Güncel Tartışma Konuları
Ahmet Hakan Ankara katliamcısının taziye çadırlarına giden HDP'li vekiller için ağır bir yazı yazmıştı. HDP bu yazıya cevap verdi. "Halkların demokratik canlı bombası" başlıklı yazıda Hakan şu ifadeleri kullandı:
''IŞİD'in canlı bombası kendisini patlatınca... Aman da ne barbar örgüt, aman da ne cani bir çete falan deyip duruyordunuz. Ama sizinkilerden biri canlı bomba olup kendini patlatınca... Hemen Ama bu halkların demokratik canlı bombasıdır heval tavrını takınıverdiniz.
Ağzınızı açarken barış diyeceksiniz, ağzınızı kapatırken demokrasi diyeceksiniz. Sonra da canlı bomba için açılan taziye çadırına gidip, Aman da benim aslanım ne de güzel kendini patlatırmış böyle diye pışpışlama yapacaksınız.
Madem canlı bomba olup kendini patlatmak, kutsanacak bir mücadele yöntemidir. Ne diye bu yöntemi sadece birkaç garibana bırakıyorsunuz ki? Parlamentoda ballı maaşlar alıp gel keyfim gel diyeceğinize... Gidip kendinizi patlatsanıza...
Hendek kutsalsa,barikat direnişse, canlı bomba olmak halk için kendini feda etmekse, ne diye sosyal medyada PKK trollüğü yaparak bana hakaretler yağdırıyorsunuz a be canlı bomba seviciler! Yattığınız yerden trollük yapacağınıza...Hendeğe girsenize, barikata geçsenize, kendinizi patlatsanıza...
Alçaksınız anladık, bari ''hem korkak hem alçak'' olmayın.
Ahmet Hakan'ın ilk defa böyle bir yazısına rastladım. Son seçimlerde cnntürk ve Ahmet Hakan HDP'yi desteklemişti, bu ağır sözleri söyleyecek hale gelmişse çok dolmuş.
HDP'den Ahmet Hakan'a yanıt
Hürriyet gazetesi yazarı Ahmet Hakan'ın "Halkların Demokratik Canlı Bombası" başlıklı yazısına HDP'den yanıt geldi.
HDP Milletvekili Tuğba Hezer'in Ankara saldırısını gerçekleştiren Abdulbaki Sömer'in taziyesine gitmesine ilişkin bugün bir köşe yazısı kalema alan Ahmet Hakan, "Parlamentoda ballı maaşlar alıp gel keyfim gel diyeceğinize... Gidip kendinizi patlatsanıza..." demişti.
Hakan'ın yazısına yanıt veren HDP, "Hürriyet gazetesinde köşe yazarı olan ve CNN Türk kanalında program yapan gazeteci Ahmet Hakanın var olan siyasal linç kampanyasına bir kez daha büyük bir iştahla katılan tarzı, halkların demokratik canlı bombası, alçaklar, korkaklar şeklindeki sözleri kabul edebileceğimiz ve eleştiri sınırlarında ifade edilmiş düşünceler olarak görebileceğimiz sözler değildir ifadelerini kullandı.
Sol
Pervin Buldan'dan Ahmet Hakan'a yanıt
Hürriyet gazetesi yazarı Ahmet Hakan'ın "Halkların Demokratik Canlı Bombası" başlıklı yazısına HDP'li Pervin Buldan'dan da yanıt geldi.
HDP Milletvekili Tuğba Hezer'in Ankara saldırısını gerçekleştiren Abdulbaki Sömer'in taziyesine gitmesine ilişkin bugün bir köşe yazısı kalema alan Ahmet Hakan, "Parlamentoda ballı maaşlar alıp gel keyfim gel diyeceğinize... Gidip kendinizi patlatsanıza..." demişti.
Hakan'ın yazısına HDP'den sonra, İstanbul milletvekili Pervin Buldan'dan da yanıt geldi.
HDPli Buldan twitter hesabından yaptığı açıklamada, Ahmet Hakan saldırıya uğradığında evine geçmiş olsuna gitmiştim. Şimdiye kadar yaptığım hiç bir şeyden bu derece pişmanlık duymamıştım. Eleştiri yapmanın da insani, vicdani ve siyasi olarak bir kuralı ve ilkesi vardır. Ahmet Hakan bugünkü yazısıyla bunları ayaklar altına aldı. dedi.
