Gerçek olan bir şey var, hiçbirimizin aklımızdan çıkarmaması bir şey: Sosyalistler bu ülkede toplumsal bir güç haline gelemedikçe düzen siyasetine mahkum olur ve düzen partilerinin kendi aralarındaki itiş kakışın bir parçası haline geliriz. Kapitalizmin yol aldığı bir ülkede sosyalizme geçişin mümkün olabilmesinin siyasal devrimi gerçekleştirebilmekten başka yolu yok. Bunu savunmayan birinin sosyalistliği sadece laftadır. Reformisttir, devrim kaçkınıdır, dönektir, kuyrukçudur, kerameti kendinden menkuldur ve solculuğu da içinde bulunduğu siyasi konumun içeriği kadardır. Sosyalizm anti-emperyalist olmaktan, özel mülkiyete karşı olmaktan ve siyasi devrim perspektifinden geçer. Türkiye sosyalist hareketine öncelikle bu gözle de bakabilmeliyiz. ÖDP'ye bakıyorum, ne yapmak istediğine bir türlü anlam veremiyorum. Hemen her seçimde ''arabuluculuğa'' soyunuyor. CHP, HDP ve sosyalistlerin biraraya gelmesinin olamazlığı ortadayken ısrarla bu konuyu dillendirmesi ve farklı hiçbir siyaset üretememesi şaşkınlık verici. Kılıçdaroğlu konuşsun, anlaşsın, partisini de ikna etsin ve partiyi kapatıp CHP'nin sol kanadını oluştursun bu birleşme özlemlerini gerçekleştirebilmek daha kolay olur onun için.
Örgütlenebilmeliyiz, halkımızı sosyalist saflarda örgütleyebilmeliyiz. Sosyalistlerin önündeki acil sorun budur. Bu olmazsa, olmayacaksa, bu konuda çaba harcamayacaksak ve bu konuda başarılı olamayacaksak, kimse kimseyi kandırmaya çalışmasın; düzen soluna mahkumuz demektir.
halkımız istikrara oy verdi. akp normal biçimde oy kaybına uğramaya başlamışken, böylelikle kendi hatalarının ve yanlışlarının cezasını çekmeye başlamışken, kaos ortamının sonuçlarını gören kitleler sırf istikrar geri gelsin diye, sırf tek parti iktidarı devam etsin diye, tüm eleştirilerine rağmen, yeniden akp'ye döndü. bir nevi tercihde bulundu, her şeye rağmen bir süre daha akp ile bu krizli ortamı aşmayı benimsedi.
akp'ye verilen yüzde ellilik oy bize şunu gösteriyor: bu oylar blok oylar değildir. böyle bir şey olamaz zaten. yani her kesimden, her görüşden insan akp'ye oy vermiştir. kendine sağcı, solcu, milliyetçi, liberal, dinci, laik, dinsiz, dindar, vb diyen her kesimden insan oy verebilmiştir akp'ye. mhp'den de hdp'den de akp oy alabilmiştir. bu ilginç bir durum ve dersler çıkarılması gereken bir olgu.
bunda akp'nin eski reformcu günlerine geri dönebilme ihtimali etken olmuştur. anayasayı olumlu yönde değiştirebilme, yapısal reformları yapabilme ihtimalini oylamıştır halkımız. kendi geleceğine oy vermiştir, o geleceğin belirsiz kalmamasına, güvence altında olabilmesine, kredi kartlarını döndürebilmesine, askere giden oğullarının sağ döndüğünü görebilmesine, vb...
Kaçak, halkımız istikrara ve demokrasiye oy verdi, karşılığını da bugün aldı. Gözaltılar, tutuklamalar devam ediyor. Nokta dergisinin yöneticileri de darbeye teşebbüsten ve silahlı örgüt kurmaktan gözaltına alınmış. HDP binalarına da baskın yapılıyor, 40'a yakın gözaltı var. Aynı dediğin gibi istikrar devam ediyor; halkımız AKP'nin istikrar demek olduğunu şıp diye anladı.
Cumhuriyet seçim sonuçlarını yorumlamış.
sayın kaçak dost, sen şimdi sol paylaşımın sol forum olmadığınımı söylüyorsun ? bunu neye dayanaraktan söylüyorsun?
adı bile sol paylaşım daha ne olsun ? illede sosyalit paylaşım veya komünist paylaşımmı olsun?
sende şimdi hezayan yapma lütfen sayın kaçak.