Alıntı Çizelgesi: munzur yazmış
Sabredilince sonuna kadar okunuyor da, anlaşılıyor mu dersen o biraz zor. Solculuğu ikiye ayırmış senin dediğin gibi kuyrukçu solcular ve sosyalistler. Kuyrukçuları enternasyonalist olarak çevirmiş, kuyrukçu olmayanları ise bilumum ulusalcılık ile. Kafa bu olunca bu adamların elinden kuyrukçuluktan başka ne gelir. Adlarını anmaya bile değmez.
Sol çok uzun zamandan beri bu kuyrukçu güruhun yarattığı illüzyonlarla yorumlandı. Enternasyonal sol, nasyonal sol bu illüzyonun siyasi manipulasyonu. ''Solcular enternasyonalist olur'' diyerek kuyrukçuluğu gösteriyorlar, kuyrukçu olmayanlara her türlü ahlaksız yorumları yapıp nasyonalist olarak damgalıyorlar. Bu ayrım işlerine geldi. Sitelerine giren gençler nasyonalist, sosyal şoven, sosyal faşist, ulusalcı, kemalist olmamak için ''enternasyonalizmi'' yani kuyrukçuluğu seçiyor, solcu olmanın kuyrukçuluktan geçtiğine inandırılıyor. Rüzgarı böyle estirdiler bunlar. İnsanları böyle kandırdılar. Kuyrukçu olmayanlara ''kürt halkının düşmanı'' diyerek üfürdükçe üfürdüler, her türlü yalana utanmasızca bulundukları çöplükte yer verdiler.
''Adlarını anmaya değmez'' ama boş bırakmaya da gelmez. Bu adamların sol düşmanlığını teşhir etmek de solculuktur. Solculuk sadece bir Marks, iki Lenin alıntısı yapıp, sonra ''haydi oylar HDP'ye demek değildir. Bu güruhun işlevi de misyonu da sol düşmanlığı, solu sınıfsal mücadelesinden kopartıp, ulusalcı bir mücadeleye yedeklemek. Tek amaçları bu. Sonuçta ne olacak; ülkeyi mi demokratikleştirecekler, işçi sınıfını mı rahatlatacaklar, laiklik düşmanlığını mı geriletecekler, emperyalizme mi kafa tutacaklar? ''Evet'' deniliyorsa kuyrukçuluğa devam, ''hayır'' deniliyorsa yeriniz ''bağımsız sosyalist mücadele''.