine insan yazıyor tıpkı geleceğini belirlediği gibi.
Geçmiş koşunda insan 7000 yıllık tarihi bilmekte ve incelenektedir bu gün zaten malum insan gelecek konusunda bazı teoriler üretiyor bu teorilerinin köklerini de tarihe dayandırıyor.
Ayrıca din kitaplarında bile birbiri ile çelişen bir çok fazla bilgi var.
Biz tartışmalarımızı reel hayatla sınırlayalım işi allaha uzatmayalım derim, yoksa uzlaşacağımız konularda bile uzlaşma bulamayız.
Göklerde ve yerde, Allah'tan başka hiç kimse gaybı bilmez.” Neml 65
gaybı kuranda bilmiyor bir çok ayette sen veya siz bilmezsiniz allah bilir deyip işi kapatıyor. Kuranda ki bir çok ayet tevratta olan ayetlere benziyor
Hatta dünyanın ve insanlığın yaratımında Tevrat kurandan daha akla yakın şeyler söylüyor. Kuranda tartışılan adem ve ondan sonrakiler arasındaki enses ilişki tevratta söylenmiyor.
Bence gerçek hayatın tartışılması daha faydalı ulur ikimize de.