Siyasi Gündem ve siyasi tartışmalar
CHP Malatya Gençlik kollarından 11 genç de hayatını kaybetti
RADİKAL- CHP Malatya Gençlik kolları mensubu 11 kişinin de bugün Ankara Tren Garı'nda meydana gelen katliamda hayatını kaybettiği öğrenildi.
Bugün Ankara'da düzenlenen Barış Mitinginde meydana gelen bombalı saldırıda hayatını kaybedenlerin kimlikleri belirlenmeye başladı. CHP Malatya Gençlik Kolları'ndan yapılan açıklamaya göre katliamda hayatını kaybedenler arasında CHP Malatya Gençlik Kolları'ndan 11 genç de bulunuyor. Hayatını kaybedenlerden 8'inin isimleriyse şöyle:
Gülbahar Aydeniz
Gözde Aslan
Eren Akın
Mehmet Ali Kılıç
Umut Tan
Onur Tan
Kasım Otur
Canberk Bakır
Katliamdan sağ kalanların otobüsüne ırkçı saldırı
Umut Gazetesi
Katliamın ardından Ankaradan Kayseriye dönmek üzere yola çıkan eylemcileri taşıyan otobüs, Kırşehirde saldırıya uğradı
Ankaradaki katliamın ardından Barış, Emek ve Demokrasi Mitinginin sonlandırılması üzerine, geldikleri otobüsle Kayseriye geri dönen yurttaşlara Kırşehirde taşlı saldırı düzenlendi. Saldırıda şans eseri yaralanan olmadığı bildirildi.
97 kişinin hayatını kaybettiği katliamdan kıl payı kurtulan 65 yaşındaki bir yurttaşın anlatımına göre, katliamdan sonra geldikleri Eğitim-Sen otobüsüyle Kayseriye doğru yola çıkan eylemcilerin otobüsü, Kırşehirin merkeze bağlı Özbağ kasabasında taşlı saldırıya uğradı. Saldırıda yaralanan olmazken otobüste hasar meydana geldi.
9 yaşındaki Veysel Ankaradaki katliamda hayatını kaybetti
Ankarada Emek, Barış, Demokrasi mitingine yönelik saldırıda, Birleşik Taşımacılık Sendikası üyesi İbrahim Atılğan ve 9 yaşındaki oğlu Veysel Atılğan da hayatını kaybedenler arasındaydı.
Bugün Ankaradaki katliamda hayatını kaybedenlerden birinin de 9 yaşındaki Veysel Atılğan olduğu öğrenildi.
Evrenselin haberine göre Birleşik Taşımacılık Sendikası üyesi İbrahim Atılğan, mitinge oğlu Veyseli de getirdi. İbrahim ve Veysel Atılğanın hayatını kaybettiğini İbn-i Sina Hastanesi önünde öğrenen anne Nezahat Atılğan gözyaşlarına boğuldu.
http://haber.sol.org.tr/turkiye/9-yasindaki-veysel-ankaradaki-katliamda-hayatini-kaybetti-132396
Faşistlerce katledilen Kenan Makın ağabeyi de Ankarada hayatını kaybetti
1998de Boluda faşist bir grubun katlettiği üniversite öğrencisi Kenan Makın ağabeyi Mesut Makın da bugün Ankarada hayatını kaybettiği öğrenildi.
Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi öğrencisi Kenan Mak, 4 Mayıs 1998de henüz 19 yaşındayken Bolu Ülkü Ocakları önünden geçtiği sırada 17 ülkücü tarafından bıçaklanarak öldürülmüştü. Kenan Makı bıçaklayan Soner Gökgül, 15 yıl hapis cezasına çarptırılmasına rağmen 4 yıl hapis yatmış ve 2002de tahliye edilmişti.
