Cephe ne zaman kuruldu bilinmiyorum fakat
Perinçekin ifadesi çok açık.
Geçen yıl
Hatta Başkanın ısrarlı soruları arasında, kendisine bir yıl önceki IŞİD tartışmamızı da anımsatmaya çalıştım. Bir yıl önce Kobani olaylarında da meseleyi ya IŞİD ya PKK diye koyduğunu, Kobanide piyon savaşı yazısında Türkiye ile ABDnin IŞİD ve PKK üzerinden çarpıştığını savunduğunu anımsattım. Mehmet Ali Güller
İşidle aynı cephede
Bu gün
Perinçek "Acaba Vatan Partisi olarak ne yapsaydık, Tayyip Erdoğan ile aynı cephede olmamak için, PKKnın ve ABDnin yanına mı geçseydik?" dedi.
Akp ile aynı cephede(Burada bir itiraf var)
Yarın bir elinde doksandokuzluk tespih diğerinde yeşil bayrak görebiliriz.
Ve sakının kardeşlerim Aydınlıkta yine ihbar sayfaları boy gösterebilir.
Tüm devrimciler tehlikede.
Vatan partisi Akp ile birleşmek zorundamı?
Gizli sevişenler aşikar doğururlar.
Bence Milli merkez kuracak diye beklerken Ümmi bir merkezimiz oldu galiba.
Hepimize hayırlı olsun
İncirliğe vızır inen Abd uçakları neden? diye geçiyor aklımdan, böyle bir cephe varsa.
Tamamen aklımı yitirmiş olmalıyım.
Erdoğanla Perinçek cepheden saldırıp el koyacaklardır diyorum.
Artık diyalektik nantığım uçuyor.
Belki diyorum ermiş takviyeli bir cephedir.
Ülkemde embesillerin hep bu denli çok olmasından irkiliyorum.
Vatan Partisi'nin baş çelişkisi kürtler oluyor, kürtler ne yaparsa yapsın Perincek kapı gibi karşısına çıkıyor. Bu konuda şeytanla bile işbirliği yapmaya hazır. AKP'ye bundan yanaşmıştır.
tekelizmir.Bu gün
Perinçek "Acaba Vatan Partisi olarak ne yapsaydık, Tayyip Erdoğan ile aynı cephede olmamak için, PKK’nın ve ABD’nin yanına mı geçseydik?" dedi.
Akp ile aynı cephede(Burada bir itiraf var)
Yarın bir elinde doksandokuzluk tespih diğerinde yeşil bayrak görebiliriz.
----------------------------------------
AKP ile aynı cephede olanlar elini ateşe sokuyor.
Vatan PARTİSİ ve D. Perinçek cin olmadan şeytan çarpmaya kalkıyor. ABD ve PKK ile aynı cephede olmamak için AKP nin cephesine girecekmiş.
Bu iki cephenin dışında cephe kalmamış sanki.
AKP ile aynı cepheye giren Feytullah (cemaat)şimdi ne halde baksın D. Perinçek
Doğu Perinçek mama arıyor devlete çalışacak ya bir bahane gerekiyor kendisine o bahane belli ABD ve PKK karşıtı olmak
AKP ne zaman ABD karşıtı oldu AKP ne zaman PKK karşıtı oldu.
Devlet toplumları oyalamak için kendine bir iç düşman yaratır PKK da devletin iç düşmanı Dün siyasetlerini PKK ya barış teklifleri ile yapıyorlardı bu gün bombalayarak yapıyorlar.
Doğu Perincek siyasette meyve alamadı 1980 öncesi fabrika ayarlarına dönüyor.
Biz bu hikayeleri çok dinledik eski filimleri restore ederek önümüze koymasınlar artık yemezler.
Doğu Perinçeki 40 yıldır tanırım .
Ve tüm devrimciler gibi kendisinden tilsinirim.Aynı Perinçek bakalım vatan savaşı!için geçmişte ne demiş
''Bu yazıyı 11 Ekim Cuma akşamı TVdeki liderler açıkoturumu başladıktan iki sat sonra kaleme alıyoruz. (
)
Perinçek, Güvenlik diye getirilen sorunu yerli yerine oturttu. Devletin artık illegalleştiği, dağa adam kaldırdığını söyledi. Türk milliyetçiliğinin ve bütün düzen partilerinin Fıratta boğulduğunu söyledi. Kürt sorununun aynı zamanda Türk Sorunu olduğunu belirten Perinçek, bütün ezilenlerin duygularına tercüman oldu. Perinçek, Demirele karşı, devletin değil, yurttaşın düğmesini kopartmanın suç olduğunu ve devletin Kürde sıkılacak iki kurşunu varsa, birini de Sosyalist Partiye sıkması gerektiğini belirtti. Demirel ise, devleti konuşturdu. Ecevit de, Demirele katıldığını söyledi. Perinçek, ülkenin en önemli sorununu askere ihale eden düzen partilerinin, kendi varlık sebeplerini ortadan kaldırdıklarını vurguladı.
