Avrupa Komünist İnisiyatifi: 200. yaşında Marx’ın paha biçilmez katkılarını anıyoruz

TKP'nin içinde yer aldığı Avrupa Komünist İnisiyatifi, Marx'ın 200. doğum günü anısına bir bildiri yayımladı. Avrupa Komünist İnisiyatifi üyesi partilerin Karl Marx’ı ve onun devam eden sınıf mücadelesine paha biçilmez katkılarını andığı vurgulandı.



Türkiye Komünist Partisi’nin (TKP) içinde yer aldığı Avrupa Komünist İnisiyatifi, Karl Marx’ın 200. doğum günü anısına bir bildiri yayımladı. Marx’ın 11. tezini hatırlatarak başlayan bildiride Marx’ın, işçi sınıfının devrimci dünya görüşüne ve insanlığın ekonomik, politik ve felsefi düşünsel birikimine belirleyici bir katkısı olduğu vurgulandı.

Bildiride burjuva hareketler tarafından istismar girişimlerine rağmen Marx’ın eserlerinin özünü koruduğuna ve sınıf mücadelesinin gelişiminde yeri doldurulmaz bir rol oynamaya devam ettiğine dikkat çekildi. Avrupa Komünist İnisiyatifi üyesi partilerin Karl Marx’ı ve onun devam eden sınıf mücadelesine paha biçilmez katkılarını saygıyla andığı belirtildi.

Bildirinin tam metni aşağıdan okunabilir:

Karl Marx’ın 200’üncü doğum günü anısına

“Filozoflar dünyayı farklı şekillerde yorumlamakla yetindiler, ama asıl mesele onu değiştirmektir.”

Bundan tam 200 yıl önce, 5 Mayıs 1818’de, Prusya’nın Trier kentinde, büyük devrimci Karl Marx dünyaya geldi. Marx’ın, işçi sınıfının devrimci dünya görüşüne ve insanlığın ekonomik, politik ve felsefi düşünsel birikimine belirleyici bir katkısı oldu. Friedrich Engels’le birlikte bu belirleyici katkıyı yaparak Paris’in ilk devrimci hareketlerinde kritik bir rol oynadılar. Marx bu dönemde hakim olan küçük burjuva sosyalizminin çeşitli teorilerine karşı ısrarlı bir mücadele yürüttü. 1845’te sınır dışı edilerek Brüksel’e gönderilmesinin ardından, Engels’le birlikte “Komünist Birlik”e katıldı ve Birlik’in 2. Kongre’sinde yer aldı. Marx ve Engels’in Kongre’nin devrimci bir tutum almasındaki katkısı yaşamsal öneme sahiptir. Kongre’nin verdiği yetkiyle, eşsiz ve ünlü eserleri Komünist Manifesto’yu yazdılar. Manifesto, 1848 Şubat’ında yayınlandı.

Bu eserde Marx ve Engels, toplumsal yaşamın her boyutunu kapsayan tutarlı bir materyalist felsefeyi dâhice açıkladılar. Geliştirilen materyalist felsefe, toplumsal evrimin temeline sınıf mücadelesi teorisini yerleştiren en bütünlüklü ve derin öğretidir. Böylece işçi sınıfının yeni bir komünist toplumun kurulmasındaki öncü ve devrimci rolü ilk kez tespit edilmiş ve yayınlanmış oldu. Varılan sonuç şuydu: “Bugüne kadar var olan toplumun tarihi, sınıf mücadelelerinin tarihidir” ve bu mücadeleler “tüm sınıfların ortadan kalkarak yerini sınıfsız bir topluma bırakacağı geçiş sürecinin kaçınılmaz bir uğrağı olan proletarya diktatörlüğüne yol verir.”

Marx, materyalist toplum teorisini, dünya komünist hareketi içindeki bir dizi tarihsel stratejik konumlanışı sırasında geliştirdi ve esas olarak siyasal iktisada odaklandı. Marx bu bilimsel yaklaşımı “Siyasal İktisadın Eleştirisi” (1859) ve elbette “Kapital” (ilk cildi 1867’de yayınlanmıştır) adlı eserlerinde geliştirdi. Bu eserlerde kapitalist sömürü düzenin ve sömürünün ekonomik işlevini ortaya çıkardı ve çözümledi. Marx’ın çalışmaları, başka şeylerin yanında, artık-değer kavramının analizi sayesinde, insanın insanı sömürmesinin bilimsel olarak ortaya konmasına büyük katkı sağlamıştır.

1848’in devrimci olaylarının ardından sınır dışı edilince, önce Almanya’ya, sonra Fransa’ya ve nihai olarak Londra’ya taşındı. Sonrasında I. Enternasyonal’in kurulmasında öncü rol oynadı. Örgütün programını yazdı ve çeşitli ülkelerin işçi hareketlerini eylemde birleştiren bir dizi karara imza attı. Bu dönem, proletaryanın yükselişe geçtiği, kitlesel sosyalist işçi partilerinin kurulduğu ve ünlü 1871 Paris Komünü’nün damgasını vurduğu bir dönemdi.

Marx’ın, Engels’in ve Lenin’in eşsiz eserleri marksist-leninist öğretinin temellerini attı ve kapitalizmi yıkarak sosyalizmi kurma yolundaki devrimci misyonunu yerine getirmesi için işçi sınıfına ilham verdi, ona öncülük etti. Her ne kadar Marx’ın eserleri bugüne kadar marksizm adı altında sayısız burjuva oportünist hareketçe suiistimal edilse de, özünü korumakta ve sınıf mücadelesinin gelişiminde yeri doldurulmaz bir rol oynamaya devam etmektedir.

Avrupa Komünist İnisiyatifi üyesi partiler, Karl Marx’ı ve onun devam eden sınıf mücadelesine paha biçilmez katkılarını saygıyla anar. Bizler burjuvaziyle ve oportünist teorilerle ideolojik ve politik mücadeleyi sürdürüyor, marksist-leninist öğreti ve pratiğimizle işçi sınıfının ihtiyacına yanıt vermeye devam ediyoruz. İşçi sınıfı, diğer yoksul halk sınıflarıyla ittifak içinde burjuvazinin iktidarını yıkacak, kapitalist barbarlığa son verecek ve sosyalist-komünist yeni bir dünyayı kuracaktır. İnançla, adanmışlıkla, devrimci iyimserlikle her gün mücadele ediyor ve her zamankinden daha elzem enternasyonalist çağrıya yanıt veriyoruz: BÜTÜN ÜLKELERİN İŞÇİLERİ BİRLEŞİN!

AVRUPA KOMÜNİST İNİSİYATİFİ SEKRETERYASI

http://haber.sol.org.tr/dunya/avrupa-komunist-inisiyatifi-200-yasinda-marxin-paha-bicilmez-katkilarini-aniyoruz-236822