Suriye'nin Rusya ile birlikte Türkmen dağına saldırması Türkiye'deki burjuva medyası tarafından ''Suriye Türkmen halkını katlediyor'' şeklinde yansıtılıyor. Gerçeğin bu olmadığını pek çok açıklamalardan öğreniyoruz. Burjuva basını halkı manipule etmek için yalan üstüne yalan üretiyor.
Lazkiye kırsalında kimler var?
Ömer Ödemiş, Lazkiye kırsalında yuvalanan dinci teröristleri yazdı.
Ömer Ödemiş/HABER ANALİZ
ABC Gazetesi/ÖZEL
Suriye ordusunun Lazkiye kırsalında operasyon başlatmasıyla birlikte Türkmen çetelerin girişimiyle, "Türkmen halkı katlediliyor" yaygarası koparılmaya başlandı. Operasyonun durdurulmasına dönük bu kampanya ile, AKP iktidarının girişimde bulunması için yalan yanlış bilgiler verilmeye başlandı.
HALKIN YERİNE ÇETELER YERLEŞTİ
Lazkiye kırsalında savaş öncesinde Aleviler, Ermeniler ve Türkmenler yaşardı. Ancak 3 yıl önce bölgeye yönelik başlatılan saldırı sonrasında halk köylerini boşaltarak, bir kısmı Türkiyeye geçmiş diğer bir kısmı ise Suriye içlerinde daha güvenli bölgelere çekilmişti. Boşalan köylere Türkmen çeteleri ile AKP rejimi tarafından bölgeye taşınan Çeçenler ve diğer yabancı cihatçılar yerleştirilmiş, bu köyler karargâhlara dönüştürülmüştü.
Cihatçı terör gurupları bu köylerde değişik zamanlarda Alevi köylerine saldırarak katliamlar ve yağmalar yapmış, elde ettiği ganimetleri ise, Yayladağa getirerek alenen satmıştı. AKP'nin kışkırtması ve yönlenridmesi ile IŞİD ve El Nusra gibi dinci örgütlerin peşine takılan bazı Türkmen gruplar, değişik isimler altında çeteler oluşturmuş ve bu bölgede kamplar kurarak, saldırılar organize etmişlerdi.
Önemli bir kısmı El Kaide ve Nusra cephesine katılan bu çetelerin bir bölümü de ÖSO bünyesinde birlikler oluşturdu.
Türkiyenin lojistik desteğiyle edindikleri uzun menzilli füzeleri sıklıkla kullanan bu terör gurupları, kent merkezinde de onlarca kanlı katliama imza attı.
İşte bugün Suriye Onrusu kara ve hava güçleri ile Rus uçaklarının operasyon yaptığı yerler ve vurduğu hedefler, sıradan Türkmen köyleri ve Türkmenler değil, bu çeteler ve onların üs ve karargah olarak kullandığı yerleşim bölgeleri.
Heysem Topalca gibi, Türkiyede gerçekleşen her terör saldırısında adı geçen, sınır geçişlerini organize eden ve MİTle çalıştığı iddia edilen pek çok isim, bu bölgeyi karargâh olarak kullanıyordu. Bölgede pek çok katliamın sanığı olan Ömer Abdullah, Tarık Şokta, Adil Orli, Ayhan Orli, Muhammed Abdullah( Karınca), Ferid Mısri, Muhammed Akça (Orman görevlilerini katleden kişi), Ali Şehirli, Yusuf Baldır gibi katiller yuvalanmıştı.
Yanıltıcı bir kara propaganda ile "Türkmen katliamı var" yaygarasını koparan da bu işbirlikçi çeteler, kendilerini ordu, birlik, tabur diye adlandıran katliamcı ve yağmacı çetelerden oluşuyor. Yıllarca birlikte yaşadıkları komşuilarını, farklı inançlarından ve etnik kimliklerinden dolayı acımasızca katleden bu çetelerin, Türkiye istihbaratlarıyla ilişkileri tartışmasız şekilde ortaya çıkmıştı.
Özellikle Kesab saldırısı sırasında Türk topçu birliklerine koordinat veren Adil Orli isimli kişinin konuşma kayıtları internet ortamında yayınlanmıştı.
Bugün Rusya ve İran'ın Suriye yönetiminin yanında açıkça savaşa girmesi ile bölgede dengeler değişti, Türkiye açık faaliyet yürütemez ve lojistik sağlayamaz hale geldi. Batı'nın da IŞİD'e ve dinci örgütlere desteği kesmesi, tavır alması ve Türkiye üzerinden sınır geçişlerinin durması, emperyalizmin ve AKP iktidarının desteğiyle Suriye'nin kuzeyinde ve bazı kırsal bölgelerinde denetimi elinde tutan cihatçı güçler çözülmeye ve ağır şekilde yenilgiye uğramaya başladı. AKP'nin Suriye politikası çöktü.
hükümet suriye'ye giden tırlar konusunda türkmenlere yardım götürüyoruz demişti, türkmenler ise bunu reddetmelerine rağmen hükümet ısrarla türkmenlere yardım diye diretmişti. şimdi anlaşıldı hükümetin hangi türkmenlerden söz ettiği. cihatçı türkmenlere yardım ediyormuş.