Sol
Ahmet Hakan'ın yazısı bana göre de çok ağır olmuş ancak sonuçta bir eleştiride bulunuyor. Ahmet Hakan'a verilen cevaplar ise Ahmet Hakan'ın tepkisine yol açan olayla hiç ilgili değil. Dün Ahmet Hakan'ın programında HDP'li bir milletvekili de bu konuyla ilgili eveledi geveledi. Taziyeye gidenler katliamcı için gitmemiş de, oranın kültürü böyle olduğu için gitmiş. HDP ne yapmak istiyor, anlayan varsa beri gelsin. HDP bir parti değil de PKK'nin sözcüsü bir organ gibi davranıyor. Bu partinin Türkiyelileşmek sloganı da gerçek değilmiş. Erdoğan biraz daha yüklenirse tek başına iktidar olması garanti. ''Seni başkan yaptırmayacağız'' diyenler Erdoğan'ı başkan yapmak için çırpınıp duruyor.
HDP bir parti değil de PKK'nin sözcüsü bir organ gibi davranıyor.
Öyle zaten. HDP'yi kürt ulusalcı hareketten bağımsız bir Türkiye partisi olarak gördüğümüz için bu tür olaylar ortaya çıktığında şaşırıyoruz. HDP bağımsız bir Türkiye partisi değil. HDP hemen hemen hiçbir ( önemli) konuda bağımsız bir karar alamıyor, davranamıyor; dahası kürt ulusalcı hareketin yürütücüsü olan Öcalan ve Kandil'den bağımsız karar alamaz ve onların onaylamadığı hiçbir konuda farklı bir siyasi tavır gösteremez. Kendi içinde anlaşılabilir bir durum bu. Kürt ulusalcılığı Öcalan'ı, Kandil'i, HDP ve KCK'sı ( ve başka olası yapıları) ile bir bütün. Nihai amaçları etnisite temelde şekillenmiş bir ''bağımsızlık''; amaçları bu. Bunu amaçlarken yapılanlara, gerçekleştirilenlere kullanılan retoriğe bu nihai amacım dışından bakıldığında şaşırtıcı gelebilir; oysa kendi içinden biraz da empati yapılarak bakıldığında saşırtıcı hiçbir şey olmamalı. Türkiye solcusu olan bitene ve bu süreçte karşımıza çıkan örneklere bakıp şaşırmamak gerekiyor. Benimsenir veya benimsenmez, her şey kendi bütünlüğü içinde anlamlı ve tutarlı. (Asıl şaşırmamız gereken, kürt ulusalcılığının Türkiye solunun bir kesimi üzerinde öteden beri gelen etkisi ve bu etkinin halen de sürüyor olmasıdır. Biz buna şaşırmalıyız; şaşırılması gereken konu bu.)
Konuya gelirsek Ahmet Hakan'ın tepkisini ortaya koyarken seçtiği sözcüklerin abartılı ve yakışıksız olduğunu söylemek gerek. Bu tepkide siyasal iktidarın Doğan Medya üzerindeki baskısının da etkisi olduğu açık. Mithat Sancar'ın Tarafsız Bölge programında söyledikleriyle Ahmet Hakan'ın söyledikleri bulundukları yerin meşrebine uygun sözler; Sancar'ı bu tarafa, Hakan'ı diğer tarafa koyun söylenenlerde aşağı yukarı bir değişiklik olmayacaktır,kısaca Ahmet Hakan'ın, Mithat Sancar'ın söyledikleri, HDP'li vekillerin yaptıkları ve buna benzer pek çok eylem ve söylem bu şirazesinden çıkmış koşulların ürünüdür ve başka bir şey de değildir. Buralara çok fazla takılıp kalmak burnunu ağaca dayayıp ormanı görememek, kavrayamamaktır.
Türkiye'nin sola ihtiyacı var. Türkiye solculuğunun bütün kesimlerinin kürt ulusalcılığının ''çekim merkezi''nden kurtulması gerekiyor. Yinelenmeli, Türkiye solunun belli bölmelerinin kürt ulusalcılığına yedeklenmesi kürt ulusalcılığına yedeklenmenin solun temel bir ilkesi olduğu algısına yol açıyor. Kuyrukçu kesimler ve kürt ulusalcılığına biat etmiş ve işlevi her gün bağımsız sol anlayışı savunanlara hakaret ve küfür etmeyi görev edinmiş dönekler bu algıyı yaratmak ve pekiştirmek için ellerinden gelen çabayı gösteriyorlar. Önemli olan bu algının kırılması ve kuyrukçularla ve kuyrukçu anlayışla ideolojik ve siyasi mücadele içinde olabilmektir. Bunun için de mutlaka bağımsız sol partilerde örgütlenebilmeli ve bilimsel sosyalizmi bu partiler içinde öğrenme çabası gösterilebilmelidir. Bu yapılmadığında, öğrenmeyi sadece sözde sol-sosyalist forumlara bıraktığımızda solun ne olduğu konusunda buralardan yayılan sol düşmanlığını solculuk olarak benimsemek durumunda kalıyoruz.
