Kürtlerin temsilcisi olan kürt ulusal hareketinin nihai olarak bölgede kürt parçalanmışlığına son verip bağımsız bir kürt devleti kurmak istediğine inanıyorum. Bunu söylerken kürt hareketinin içinde bulunan her kesimin aynı görüşü benimsemediğine de inanıyorum. HDP içinde daha geniş bir kesimin bunu savunduğunu düşünüyorum. Kürt hareketi bu durumda olunca onunla birlikte siyaset yapmak da kolay değil. Hangi projeksiyonu baz alıp beraber olacağız? Ayrılığı mı, beraberliği mi? Türkiye'de siyaset bir sıkışma yaşıyorsa kürt hareketinin bu savruk siyasetinin de etkisi var diye düşünüyorum.
Denizcan'a katılıyorum, kürt hareketi neyi savunursa savunsun sosyalistlerin tavrı onlardan bağımsız olmalıdır. Sınıf mücadelesini kolaylaştıracak, kürt ve türk halklarının arasına kama sokmayacak her eylemi de desteklenir. Burada kürt hareketi ne yapacak diye bir soru akla gelmemeli. Ne yaparsa yapsın, ne savunursa savunsun; sosyalistlerin bağımsız hattı kürt ulusalcılığının dışında gelişmek zorundadır. Bizde bu konular birbirine çok karıştırılıyor.
KÜRTLER NE İSTİYOR.?
Ben kürtlerden çok kürt siyasalı ne istiyoru cevaplandırmak istiyorum.
Kürt siyasalı siyasal olarak,hani eknomik sosyal yönleri dışlayarak: Afrikanın mandelası gibi Diyarbakır meydanında Öcalanın imralıdan çıkışının kutlamasını istiyor. Öcalanın siyasal rotası ve PKK nın siyasal olarak mücadelelerini taçlandırma sonu burasıdır .
Yine Kürt siyasalı Türkiye devlettine bağlı olarak kürt halkının oluştıuracağı yerel meclis yada yönettim biçimiyle tanınmasını istiyor.
Başkan öcalan ,her ne kadar afrikada mendela gibi cumhurbaşkanı olmayacaksa da Kürt toplmunun başkanı sıfattını taşımak istiyor.
Dağda savaşan gerilalar bu yerel meclisin üyeleri ve yönettim kadamelerinde olmak istiyor. Kısaca yerel yönettim ya da Tükiye devlettine bağlı yerel meclisin üyeleri ve yerel yönettim kurucu unusuru olamak istiyor.?
İşte Kürt siyasalının siyasal olarak talebi budur. Ekonomik sosyal talepleri zaten bu siyasalık içinde Türkiye devlettine bağımlı sosyal ekonomik talepleri kapsar . Her yerel yönettimin olduğu gibi Türkiye sosyal ekonomik yapıya bağımlı ama ksımı o da bölge coğrafi,sosyal ,ekonomik üst yapı kurumlarında bağımsılığı olacaktır.
Türkiye bugün emperyalis hegomanya ne kadar sosyal ,ekonomik olarak bağımlı siyasal olarak kısmi bağımsızlık taşıyorsa aynen kürt yerel yönettimi de ,Türkiye nin bu bağımlık ilşkisinden sadece biçimsel ayrımlarıyla Türkiye devlettine bağımlı olacaktır. Empertalizm ile Türkiye arasındaki bağımlık ilşkisi ne kadar sinsi gözüksede Türkiye Kürdistan bağımlılığı bu sinsiliğin derinleşrilmesinden başka birşey olmayacaktır.
Peki bu Türkiye devlet yapılanması bu siyasal projeyi kaldırabilirmi? Esas sorun budur. Yoksa bu sorunu faklı biçimde haletme yolunu arabilirmi. ?
Bu yönde gelişmeler vardır. Türkiye devletti yapılanması bölgesel yerel yönettim ayrımına gitmeden Türkiye perlamontosu içinde Kürt seçmenlerinin temsiliyesini kabul ederek bu sorunu hakledebilirmi düşünmektedir. Ancak bu konuda Kürt siyasalının bunu kabul etmesi ve nasıl olacağına ilşkin karşılıklı güven tesiisine gerek duyulmaktadır. Çünkü Kürt siyasalı içinde bu konuda farklı düşünülmektedir .
Bir yandan bölgesel ideari sistem istenirken ki Öcalan ancak böyle Diyarbakır meydanında çoşkun halk kitleriyle karşılanabilir ve başkan olabilir . Diğer taraftan sadece perlamontoda temsilcilik hakkı kazanılıp ,öcalanın ve PKK nın pasifize edilmesi ve onlarında bunu kabullenmesiyle mümkündür.
Türkiye devlett yapılanması , bölgesel yerel yönetim ve meclisini şu haliyle kesinlikle kabul etmeyeceği açık açık ortadadır.Tabi burada sorulacak soru neden ? Bunun için Türkiye devlet yapılanması herşeyi göze alabilirmi? Örneğin çok büyük kıyımlar ve şavaşlar sonucu ,Kürt toplumunu belli bölgeye sürüp ,itip o bölgeyi ki ufak bir bölge olacaktır , kesip atmaya yönelebilirmi? Yani iş taa buralara kadar gelmesine Türkiye devlet yapılanması yaparmı. ?Ya da buralara kadar gitmez Kürt siyasalının talebini özerklik ,yerel yönettim ve bölgesel yöentimi kabul edebilirmi?
