hakkı yoldaşa katılıyorum , küba sosyalist bir ülkedir, ama kuzey koreyi sosyalist bir ülke olaraktan çok, demokratik bir rejim olmadığını görmekteyiz.
babadan oğula geçen bir hanedan sistemi var orada bu nasıl sosyalizim? tek parti diktatörlüğüne bizler nasıl poroleterya diktatörlüğü diyebiliriz?
Bireyi topluma yeğ tutan birinin ''marksistim'' demesinin anlamı yok ki. Kurtuluş bireyden olacak sosyalizme neden ihtiyaç olsun?
''Bireyi topluma yeğ tutan birinin ''marksistim'' demesinin anlamı yok ki. Kurtuluş bireyden olacak sosyalizme neden ihtiyaç olsun?''
Bazı şeyleri eksik bırakıyoruz gibi geliyor bana ve cıngarda buradan kopuyor.
Bireyi topluma yeğ tutmak : Evet ve Hayır
Kurtuluş bireyin varlığındadır :Evet ve hayır
Bireyin topluma karşı özgürlüğünü tesis etmek :Evet ve hayır
Böyle yazarsam çelişkili bir durumuda ortaya koymuş olurum değilmi ? Ama yaşadığımız Dünyada gerçek olan bu.
Şöyle dersem .Ben bireyin özgürlüğünü istiyorum arkadaş ama bunun toplumsal özgürlük
altında olabileceğine inanıyorum.
İşte bu son yazdığım yukarda yazdıki çelişkinin sentezi olmakta . Bireyin özgürlüğünü istiyorum demek suç değildir ,gerçekten ama bunu toplumun özgür bırakılmasıyla ancak mümkün olabileceğini söylenmezem hata olabilir.
Birey ve toplum birbirinden koparılamaz.
Birey toplumun olmadığı yerde kendini tanımlayamaz. Boş ,anlamsız bırakalım kapitalizm öncesi sistemlerde birey diye kavram kapitalizmde kendi varlığını bile sunamaz.
Kapitalizm ise , bireyi toplumdan koparır ve bireyin toplum dışında özgür olabileceğini düşüncesini tesisetmeye çalışır. hep bireysel özgürlüklerden dem vurur bu aynı zamanda feodel cemat ,ümmet anlayışına bir tepkidir. Tepki olduğu için kapitalizm kendini tesisi edebilmiş olmakta.
Gerçek şudur ki kapitalizm bireye özgürlük tanıyandır. Neye göre , feodel cematçiliğe ,köleciliğe göre yada en barız anlamıyla sürü yaşamına itirazıyla kapitalizm bireye özgürlükler tanımıştır.
Dikkat edelim kürt siyasalı moderniteye karşıyım der. Onun modernite dediği kapitalizmin bireyciliğinden başka birşey değildir. Kapitalizmin bireyciliği kendi toplumsal yaşamını alt üst etmekte ve hitap ettiği toplum bundan müthiş rahatsızlık duymakta oluşunden dolyı Moderniteye karşıyım der. Yani bireyciliğe karşıyım demektedir. Bu durmda önerisi nedir? Toplumculukmu? Yani sosyalizmi hayır ,anarşist vari söylemleri içine boca ettiği ,günü kurtarma projeleri.
Bu durumda mutlak toplumcu değilim ama mutlak bireycide değilim. Bireyin özgürlüğünü kapitalistlerden daha fazla istiyorum: Bu anlamda onlardan daha fazla bireyciyim.
Ancak farkım bu bireysel özgürlüğün toplumsal yaşam içinde olabileceğine inanmamdır.
Yoksa toplumun köleliğine (cemat kölliği yada aşiret,yada hemşeri ,kasabamın yada yaşadığım şehrin köleliğini de istemiyorum) razı olamam . Eğer bu toplumsal yaşam benin bireysel özgürlüğümü kapitalizmden daha fazla vercekse o toplumsal yaşama razıyım. Bunun için mücadele de derim .kendi bireysel köleğim için benden kimse hayır beklemsin. Ben bireyin özgürlüğü istiyorum ,kapitalizmin sahtekar bireysel özgürlüğünü değil. Gerçek bireysel özgürlüğümü ,toplumsal yaşarken bireysel olarak özgür olmak istiyorum İşte bunun için sosyalisttim ,bunun için marxın düşünceleri bana yakın geliyor.
Sonuç:Bireysel özgürlüğü istemek suç ve hata değildir. Biryesel toplumsal çelişki içinde toplumun özgürlüğünü isteyip bireyi esaret altına almak ,yada tersi günümüzde olduğu gibi bireyin özgürlü için toplumu esaret altına almaya razı değilim.