PKK'dan Ankara saldırısı açıklaması
Ankara'da resmi rakamlara göre 28 kişinin öldürüldüğü saldırının ardından PKK'dan ilk açıklama geldi.
Ankara'da resmi rakamlara göre 28 kişinin öldürüldüğü saldırının ardından PKK'dan ilk açıklama geldi. PKK'nın Kandil'deki liderlerinden Cemil Bayık, "Ankarada militarizmin merkezinde yapılan eylem de halkımıza karşı yürütülen insanlık dışı vahşi soykırımcı katliamlara karşı misilleme eylemi olabilir. Bu eylemi kimler yapmıştır bilemiyoruz. Ama daha önce Kürdistan'daki katliamlara misilleme olarak bu tür tepki eylemleri yapanların olduğunu biliyoruz" diyerek eylemin Güneydoğu'daki operasyonlara misilleme olduğu mesajı verdi. "Türkiye'nin aydınları, yazarları, basıncıları, siyasetçileri Türk devletinin bu zalimliğine karşı çıkmazsa; öfkeli Kürt gençleri de bu Kürt halkına yapılan saldırılara misilleme yapabilirler" diyen Bayık, "Eğer AKP hükümeti bu politikalardan vazgeçmezse tabii ki Türkiye de savaş alanı haline gelir. Köyleri yakılıp yıkılarak Türkiye metropollerine sürülen Kürtlerin şimdi Kürt şehirlerinin ve kasabalarının yakılıp yıkılması karşısında sessiz kalmasını kimse bekleyemez" ifadelerini kullandı.
PKK'ya yakın Fırat Haber Ajansı'na konuşan Cemil Bayık şunları söyledi:
"Ankarada militarizmin merkezinde yapılan eylem de halkımıza karşı yürütülen insanlık dışı vahşi soykırımcı katliamlara karşı misilleme eylemi olabilir. Bu eylemi kimler yapmıştır bilemiyoruz. Ama daha önce Kürdistan'daki katliamlara misilleme olarak bu tür tepki eylemleri yapanların olduğunu biliyoruz. Herhalde eylemi yapanlar yakında niye yaptıklarını açıklarlar. Ancak şu açıktır ki, Kürtlere karşı bu kadar zalimce bir savaş yürütüldüğü ortamda birilerinin misilleme ve tepki eylemleri yapması anlaşılır bir durumdur. Cizrede genç, sivil katleden bir devletin bu eylemler neden yapılıyor demeye hakkı yoktur. Bu eylemlerin sonuçları Kürdistan'da yapılanların yüzde biri bile değildir.
Ankarada eylem oluyor, hemen büyük tepkiler gösteriliyor, paneller yapılıyor, bu eylemleri yapanların zalimliğinden söz ediliyor. AKP hükümeti Amed, Ankara ve Suruç katliamları olduğunda böyle naralar atmamıştı. Sabrımız şöyle taştı, böyle taştı deyip IŞİDe karşı savaş açmamıştı. Lafta IŞİD'e de karşıyım deyip, ama esas olarak IŞİD'e karşı mücadele edenlere saldırmaktadır. Türk basını da aynı AKP hükümeti gibi davranıyor. Cizrede, Surda, Silopide, Silvanda, İdilde, Geverde ve Kürdistan'ın birçok il ve ilçesinde tanklarla, toplarla AKP hükümeti saldırıp yüzlerce sivili katlederken, yüzlercesini yaralarken hükümetimiz ve devletimiz neden sivil yerleşim yerlerine tankla, topla saldırıyor diye programlar yapılmamıştır. Dünyada sivil yerleşim yerlerine böyle tankla, topla saldırıldığı görülmüş müdür? Bu, insanlık suçu değil midir? Türk devletinin bu insanlık dışı politikalarına karşı bir yayıncılık yapılmamıştır. Ama sözde demokrat olduğunu söyleyen kişiler hemen aynı gün Ankaradaki eylem üzerine paneller yapıyorlar, bu eylemleri yapanların ne kadar zalim