Silahlı öncü birlikler yoluyla halkın mücadeleye katılmasını savunmuyorum. Bu yolla halkın silahlı mücadele başlatanların arkasında saf tutabileceğine aklım yatmıyor. Ancak sadece kitap yazmak, bildiri dağıtmakla da bu konuda ilerlemek olmuyor. Türkiye halkının durumu örnek. Sosyalistler pasif konumdan etkin konuma geçmeden seslerini duyuramazlar. Etkin konum işçi sınıfının içinde örgütlenmeye çalışmaktan ve onları grev ile direnişle tanıştırmaktan geçiyor. Profesyonal kadrolarla işçiler içinde örgütlenmeye çalışmak, yoksul kesimlerin bulunduğu mahallerde etkin bir şekilde çalışmak ve bu çalışmaları Türkiye'nin her yanına yaymak sosyalistler için çözüm olabilir. Üniversitelerde daha aktif hale gelmek, gençliği siyasetin öncüsü haline getirmek de faydalı olacaktır. Burjuva medyası sola ambargo koyarak görüşlerinin halka ulaşmasına engelse, biz de doğrudan halkla temasa geçmeliyiz.
Kapitalizmi yıkacak olan güç halktır, halkın örgütlü gücüdür. İşçi sınıfı ve halkın bilinci kapitalizmi yıkacak güçte değilse, işçi sınıfı ve halk kapitalizmi yıkacak güce sahip değil diye devrimden devrimci mücadeleden uzaklaşılmamalı. Koşullar yok diye devrimci mücadele bir kenara koyulup düzen içi mücadele demek olan demokrasi mücadelesi devrim mücadelesinin yerini almamalı. Halk bilinçli değil diye halkı bir kenara koyup silahlı mücadelenin savunuculuğuna da kalkışılmamalı. Halkın bilinci yeterli değil diye liberalizme veya kürt milliyetçiliğine kuyrukçuluk da yapılmamalı. Halk bilinçli değil, devrimci mücadelede yok diye sosyalist ideoloji de terkedilmemeli. Halk bilinçli değilse, işçi sınıfı bilinçli değilse halkın ve işçi sınıfının bilinçlenmesi için mücadele terk edilmeden mücadeleye devam edilmelidir.
''Devrimler taktik değil stratejik süreçlerdir. Devrimci olmayan bir strateji, kriz anında devrimci bir taktiğe evrilse dahi tutunamaz. Bolşeviklerin 1917'deki başarısı, öncesi bir yana Lenin'in 1915'ten itibaren ısrarla geliştirdiği bir stratejik yaklaşımın ürünüdür. Görülmüştür ki, devrimci bir stratejinin olgunlaştırılması için güce değil güçlenme iradesine ihtiyaç vardır. ''
Kemal Okuyan / Boyun Eğme, sayı 57. sayı