Fotoğraftaki baba öğretmen İzzettin Çevik, anne Hatice Çevik. Faşist katliamdan yaralı olarak kurtulmuşlar. Aile yürüyüşe kızları Başak Sidar'la gelmişler. Bir de babanın kızkardeşi var, Nilgün. Hep birlikte türküler söyleyeceklerdi. Umutlarını dile getireceklerdi. Arka arkaya iki bomba patladı. Anne ve baba yaralı olarak kurtuldular. Kızlarını ve kardeşlerini kaybettiler.
Bu acıya yürek dayanmaz!
7 Haziran seçimlerinden sonra 4 ay geçti. Saldırı ve katliamlardan ölenlerin sayısı 650'yi buldu. 650 kişi, 650 can. 650 ailenin içine ateş düştü demektir. Bu acıya da yürek dayanmaz. Bütün bu acıları neden yaşıyoruz? Bence kilit soru bu. Türkiye tarihinin en büyük katliamına neden uğradı? Bir cehennemde yaşıyoruz, farkında mıyız, bilmiyorum. Yarın, öbür gün kimin başına ne gelecek; hangi topluluk ne zaman bir canlı bomba ile karşılaşacak? AKP ve emperyalizm kol kola girdi girdi ve bu sonucu yarattı. Katiller belli, ''oluk oluk kan akacak'' diyenler de, ''kılıçdaroğlu ölmeli'' diyen gerici bir gazetenin yazarı da, gözlerimizin önünde bunları söyleyebiliyor, yazabiliyor. Hepsinden hesap sorabilmeliyiz, sorabiliyor muyuz, sormak istiyor muyuz? Yapamıyorsak bu acıları daha çok yaşarız.