Figen Yüksekdeğ 'Ergenekon' dedi, AKP'yi masaya

SOL PAYLAŞIM »
Siyasi Gündem ve siyasi tartışmalar

Cevap: 9

11.02.2016- 17:59

Alıntı Çizelgesi: Alisan yazmış

Alıntı Çizelgesi: proletersosyalist yazmış

Alıntı Çizelgesi: Alisan yazmış

Alıntı Çizelgesi: solcu yazmış

Kürt hareketinin temsilcileriyle beraber olan solcular zamanla kürt hareketinin temsilcileri gibi olup onların dili ile konuşmaya başlıyorlar. Figen Yüksekdağ soldan gelip kürt hareketinin içine yerleşen biri ve Demirtaş'tan bir farkı yok. Aynı dili kullanıyorlar. Ergenekonun ne olduğu ortaya çıktı bunlar hala AKP'nin dilinden bile geri bir dili kullanmaya devam ediyorlar. Ergenekon iddianamelerine o kadar inanıyorlarsa o iddianamelerde PKK'nin MİT tarafından kurdurulduğu iddialarına da inanıyorlar mı?

AKP ergenekon davalarıyla yol aldı, kendini devlet haline getirdi, Figen Yüksekdağ ve Demirtaş bunu hala göremiyor. Yeniden bir öcü yaratıp bu yolla AKP'yle masaya oturmayı düşünüyorlarsa yanıldıklarını ne zaman anlayacaklar? Faşist dedikleri bir iktidarla masaya oturup Türkiye'nin bir bölgesine demokrasi getirme yanlışlarını bu insanlar anlayamayacaklar. Bunlardan Türkiye'ye de Kürt halkına hiçbir fayda gelmeyeceği belli oldu. Demirtaş buna mahkum da, kendilerine solcu diyen bu insanlar hala bu gerçeği göremiyor.

solcu Filistin'liler kimle masaya oturuyorlar, Mandela Güney Afrika'da kimle masaya oturdu, RAF kimle masasya oturdu,.....? Masaya oturdugun taraf dogal olarak senin düsmanin, yani savastigi taraftir. Sen herhalde masaya sadece dostlarinla oturup cözüm ariyorsun. Senin amacin sadece elestirmek, kendiniz sadece konusuyorsunuz ama mücadele edenide begenmiyorsunuz. Tiyatro gibisiniz yaaa.

Cahil cahil konuşma. Raf ne zaman Alman devletiyle masaya oturmuş? Raf'ın tarihi uzlaşmamanın, antiemperyalist savaşın ve enternasyonalist dayanışmanın tarihidir. Buradan işbirlikçi politikalara malzeme çıkartmaya çalışan biri kör cahildir. Filistin konusundada Marksistlerin ne dediğini bilmeden konuşmuşsun. Filistinli Marksistlerin yani FHKC'nin söyledikleri ortada. El Fetih'in uzlaşıcı politikalarını mahkum eder, İsrail ile olan müzakere süreçlerini, Oslo görüşmelerini eleştirir FHKC. İsrail'in kabul edilemeyeceğini açıkça belirtir. Güney Afrika ise çok farklı Kürdistan örneğiyle. Bir tarafta Mandela'nın partisi iktidar olacak güce erişti, apartheid rejimine son verdi. Diğer örnekte ise Akp iktidarının önünü açabilecek, başkanlığı bile işlevselliğine bağlı olarak kabul edebilecek bir Öcalan duruşu var.

Kısaca... Önce Marksistlerin ne savunduğunu bir öğren bilip bilmeden atıp tutma. Marksistlerin dünyanın her yerinde düzenle masaya oturup uzlaşan, işbirlikçiliğe evrilen politikaları mahkum ettiğini öğren. Çünkü hedeflerinin düzene yaşam vermek değil düzeni yıkmak olduğunu öğren. Öğrenki her yazında aynı saçma eleştirilerini tekrarlama.

