Gerçekten sizlere bir şeyler anlatmak çok zor.
Adam hala Umutun sorduğu soru doğru diyerek,Toplumsal devrimle,Politik Devrim arasındaki farkı anlamadığını ortaya koyuyor.
Üstelikte ukalaca Marksın söylemleri arasında çelişki arıyor.
Markstan yaptığımız her iki alıntıda biri birini tamamlayan,bir bütünlük içersinde yer alan alıntılar.
Yeniden alıntıyı inceleyelim;
İçerebildiği bütün üretici güçler gelişmeden önce, bir toplumsal oluşum asla yok olmaz; yeni ve daha yüksek üretim ilişkileri, bu ilişkilerin maddi varlık koşulları, eski toplumun bağrında çiçek açmadan, asla gelip yerlerini almazlar.
Çok açık değilmi,içerebildiği bütün üretici güçler gelişmeden bir toplumsal oluşum asla yok olmaz.
Demek ki Kapitalizm artık üretici güçlerin gelişiminin önünde engel.
Daha somut ve bir önceki alıntıda söylendiği gibi; Üretici Güçlerin gelişimini,Üretim İlişkileri(Burada Kapitalist Üretim İlişkileri) engelliyor.
Yani Üretici Güçler ile,Üretim İlişkileri arasındaki ZORUNLU UYGUNLUK YASASI bozuluyor.
Peki o zaman bu bozulmanın üst yapıdaki hukuki ifadesi ne?
Tabiki üretim araçlarının özel mülkiyeti,kısaca mülkiyet ilişkileri.
O halde Üretici Güçlerin gelişiminin önünü açmak için mülkiyet ilişkilerini düzenlemek ve yeni kurulacak toplumsal formasyona uygun hale getirmek gerekiyor.
Bunun adına da POLİTİK DEVRİM diyoruz.
Yani iktidarın bir sınıftan,diğerinin eline geçmesi.
Zaten yeni toplumsal formasyonun maddi varlık koşullarıda ,eski toplumsal formasyonun bağrında çiçek açmış oluyor.
En basit örnek üretimin toplumsal kareketerinin ,tüm dünyaya ya yetecek kadar artmış olması.
Üretimin mekandan,sınırlardan ve zamandan bağımsız hale gelmesi.
Teknolojinin gelişimi Üretici Güçlerin geliştiğini göstermez.
İnsanda bir ÜRETİCİ GÜÇTÜR.
Önemli olan teknolojinin kimin yararına kullanıldığıdır,neyin odak alındığıdır.
Kapitalizm bugün üretici, güçlerin ÖZGÜRCE gelişiminin önünde engeldir.
Çünkü Kapitalizm üretici güçleri kendi kar kıskacında geliştirir.
Neyse bu son yazım.
Neyin anlatılmak istendiğini anlayıp,anlamamanız sizin sorununuz.
Önemli olan önyargılardan uzak değerlendirmelerde bulunmak.
Son olarak Toplumsal Devrim ancak tüm dünyada Kapitalizm ortadan kaldırıldıktan sonra tamamlanabilir.
Yani Kapitalizmden,Komünizme geçildiğinde.
Yaban Adamına;
"henüz devrim için çok erken, kapitalizmin içerebileceği bütün üretici güçlerin gelişmesini bekleyelim" mi diyeceğiz?
Tabiki demeyeceksin o koşul Toplumsal Devrimin tamamlanması için.
Yani Eski Toplumsal Formasyon(Kapitalizm) ortadan kalkacak,yerini Yeni Toplumsal Formasyon(Komünizm) alacak
O koşul Politik Devrimi içermiyor.
Geçiş Döneminin anlamı ne o zaman?
Sen POLİTİK DEVRİM sonrası geçiş döneminde, üretici güçlerin gelişiminin önünü açarak,onu Komünist Üretim ilişkilerine uygun hale getirmiyormusun.
