Bayık'tan silah bırakma çağrısına yanıt
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın 'amasız silah bırak' çağrısına yanıt veren PKK yöneticisi Cemil Bayık, "Değerli bir çağrı. Ne Türkiye ne de biz bu sorunu silahla çözebiliriz" dedi.
PKKnın Kandildeki yöneticilerinden Cemil Bayık HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaşın, PKK amasız silah bırakmalı çağrısının hatırlatılması üzerine şunları söyledi: Sadece o çağrı yapmadı. Bu çağrıyı biz değerli buluyoruz. Bize göre, ne Türkiye ne de biz bu sorunu silahla çözebiliriz. Sekiz kez tek taraflı olarak ateşkes çağrısı yaptık. Son seferinde ise güçlerimizi çekmeye başladık. Ancak Türkiye önce her şeyi erteledi, ardından inkar etti. Artık tek taraflı silahların susması olmayacak.
"İNTİKAM ALMAK İSTEYEN ERDOĞAN"
Geçtiğimiz günlerde Die Welt'ten Deniz Yücel'e konuşan Bayık, başkanlık hayallerinin suya düşmesinin ardından intikam almak isteyen Erdoğan'ın savaşı başlattığını söyledi.
Bayık'ın sözlerinden öne çıkanlar şöyle:
Türkiye, dört hafta önce hem IŞİDe hem PKKye karşı operasyon başlattı. O zamandan beri IŞİD zayıfladı mı?
Aslında IŞİD büyük darbeler yemişti. Türkiyenin PKKye saldırmasının nedenlerinden biri, IŞİDi korumaktır. Türkiye IŞİDle savaşmıyor.
Savaşmıyor mu?
Kesinlikle. Erdoğan Ortadoğuda egemen olmak istiyor, halife olma peşinde. IŞİD, Rojavadaki Kürtlere ve Esada karşı Sünni cephenin parçası. IŞİD, Erdoğan için sadece bir araç değil, ideolojik yakınlığı da var. Türkiyeye baskı çok artmıştı, Türkiye itibarı için bir şeyler yapmak zorundaydı.
Ama IŞİD daha yeni Türkiyeye karşı tehditler içeren bir video yayınladı.
IŞİD o videoda, Türkiyenin bir yandan PKK, diğer yandan haçlı seferliler tarafından kuşatıldığını söylüyor. AKP de neredeyse kelimesi kelimesine aynı şeyleri söylüyor. IŞİD Erdoğana sahip çıkıyor; Türkiyeyi aynı düşmanlara karşı uyarıyor.
ATEŞKESİ ERDOĞAN BOZDU
Ateşkesi kim bozdu?
Erdoğan. Bu savaş, öyle söylendiği gibi iki polisin Ceylanpınarda vurulmasıyla başlamadı. 5 Nisandan sonra Önder Apo ile bütün ilişkileri kestiler. Erdoğan atılan tüm adımları yok saydı: Müzakere yok, taraf yok, Kürt sorunu yok dedi. Ondan sonra gerginlik siyasetiyle seçimleri kazanacağını düşündü. Gerillanın Ameddeki HDP mitingindeki katliama cevap vereceğini tahmin etti. Bunu, seçimleri iptal etmek için bahane olarak kullanacaktı. Ama biz, o tuzağa düşmedik. Seçimlerde HDP, Erdoğanın başkanlık hayallerini suya düşürdü ve AKPyi iktidardan düşürdü. İntikam olarak seçimlerden sonra saldırılar devam etti.
Ceylanpınardaki polis cinayetini PKK mi yaptı?
Hayır. Kendine Apocu diyen grup yaptı.
Cinayeti kınamadınız ama
O kadar saldırı olduğunda onu kınamak, aleyhimizde sonuçlara yol açabilirdi.
Ama şimdi savaşa girdiniz.
Biz savaşa girmiş değiliz. Sadece misilleme hakkımızı kullanıyoruz.
Geçen hafta Silvan gibi bazı şehirlerdeki görüntüler savaş manzarasıydı
Orada halk, devletin saldırılarına karşı kendilerini amatörce korumaya çalışıyor. Devlet, buna elindeki tüm gücüyle karşılık veriyor. Bu yüzden devleti uyardık: Eğer siz bu halkın üzerine böyle giderseniz, biz gerillaya şehirlere girmesi talimatını vereceğiz.
Yani savaşa gireceksiniz, öyle mi?
Türkiye bu siyasete ısrar ederse, gerilla savaşa girebilir. Ama bizim istediğimiz bu değil. Çünkü biliyoruz ki, bu operasyonun esas hedefi HDP projesini boşa çıkarmak.
Nasıl yani?
Türkiyenin imha ve inkâr siyasetiyle tüm kimlikler yok olmak üzereydi. En son Kürtler kalmıştı. Ama Kürtler direndi ve kendileriyle birlikte diğer kimlikleri de canlandırdı. Sonunda, yok edilmek istenen bütün kimlikler parlamentoya taşındı. Şimdi Erdoğan, seçim hiç yapılmamış gibi davranıyor ve erken seçimde baraj altında kalması için HDPyi karalıyor.
HDPnin önem kazanması, PKK için bir önem kaybı değil mi?
HDPden rahatsız olsaydık, seçimlerin gerçekleştirilmesi için o kadar çaba göstermezdik. HDPyi ortaya çıkartan, PKKnin mücadelesiydi. Önder Apo, Kürt sorununun ve ülkenin diğer sorunlarının çözülmesi için Kürtleri, solcuları, demokratik güçleri parlamentoya çekti. HDPnin görevi budur. Bu yüzden, HDPsiz çözüm olamaz.
TEK TARAFLI ATEŞKES YOK
Misilleme hakkımız dediğinizle HDPye zarar vermiyor musunuz?
