Hasan Cemal hocam bugün yaşananlara faşizm diyorsun ama, bu faşizmin bu kadar tırmanmasında senin ve senin gibilerin çok emeği, çok katkısı var. Şimdi faşizm diyorsun, iş işten geçmedi mi?
Hasan Cemal'den ne bekliyordun ki? Dönek herifin teki. İlk gençliğinde Doğan Avcıoğlu'nun yanındaydı, onun Yön-Devrim hareketinin bir parçasıydı. 9 Mart'ın başarısızlığından sonra önce devrimci demokratlığın, devrimci tarafını çöpe attı. 12 Eylül'den sonra ise demokratlığı da çöpe atıp, liberal çürümenin içine hapsoldu. Bu eskinin dönekleri egemenler tarafından AKP projesini topluma kabul ettirilmek için kullanıldı. AKP biraz güç elde edip, bunların etki alanlarına ihtiyaç kalmayınca çöpe attı bunları. Bunlar da kendi de yarattıkları AKP projesi tarafından dışlanınca bu sefer sermayenin başka alternatif projelerinde rol aramaya başladılar. Ve şimdi diyorlar ki tek suçlu Erdoğan yada onun bozulan psikolojisi. Erdoğan bozulmasıydı aslında her şey güzeldi. Şimdi de bu bozuk psikolojili adamdan kurtulursak her şey güzel olacak. Bu saçmalıklara inanmamızı bekliyorlar. Bu gibi adamların hiç bir sözlerini ciddiye almamak, hiç bir dediklerine prim vermemek gerek.
Hasan Cemal hangi partiye oy vereceğini açıkladı
"Yetmez ama evet" diyen isimlerden Hasan Cemal, seçimlerde HDP'ye oy vereceğini açıkladı. Kısa süre önce Nazlı Ilıcak da HDP'ye oy vereceğini duyurmuştu.
Bir dönem AKP'nin "yetmez ama evet"i için çalışan isimlerin başında gelen Hasan Cemal, 1 Kasım'da HDP'ye oy vereceğini açıkladı.
Cemal'in köşe yazısının bir bölümü şöyle:
İnadına HDP, inadına barış! Ve oyum yine HDPye! Bu köşede dünkü yazım şöyle bitiyordu: Yaşananlara bakınca, Ahmet Hakanın uğradığı gece yarısı saldırısını düşününce kendi kendime tekrarlıyorum: Faşizm işte böyle bişey...? Ve ekliyorum: Türkiyeyi normalleştirmenin yolu, Erdoğana dur demekten geçiyor. Bu memlekette istikrar kapısı yeniden açılmak isteniyorsa, bunun ilk adımı Erdoğana dur demektir. Eğer 1 Kasımda, 7 Haziranda olduğu gibi, seçim sandığına gidip AKPyi yine 276 çıtasının altına itersek, Erdoğana dur!demenin ilk adımını atmış oluruz. Ahmet Hakana saldırı: Faşizm işte böyle bişey."
Sol
Bu adamlar için söylenecek söz, ''olmasaydılar, olmazdılar'' olabilir. Bugünün faşizminde kendi payları çok fazla. Bu adamlar AKP'nin burjuva demokrasisini bile tamamlayabileceğine inandılar ve insanları inandırmaya çalıştılar. AKP ve Erdoğan zihniyetinden nasıl olur da demokrasi çıkabileceğine inandılar, insan hayret ediyor. Erdoğan'ın daha iktidara gelmeden yaptığı demokrasi ve laiklik tarifi vardı. Onları da mı göremediler. Bunların iktidar olmaya ihtiyaçları vardı. Devletin uçağına binmeliler, resepsiyonlara katılmalıydılar. Devletin başında olan grubun kendi sözlerini dinliyor oluşlarından keyif alıyorlardı. Bunun için kendilerini inandırdılar, bu iktidarın değiştiğine kendilerini inandırdılar. İhtiyaç kalmayınca da şutlandılar. Şimdi frankenştayn gibi yarattıklarına karşı mücadele vermeye çalışıyorlar.
Güneş'e göre Ahmet Hakan'a saldırının amacı AKP'yi yıpratmak
Yandaş Güneş gazetesi, Hürriyet yazarı Ahmet Hakan'a yönelik saldırının gerçek amacının AKP'yi yıpratmak olduğunu öne sürdü. Gazete, 4 saldırgandan 3'ünün AKP'li olduğu bilgisine ise yer vermedi.
(İleri Haber - Medya) Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a 'ilan-ı aşk etmesi'yle tanınan Ethem Sancak'a ait Star Medya Grubu'na bağlı Güneş gazetesi, Ahmet Hakan'a yönelik saldırının gerçek amacının AKP'yi yıpratmak olduğunu iddia etti.
Gazetenin bugün birinci sayfasından duyurduğu haberde, "Emniyet, Ahmet Hakan'a yapılan çirkin saldırının algı amaçlı düzmece olduğu fikri üzerinde duruyor" dendi. Hürriyet yazarı Güneş, Ahmet Hakan'a saldıran 4 kişiden 3'ünün AKP üyesi çıkmasında ise haber değeri görmedi ve bu bilgiye sayfalarında yer vermemeyi tercih etti.
KARAR VEREMEDİLER
Saldırıya uğrayan Ahmet Hakan'ın çalıştığı Doğan Medya Grubu'nu hedef göstermeye devam eden gazete, PKK ve Cemaat'in de işin içinde olduğunu öne sürdü. Cuma günü de saldırıyı gerçekleştirenlerin HDP'li olduğunu ileri süren Güneş, bugünkü haberinde bu iddiaya yer vermedi.
Paçavra beyinlerden paçavra gazeteler. Bunları kim satın alır, kim okur, kim inanır? Yandaşlığın bu kadarı mide bulandırıcı.