Kenan Makın ağabeyi Mesut Makın da bugün Ankarada hayatını kaybettiği öğrenildi. Tarım Orkam Sen İzmir Şubesi yönetim kurulu üyesi Mesut Mak bir kızı babasıydı.
http://haber.sol.org.tr/turkiye/fasistlerce-katledilen-kenan-makin-agabeyi-de-ankarada-hayatini-kaybetti-132409
Kim yaparsa yapsın, maşa kim olursa olsun bu katliamlar katliamlara uygun bir iklimin yeşertilmesi nedeniyle gerçekleşiyor. Adı ister IŞİD olsun, isterse devlet destekli başka bir örgüt, bu katliam, bu katliamlar sadece Saray'ın kalıcılı kazanması için değil, bu insanlık dışı düzen sürsün diye de değil ve aynı zamanda bu ülkede korkuyu yaygınlaştırmak, umudu tüketmek ve bu ülkede daha özgür bir gelecek için biraraya gelme iradesi taşıyan insanları bu mücadelelerinden alıkoymak için de gerçekleştiriliyor. Suçlusu karanlıklardır, ortaçağ zihniyetine sahip olanlardır, bu zihniyete destek verenler, ''onları iktidarda biz tutuyoruz'' diyenlerdir. Liberal şarlatanlardır bu katliamların ve bu karanlık tünelin, sol döneklerdir, AKP'ye dolaylı ve dolaysız destek verenlerdir; '' AKP olmasa bu nasyonalist solcular ne yapacak'' diyen utanmaz, arlanmaz kuyrukçu takımıdır. Bu kan selinde hepsinin parmak izi var. Sadece AKP değil. AKP'nin ne içinden geldiği hareket, ne entellektüel donanımı, ne devlet deneyimi hiç bir özelliği bu iklimin oluşmasına yetecek düzeyde değildi. Bu yüzden AKP'yi, bu iklimi yarattığı için suçlarken yakın geçmişimizde AKP ile şu ya da bu şekilde yakın temas içinde olan herkesi, her partiyi, her eğilimi de unutmamak gerek.
Saray bombası
Hakan Gülseven
Arkamdan gelen büyük patlama sesine döndüğümde ikinci patlamayla uçuşan insan gövdesi parçalarını gördüm. Önce kondurmak istemedim. Hemen yanımdan bir genç, "Kimse panik yapmasın, içi gaz dolu balonlar patladı!" diye bağırdı. O an kendimi topladım. Ben de, "Gazlı balon patladı, sakin olun!" diye bağırmaya başladım. 'Balon' lafı yayıldı. Bir rahatlama oldu. O balon lafını aniden uydurmayı kim akıl ettiyse, büyük bir izdihamı önledi.
Halbuki az ilerimizde kopuk bir el duruyordu. Art arda patlayanlar da bombaydı. Saat tam 10:00'da, miting için toplanma saatinde patladı bombalar...
Sakinlik bir süre sonra yerini büyük bir acıya bıraktı. Bir anda anlaşılmıyor işte. Kolay kabullenemiyor insan, az önce kanlı-canlı yanında duran dostların az sonra kanlı-cansız paramparça halini...
Ben bu satırları yazarken bombanın düzeneği, cinsi tartışılıyor. Lüzum yok. Katliam 'saray cinsi'dir. Düzeneği, Suruç'takiyle aynıdır.
***
Suruç'un ardından artık güvenli tek bir yer olmadığını, bombanın büyük kentlere ve kasabalara yayılacağını yazmıştım. "Demokratik gösteriler dönemi kapanmıştır" demiştim, "Kendimizi fabrika fabrika, sokak sokak savunmalıyız..."
Keşke daha yüksek sesle bağırabilseydim...
***
Ağacın piçini kesip atmadın mı, piç ağacı götürür.
Bizim karşımızda bir toplumsal 'piç' var...
Emperyalistlerin projesi olarak iktidara getirilen; toplumun gövdesinden çıkıp, çıktığı toplumu çürüten; değdiği her yeri mahveden bir piçle karşı karşıyayız. Her şey açıkça ortada.
***
Sadece bu iktidar ve onun üniformalı-üniformasız bürokratları değil, iktidar yanaşması liberaller, YetmezAmaEvetçi düzenbazlar, İslamcı kalemşorlar, tarikatlar, havuz medyasında yüzen köpekler... Tamamı bu toplumun bağrında bu düzenin yarattığı piçlerdir.
Toplumun piçleri kesilip atılmadıkça, saray bombaları her tarafa yayılacaktır.
***
Korkunun ecele faydası yok. Korku kazanırsa insanlık kaybeder. Şimdi cüret ve cesaret zamanıdır. Haziran olup bağırma vaktidir:
"Demirin tuncuna, insanın piçine teslim olmayacacağız!"
