Aydemir Güler seçimlerde gayriciddi muhalefete katılmamalı diyor, siz ne diyorsunuz?
Sürprizler ülkesi
Aydemir Güler
Sürprizler ülkesiTürkiye için en hafifinden böyle denir. Daha fazlası da
Kendine özgü olduğuna dair bunca yazılıp çizilen tek yer bizim ülkemiz değil elbette. Ama galiba ilk sıraları zorlarız!
Memleketi sürprizlerden ibaret sayıp ondan sonra anlamaya çalışmanın bir manası olabilir mi? Yapacak şey yine bulursunuz, ama en fazla topa gelişine vurarak
Yok, böyle değil. Bizim tuhaf toplumumuz da, başka toplumlar gibi belirli yasalara tabi olarak hareket ediyor. Bu hareketin özgünlükleri olur her zaman. Ama özgünlük veya sürpriz ancak belirli bir genelgeçer sürece göre tanımlanabilir. Ortada o kadarı bile yok.
Lafı uzatmayalım
Türkiye bir seçime gidiyor. Seçime varılamaması durumu ise sürpriz sayılmayacak. Çünkü yasa seçimle ilgili değil. Seçimli veya seçimsiz belirli bir hareket var çünkü. Eğer neler olacağı seçime göre belirlenseydi, seçim bir detay olmazdı. Oysa seçim detaydır.
Daha Haziran ayında oy kullanılmış ve devamında seçimin önemsiz olduğunu acı biçimde yaşamış bir ülkede bu gerçeğin görülebilmesini ummak fazla bir şey istemek midir?
AKP yıllar sonra çoğunluğu kaybedince, diktatörlüğün yalnızca azıtmasına sahne olan bir ülkeden söz ediyoruz. HDPnin barajı geçmesi durumunda mevsimin anında değişeceğinin, hatta buna devrim bile denebileceğinin konuşulduğu bir ülke, şimdi yine benzer bir atmosfere adım adım yaklaşıyorsa, Türkiye siyasetinin piyangoya yatırım yaptığını düşünmek gerekir.
CHPde birliğe çağıran o yıllanmış seçim fikri daha da beter bir sicile sahiptir. Hayaller çöktüğünde ve saatler bir sonraki seçimi gösterdiğinde, bu sefer, denir, daha iyi bir birlik oluşturulmalı
Piyangoya yatırım yapanlar oy alabilirler; alıyorlar da
ama biz onları neden ciddiye alalım ki?
Sürpriz değil. Çünkü AKP takımının önündeki seçenekler yelpazesi iktidar ve hapis uçlarını içeriyor. İkinciden kaçmak için Cizreyi de yakarlar, başka yerleri de!
AKP Batı ile uyumsuz mu, uyumsuz. Ama defalarca Batının hoşgörüsüne mazhar olmak neden sürpriz olsun? Uyumsuz AKP, hoşgörülmek için olmadık yalakalığın yaptırılabildiği bir hükümet demektir. Yani sonsuz ve en kişiliksizinden pazarlıklar
Sürpriz değil, kanunları olan bir hareket var. Kürt sorununa politik çözüm, artık bölgenin kanunlarından biridir. ABD politik literatürü Kürt faktörünü Ortadoğuda biricik dost ilan ettikten sonra, dedelerin ve bebeklerin kanı bile süreci tıkayamaz. Ama yeni manevraları mümkün kılar.
Son gelişmelerin toplamı, Kürt hareketinin içindeki fay hatlarını görünür kıldı. PYDnin Akdenize uzanma rüyası görecek kadar prestij edinmesi fazlaydı ve Türkiye-IŞİD sayesinde törpülenmiştir. Ama PYDnin dünya çapında sempati, PKKnin de terör örgütü listesinde bir yer hakettiğini vaaz eden Batı görüşü derin temellere oturmuştur. HDP bu kan denizinde bir reform üssü olarak pozisyonunu korumuştur ve seçim hükümetinin bileşimine bakılırsa AKPnin de böyle bir uzlaşı formülüne yattığı ortaya çıkmıştır. Fay hatları görünür hale gelen PKK, çok daha sınırlı bir nüfus üzerinde iktidarını sürdüren KDP karşısında tehdit olmaktan çıkmıştır
Bütün bunların neresi sürprizdir?
Sürpriz değil ama saçma olan, Erdoğanı darbeci ilan eden CHPnin AKP kongresine icabet edip, Davutoğluna kutlama mesajı göndermekte saniye gecikmemesidir. Darbe diyen darbe olmuş gibi davranmıyorsa, bu Türkiyenin anlaşılmaz bir ülke olduğunu değil, CHPnin, kendi tabiriyle darbeye işbirlikçilik ettiğini kanıtlar.
Cizrede yananlar arasına oportünizm girmeyecek midir? Kurulan bir savaş hükümetidir, iktidar katliamcıdır; hepsine kabul
Peki Kürt hareketi barış ve çözüm umudunu dillendirmeye nasıl devam edebilmektedir? Bu paragrafın ilk sorusunun yanıtı hayırdır; oportünizm yanmamış, önü bir kez daha açılmıştır! Çünkü aslolan Ortadoğuda emperyalist yeniden biçimlendirmenin bir enstrümanı anlamına gelen süreçtir.
O süreç sağlamlaştı. Bir yanda, Fidana sahip çıkan geleneğin Eşme Ruhundan geçip seçim hükümetinde iki sandalye edinmesi var. Demek AKP-HDP kanalı açıktır.