Resmi TVden ilk kez Perinçekin sözleriyle Kürt Ulusunun Kendi Kaderini Tayin Hakkı ve Federasyon Çözümü açıkça savunuldu. Kapalı devre yürütülen, en önemli tartışma konusu üzerindeki örtü kaldırıldı (2000e Doğrunun 13 Ekim 1991 tarihli 33. sayısının Başyazısından)
Ne demiş Bin Kalıplılar, yoldaşlar, o açıkoturumda?
Türk milliyetçiliği Fıratta boğuldu.
Aman ne olur küfretmeyin Küfür bile adam gibi düşmana edilir,o zaman bir kıymeti olur.
Daha alçak bir insan tanımadığımı dostlarım bilir .Ve ben sırf bu yüzden Maksadı ne olabilir diye düşünürüm.
Emperyalist merkezler zerre sevgi duyulmadığı için ,ona olan nefretten yararlanmak isteyebilir.
Yani şunu yaptırtacak Doğuya kızan Kürt kardeşlerimiz ona inat başkanlığa evet desin diye.
Embesil bir oyun ama Doğuya yakışır.
Kürde sıkılan iki kurşunun birini bana sıkından Kürt düşmanlığı Vatan savaşı diyen sahtekara.
Abdülkadir Selvi: Büyük savaş geliyor, Kürtler devre dışı
SURİYE'de yakında çok büyük bir savaş patlayacak. Türkiye ve ABD IŞİD'e karşı büyük operasyon için anlaştı. Türkiye bu kez savaşta aktif olarak rol alacak. İddianın kaynağı hükümete en yakın isimlerden biri olan Abdülkadir Selvi oldu.
Hani nerede kaldı cephe
Akp Düşman safına geçmiş bile.
Bunların sözüne az kalsın inanıyordum!
Doğu Perinçekin Stratejisi ve Trajedisi!
Gün Zileli
Gün Zileli
Biliyorum, şimdi pek çok arkadaş yine mi Doğu Perinçek, vallahi takmışsın bu Doğu Perinçeke diyecek. Haklılar da. Gerçi sitedeki portreler bölümüne baktığımızda bu konuda birincilik hâlâ Halil Berktayda (17 yazıyla); Doğu Perinçek, bu yazı da dâhil, 16 yazıyla ikinci durumda. Onu, 13 yazıyla Oral Çalışlar izliyor.
İnanın, Perinçek hakkında yazı yazmayayım diye kendimi zorluyorum bile. Ama öyle şeyler yapıyor, öyle şeyler söylüyor ki, insan kendine hâkim olamıyor. Dün gece yatmadan önce kanallara şöyle bir bakayım dedim. Favori kanallarımı sırasıyla dolaştım, bir iki dakikalığına: CNN Türk, İmcTV, HayatTV, YolTV, HalkTv, KanalA, 24 derken Ulusal Kanala gelip takıldım.
Doğu Perinçek, kendisine soru soran iki genç muhabirin sorularını yanıtlıyordu. Muhabirler, çoğunlukla izleyicilerden gelen soruları aktarıyorlardı Perinçeke. Doğrusunu söyleyeyim, sahibinin sesi olmakla objektif olmak arasında bir yerlerdeydiler. Örneğin Cumhurbaşkanının röportajcılarından daha cesur olduklarını, izleyicilerden gelen eleştirel soruları aktarmakta çekingenlik göstermediklerini söyleyebilirim (Cumhurbaşkanı karşısında ayak ayak üstüne atmaktan korkan Melih Altınoktan farklı olup olmadıklarını anlayamadım, çünkü ekran sadece üst kısımlarını gösteriyordu). Fakat soruları sorarken, Doğu Perinçek tarafından ikna edilmeye çok hazır bir ruh hali içinde gördüm onları. Doğrusu çok da kızamadım. Hepimiz benzer yollardan geçtik. İleride, gençliklerindeki saflıklarını ya da aymazlıklarını kendileri de eleştirecektir belki ya da çarka kapılıp gideceklerdir.