olduğundan dem vuruyorlar. İşte Türkiye gerçeği budur. Ankara eylemlerini yaratan gerçeklik de budur. Bu eylemleri kimin yaptığını bilmiyoruz; ancak Türkiye'nin aydınları, yazarları, basıncıları, siyasetçileri Türk devletinin bu zalimliğine karşı çıkmazsa; öfkeli Kürt gençleri de bu Kürt halkına yapılan saldırılara misilleme yapabilirler. Türkiye'de ahlaksız ve vicdansız bir çifte standart vardır. Kürt çocuğu, kadını, genci, yaşlısı hunharca, zalimce katledilirken sessiz kalanlar, Türkiye'de, hem de askeri hedeflere bir eylem olunca kıyamet koparıyorlar. Böyle pişkin, ikiyüzlü, çift standart yaklaşım olabilir mi? Yoksa Kürtlerin kadını, çocuğu, genci öldürülebilir diye bir kanun mu var? Eğer AKP hükümeti bu politikalardan vazgeçmezse tabii ki Türkiye de savaş alanı haline gelir. Köyleri yakılıp yıkılarak Türkiye metropollerine sürülen Kürtlerin şimdi Kürt şehirlerinin ve kasabalarının yakılıp yıkılması karşısında sessiz kalmasını kimse bekleyemez."
YENİ SALDIRI MESAJI
Cemil Bayık yeni saldırılara ilişkin de mesaj verdi. "Kuşkusuz Türk devleti Kürdistan'da bu kadar kirli bir savaş ve mücadele yürütürken Kürt halkı da, Kürt özgürlük mücadelesi de, gençleri de imkanlar dahilinde bulunduğu her yerde Türk devletinin savaşçı güçlerine, kültürel soykırımcı güçlerine yönelik mücadele edeceklerdir, direneceklerdir; kültürel soykırımcı güçlere yönelik eylem gerçekleştireceklerdir. Bunu ortaya çıkaran Türk devletinin politikalarıdır. Bu bakımdan tabii ki Türk devletinin ağır saldırıları karşısında, metropollerde ve Türkiye'nin birçok yerinde sömürgeci, kültürel soykırımcı sistemin kurumlarına karşı direniş olacaktır, eylem olacaktır. Bunlar zaten gerektiğinde de yapılmaktadır" diyen Bayık, "Savaş bir halka dayanarak yürütülebilir. Bu açıdan Kürdistan'da Kürt halkına dayanarak 40 yıldır bir mücadele yürütülmektedir. Ama metropollerde de milyonlarca Kürt vardır. Türk devletinin bu saldırıları karşısında metropollerdeki halkımız da direnişe geçmelidir, ayağa kalkmalıdır. Yine metropollerdeki halka dayanarak örgütlenip Türk devletinin kültürel soykırımcı hedeflerine karşı mücadele yürütülmelidir, yürütülecektir. Bu tabii ki yapılması gereken işlerdendir." ifadelerini kullandı.
Odatv.com
PKK'nın ne söylediği anlaşılmıyor. ''Bizimkiler de yapmış olabilir, olabilir de '' Başbakan ve Cumhurbaşkanı PYD ve PKK diyor. İstahbarat raporları böyleymiş. 14 kişi gözaltına alınmış, daha da alınacaklar varmış. Bu istihbarat raporları eylem öncesinde neden işe yaramaz, neden bu 14 kişiler daha önce yakalanmaz, koskoca soru işareti. PYD ise ''biz yapmadık'' diyerek iddiaları yalanlıyor. Işid'in hiç adı geçmiyor. Devlet istihbaratında çalışanlardan Sabri Ok bombanın Işidvari bir bomba olabileceğini söylemişti. Hükümetin yaptığı açıklamalarda kafayı hep PKK ve PYD'ye takmış olması bana çok inandırıcı gelmiyor. Daha önce yapılan katliamların Işid tarafından yapıldığı belli olanları bile hükümet açıklamalarına yansımamıştı. Bu yüzden hükümet açıklaması bana güven vermiyor.
