Seçim güvenliği için çatışmasızlık
CHP ve HDP, savaş ortamı nedeniyle seçimin güvenliğinden, seçmen iradesinin sandığa sağlıklı yansımamasından kaygı duyuyor, çatışmasızlık ortamının gerektiğini söylüyor
NURCAN GÖKDEMİR
Recep Tayyip Erdoğanın ve AKPnin tek başına iktidar yolunu açabilmek için gündeme getirdiği savaş politikası 1 Kasım seçimlerinin güvenliğini tehdit ediyor. Muhalefet partileri, 1 Kasımda seçmen iradesinin sandığa ve seçim sonuçlarına sağlıklı yansıyacağı konusunda endişeli, bir an önce çatışmasızlık ortamına geçilmesini istiyor.
CHPnin seçim işlerinden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan ile HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, seçim güvenliği konusundaki kaygılarını BirGüne anlattı.
Güvenlik bahanesiyle sonuç arayışı
Bülent Tezcan: Seçim güvenliğinin sağlanmasının iki ayağı vardır. Örgütler terör tehdidi ile vatandaşın oyunu etkileyebilir. Devlet de güvenlik önlemi alıyorum, seçim güvenliğini sağlıyorum diye elindeki olanakları kullanarak muhalefete gidecek oyları engellemeye, seçmen iradesini saptırmaya kalkabilir. Bunların her ikisi de tehlike oluşturur, seçimin güvenliği açısından birbirinden ayrı düşünmemek lazım.
Özellikle Doğu ve Güneydoğuda ciddi bir sıkıntı var. Seçmen iradesinin sandığa ve sonuca sağlıklı yansıyacağı demokratik ve özgür bir ortam yok. Ancak bu gerekçelerle seçimlerin yapılmasından vazgeçemeyiz. Vatandaşın tehdit altında kalmadan sandığa gitmesinin mutlaka sağlanması lazım. Hiç kimse sıkıyönetim ya da OHAL gerekçesiyle seçimlerin iptali hayali de görmesin. Tüm taraflar huzuru, güvenliği sağlayacak, çatışmaları sona erdirecek adımları bir an önce atmak zorundadır.
Savaş durmalı
İdris Baluken: Bölgenin tamamındaki koşullar sağlıklı bir seçimin yapılmasını için kesinlikle uygun değil. Gelişen savaş konsepti AKPnin halkın iradesinin yansımasının engellenmesi ve devlet eliyle planlanmış seçim hilelerinin uygulanması amacını taşıyor. Sağlıklı bir seçim için çatışmalı sürecin bir an önce durması gerekiyor.
Seçmene ya AKPye ye oy verirsiniz ya da canınızı alırız mesajı verdiler. Bu ortamda sağlıklı bir seçim sonucu çıkması, halk iradesinin sandığa yansıması mümkün değil. Seçim güvenliği halk iradesinin sandığa yansıması için savaş bir an önce durmalı, askeri operasyonlar sona ermeli, bölgenin insansızlaştırılması yaklaşımları terk edilmeli.
Seçim hükümetinin AKPli ağırlıklı oluşması da seçim güvenliği açısından dikkat çekici. HDPli bakanlarımız savaş konseptine karşı, operasyonel yaklaşımlara karşı tutumlarını ortaya koyacak, ilk toplantıdan başlayarak öncelikle seçim güvenliğini sağlamaya yönelik önlemleri kararlı bir şekilde savunacaklardır. AKPnin günahlarına kesinlikle ortak olmayacaklardır.
Birgün
Bu kadar önemli bir konudan iki parti de yakınıyor ancak akıllarına ortak bir eylem planı da gelmiyor! Ne düşünüyorlar, yakındıklarında AKP ve PKK'nin terörden vazgeçeceğini ve ortalığın süt liman olacağını mı? İki tane düzen partimiz var, konuşmaktan başka bir şey yaptıkları yok.
Düzen partileri düzen kurmada müdahil olmak istiyor işte.
Ne var bunda
Bence üyelerini eğitip daha militan olmalarını sağlamalı. Bu düzen onların sahiplenmekte onlara düşecektir.
Demokrasi ne kadar kötü olursa olsun faşizmden iyidir. Bunu 12 mart ve 12 eylül görenler iyi bilir.