O sarkaç 1 Kasım’da boynumuzu vuracak  



Aslında söylenecek fazla bir şey kalmadı. Çözüm Süreci filan başlamadan bitti.Tevfik Fikret’in bir devri şeamet’i (uğursuz dönemi) başımıza çöktü.

Çiğnendi yazık yeminler ve milletin ümmid-i bülendi! (milletin yüce umudu)

Sevgili Dostlar… Artık işler öyle bir noktaya vardı ki, Sabırmış… Teselliymiş… İnanın, artık yazamıyorum. İçimden gelmiyor. Sahtekârlığa âlet oluyormuşum gibi hissediyorum kendimi.

Patlıyorum.

Ey AKP… Selçuklu’dan ve Osmanlı’dan kısa sürdü sayelerinde ömrü, başına geçtikleri devletin diye yazmasın istiyorsanız eğer   tarihler, düşünün son bir kez! Uyanın. Silkinin. Kendinize gelin.

Ey CHP… Çok üzgünüm… Ne yapsanız yetmiyor… Makyajla bu iş yürümüyor. Daha net, daha samimi olun.

MHP… Burası Orta Asya değil… Kafkasya değil… 1000 yıl öncesinin saplantılarından arının… En önemlisi, başınıza da dünyayı iyi okuyan çağdaş birini geçirin…

HDP… Yok Kandil’di… Yok İmralı’ydı… Saplantılardan, Orta Çağ komplekslerinden kurtulun. Arının. Gerçekten Türkiyeli olun.

Ey Seçmen… Gelelim Kuyu ve Sarkaç’a. Olay şu.

Derin mi derin bir kuyunun dibinde, elimizde ayağımızdan bağlı olarak yatırmışlar bedenimizi sırt üstü.

Kuyunun en tepesinde de zincirli bir manivelaya monte edilmiş bir sarkaç var. Sarkaçın dibi keskin mi keskin kocaman bir balta. Otomatik bir biçimde iniyor. Her turda, birkaç santim alçalıyor. Sonunda iyice inecek ve son turunda boynumuzu kesip kafamızı koparacak.

Ey Seçmen.

Eğer uyanmazsan… Ve bir an önce kendine gelmezsen…

Şimdiden geçmiş olsun.

Özlediğin SARKAÇ, 1 Kasım’da boynuna inecek.

Türk Tarihi’nin bir dönemi, korkarım sona erecek.

Halit Kakınç

Odatv.com

Herşey onunla başlıyor onunla bitiyor. ''Seçmen'' bilinçlenmediği ve bu gerici güruhu başımızda tuttuğu sürece bu karanlık tünelden çıkış olmayacak!