PYD tek başına bunu yapamaz. PKK PYD ortaklaşmasıyla yapılabilir. Hükümetin söyledikleri ne olursa olsun, güven vermese de doğudaki olaylar ve PYD'ye atılan top atışları PKK-PYD'yi bir misillemeye itmiş olabilir. Ankara'nın göbeğinde olması PKK'yi açık bir şekilde üstlenmemesine neden olmuş da olabilir. PKK açık bir şekilde ''biz yapmadık'' diyemiyor.
PKK-PYD yapmışsa misilleme için yapmış olabilir. Başka bir amacı da olabilir. Türkiye'nin Suriye'ye kara harekatını istiyor da olabilirler. Böyle bir saldırı dünyanın PYD'nin ve Suriye'nin yanına geçmesi ve Türkiye'nin dışlanmasına da neden olabilir. Dışlanmış ve Suriye batağına saplanmış bir Türkiye'nin Irak ve Suriye'den bir farkı kalmaz. Kürtlerin eli de daha da güçlenir. Böyle bir plan dahilinde eylen kürt güçleri tarafından gerçekleşmiş olabilir.
ANF'de Ankara saldırısı ile ilgili dikkat çeken yazı: Ortada bir bilmece yok!
PKK'ye yakınlığı ile bilinen ANF (Fırat Haber Ajansı) yazarı Cahit Mervan, Ankara saldırısına ilişkin KCK yöneticisi Cemil Bayık'ın kullandığı 'Misilleme olabilir' sözlerine dikkat çekerek "Bu eylemin Kuzey Kürdistanda son birkaç ayda devletin uyguladığı vahşet politikasının sonucu olma ihtimali çok kuvvetlidir" dedi.
ANF'de çıkan Cahit Mervan imzalı yazıda 28 kişinin hayatını kaybettiği Ankara'daki saldırı ile ilgili dikkat çekici ifadeler kullanıldı. AKP'nin saldırının arkasında PYD'nin olduğunu iddia etmesine karşın Cemil Bayık'ın açıklamalarına dikkat çekilen yazıda ortada bir "bilmece" olmadığı belirtilerek "Bu eylemin Kuzey Kürdistanda son birkaç ayda devletin uyguladığı vahşet politikasının sonucu olma ihtimali çok kuvvetlidir" ifadelerini kullandı.
Saldırının faili olarak PYD'yi değil PKK'yi işaret eden Mervan, "Ortada bir bilmece yok, Erdoğanın başlattığı 'kıyamete kadar savaş' var. Ve bunun yol açtığı sonuçlarla karşı karşıyayız" derken, "Yani ekilen rüzgarın ne yazık ki fırtınaya dönüşme hali var. Bu noktadan tek dönüş ancak Erdoğan ve adamlarının Kürt ve Kürdistana karşı açtıkları savaşı sonlandırma, Kürtlerin tüm parçalarda statülerini tanıma, işgal ve yayılmacı emellerinden vazgeçmekle mümkündür" dedi.
KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık, Ankara saldırısıyla ilgili bugün yaptığı açıklamada "Kimler yapmıştır bilemiyoruz. Ama daha önce Kürdistan'daki katliamlara misilleme olarak bu tür tepki eylemleri yapanların olduğunu biliyoruz" ifadelerini kullanmıştı.
Mervan'ın yazısından bir bölüm şöyle:
"Saadete gelirsek: Ankaradaki saldırının YPG, PYD ve Rojava irtibatlı olma ihtimali sıfırdır. Hatta sıfırın altında sıfırdır. Bunu en iyi bilende Erdoğan-Davutoğlu ikilisi ve etrafındaki savaş ekibidir.
Ancak bu eylemin Kuzey Kürdistanda son birkaç ayda devletin uyguladığı vahşet politikasının sonucu olma ihtimali çok kuvvetlidir. Aslında Türk devleti açık açık uyguladığı vahşetle, Kürtleri sivil alanlara saldırı için teşvik etti. Kürt hareketi bu oyuna gelmedi. Sivil hedeflere yönelmedi.
