Sosyalizm ve milliyetçilik
Forumun pek çok başlığında bu iki kavram yan yana geliyor. Kimimiz milliyetçiliğin sol ve sosyalizm ile bağdaşmayacağını, kimimiz ise milliyetçi olunmadan solcu-sosyalist olunamayacağını savunuyor. Bir başlık altında bu tartışmayı yürütmekte yarar var. Konu sanırım bu şekilde daha iyi anlaşılabilir.
Milliyetçik nedir diye sorulduğunda yaygın görüş, vatanını miletini sevmek olarak karşımıza çıkar. Bir anlamıyla da doğrudur. Şimdi şu soruyu sorsak, solcular-sosyalistler vatan ve milletini sevmez mi?
Milliyetçilik ideolojisinin ortaya çıkması millet-ulus olgusunun ortaya çıkmasından sonradır. Dolayısıyla milliyetçiliğin "ülkeyi milletini sevme"nin ötesinde daha geniş bir anlamı millet-ulus kavramıyla ilişkili olmasıdır. Derebeyliğin yıkılmasından sonra ulusal pazar ekonomisine geçiş, ulusal devletler içinde, aynı topluma ait olmanın bilincini gerektiriyordu. Derebeyliğin sınırlarına ait olan "biz" duygusu kapitalizmle ve ulus devletle birlikte o ölçek içinde sınırlara kadar genişledi. Bu sürecin her ülkede farklı seyir izlemesi milliyetçiliğin de her ülkede farklı içerikler almasına da yol açmıştır. Eminim bu konu daha da detaylandırılacaktır. Ama bunu yaparken milliyetçiliği tek başına ele almadan onu sol düşünceyle ilişkilendirerek açıklamaya çalışmak sanırım konuyu anlamamıza da yol açacaktır.
Milliyetçiliği her şeyden önce o ulusal sınırlar içinde çeşitli etnik kökenden gelen insanlar ve sınıfların ortak "biz"duygusunu yaratan ruhsal birlikteliği şeklinde tanımlayabilmek mümkündür sanıyorum. Belki basit bir yaklaşım olacak ama, yanlış da sayılmaz. Böyle bir tanımlama yaptığımızda ve millete vurguyu öne çıkardığımızda milliyetçiliğin sosyalistlerin savunageldiklerinin tersine sınıf farklarını gizleyen bir anlamı da ortaya çıkmaktadır. Bu yüzden sürekli olarak milliyetçiliğin sosyalizmle uyuşmaz bir kavram olduğunu da yinelemekteyiz. Milliyetçilik Türkü de Kürdü de etnik bir bütünlük içinde ele alır. Oysa sosyalistler için genelde bu tür tanımlamanın önemi yoktur, tersine sömürenle sömürüleni, ezenle ezileni, üretim aracına sahip olanla olmayanı bir ve eşit gösterdiği, birbirinin tamamlayıcısı olarak tanımladığı için karşı çıkılması gereken bir ideoloji olarak değerlendirirler.Milliyetçiliğin tarihsel süreç içinde kimi zaman ilerici bir rol oynadığı da gerçektir, insanlığı kana boyayan faşizmin beslendiği alan olması da.
Milliyetçilik ve hatta yurdunu sevmek ve onun bağımsızlığını istemek olarak nitelenebilecek bir yurtseverlik kavramı da sosyalist ideolojiye içkin değildir. Sosyalistler -milliyetçi değil- yurtseverdirler. Sosyalistler de yurtlarını severler. Emperyalist saldırılara karşı da pekala yurtlarını savunmalarını bilirler. ( Tarih bunun örnekleriyle dolu.) Ama milliyetçi değildirler; olamazlar; çünkü sosyalistler sömürenle sömürüleni aynı ulus veya etnik yapı içinde bulunsalar bile aynı görmezler. Onların uzlaşmaz sınıflar olduğunun ve sınıfsal çıkarlarının farklı olduğunun bilincindedirler. Bu yüzden sosyalistler milliyetçi değildirler ve kendilerini bu şekilde de tanımlamazlar.
Sık sık milliyetçiliğin gerici bir ideoloji olduğunun söylenmesinin nedeni de budur. Konulara sınıfsal değil, burjuvaziyi ve proletaryayı eşitleyen bir yaklaşımla baktığı için bu tür eleştiriler ortaya çıkmaktadır. Sonuçta sosyalistler milliyetçi değil, yurtseverdir. Bu kavramı kullanırken bile bunun sosyalist ideolojiye içkin olmadığını, koşullara göre ona yüklenenle anlamlı hale geldiğini söylemek gerek. Sosyalizmin özünde enternasyonal birlik vardır ve bu yüzden sosyalistler karşılarına çıkan her soruna milliyetçilik temelinde değil işçi sınıfının enternasyonal çıkarları doğrultusunda yaklaşırlar.