Biz esas gelelim Doğu Perinçeke. Uzun uzun aktaracak değilim söylediklerini. Özeti şu:
TSK ve AKP, el ele, ABD işbirlikçisi PKKye karşı bir vatan savunması savaşı açmış. Bu savaşın ilan edildiği tarih de 24 Temmuzmuş. (Yani Suruçta 34 gencin MİT bombalamasıyla öldürülmesinin hemen ardından Kandilin bombalanmaya başlanmasının tarihi).
Bu vatan savunması savaşının öncüsü Vatan Partisiymiş.
CHP, PKKnin parlamentodaki kolu HDPyi kolladığı için ABD ile işbirliği yapıyormuş. Zaten bu yüzden Vatan Partisi ile ittifaka yanaşmamış. Bu ittifaka yanaşsaymış ABD işbirlikçisi olmayacakmış.
24 Temmuza kadar ABD ile işbirliği yapan AKP, bu tarihten itibaren ABD işbirlikçisi PKKye ve HDPye karşı savaş açarak ABD karşıtı bir yola girmiş ve bu yönelimiyle ulusal cephede yer alıyormuş artık.
Doğu Perinçek, her zamanki basit mantığı ile güçleri şöyle konumlandırmış:
ABD artı ABD işbirlikçisi PKK artı HDP artı CHP bir tarafta.
TSK artı Vatan Partisi artı AKP artı MHP (Vatan Partisiyle uzlaşmaya yanaşmayan sekter tutumuna rağmen) öbür yanda.
İkinciler, aynı kurtuluş savaşında olduğu gibi, birincilere karşı vatan savunması savaşı vermekteymişler.
Tayyip Erdoğanla işbirliği yapması konusunda gelen eleştirel bir izleyici sorusuna verdiği yanıtta ise D. Perinçek, sık sık başvurduğu kurtuluş savaşı analojilerinden birine başvurdu ve Tayyip Erdoğanı Atatürke benzetti. Kendi paradigması açısından biraz gaf gibi görünen bu analoji şöyleydi: Atatürkün de zaafları vardı. Zaafları var diye onun kurtuluş savaşına önderliği reddedilmiş miydi? Dolayısıyla bugün ABDye karşı savaşa girişen Tayyip Erdoğanın zaaflarını da fazla sorun etmemek gerekirdi. Kısacası Doğu Perinçek, kendi taraftarlarının da kafasını karıştıran bir şekilde, daha dün ittifak teklif ettiği (aslında ben bu ittifakın olmasını istemiştim. VP, CHP ile ittifak yaparsa belki AKP ve MHPden bir nebze uzaklaşır diye ummuştum), Ergenekon davası falan gibi saçmalıklara karşı çıkmış olan CHP ve Kılıçdaroğlunu, sırf sarayın savaşına destek vermedi ve VPnin ittifak çağrısını kendi istedikleri şekilde karşılamadı diye ABD işbirlikçisi, kendisini beş yıl içerde tutmuş ve bütün iktidarlar gibi doğal olarak ABDnin müttefiki (elbette bütün iktidarlar gibi onunla anlaşmazlıkları da olan) ve NATOnun ortağı AKP diktatörlüğünü ve bu diktatörlüğün başı olan Tayyip Erdoğanı milli kurtuluşçu ilan etmişti. Dahası, ona göre Tayyip Erdoğan, Atatürk gibi bir milli kurtuluş önderiydi. Doğrusu, Tayyip Erdoğana bu kadar iltifatı kendi yandaşları bile yapmaya cesaret edememişti. Kısaca saptayacak olursak, Stalinist ve ultramilliyetçi D. Perinçek, 1 Kasım seçimlerinde 40 bin oy bile alamayacağı kesin olan VP, küçük bir bileşen olarak iktidar blokuna eklemlenmiştir.
Buna benzer şeyleri geçmişte de yaptığını hatırlıyorum. Örneğin, sırf ÇHCnin gözüne girme ve egemenlerle ortak bir cephede yer alma hevesiyle o zamanki Sovyetler Birliğini baş düşman ilan edip ABDyi Sovyet sosyal emperyalizmine karşı müttefik yapmaya kalkmış; Türkiye solunu, Maocu kanatları da dâhil olmak üzere Sovyet sosyal emperyalizminin Türkiyeyi yıkma planlarının destekçisi bir sahte sol olarak hedefe koymuştu. Aslında mantık aynıdır. Doğu Perinçekin hastalıklı kafası, gerçeği sirkteki aynalar gibi çarpıtmakta ve dostları düşman, düşmanları dost haline getirmekte, bunun sonucu olarak da, kendisi de düşman safına geçmektedir.