Ancak Ankara saldırısının hedefi, seçilen yer, biçim ve tarzı çokta bir bilmece olmadığını bize gösteriyor.
24 Temmuz 2015ten bu yana Kürdistanı onlarca uçakla bombalayan, Kürdistanda şehir ve kasabaları yakıp yıkan, daha bir hafta önce Cizrede 150 aşkın kişiyi diri diri yakan, insanların cenazelerini daha sokaktan almasına müsaade etmeyen bir devlet ne bekliyor ki?
Ortada çok bilinmeyenli bir denklem söz konusu değil. Zaten ANFye açıklamada bulunan KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık, tamda bu noktaya dikkat çekiyor.
...Şimdi bu açıklama ortada iken 'kıyamete kadar savaş' ilan eden Türk cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve adamları işi pişkinliğe vurup, kamuoyunu aldatarak saldırıyı YPG ve PYDnin üstüne yıkma çabaları ancak zavallılık olur.
Ankaradaki saldırının çok bilinmez bir denklem olduğunu düşüneler ve zor denklemi çözme isteyenlere de şunu hatırlatmakta yarar var. Lütfen dönün Erdoğan-Davutoğlu-Ergenekon-JİTEM-İŞİD çetelerinin Kürdistanda yaptıklarına bir bakın. Ektikleri öfkeye bir bakın.
Ortada bir bilmece yok, Erdoğanın başlattığı 'kıyamete kadar savaş' var. Ve bunun yol açtığı sonuçlarla karşı karşıyayız. Yani ekilen rüzgarın ne yazık ki fırtınaya dönüşme hali var.
Bu noktadan tek dönüş ancak Erdoğan ve adamlarının Kürt ve Kürdistana karşı açtıkları savaşı sonlandırma, Kürtlerin tüm parçalarda statülerini tanıma, işgal ve yayılmacı emellerinden vazgeçmekle mümkündür."
Sol
KCK: Ankara eylemi onur duyulacak tarihsel bir eylem
KCK Yürütme Konseyi Üyesi Sabri Ok, "Bu eylemi TAK ya da başka bir güç üstlenmiş olabilir. Fakat Zinar yoldaşın eylemi her açıdan sahiplenilecek ve onur duyulacak tarihsel önemde bir eylemdir" dedi.
Ankara'da bomba yüklü araçla yapılan saldırıya ilişkin konuşan KCK Yürütme Konseyi Üyesi Sabri Ok, "Bu eylemi TAK ya da başka bir güç üstlenmiş olabilir. Fakat Zinar yoldaşın eylemi her açıdan sahiplenilecek ve onur duyulacak tarihsel önemde bir eylemdir" dedi.
KCK Yürütme Konseyi Üyesi Sabri Ok, Ankara saldırısına ilişkin ANF'ye açıklamada bulundu.
Ok, Zinar yoldaşın eylemi askeri sonuçları itibarıyla büyük bir eylemdir. Bu eylemi TAK ya da başka bir güç üstlenmiş olabilir. Fakat Zinar yoldaşın eylemi her açıdan sahiplenilecek ve onur duyulacak tarihsel bir eylemdir" derken saldırıda sivillerin ölmediğni ileri sürdü.
"Apo özgürleşmeden ne bu savaş biter, ne Kürtler özgürleşir ne de Türkiye demokratikleşir. Herkesin bunu çok iyi bilmesi gerekir" diyen Ok, "Bu nedenle hareket ve halk olarak mücadelemizi daha da yükselteceğimizi belirtiyor, başta Avrupa Konseyi ve CPT olmak üzere uluslararası güçleri AKP üzerinde baskı yapmaya çağırıyorum" ifadelerini kullandı.
http://www.abcgazetesi.com/kck-ankara-eylemi-onur-duyulacak-tarihsel-bir-eylem-10431h.htm