Hayır. Tayyip Erdoğanın hesabı şuydu: Ben saldırabilirim ve PKK bunun karşısında duramaz. Dursa da, bunu Kürtlerin aleyhinde kullanabilirim." Yani hem HDPye karşı, hem de IŞİDle mücadelesi sayesinde uluslararası alanda iyi bir imaj elde etmiş PKKye karşı. Bizi tuzağa çektiğini düşünüyor. Yanılıyor.
Gayet başarılı bir plan...
Hayır. Çünkü Erdoğanın neden PKKye saldırdığını herkes anladı. Ama bir süreç başlattı. Erdoğan Meclis'i hiçe saydığı için, halk yerel demokrasiyi inşa etmeye başladı.
Selahattin Demirtaş her iki tarafı ellerini silahtan çekmeye çağırdı.
Sadece o değil. Biz, bütün bu çağrıları değerli buluyoruz. Çünkü biliyoruz ki, artık ne Türkiye ne biz sorunları savaşla çözemeyiz. Biz, şimdiye kadar sekiz defa tek taraflı ateşkes ilan ettik, sonunda gerillayı geri çekmeye başladık. Ama devlet, bizi önce oyaladı ve sonunda çözüm süreci kapsamında atılan tüm adımları inkâr etti.
Ateşkes ilan etmeniz için ne olmalı?
Bundan sonra tek taraflı ateşkes olmayacak. Devlet de resmi olarak ateşkes ilan etmeli. İki tarafta da ateşkesi gözleyen izleme komitesi oluşturulmalı. Müzakereler özgür ve eşit şartlarda sürdürülmeli ve Önder Apo müzakere başı olarak kabul edilmeli. Arabuluculuk yapan üçüncü bir taraf lazım. Bütün operasyonlar durdurulmalı, son dönemde gözaltına alınanlar serbest bırakılmalı. Yoksa, Türkiyenin yarın tekrar her şeyi inkâr etmeyeceğine nasıl güvenelim?
Üçüncü taraf kim olabilir? ABD mi?
Bunu defalarca önerdik.
ABD ile ilişkiniz var mı?
Var.
Amerikan hükümeti bunu yalanladı...
ABD, Türkiyeyi IŞİDe karşı savaşa katmak istiyor ve bu yüzden diplomatik bir dil kullanarak hassasiyetlerini dikkate alıyor.
ABD, PKK'ye karşı operasyonu onayladı mı?
Açıkça söylemiyorlar ama Amerika yeşil ışık yakmasaydı bu operasyonlar olmazdı. ABD, IŞİDe karşı en etkili Kürt özgürlük hareketinin savaştığını biliyor. Uluslararası koalisyonda hem Türkiyeye, hem PKKye ihtiyacı var. Çelişki bundan kaynaklanıyor.
Kalıcı bir çözüm nasıl olur?
Türkiye önce bir Kürt sorununun var olduğunu kabul etmeli. Erdoğan da hep Kürt kökenli vatandaşların sorunlarından söz etti, hiçbir zaman bir halkın özgürlük sorunu olarak ele almadı. Kürt sorunu anayasal güvence altına alınmalı. Kürt kültürü üzerine baskı sona ermeli, Kürtçe eğitim dili kabul edilmeli ve Kürtler yerel yönetimleriyle kendilerini yönetebilmeli.
Tüm bunlar olsa, silahları teslim eder misiniz?
Silahlı mücadeleyi bırakmak ve silahları teslim etmek ayrı şeyler. Kürt sorunu çözülmedikçe, IŞİD tehlikesi sürdükçe, kimse bize silahları teslim etmeyi dayatamaz. Biz sadece Kürtler için savaşmıyoruz. IŞİDe karşı savaşmak, insanlık için savaşmak demek.
bayık açıkça yalan söylüyor. tüm dünya da biliyor ki, silahları tekrar ateşleyen pkk olmuştur.
şimdi de numara yapıyor ve algılara oynuyor. ama algı yönlendirmesi yapacak durumları kalmadı. demirtaş'ın "amasız silah bırak" çağrısı olumludur. bu konuda ısrarlı olmalıdırlar ve pkk'yi silah brakmaya, daha doğrusu türkiye'de silah bırakmaya ısrarla davet etmelidirler.
pkk silahlarını ışid'e karşı kullansın. burada daha fazla rezillik çıkarmaya, acıları yükseltmeye devam etmesin.
''Üçüncü taraf kim olabilir? ABD mi?
Bunu defalarca önerdik.
ABD ile ilişkiniz var mı?
Var. ''
Bu açıklamayı kürt siyasettinin peşine takılan solcular nasıl açıklayacak hayli merak ediyorum.
Kısaca kürt siyasalına göre ,Türkler emperyalisttir ve savaşaları da antiemperyalist olarak şakıdılar ve şakıttılar. Şimidi ise ABD tüm dünyaca bilinen emperyalist le alakamız var ve onun ''Uluslararası koalisyonda hem Türkiyeye, hem PKKye ihtiyacı var. Çelişki bundan kaynaklanıyor. '' diyerek hoş görülmesini anlatıyor.
Demek kürt siyasalı emperyalizme karşı değil,kendi tanımlamasıyla Türk Emperyalizmine karşı.
O zaman neden ''Kürt siyasalı emperyalizmin uşaklığını yapılıyor'' deninincece kürt siyasal sempatizanları kızıyor?
Adam itiraf ediyor . Emperyalistlerle görüşüyoruz diyor. Ve kandilin bombalanmasında diplomatik davranıyorlar diyor Bunu anlayışla karşılamak gibi eğilimlere giriyor. Tavsiyelerde bulunuyor.
Yazıklar olsun. O dağda Toplumu için ölmeye çıkanlara ,ölenlere yazık ..