"Cahil cahil konusma" diye yazmis uslubuna dikkat edemeyen keskin "proletersosyalistim". Yakalayincada hic acimiyor nedense. Evet dogru söylüyorsun RAF yanlis, kendi dikkatsizligimin kurbaniyim, gec gördüm ve düzeltemeden sana yakalandim ne yazikki. IRA yazacakken RAF yazmisim. Neyse düzeltmiste oldum bu arada.
Biraz uslubuna dikkat et derim, keskin sirke küpüne zarar veriri derler, sende bu deyim cok cogru.
Senin yazdiklarin benim sorularima cevap degil. O bahsettigim bölgelerde masaya oturuldumu oturulmadimi onun cevabini ver ve gene sen onlar masaya otururken KÖH'e yaptigin elestirilerin aynisini yaptinmi?
Apartheit AKP gibi fasist degilmiydi?
Sen ve benzerlerin sirf elestiri olsun diye karsi geliyorsunuz, kendiniz ülkede kendi savunduklariniz icin hic bir ete tirnaga deger bir eylem yapamiyorsunuz, siyasi olarak hic bir gücünüc yok,..... Mandela fasist Apartheit ile masaya oturunca normal oluyor ama konu Türkiye ise masaya oturmak yanlis oluyor.
Siz ne yapiyorsunuz önce bunun cevabini ver.

Bak Alişan senin gibi iki lafından biri devrimcilere hakaret etmek olan birinden üslup öğrenecek değilim. Ayrıca bilip bilmeden cahilce konuşana, atıp tutana gerekli cevabı da veririm. Yukarıda sana yazdım Marksistlerin ne dediğini öğren öyle gelip konuş diye ama öğrenmeden yine atıp tutmuşsun 'yok Ira'ya ne dediniz yok Mandelaya'ne dediniz' diye. Öncelikle Ira'nın İngiltere ile geliştirdiği uzlaşma, işbirliği, tasfiye süreci çok defa eleştirilmiştir. Sırf Ira değil. Farc ve Güney Amerika'da ki bir çok hareketle ilgili bu yönde bir çok eleştiri var. FHKC'nin El Fetih eleştirilerindende yukarıda bahsettim. Senin bunların hiçbirini okuduğun, bildiğin yok sanki sosyalistler o süreçleri olumlamış gibi çıkıp konuşuyorsun burada. Ira ile ilgili şuna da değineyim; Ira da kendi içinde eleştirilerini yapmıştır ve bugün Ira'nın da şu anda aktif bir kanadı var silahlı mücadeleye devam eden. Son zamanlarda artmaya başladı emperyalist İngilteyere karşı eylemleri. İstiyorsan kaynak atarım. Mandela'ya gelince... Mandela'nın partisi küçük burjuva bir ulusal kurtuluş hareketidir. Her küçük burjuva ulusal kurtuluş hareketi gibi sistemle uzlaşmaya evrilen bir dinamik barındırır içinde. Marksistler de küçük burjuva ulusal kurtuluş hareketlerine karşı onların ilerici dinamiği olduğu kadar işbirliğine evrilebilen gerici bir dinamiği olduğunu yani ikili, çelişkili bir yapısı olduğunu açıklarlar. Bu dünyanın her yerinde böyledir çünkü dayandığı sınıf temeli ikili, git gelli bir yapıdır küçük burjuvaların. Dediğim gibi sen Marksistlerin bu konularda tahlillerini okumadan sanki dünya üzerinde bir tek PKK üzerine eleştiri yapılıyor diğer bütün ulusal kurtuluş hareketleri ne yaparsa yapsın yerden göğe çıkarılıyor gibi bir algı yaratma peşindesin. Bunu yapman ya dürüstçe değil yada bilmeden konuşuyorsun.