Diğer yanda ise savaşa inançsız, ölümlerden yorgun Türkiye toplumunun özlemlerini temsil eden bir CHP şekillenmiştir. İkinci Cumhuriyetin Halk Partisi, kan sayesinde milliyetçi ayak direme havasından büyük ölçüde sıyrılmıştır. Demek ki artık CHP-HDP kanalı da açıktır.
O kadar ki, bu iki kanalın geçit verdiği bir trafikten CHP-AKP koalisyonunun çıkması da sürpriz olmayacaktır.
Aylar önce dedik ki, Türkiye kapitalizminin ve emperyalist sistemin sağlığı adına, AKP rejiminin reforme edilmesi ve düzenin restorasyonu gündeme girmiş bulunuyor. Şimdi adı geçen partiler tam da bu programa uyumlu hale gelmiş, getirilmişlerken, sürprizden falan bahsedilemez.
MHPyi mi atladık? Yoo, restorasyon AKPye fazla büyük bir fatura çıkartacaksa, MHP ve SP dahil klasik karşı-devrim partileri AKPye stepne servisine fit olacaklardır, olmaktadırlar.
Çok dinamik bir ülkede yaşıyoruz. Ama ortada sürpriz falan yok.
O halde kimse solculuk adına nerden gelip nereye gittiği belirsiz toplara atlamamızı beklemesin. Artistik hareketleri de solculuk diye yutturmaya kalkmasın. Türkiyede her topa dalan değil ilkeleri, tarih bilinci olan bir sol var. Türkiyede gayrıciddi muhalefetleri ciddiye almayacak bir sol var.
Bu seçimde de var!
Türkiye solunun CHP ve HDP yerine sosyalistlere oy vermesini ima etmiş. Oy verip vermemek ne kadar doğrudur, gereklidir başka bir şey ama sol oy verecekse neden HDP ve CHP'ye yönelir, bunu anlayışla karşılamak kolay değil. Sosyalist veya solcuysan oy verilmesini de gerekli görüyorsan git sosyalist partilere oy ver. Neden CHP ve HDP'ye yöneliyorsun?
oy verme sıkıntısı başladı, chp mi, kp mi. ikisinden biri.
Siyasi mücadele her 4 yılda bir önüne sandık koyduklarında 1 saat zaman ayırıp bir parti amlemini altına mühür basmak değildir.
Siyasi mücadele bilimsel olarak iktidara gelmesi gereken sınıfların içinde olup onların algılarını değiştirmek için çaba harcamaktır.
4 yılda bir oy atsan ne olur atmasan ne olur varsayalım senin partin seçimlere giremedi o zaman senin için siyaset durdumu.
Seçimleri konuşmak bile altarnatif düşüncede gereksizdir kim nereye oy verirse versin yeterki gönül vermesin.
Türkiye çok kritik eşikten geçmektedir bunu günümüzün maliye bakanı ve bu konuda bir çok otarite söylemektedir.
Önemli olan ne yapacağımız ne yapabileceğimizdir eğer bizde durumu sistemin maliye bakanı gibi algılıyorsak ve değiştirmek için henüz gücümüzü toplayamamışsak bize en yakın görünen partiye oy veririz
Biz kimi ve ne gibi sistemi, en tehlikeli görüyoruz ve bu tehlikeyi geçici de olsa nasıl bertaraf edebiliriz. Kiminle geçici iş birliği yapabiliriz.
Bu konuda tercihler kullana biliriz
Şimdiden seçimlerde tercih yapmak ve bu konuda siyaset belirlemek doğru değildir seçimin olmacağı şüphesi bile var.
HDP nin seçime sokulmayacağı olasılıkları var HDP nin seçimi boykot etme ihtimalinden söz ediliyor böyle durumda karanlıkta ışıksız gezmek bizi bir çukura düşürebilir.
Bizlerin şu an yapması gereken mümkün olan en fazla kitleye ulaşmak ve yapılan hukuksuzlukları onlara anlatmak her kes için gelebilecek karanlık günlerin yaklaştığını topluma söylemektir.
Bu gün TÜRK-İŞ başkanının konuşmasını dinledim adeta utandım işverenlere adeta yalvardı hükümete ricada bulundu .İşçi sınıfı ve onun örgütleri ne hallere düşmüş bu birazda bizim suçumuz işçileri yalnız bıraktık onları terk ettik gericinin milliyetçinin ellerinde kaldılar bizler sosyalistler yanlarında değildi .İşte onlarda hükümete işverenlere yalvardılar.
Bu durumda elbette kürt siyasetinin suçu büyük ama bizimde sucumuz yok değil. Değiştirmek için değiştirecek özneleri yaratmak gerekir. Soyulanlar dilencileştirilenler soyguncularda kat kat sayıları fazla onlara önder ve dost gerekiyor.
Seçim bu yarışta pire kadar bile değil.
Sosyalist Sol herzamanki gibi bu seçimlerde de kendi partilerine oy vermeyecek. Nedenide çok açık ve net. Kendi partilerinin gücüne ve söylemlerine inanmıyorlar. Oy verecekleri parti başta CHP olmak üzere arkasından HDP olacaktır. Seçime sadece sembolük olarak katılan, seçimleri sadece propaganda amaçlı değerlendiren,..... bir partiye neden ve kim oy versinki? Bundan dolayı KP ve benzeri partilerin alacağı oy oranı şimdiden belli, binde bir oy bayağı başarı sayılır.