Şunu yazmıştık:
''Solcu olmaktan söz ediyorsak spesifik konulara girmeden önce emperyalizmin bölgedeki stratejisini ve AKP'nin 13 yıllık iktidarında adım adım yerleştirmeye çalıştığı dinci-faşist gerçekliğini en başa yazmak ve bir solcunun siyasi doğrultusunu bu eksene oturtması gerektiğinin de altını kalınca çizmek durumundayız. Solcu olmanın abecesi bu. Bu konu açıklanmaya bile ihtiyaç göstermeksizin sol için bir ''kabul'' durumuna getirilmelidir. Spesifik olgular bu temel gerçekle ilişkilendirilmeden ve solun siyasi konumlanışı, siyasi mücadelesi bu konumlanış üzerinden yürütülmeden sol bir bir tavırdan ve tepkiden söz edilmez. Türkiye solcusu emperyalizme AKP gericiliğine karşı tavır almalıdır ve bu konudaki mücadeleyi de AKP ve anti-emperyalizm merkezli olarak yürütmek zorundadır.''
Ve şunu:
''Sol siyaset, ideoloji ve siyaset dışı bir gözlükle olaylara bakmak değildir. Spesifik olguları ''gerçek ne?'' bağlamına yerleştirmeye çalışmak da değildir. Gerçeği önemseriz ancak o gerçeği yukarda sıralamaya çalıştığım eksene yerleştirir ve öyle pozisyon alırız. Böyle yaparız çünkü, böyle yapılmadığında hem dışarda emperyalizme ve hem de içerde AKP'ye alan açıcı bir pozisyona düşmüş dururuz. ''
Önemli. Sempatizan arkadaşlarımızın bu konuya mutlaka kafa yormaları, kavramaları ve içselleştirmeleri gerekiyor. Emperyalizme karşı çıkmak, emperyalist siyasetlere kesinkes karşı olmak solculuğun gereğidir bir, Türkiye'de düzen değişikliğine yönelik sol siyasetin merkezine mutlaka AKP gericiliğinin yerleştirilmesi iki. Bu yoksa, kimse solculuktan söz etmemeli. Bu yoksa istenildiği kadar Marksist ustalardan alıntı yapılsın, altına ve üstüne yorumlarda bulunulsun, beyhude bir çaba olmaktan öteye geçmez!
Bu yoksa, istenildiği kadar hümanist takınılsın, istenildiği kadar ''vicdan''i yorumlar yapılsın o da beyhudedir. Veya ''gerçeğin ne olduğunun peşine düşüldüğü'' gerekçesine sarılınsın, o da beyhudedir.
Sultanahmet'de bir patlama oldu, daha önce Ankara'da ve ondan önce de Suruç'ta. Bir solcu -üstelik iddialı bir solcu- bu konuda ileri süreceği gerekçe ne olursa olsun, ''bu patlamayı AKP yaptı denilemez'' diyemez. Fazla yoruma gerek var mı? Açık seçik AKP'cilik değil de nedir? Türkiye dinci bir otoriterizmin pençesinde, gerici iktidar bölgede izlediği siyasetlerle ülkeyi Suriyelileştirmiş, IŞİD belasının ortaya çıkmasına katkı yapmış, beslemiş, korumuş, ülkeyi gericiliğin üssü haline getirmiş, solcu olmanın ne olduğunun farkında olmayan Sn.Kaçak, bütün bunları görmezlikten gelerek
dış politika, yani suriye politikası, ışid'i ve diğer dinci gericiliği örgütleyip desteklemesi vb... buna "tamam" diyebiliriz. pek ya "iç"?..
suriye'den biri gelip kendini patlatıyor, bunun iç politikayla, hukuk tanımamayla, davetye çıkarmayla ne ilgisi var?
ortadoğu'da güçler çatışması içinde çokça hasmı var türkiye'nin. iran, suriye, rusya... ayrıca ışid'i de bir unsur olarak sayabiliriz.
mesela bunlardan biri böyle bir eylem talimatını vermiştir ve ışid de tetikçi olarak görevi üstlenmiştir. olamaz mı? olabilir.
ayrıca içeride bu tür bir eylemi yapabilecek kesimler de yok değil. bombacının suriye girişli olduğu bilgisi bu ihtimali uzaklaştırıyor biraz.
dolayısıyla, eylemin arkasındaki asıl gücü bilmeden, sırf hükumete çakabilmek için, bir katliamı alıp böyle malzeme yapmak sosyalistçe bir politika değil.
ayrıca günümüzün bu tkp (ikisi de) particikleri, her olayı özellikle akp'ye, erdoğan'a, hükumete yıkmaya çalışıyorlar. devleti özellikle ayırıyorlar. ayırmadıkları zaman da "akp devleti"nden söz ediyorlar.
diyebiliyor.
Ve sonra da,
Not:bakalım kaç kişi bu mesajımı akp'ye destek olarak anlayacak?
diye sorabiliyor!