'Siz ne yapıyorsunuz' demişsin. Gücümüzce, elimizden geldiğince mücadele ediyoruz. 'Sen ve benzerlerin' yani senin gibi yeminli devrimci düşmanları devrimcilerin yaptığı eylemlere, direnişlerine sürekli ya kulp takar ya da 'ete tırnağa değer bir şey yok' diye terbiyesizce konuşup, gözünü kapatır. Bunu da senin gibi oturduğu yerden konuşan döneklerin, burjuva soytarılarının vazifesi bildiğimizden şaşırmayız. Ancak yoksul mahallelerde, fabrikalarda halk neyin ne olduğunu görüyor. Devrimcilerin siyasi gücü de bizzat oralardadır. Senin gibi burjuva arenaya bakan biri bunu anlayamaz.

munzur | Cvp:

Cevap: 10

11.02.2016- 18:19

Alıntı Çizelgesi: Alisan yazmış

Sen ve benzerlerin sirf elestiri olsun diye karsi geliyorsunuz, kendiniz ülkede kendi savunduklariniz icin hic bir ete tirnaga deger bir eylem yapamiyorsunuz, siyasi olarak hic bir gücünüc yok,..... Mandela fasist Apartheit ile masaya oturunca normal oluyor ama konu Türkiye ise masaya oturmak yanlis oluyor.
Siz ne yapiyorsunuz önce bunun cevabini ver.

Alişan her yazını ''siz ne yapıyorsunuz'', ''kendinize bile faydanız yok'' şeklinde sol düşmanlığı ile bitirmeyi alışkanlık haline getirdin. Bizim ne yaptığımızın, gücümüzün olup olmadığının kürt siyasi hareketine eleştirme hakkımızı ortadan mı kaldırır? ''Faşist'' dediğin AKP'yi iktidarda kimlerin tuttuğu konusunda bir açıklamanı duymadık, bu konuda bir eleştirini de görmedik. Kürt hareketi silaha sarılsa da alkış tutuyorsunuz, AKP'yle birlikte Türkiyeye demokrasi ve barış getireceğini ilan etse de alkış tutuyorsunuz. Bu inişli çıkışlı siyaseti eleştirmeyeceğiz de ne yapacağız? Biz de peşinize takılıp AKP güzellemeleri mi yapmalıyız? Bunu mu bekliyorsunuz sosyalistlerden? Kendilerine solcu diyenler kürt hareketine kuyrukçuluk yapınca iyi oluyor, eleştirince kötü oluyor. Bunun neresinde siyaset var? AKP'yle ne konuşacaksınız, kandırıldığınız yetmedi mi, kürt halkını kandırdığınız yetmedi mi?

Alisan | Cvp:

Cevap: 11

11.02.2016- 18:22

Alıntı Çizelgesi: proletersosyalist yazmış

Alıntı Çizelgesi: Alisan yazmış

Alıntı Çizelgesi: proletersosyalist yazmış

Alıntı Çizelgesi: Alisan yazmış

Alıntı Çizelgesi: solcu yazmış

Kürt hareketinin temsilcileriyle beraber olan solcular zamanla kürt hareketinin temsilcileri gibi olup onların dili ile konuşmaya başlıyorlar. Figen Yüksekdağ soldan gelip kürt hareketinin içine yerleşen biri ve Demirtaş'tan bir farkı yok. Aynı dili kullanıyorlar. Ergenekonun ne olduğu ortaya çıktı bunlar hala AKP'nin dilinden bile geri bir dili kullanmaya devam ediyorlar. Ergenekon iddianamelerine o kadar inanıyorlarsa o iddianamelerde PKK'nin MİT tarafından kurdurulduğu iddialarına da inanıyorlar mı?