Konuya şöyle bağlanabilir sanıyorum; kuyrukçuların veya zihinlerini kürt ulusalcılığının emrine vermiş döneklerin yaymaya çalıştıkları sol düşmanlığı algısının karşısına dikilmek, hiçbir şekilde Ahmet Hakan'ların safında yer almak anlamına gelmemeli. Kürt ulusalcılığına karşı görünürde de olsa savaş açmış görünen AKP'nin yanında olmak ise hiç gelmemeli.
Neden düşman tarafındasınız .
Neden onları anlamaya çalışmıyorsunuz tamam onlardan olmayın ama anlayın .
HDP bir parti değilmiş parti nasıl oluyor .Sosyal bir tabanı olan gelecek konusunda idaalleri olan yaşadığı durumu eleştiren programa ve tüzüğü ile bütünleşen kurumsal yapılara parti denir.
PKK da bir partidir sadece yasal değil yasal tarafı ve daha geniş katılımı hesaplanmış biçimide HDP dir.
her iki partinin amaçları aynı olabilir bu yapılar sol da yokmu bir sürü kendine komünist diyen parti var yasal olanı da olmayanı da var.
İllada hayatın ölçüsü mü olmak zorundasınız kimin ne olup olmadığını ölçmek tartmak zorundamısınız her kes kendinin nasıl ifade ediyorsa kabullenin kabullenmek çok mu zor.
HDP partidir kendi toplumunu temsil eder o toplumun isteklerini örgütler bunun için sadece yasalardan izin alır.
HDP parti olması eleştirilemez olmasını gerektirmez ama yok sayamazsın hayatın her alanında vardır.
Bence her kes kendini dünyanın hakimi saymasın kendileri dışında düşünceler idealler olduğunu bilsin .
Her kesin sosyal bir tabanı hitap edecek kitlesi vardır onu yapsın elbette birbirine karışan bazı planlar olabilir çözmekte insana mahsus bir durumdur.
Düşünüyorum bu tartışmalar niçin çıktı.
Ben olsam böyle bir durumda taziyeye (bizde baş sağlığı denir) gidermiydim diye eğer tanıdığım sevdiğim bir aile ise giderdim
Ben cinayeti yapanla aileyi birbirinden ayırmak gerekir diye düşünüyorum. Devletin yaptığı probagandanın dışında kalmak isterim.
Hikayeye baktığımızda o kişi PKK ya 4-5 yıl olmuş babası onu PKK kamplarında aramış ama bulamamış bulsa idi kolundan tutup getirecekmiş hikaye böyle .
O vekilde bu şekilde gittiğini söylüyor yani ziyaret aileye yapılıyor. Ayrıca o kişi onların kurtuluş savaşçılarından.
Bize tuaf gelen onlara gelmiyor bize düşmanlık gelen onlar için dostluk oluyor.
Ben her zaman şunu söyledim eğer kürt olsa idim HDP li olurdum .
Bu ülkede azınlıkların bu devletten ne çektiğini bilirim çünkü bende bir azınlık mensubuyum nasıl onurumuzun kırıldığını nasıl aşağılandığımızı bilirim .Hiç işlemediğimiz suçların üzerimize atıldığını hiç hak etmediğimiz sıfatların bize yakıştırıldığını bilirim.
Bu devlette ulusal bilinç milliyetçilik sunni İslamcılıktır tek millet sloganları hala atılıyor sanki bu gelişmede bu oluşumda başkalarının emeği yok.
Biz düne kadar şu tahrikleri duyduk komünistler moskovaya .Bunu söyleyenler bu ülkenin egemen idolojisi sahipleri.
Biz düne kadar hep duyduk kürtlerin kuyruklusunu kart kurt sözlerini .İşte aşağılanmış bir toplumun isyanını duyuyoruz şimdi.
Bence politik analizlerden çok insani davranmaya ihtiyacımız var.
Bir de öyle düşünmeye çalışalım.
Neden düşman tarafındasınız .
Hakkı bey, bu soruyu kime soruyorsunuz, kürt ulusalcılığına yedeklenmeyenlere mi?
Bence politik analizlerden çok insani davranmaya ihtiyacımız var.
Bir de öyle düşünmeye çalışalım.
Siz mi söylüyorsunuz bunu? ''İşçi sınıfı devrimci olmazsa hiçbir şey değildir'' demiştiniz, dünde mi kaldı bu cümleniz? ''Dün dünde kaldı artık yeni şeyler söylemek lazım, cancağızım'' diyorsunuz şimdi
Solcu olunmadan ''insani olmak'' savrulmaktır. İnsani olmak solculuğu gerektirir, sömürü karşısında durmayı, gericiliğin, yobazlığın, faşizmin karşısında olmayı gerektirir. Sınıf mücadelesini savunmayı gerektirir, emperyalizme karşı durmayı gerektir, sosyalizmi savunmayı gerektirir. Bunları savunmadığımızda ''insani olmak'' bir anlam taşımaz.