İnanılmaz bir şey!
Sol siyaset konusunda yetersizlik olabilir, ama bir insan bunları yazdıktan sonra nasıl olur da, AKP'ye destek vermediğini savunabilir?
Az biraz mantık kullanarak bile bu ifadelerin ne anlama geldiği belli değil mi?
Sol siyaset iktidar hedefli bir siyaset tarzıdır.. Belli bir strateji ve taktik üzerinden yürür ve çoğunlukla propaganda ve ajitasyon içerir. Hedef kitle kazanabilmek ve kitleyi sol bir doğrultuya yöneltebilmekdir. Bu yüzden amaçlıdır, amaç belirlenimlidir. Sultanahmet olayına da, Suruç ve Ankara katliamlarına da sol bu perspektifle yaklaşır ve böyle yaklaşmak zorundadır. Sol siyaset böyle bir şeydir. AKP'nin bu düzenin koçbaşı olduğunu hep söylüyoruz. AKP'nin dinci-faşist bir yönelim içinde olduğunu ve hem ülke ve hem de bölge halklarına düşman bir parti olduğunu ve emperyalizmin taşeronluğuna soyunduğunu hep yineliyoruz. AKP dışarda bırakılarak siyasi değerlendirme yapılamaz. Düzene karşı mücadele AKP'ye karşı mücadeledir. Düzen karşıtlığının emekçi halkta somutlaştırılmasının yolu da somut olarak AKP karşıtlığından ve AKP merkezli bir mücadeleden geçmektedir. Bu saptamaya emperyalizm karşıtlığını da ekleyin sol siyasetin en başa yazılması ve solun bütünüyle benimsemesi gereken bir perspektif ortaya çıkacaktır.
Bu olmadığında olan şey gizli AKP'ciliktir. Bilinçli ya da bilinçsiz AKP'nin değirmenine su taşımaktır. AKP'ye karşı yürütülmesi gereken mücadelenin sekteye uğratılması ve önünün kesilmesidir. Bu perspektif olmadığında olacak olan budur ve ülkemizde AKP'nin dinci-faşist yapılanmasını hem devlete ve hem de topluma dayatabilmesinin bir nedeni de solun bir kesiminde bu perspektifin çalışmaması ve AKP'nin ''iyi yaptıklarına iyi deme'' yanlışlığına düşmesidir. Ergenekon'dan KCK'ya pek çok konuda AKP sözde muhaliflerden hep destek görmüştür. Dün Gezi olaylarında da aynı örneği yaşadık. Bugün AKP'nin cemaat ve kürt hareketine yönelik eylemlerinde de aynı destek ortaya çıkıyor.
Bu başlıkta vermeye çalıştığım bütün örneklerdeki eleştiriler de bu perspektif yoksunluğundan kaynaklanmaktadır.
NOT: Sn.Kaçak SF'de sosyalist olduğunu yazmış. Ona bir kez daha bu başlıktaki yazıları tekrar tekrar okumasını öneririm. Sosyalist olmak B.Brecht'in bir şiirini foruma asmak, ''Artı değer'' konusunda bir şeyler söylemek veya proletarya diktatörlüğünün ne olduğu, Manifesto'da neler yazdığının tekrarlanması değildir. Benimsenmesi ve içselleştirilmesi gerekiyor.Gerçekten samimiyse ( ben bu konuda hala kararsızım.) burada, bu başlıkta yazılanları anlamaya gayret etsin. AKP karşıtlığı ve anti-emperyalizm yoksa hiçbir şey yok demektir.
Hem "Sn.Kaçak ve diğer mahlasları olan erkan, vicdan, birkeredeanlabe süresiz uzaklaştırılmıştır. Umarım yollarımız bir daha kesişmez. Bu ''yük'' artık taşınamayacak hale gelmiştir." diye karar alacaksiniz hemde o insani adim adim takip ederek arkasindan burada atip tutacaksiniz.
Ne kadar komik bir ha oldugunu göremiyormusunuz? Kendisine sizin ve diger bir kac "ögrencilerinizin" yazdiklarinizdan dolayi cevap hakki dogmuyormu? Buradan kovdugunuza ve bir daha da burada görmek istemediginize göre cevap hakkini nasil verecek?
Neden hem kendinizi hemde Forumu kücültüyorsunuz?
Burada yazılanlar kişisel bir içeriğe sahip değil. Sn.Kaçak merkezli bir yazı da değil. Başlıkta açık açık yazıyor. Sn.Kaçak'ın adının geçmesi SF'deki yazısının bu başlık için bir örnek oluşturması ve yeni bir şey değil. Yıllardır aynı üslupla burada yazıyordu. Yanıt vermesi gerekiyorsa mutlaka burada yanıt vermesi gerekmiyor, orada da verebilir. Link de vererek daha fazla kişinin katılımını da sağlayabilir. Pek çok yolu var bunun.