AKP ergenekon davalarıyla yol aldı, kendini devlet haline getirdi, Figen Yüksekdağ ve Demirtaş bunu hala göremiyor. Yeniden bir öcü yaratıp bu yolla AKP'yle masaya oturmayı düşünüyorlarsa yanıldıklarını ne zaman anlayacaklar? Faşist dedikleri bir iktidarla masaya oturup Türkiye'nin bir bölgesine demokrasi getirme yanlışlarını bu insanlar anlayamayacaklar. Bunlardan Türkiye'ye de Kürt halkına hiçbir fayda gelmeyeceği belli oldu. Demirtaş buna mahkum da, kendilerine solcu diyen bu insanlar hala bu gerçeği göremiyor.

solcu Filistin'liler kimle masaya oturuyorlar, Mandela Güney Afrika'da kimle masaya oturdu, RAF kimle masasya oturdu,.....? Masaya oturdugun taraf dogal olarak senin düsmanin, yani savastigi taraftir. Sen herhalde masaya sadece dostlarinla oturup cözüm ariyorsun. Senin amacin sadece elestirmek, kendiniz sadece konusuyorsunuz ama mücadele edenide begenmiyorsunuz. Tiyatro gibisiniz yaaa.

Cahil cahil konuşma. Raf ne zaman Alman devletiyle masaya oturmuş? Raf'ın tarihi uzlaşmamanın, antiemperyalist savaşın ve enternasyonalist dayanışmanın tarihidir. Buradan işbirlikçi politikalara malzeme çıkartmaya çalışan biri kör cahildir. Filistin konusundada Marksistlerin ne dediğini bilmeden konuşmuşsun. Filistinli Marksistlerin yani FHKC'nin söyledikleri ortada. El Fetih'in uzlaşıcı politikalarını mahkum eder, İsrail ile olan müzakere süreçlerini, Oslo görüşmelerini eleştirir FHKC. İsrail'in kabul edilemeyeceğini açıkça belirtir. Güney Afrika ise çok farklı Kürdistan örneğiyle. Bir tarafta Mandela'nın partisi iktidar olacak güce erişti, apartheid rejimine son verdi. Diğer örnekte ise Akp iktidarının önünü açabilecek, başkanlığı bile işlevselliğine bağlı olarak kabul edebilecek bir Öcalan duruşu var.

Kısaca... Önce Marksistlerin ne savunduğunu bir öğren bilip bilmeden atıp tutma. Marksistlerin dünyanın her yerinde düzenle masaya oturup uzlaşan, işbirlikçiliğe evrilen politikaları mahkum ettiğini öğren. Çünkü hedeflerinin düzene yaşam vermek değil düzeni yıkmak olduğunu öğren. Öğrenki her yazında aynı saçma eleştirilerini tekrarlama.

"Cahil cahil konusma" diye yazmis uslubuna dikkat edemeyen keskin "proletersosyalistim". Yakalayincada hic acimiyor nedense. Evet dogru söylüyorsun RAF yanlis, kendi dikkatsizligimin kurbaniyim, gec gördüm ve düzeltemeden sana yakalandim ne yazikki. IRA yazacakken RAF yazmisim. Neyse düzeltmiste oldum bu arada.
Biraz uslubuna dikkat et derim, keskin sirke küpüne zarar veriri derler, sende bu deyim cok cogru.
Senin yazdiklarin benim sorularima cevap degil. O bahsettigim bölgelerde masaya oturuldumu oturulmadimi onun cevabini ver ve gene sen onlar masaya otururken KÖH'e yaptigin elestirilerin aynisini yaptinmi?
Apartheit AKP gibi fasist degilmiydi?
Sen ve benzerlerin sirf elestiri olsun diye karsi geliyorsunuz, kendiniz ülkede kendi savunduklariniz icin hic bir ete tirnaga deger bir eylem yapamiyorsunuz, siyasi olarak hic bir gücünüc yok,..... Mandela fasist Apartheit ile masaya oturunca normal oluyor ama konu Türkiye ise masaya oturmak yanlis oluyor.
Siz ne yapiyorsunuz önce bunun cevabini ver.