Siz mi söylüyorsunuz bunu? ''İşçi sınıfı devrimci olmazsa hiçbir şey değildir'' demiştiniz, dünde mi kaldı bu cümleniz? ''Dün dünde kaldı artık yeni şeyler söylemek lazım, cancağızım'' diyorsunuz şimdi
Solcu olunmadan ''insani olmak'' savrulmaktır. İnsani olmak solculuğu gerektirir, sömürü karşısında durmayı, gericiliğin, yobazlığın, faşizmin karşısında olmayı gerektirir. Sınıf mücadelesini savunmayı gerektirir, emperyalizme karşı durmayı gerektir, sosyalizmi savunmayı gerektirir. Bunları savunmadığımızda ''insani olmak'' bir anlam taşımaz.[/size]
Sn Munzur. Bu sözü ben söylemedim eğer bu söz kötü ise bu kötülüğü Marks yaptı. Bana değil ona soracaksın.
Solcu olmadan insan olmak savrulmak mış. Onu da şeh Bedrettin e soracaksın o garip solcu falan değildi
Şimdi gelelim insan olmaya solculuk insan olmak için yola çıkmaktır. Oda bulunabilirse.
Bence sen rotanı değiştir.
İnsan olmak insanı kamil olmaktır her kesi ayırt etmeden insan görmektir . İnsanlık kürt türk olmadan insandı insan bu yükleri sonradan aldı bu yükler işçi patron milliyetçi dinci para mülk tür.
Kabeni insana çevirmedinmi ne söylesen insanı bulamazsın.
Özgürleşmeden ögürlük mücadelecisi olamazsın.
Bu dünyada ne solcular gördük insanlıktan nasibini almamış.Ne sol iktidarlar gördük içine insaniyet yoktu.
Ne elbiseler gördük içinde insan yoktu ne insanlar gördük üstünde elbise yoktu Demiş MEVLANA.
İnsan olmak için solculuk yetmez.
Siz mi söylüyorsunuz bunu? ''İşçi sınıfı devrimci olmazsa hiçbir şey değildir'' demiştiniz, dünde mi kaldı bu cümleniz? ''Dün dünde kaldı artık yeni şeyler söylemek lazım, cancağızım'' diyorsunuz şimdi
Solcu olunmadan ''insani olmak'' savrulmaktır. İnsani olmak solculuğu gerektirir, sömürü karşısında durmayı, gericiliğin, yobazlığın, faşizmin karşısında olmayı gerektirir. Sınıf mücadelesini savunmayı gerektirir, emperyalizme karşı durmayı gerektir, sosyalizmi savunmayı gerektirir. Bunları savunmadığımızda ''insani olmak'' bir anlam taşımaz.[/size]
Sn Munzur. Bu sözü ben söylemedim eğer bu söz kötü ise bu kötülüğü Marks yaptı. Bana değil ona soracaksın.
Solcu olmadan insan olmak savrulmak mış. Onu da şeh Bedrettin e soracaksın o garip solcu falan değildi
Şimdi gelelim insan olmaya solculuk insan olmak için yola çıkmaktır. Oda bulunabilirse.
Bence sen rotanı değiştir.
İnsan olmak insanı kamil olmaktır her kesi ayırt etmeden insan görmektir . İnsanlık kürt türk olmadan insandı insan bu yükleri sonradan aldı bu yükler işçi patron milliyetçi dinci para mülk tür.
Kabeni insana çevirmedinmi ne söylesen insanı bulamazsın.
Özgürleşmeden ögürlük mücadelecisi olamazsın.
Bu dünyada ne solcular gördük insanlıktan nasibini almamış.Ne sol iktidarlar gördük içine insaniyet yoktu.
Ne elbiseler gördük içinde insan yoktu ne insanlar gördük üstünde elbise yoktu Demiş MEVLANA.
İnsan olmak için solculuk yetmez.
Marks'ın sözünü benimsiyorsun ki aktarıyorsun, benimsemiyorsan neden yazıyorsun, benimsiyorsan sonra söylediklerinin yanlış olduğu ortada değil mi?
Bence ezberlediğiniz cümleleri yazmaktan başka bir şey yapmıyorsunuz, bu yazdıklarınızın ne manası var, ben anlamıyorum, siz anlıyorsanız, onu yazmalısınız. Ezberlemmiş cümlelerin tek tek ve al alta üste yazılması o cümleler arasındaki çelişkilerin farkına varılmamasına yol açar. Marks'ın o sözünü size hatırlatmamın nedeni oydu. Siz yine farklı bir yorumda bulundunuz.