Ben şahsen Türkiye Devlet yapılanması bunu benimsemeyeceğini daha ötede kürt topumunu belli bölgeye sürüp kol kesmeye kadar gidebileceğini düşünenlerdenim.
Çünkü Türkiye devlet yapılanması şunu biliyor. Eğer kürt toplumuna özerklik yerel yönetme hakkını tanıdığında ,kendisini ortadoğunun o kızgın hengamesinde bulacağını biliyor. Çünkü Kürt toplumu sadece Türkiye devlet yapılanması içinde değil yan ülke devlet yapılanması içindedir.Her ne kadar,ırakta ve bir ihtimal Suriyede yerel ve özerk yönetimler tesis edilsede İran ,azerbeycana,ermenistana kadar bu yerel özerklikler Kürt toplumlerini kendi içinde birlikte olmak istiyecektir. Bu ise Türkiyeyi yeni maceralara sürüklemektir ki Türkiye devletti böylesi emperyal diyeceğimiz genişlemesi projesini hayata geçirecek ne alt yapısı nede siyasal olarak gücü vardır. BU bölgelerin dayısı emperyalizmdir .
Bu emperyalistler (ABD-AB ÇİN ve rusyanın çıkarlarını koruma )arasında Türkiyenin rol almaya kalması maceradan başka birşey olamaz. Olmadı da zaten.
En son AKP hükümeti suriyede ki AB emperyalizmine daynarak ve Öcalanı da yanına alarak burada bieşyeler yapmay çalışmış ama gördüğümüz gibi ABD emperyalizmi hem AB'a hemde Türkiyeye iyi bir ders vermiştir. Bugün AB türkiyenin böylesi bir prjeden vazgeçmesini diğer taraftan ABD ile ortadoğu arenesinda uzalşmalar aramaktadır.
Şunu diyabiliriz. Öcalan orta doğuda kendi kürt toplumunu gösrerek türkiye devlettini emperyal iştahını kabartmıştır. Ancak Öcalan burada sadece belirleyici değil etkileyeci olmaktadır . Esas belirleyici olan sinsice ABD ile yüzüleşmekten kaçan AB olmaktadır.
Kürtler ne istiyor derken kastım kürt ulusal hareketin ne istediğiydi. Kürt ulusal hareketinin istediği devlete bağlı, devletin sınırları içinde özerk bir bölge, anadilde eğitim, eşit yurttaşlık ve Öcalan'ın serbest bırakılması olarak gözükse de asıl amaçlarının ayrı bir devlet olduğunu düşünüyorum. ABD'nin bölgeye müdahalesiyle kürtler tarihlerinde hiç olmadığı kadar bağımsız bir devlet kurma ihtimaline yaklaştılar. ABD'nin desteğiyle bu ihtimali gerçekleştirebilirler. Böyle bir ihtimal varken, kürtlerin ayrı bir devlet istemeyeceğini ve Türkiye'nin sınırları içinde özerk bir bölgeyle yetineceklerini hiç sanmam. Açık açık böyle söylemeseler de, nihai hedefleri bu. Bunun gerçekleşebilmesi için de ABD'ye muhtaçlar. ABD'nin bir müttefiki olmayı da kabul ediyorlar. ABD'nin de zaten bölgede uysal ve kendine bağımlı bir kürt devletine sesini çıkarmayacağını, teşvik edeceğini ve fırsat bulursa kurulması için elinden geleni yapacağını düşünüyorum. Plan buyken Rusya'nın bölgeye müdahalesi Kandil tarafından memnuniyetle karşılanmadığına dair açıklamalar vardı. Bunun da nedeni yürüyen bir planın bozulma ihtimalidir. Ben orta veya uzun vadede bölgede ABD'ci bir yapılanma olacağını ve kürt devletinin de bu yapı içinde yerini alacağını düşünüyorum.
Farklı bir şey söylemiyorum. Kürt hareketinin asıl öznesi PKK ise, hiç bir zaman silah bırakmayacaktır ve bölgede tek bir kürt devleti kuruluncaya kadar mücadelesine devam edecektir. Avantajı Amerika'nın desteğini almasıdır. ABD'nin bölgedeki planları içinde kürt hareketi ve kürt devleti vardır. Ben bu dönemin ABD'ye bağımlı bir kürt devletinin kuruluşu ile sonuçlanacağına inanıyorum. Esad bu konuda ya ikna edilecek ya da devre dışı bırakılacaktır. Türkiye'nin ağzına bir parmak bal çalmak ve bağımsız kürt devletine ikna etmek için ikincisi daha gerçekçi durmaktadır. Bana göre problem kürtlerin yaşadığı Türkiye'de ne olacağıdır. Türkiyelileşmeyi bu plan içine oturttuğumuzda geçici bir stratejik plan olduğunu düşünüyorum. Kürtler hiç bir zaman dört parçanın birbirinden kopuk yönetimine alışmayacaktır. Amaçları bu dört parçayı da bir araya getirip, bölgede ABD yanlısı tek bir devlet çatısı altında birleşmektir.