Cizre'de polis ve Hüda Par halkı taradı!

Cizre'de Garnizon Komutanlığı'na yapılan saldırının ardından polis halkın üzerine ateş açtı. Hüda Par’lıların da uzun namlulu silahlarla sivilleri çapraz ateşe aldığı saldırıda aralarında 7 yaşındaki bir çocuğunda olduğu 5 kişi hayatını kaybetti. Cizre’den son durumu İleri Haber’e aktaran HDP Şırnak Milletvekili Ferhat Encü “Polis halkı taramasından sonra, Hüda Par’lılar da uzun namlulu silahlarla çapraz ateşe almış. Burası çok karışık, cenazeden cenazeye koşuyoruz" dedi.



Meryem Yıldırım – İleri Haber

Şırnak'ın Cizre İlçesi’nde Garnizon Komutanlığı’na yapılan saldırının ardından bölgede çatışma çıktı. Çatışmalar sürerken, polis sivil yurttaşların üzerine ateş açtı. Katliam girişimi sonrası aralarında 7 yaşında bir çocuğunda olduğu 5 kişi hayatını kaybetti.

Bölgede çok fazla yaralının olduğunu aktaran ve şu an Cizre’de bulunan HDP Şırnak Milletvekili Ferhat Encü bölgenin çok karışık olduğunu söyledi. 7 yaşındaki çocuğun ve gencin ölümünü doğrulayan Encü, bölgedeki son durumu şöyle aktardı: “Ağır yaralılar var. Hastaneye taşınmasına izin verilmiyor. 1 kişi başına almış olduğu kurşundan dolayı ağır yaralı. Sayı net olmamakla birlikte çok sayıda yaralı var.

POLİS VE HÜDA PAR HALKI ÇAPRAZ ATEŞE ALDI!

“Bugün Garnizon Komutanlığı’na yapılan saldırının ardından çatışma çıktı. Polis halkın üzerine ateş açtı. Bu çatışma sırasında Hüda Parlılar da uzun namlulu silahlarla insanların üzerine ateş açtı. Yani hem polis hem de Hüda Par aynı anda saldırıyor. Çapraz ateşin arasında kalıyor. Çıkan çatışmada bir Hüda Par’lı da yaralandı. Daha sonra Hüda Par kültür merkezine saldırdı. Çok karışık burası.”

“ONLARA GÖRE HDP’YE OY VEREN HERKES ÖLMEYİ HAK EDİYOR”

“Bugün Yalçın Akdoğan’ın söylemiş olduğu bir itiraftır. Türkiye’de HDP’ye oy vermiş insanlara yönelik bir savaş başlatılmıştır. Bu savaşta da insanların ölümü, hatta7 yaşındaki bir çocuğun ölümü bile meşru görülmüştür. Onlar açısından HDP’ye oy veren herkes ölmeyi hak ediyor. Kendilerine oy verilmediği için Çözüm Süreci’nin bittiğini, daha önce ateşkesi HDP’nin bitirdiği yönünde söylentileri vardı. Yalçın Akdoğan’ın bugün söyledikleri Çözüm Süreci’nin AKP tarafından, Erdoğan tarafından bitirildiğinin görüldüğü bir itiraftır. Tüm toplumun bunu görmesi gerekiyor. Kimin Çözüm Süreci’ni bitirdiğini, kimin savaşını başlattığını, kimin kandan, gözyaşından, ölümlerden rant sağladığını tüm halkınızın görmesi gerekiyor.”

“7 YAŞINDAKİ ÇOCUĞUN ÖLÜMÜ HABER OLMUYOR, MEŞRU GÖRÜLÜYOR”

“Barışı isteyen, insanlıktan yana, eşitliği, adaleti, demokrasiyi savunan kimin olduğu da ortadadır. HDP’dir. Ne yazık ki bu savaşın içerisinde 7 yaşındaki çocuk yaşamını yitiriyorsa ve bu haber değeri taşımıyorsa, hükümet için bu soruşturulması dahi düşünülmüyor, niçin bu insanlar ölüyor? Her gün Şırnak’ta ortalama 3-4 kişi yaşamını yitiriyor. Biz daha otopsiden insanımızı almadan yeni ölümlerle karşı karşıya kalıyoruz.