Sözde Sol Sosyalist Forumlar başlığı Melnur'un kendi öznel görüşüdür.İçindeki kini başka türlü kusamıyor bu arkadaş.
Bu başlık altında bir daha hiç şekilde yazmayacağımın bilinmesi gerekir.
Bir forumun sözdemi,özdemi sol ve sosyalist olduğunu anlayabilmesi için önce Melnur'un solun ve sosyalizmin ne ifade ettiğini bilmesi gerekir.
tekrar.
Üretici güçler ile üretm ilişkileri arasındaki çelişkinin had safhaya kadar çıkması gerçekleşmeden devrimin gerçekleşebileceğini rus devrimi bize kanıtlıyor. Bugün dünyada hem politik ve hem de toplumsal devrim için koşullar mevcuttur. Toplumsal devrimin gerçekleşebilmesi için politik devrim şarttır. Politik devrimin gerçekleşmiş olması ise toplumsal devrimin başlayabilmesinin şartıdır. Üretici güçler ile üretim ilişkileri arasındaki çelişkinin giderilmesinin yolu politik devrimi gerçekleştirebilmektir. Politik devrimi gerçekleştiren bir ülkede üretici güçlerin gelişmişliği ne olursa olsun bir önceki üretim ilişkilerini ortadan kaldırabilmek mümkündür. Devrimin gerçekleştiği ülkenin üretici güçlerinin gelişmişiliği ne olursa olsun. Benim anladığım ve tarihin de doğruladığı devrimin gerçekleşebilmesi için üretici güçlerle üretim ilişkileri arasındaki çelişkinin boyutlarının ne olması gerektiği değildir.
Konuyu anlayan anlamıştır, tekrar etmek faydasız.
Geçenlerde Sn.Veda ile NHKM'de bir araya geldik ve konuşma-tartışma bir şekilde Marksizm'in, sosyalizmin bilimselliğine gelmişti. Hemen her konuda olduğu gibi o konuda da anlaşamamıştık. Veda Marksizm'in, sosyalizmin bilim değil bilimsel olduğunu söyledi, ben ise bu tanımın Marksizm veya sosyalizmin ne olduğu konusunda yeterli bir açıklayıcılıktan yoksunluğuna değinmiştim.
Konuya burada döneriz.
Buradaki başlığı baştan sona okudum. Veda bilimsel sosyalizm ile ütopik sosyalizm arasındaki farkı iradecilik ile açıklamaya çalışmış. Ben bu farkın iradecilik bağlamında anlaşılamayacağını yazmışım, o da benim yazdıklarımı görmezlikten gelerek,konuyu gereksiz ve ilgisiz bir yığın cümlelerle bulamaç haline getirmiş. Ve çoğu zaman yaptığı gibi ''bir daha yazmayacağım'', ''bana kin duyuyorsunuz'', ''hiçbir şeyden anlamıyorsunuz'' gibi garip bir psikoloji içine giriyor. Neyse!
Soru ne, neyi tartışıyoruz?
Şunu: Marksizm-sosyalist ideoloji bir bilim mi? Ütopik ve bilimsel sosyalizm arasındaki fark ne?
Yanıt vermek isteyen varsa bunlara yanıt vermeli. Bilinmiyorsa, araştırılmalı. İlle de bir şeyler yazmak, Marks veya Lenin'den ilgisiz alıntılar yapmak anlamsız. politik devrim ile toplumsal devrimin konuyla bir ilgisi olabilir mi?
Marks'tan önce de sosyalizm ve komünizm lafları vardı. Marks'la birlikte bilim sözü ağırlık kazanmış. Bunun nedeni Marks'tan önce nesnelliğin gözardı edilerek iradeci bir anlayışın yanlışlanması ve Marks'ın '' biraz bekleyin koşullar olgunlaşsın'' demesi değildir. Konu böyle bir noktaya sıkıştırılmamalı ki, bunun açılımını buradaki ilk yorumumda da yapmışım.