Milliyetçiden solcu olur mu, ya da solculuk ile milliyetçilik bağdaşır mı Solcu olmak emperyalizme karşı olmak ve emek siyasetinden yana olmak olarak tarif edildiğinde milliyetçi biri neden solcu olamasın, burada solcu derken sosyalistleri kastetmiyorum. Düzen solcuları milliyetçiliği savunamaz mı? Mesela CHP milliyetçiliği etnik bazda ele almadığını söylüyor, ''kafatası milliyetçisi değiliz'' diyorlar, bunu söylerken ırkçı olmayan bir miliyetçilikten bahsediyorlar. Bu durumda düzen solu için de olsa milliyetçilikle solculuk bağdaşır mı, bağdaşmaz mı? Kürt hareketi de miliyetçi bir hareket, aynı ifadeyi kürt hareketi için de söylenemez mi? Hem solcu hem miliyetçi. Perincek'in vatan partisi için de. Hem solculuk, hem milliyetçilik.
Milliyetçilik vatanını sevmek, ulusun çıkarlarını gözetmek olarak alındığında sol ile örtüşmediği söylenemez. Kapitalizmle sorunu olmayan düzen solu için ise olmazsa olmaz bir ideolojidir. Tehlikeli yanı milliyetçiliğin bir tık yukarısının ırkçılığa ve faşizme dönüşebilmesidir. Bu yüzden düzen solu da olsa solcular milliyetçilikten ziyade yurtseverlik kavramını kullanır veya verdiğin örnekteki gibi önüne başka isim ve sıfatlar ekleyerek milliyetçiliği yumuşatmaya çalışırlar.
Eski rejime karşı, ayaklanan proletarya biri ulusal öteki toplumsal iki görevi birden yüklendi: Fransanın Alman istilasından kurtarılması ve işçilerin kapitalizm boyunduruğundan sosyalist kurtuluşu. Bu iki görevin bir araya gelmesi, Komünün en özgün özelliğini oluşturur. S 53 Komün.Dersleri 2. B. S.Y-Lenin
Bu iki çelişik amacınyurtseverlik ve sosyalizmbiraraya gelmesi, Fransız sosyalistlerin ölümcül yanılgısını oluşturdu.
Enternasyonalin Eylül 1870 bildirgesinde Marx, Fransız proletaryasını kendini yalancı ulusal görüşe kaptırmasına karşı uyarmış bulunuyordu.
.sınıf karşıtlıkları keskinleşmiştir ve eğer tüm Avrupa gericiliğine karşı savaşım o zaman devrimci ulusun tümünü birleştiriyor idiyse, bugün tersine, proletarya kendi çıkarlarını artık öteki sınıfların, kendisine düşman sınıfların çıkarları ile birleştiremez.
Ulusal aşağılanmanın sorumluluğunu burjuvazi taşısın! Proletaryanın işi, sosyalizm aracıyla emeği burjuvazi boyunduruğundan kurtarmak için savaşım vermektir. S 54. Kmün Dersleri 2.B S. Y. -Lenin
Toplumsal deneyimden ve başka yola çıkarak düşünmekte fayda var. Fransızlar için bir bela olan yurtseverlik bizleri içinde olabilirmi? Olamazsa neden. ? Mesela kürt siyasalının içine düştüğü ve çıkamadan ulusallığa yönelmesi bunun nedeni olabilirmi ? Bence budur. Sosyalizimle işin içinden çıkamadığı görülünce ulsallığa yönelmiş durumda. Gerçi buradanda kendine kurtuluş bulursa nasıl bulur. Hala bazıları tarafından kabul edilmemekte. Sosyalizme varacağız denilmekte ,tarifleri de ekolojik kömünal toplum . sanırım kendileri de bunu bilmyor sadece aldatmaca yapıyor.
Kürt hareketinin ''Türkiyeli olacağız'' mesajını neden ciddiye almıyorsun, onlar böyle söylerken ''hayır siz bölünme istiyorsunuz'' diyerek daha baştan oyun bozanlık yapmak fazlaca artniyetli bir yorum olmuyor mu? Koşullar bölünme getiriyorsa buna nasıl engel olacaksın, böyle bir bölünme olursa ortamı sürekli olan geren ve kürtleri dışlayan onlara düşmanlık derecesinde uzak duran siyasetler yüzünden oluyor.
Türkiye demoratikleşecekse, barış içinde birlikte yaşayacaksa kürtleri görmezlikten gelemez. Bu konuda üç maymunu oynamak Türkiye'ye bir fayda getirmiyor. Güvenlikçi politikalar bu ülkede iflas etmiştir ve bunun geriye dönüşü de olmayacaktır. Çözüm süreci artık geri dönülemez noktadadır. Bu gerçeği görmek ve kürtleri Türkiye'nin demokratikleşmesi konusunda önemli bir figür olarak görmek gerekiyor. ''Bölüneceğiz'' paranoyaları ile bu toplumu bu kadar bıçak sırtında tutmaya kimsenin hakkı yok.