“CENAZEDEN CENAZEYE KOŞUYORUZ”

“Cenazeden cenazeye koşmak zorunda kalıyoruz. Biz savaşın bitmesini, Çözüm Süreci’nde diyalogla sorunu çözme çağrısını defalarca yapmamıza rağmen, halkımızın, annelerimizin, insanlarımızın, tüm bölge halkının istediği bu olmasına rağmen, savaşın şiddetlenmesini, savaşın körüklenmesini sağlayan AKP zihniyeti ve devlet her gün bize ölümü meşru görüyor…”

Bölgede işler kötüye gidiyor. Barış, çözüm deyip bizleri kandırdılar, şimdi o barış, çözüm diyenler karşılıklı silahlarını ateşliyorlar, olan o bölgede oturan halka oluyor. PKK'nin bu savaşı kazanamayacağı belliyken neden çatışmanın şiddetini arttırıyor? Ölenlerin tamamının kürt olduğunu göremiyor mu; kürt halkından yana olduğunu söyleyen bir örgüt kazanamayacağı bir mücadeleye girerek her gün kürt halkından insanların ölmesine neden kayıtsız kalır, insan hayatının değeri bu kadar ucuz mu?

PKK'yi değil ama HDP'yi eleştiriyorum bu konuda, HDP içindeki solcu geçinenleri daha çok. Biraz fazla yağmur yağsa kürt halkını sokağa döken ve Türkiye'nin her yerinde protesto gösterileri yapmaya çalışan HDP neden bu olaylara seyirci kalır da, PKK'yi protesto mitingleri düzenlemez? Çok mu zor, yoksa işlerine mi gelmiyor? Demirtaş'ın tek başına yaptığı açıklamalar yeterli gelmiyor, PKK ''nasıl olsa HDP'nin seçmeni bizim yanımızda'' diyordur. Bu düşünceyi kırmak HDP için zor değil ki. Siyaset yapıyorsan açık açık tavır koyacaksın. Bu tavrı açıkça gösteremiyorsan o zaman da siyasetten ayrılacaksın. HDP ne onu yapıyor, ne bunu.

HDP yapacağını yapıyor, daha ne yapsın! Kürt hareketinin yasal partisi olarak hem kürt halkından ve hem de PKK'den çok da soyutlamamak gerek. Kürt hareketindeki hiyerarşide Öcalan ve Kandil'den sonra gelen bir yapı doğrudan doğruya PKK'ye karşı bir konum alamaz, alması kendi varlığının inkarı olur. Belirli aralıklarla terör tırmanışa geçtiğinde HDP'ye yüklenmek hepimizde alışkanlık haline geldi, bu tavır da bana çok doğru gelmiyor. HDP'den beklediğimizi sözgelimi neden CHP'den de beklemiyoruz? HDP yarım yamalak da olsa PKK'nin tetik düşürmesini istediğini defalarca söyledi, elinden başka bir şey de pek gelmiyor; ama CHP çok şey yapabilir. Bölgede kürt yurttaşların güvenini uzun zamandır yitirmiş olan CHP ''savaş dursun'' sloganı altında bütün Türkiye'ye çağrı yapabilir ve başta milletvekilleri ve yöneticiler olmak ülkenin her yerinde eyleme geçebilir, mitingler yapabilir, savaşın sürdüğü bölgeye yürüyüşler başlatabilir; kısaca bu duruma etkin bir şekilde müdahale edebilir. Böyle bir ortam HDP'ye de cesaret verebilir ve onların da bu tür etkinliklere katılmasına yol açabilir. Ülkenin her yanından yükselecek güçlü bir sese ihtiyaç var!

HDP'nin dışardan ''yardıma'' ihtiyacı var. Türkiye sosyalist hareketinin toplumsal bir güç olamaması bu konuda etkin olabilmesinin önünde engel. Güçlü olamaması HDP'nin de gözünü oraya çevirmesine engel oluyor. Kürt hareketi öteden beri sola kendi siyasetinin ardına takıldığı sürece önem atfetmiş. Kısa ve orta vadede bu ilişkinin değişebileceğine ilişkin hiç bir emare de gözükmüyor. Bunu CHP yapabilir, yapmalıdır. AKP gericiliği için darbecilik, otoriterlik faşitlik ve benzeri her türlü eleştiriyi yapanların, eğer samimiyseler ki, samimi olduklarına da inanıyorum, siyaset yapma biçimlerini gözden geçirmeleri gerekiyor. Seçimden seçime yapılan eleştirilerin ve parlamentoya sıkıştırılmış bir muhalefetin işe yaramadığı ortada. Yakın bir zamanda eşi benzeri olmayan bir gezi ayaklanması yaşayan bu ülke insanlarının olası bir CHP çağrısında sessiz kalmayacaklardır. Biraz cesaret lazım, biraz şu yıllardır parlamentoya sıkıştırılmış muhalefet etme yönteminin dışına çıkmak gerek.

Kolay değil elbette! HDP olsun, CHP olsun içinde bulundukları nesnelliği kırabilecek dinamizme sahip değiller. Bir kısır döngünün içinde yuvarlanıp gidiyoruz ve en korkuncu hemen her gün insanlarımız ve çocuklarımız ölüyor.