Tamam, iktidar ihtirasıyla hastalanıp dostu düşman düşmanı dost haline getiren bir beynin sahibine bir şey demiyorum da. Ya bu hastalıklı beynin peşinden sürüklenen, onun her dediğini bir kelam gibi kabul edip kendi beyin hücrelerine karşı savaş açanlara ne diyeceğiz?
Strateji peşinde koşanların trajediye dönüşen kaderi
http://www.cagdasses.com/yazarlar/gun-zileli/243/dogu-perincekin-stratejisi-ve-trajedisi
Sn Tekelizmir. Gün Zilleli Doğu Perincek konusunda yanılmış olmayasın. Çok sevdiğim bir yoldaşım vardı hep şunu söylerdi bize çıtanızı devamlı yüksek tutun rakiplerinizde yükseklerde olsun derdi rakibin yüksekliği sizi de yüksek düşünmeye itecektir.
Doğu Perincek te öyle bir starateji ortaya koymasın. Bakın Türkiye yi 2 ana cepheye koymuş kendini de Türkiye de en güçlü olan cephenin içine .Niçin bu cephelerin içinde EMEP.KP ÖDP gibileri yok çünkü onları küçümsemiş yok saymış.
TSK artı Vatan Partisi artı AKP artı MHP (Vatan Partisi’yle uzlaşmaya yanaşmayan sekter tutumuna rağmen) öbür yanda.
İkinciler, aynı “kurtuluş savaşı”nda olduğu gibi, birincilere karşı “vatan savunması” savaşı vermekteymişler.
AKP ye yakın yazar Selvinin ifadelerine göre Türkiye bir itifakla Suriye savaşına girecek bu savaşın çok uzun olacağını her kes söylüyor ve suriyenin bir bataklık olduğunu da. Her kes girmek kolay çıkmak zor diyor Birinci dünya savaşı da osmanlıya bu bataklık çok pahalıya mal olmuştu.
Bu durum Doğu Perinçek için uzun vadeli ve rakiplerinin güçlü olması sıfatı ile güç sağlamayacağını nerden bileceğiz.
Savaşta insanlara en çok iki şey lazım Biri milliyetçilik ikincisi güçlü bir dost.
Eğer Çin hala doğu Perinçekin arkasında ise ve Çinin orta doğuda bir hesabı varsa Doğu Perinçek bu savaştan kazançlı çıkma ihtimali niçin düşünülmesin.
Doğu Perinçek böyle bir hesap yapmış olmasın.
Her söze deli saçması deyip geçmemek gerekir .Ayrıca delilerin en zeki insanlar olduğu da söylenir.
Eğer Doğu Perinçekin böyle bir istihbarat sonucu ileriye yönelik bir siyaseti varsa ciddiye almak gerekir .
Ama kendi hayal ürünü komplo teori üretmişse bu geçebiliriz.
Hepimiz Doğu Perincek konusunda yanılmış olmayalım.
Yazılanları hiç okumamışsınız.
Okuyunuz lütfen.
Fakat Gün Zilelinin yazdıkları çok daha önemli.
İyi bir diyalektik göz o yazıda ;Suruçtan, Ankaraya tüm kanlı katliamları Perinçekin üslendiğini
görecektir.
Cephenin liderinin yine Perinçek olduğunu görecektir.
Siz hala Perinçekin uçtuğuna inanabilirsiniz....
TSK ve AKP, el ele, ABD işbirlikçisi PKKye karşı bir vatan savunması savaşı açmış. Bu savaşın ilan edildiği tarih de 24 Temmuzmuş. (Yani Suruçta 34 gencin MİT bombalamasıyla öldürülmesinin hemen ardından Kandilin bombalanmaya başlanmasının tarihi).
Bu vatan savunması savaşının öncüsü Vatan Partisiymiş.
CHP, PKKnin parlamentodaki kolu HDPyi kolladığı için ABD ile işbirliği yapıyormuş. Zaten bu yüzden Vatan Partisi ile ittifaka yanaşmamış. Bu ittifaka yanaşsaymış ABD işbirlikçisi olmayacakmış.
24 Temmuza kadar ABD ile işbirliği yapan AKP, bu tarihten itibaren ABD işbirlikçisi PKKye ve HDPye karşı savaş açarak ABD karşıtı bir yola girmiş ve bu yönelimiyle ulusal cephede yer alıyormuş artık.
Doğu Perinçek, her zamanki basit mantığı ile güçleri şöyle konumlandırmış:
ABD artı ABD işbirlikçisi PKK artı HDP artı CHP bir tarafta.