EMEP'ten HDP ile ittifak açıklaması
EMEP tarafından HDP ittifakına ilişkin yapılan açıklamada "Bu süreçte karşılıklı olarak yaşanmış eksikler var ise bunları uzun yıllara dayanan mücadele birlikteliği içinde oluşan hukuk ve güven duygusuyla paylaşma ve aşma tutumu içerisinde olduğumuz bilinmelidir." denildi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun seçim hükümetinde bakanlık önerisini kabul etmeyen HDP Milletvekili Levent Tüzel'in kurucu genel başkanı olduğu Emek Partisi'nden seçim ve HDP ile ittifaka ilişkin kararını açıkladı.
EMEP Genel Yönetim Kurulu'nun toplantısının ardından yapılan açıklamada, "Bu süreçte karşılıklı olarak yaşanmış eksikler var ise bunları uzun yıllara dayanan mücadele birlikteliği içinde oluşan hukuk ve güven duygusuyla paylaşma ve aşma tutumu içerisinde olduğumuz bilinmelidir" denildi.
EMEP'in açıklamasında "en küçük bir muhalefet hareketinin şiddetle ezilmek istendiği ve Kürt halkına yönelik olarak 90lı yıllara rahmet okutacak bir kirli savaşın devreye sokulduğu belirtilerek" 1 Kasım seçimlerinde seçim güvenliğinin en ciddi sorun olduğu ifade edildi.
Açıklamada, "Hükümette yer almama ve bakan vermeme kararımız doğrudur denilerek şöyle devam edildi:
Partimiz işçi sınıfı, emekçiler, Kürt halkı, inanç grupları, kadın, gençlik, çevre; kısacası demokratik hak ve özgürlük talep eden tüm ezilen sınıf ve toplum kesimlerinin çıkarlarını savunmak, mücadele olanaklarını geliştirip, genişletmek imkanı sağlamak bir yana kuruluş biçimi ve üstlendiği görev itibariyle bu talepleri bastırmak üzere görevlendirilmiş bir hükümette yer almayı hiçbir biçimde doğru bulmamıştır.
Bu nedenle, 7 Haziran seçiminde ittifak kurduğumuz HDP listelerinden milletvekili seçilen ve halen HDP meclis grubunda parlamento çalışmalarını sürdüren partimizin Kurucu Genel Başkanı Levent Tüzele, Seçim Hükümetinde görev almak üzere gelen bakanlık teklifini kabul etmemiştir. Bu kararımız üzerine partimize yönelik yapılan menfi değerlendirmelerin önemli bir bölümü kanaatimizce bilgi eksikliğinden ve/veya yanlış bilgilerden kaynaklanmaktadır.
Partimiz HDPnin mevcut koşullarda kurulan seçim hükümetinde yer almasını doğru bulmamakla birlikte demokratik bir hak olarak görmekte ve saygıyla karşılamaktadır. Bu süreçte karşılıklı olarak yaşanmış eksikler var ise bunları uzun yıllara dayanan mücadele birlikteliği içinde oluşan hukuk ve güven duygusuyla paylaşma ve aşma tutumu içerisinde olduğumuz bilinmelidir."
Emep siyasi hayatını kürt hareketine bağlamış. Sosyalizmi hedefleyen bir partinin ulusalcı bir partiyle bu kadar yakın ilişki içerisine girmesini hiç doğru bulmuyorum. Bu tür partilerin sosyalizme inançlarının kalmadığını düşünüyorum.
EMEP Türkiyede tek işçi sınıfı partisidir.
EMEP i 1980 öncesi TKP ye çok benzetiyorum.
O da o dönemde işçi sendikaları ve demokrasi ile çok ilgilenmişti TKP kendine en iyi ortak olarak CHP yi görmüştü EMEP kendine en iyi ortak HDP yi görmektedir.
İkisinin ortak yanı çok fazla.TKP de reformst ti EMEP te reformist sadece tarihler farklı.
Tek başlarına gündeme gelemeyenler kendilerinden daha güçlü olanın koltuğunun altına girmeye çalışırlar. Emep de onu yapıyor. Kürt hareketiyle gündemde kalıyor. Sosyalist mücadeleye katkılarının olduğu tartışmaya açık. Bana göre hiç yok.