Bak Alişan senin gibi iki lafından biri devrimcilere hakaret etmek olan birinden üslup öğrenecek değilim. Ayrıca bilip bilmeden cahilce konuşana, atıp tutana gerekli cevabı da veririm. Yukarıda sana yazdım Marksistlerin ne dediğini öğren öyle gelip konuş diye ama öğrenmeden yine atıp tutmuşsun 'yok Ira'ya ne dediniz yok Mandelaya'ne dediniz' diye. Öncelikle Ira'nın İngiltere ile geliştirdiği uzlaşma, işbirliği, tasfiye süreci çok defa eleştirilmiştir. Sırf Ira değil. Farc ve Güney Amerika'da ki bir çok hareketle ilgili bu yönde bir çok eleştiri var. FHKC'nin El Fetih eleştirilerindende yukarıda bahsettim. Senin bunların hiçbirini okuduğun, bildiğin yok sanki sosyalistler o süreçleri olumlamış gibi çıkıp konuşuyorsun burada. Ira ile ilgili şuna da değineyim; Ira da kendi içinde eleştirilerini yapmıştır ve bugün Ira'nın da şu anda aktif bir kanadı var silahlı mücadeleye devam eden. Son zamanlarda artmaya başladı emperyalist İngilteyere karşı eylemleri. İstiyorsan kaynak atarım. Mandela'ya gelince... Mandela'nın partisi küçük burjuva bir ulusal kurtuluş hareketidir. Her küçük burjuva ulusal kurtuluş hareketi gibi sistemle uzlaşmaya evrilen bir dinamik barındırır içinde. Marksistler de küçük burjuva ulusal kurtuluş hareketlerine karşı onların ilerici dinamiği olduğu kadar işbirliğine evrilebilen gerici bir dinamiği olduğunu yani ikili, çelişkili bir yapısı olduğunu açıklarlar. Bu dünyanın her yerinde böyledir çünkü dayandığı sınıf temeli ikili, git gelli bir yapıdır küçük burjuvaların. Dediğim gibi sen Marksistlerin bu konularda tahlillerini okumadan sanki dünya üzerinde bir tek PKK üzerine eleştiri yapılıyor diğer bütün ulusal kurtuluş hareketleri ne yaparsa yapsın yerden göğe çıkarılıyor gibi bir algı yaratma peşindesin. Bunu yapman ya dürüstçe değil yada bilmeden konuşuyorsun.

'Siz ne yapıyorsunuz' demişsin. Gücümüzce, elimizden geldiğince mücadele ediyoruz. 'Sen ve benzerlerin' yani senin gibi yeminli devrimci düşmanları devrimcilerin yaptığı eylemlere, direnişlerine sürekli ya kulp takar ya da 'ete tırnağa değer bir şey yok' diye terbiyesizce konuşup, gözünü kapatır. Bunu da senin gibi oturduğu yerden konuşan döneklerin, burjuva soytarılarının vazifesi bildiğimizden şaşırmayız. Ancak yoksul mahallelerde, fabrikalarda halk neyin ne olduğunu görüyor. Devrimcilerin siyasi gücü de bizzat oralardadır. Senin gibi burjuva arenaya bakan biri bunu anlayamaz.

Uslubu benden ögren demedim keskin proletersosyalist, önce dogru oku ve anla.
Gücününce mücadele ediyormus. Nerede ediyorsa artik bu mücadeleyi. Masa basinda ahkam kesmekle galiba. Halk senin gibi kücük burjuva devrimcilerinide iyi taniyor.
IRA olsun, Filistin kurtulus örgütü olsun, Mandela olsun senin gibi cok bilmislerden KÖH'ün aldigi elestirinin yarisini dahi almamistir, her platformda onlara "sosyalsit" desteginizi, selaminizi iletmisinizdir ama konu Türkiye ise birdenbire bu tip mücadelelerin karsisinda olursunuz, her türlü düsmanligi gösteririsiniz.
KÖH'ün verdigi mücadelenin binde birini verin canim kurban. Laf yetistirmekten öteye hic bir sey yok.