Arkaik insanlar, büyük memelileri yok olana kadar avlamış!
Tarihöncesi insanları, tahta sopalar ve taş baltalarla büyük bir mağara ayısının saldırısını savuştururken gösteren, 1870lerden kalma bir canlandırma. Mağara ayısı (Ursus spelaeus), Avrupada pleistosen dönemde yaşamış ve yaklaşık 27 binyıl önce son buzul çağının başlarında yok olmuş bir ayı türüdür. Arka planda mamutlar da görülebiliyor. © British Library/Science Source
Çeviren: Ahmet Kerim Gültekin
Christopher Joyceun hazırladığı habere göre, son 125 binyılda, dünyadaki memelilerin boyutları küçüldü ve bunun sorumluluğu tek bir canlı türüne ait, yani insanoğluna. Bu çıkarım, New-Mexico Üniversitesinde çalışmalarını sürdüren paleobiyolog Felisa Smithin fosil kayıtları üzerine olan yeni çalışmasının sonucu.
Smith, dinozorların ölüp memelilerin boy gösterdiği 65 milyon yıl geriye giden fosilleri araştırdı. Birçok memeli daha iri hale gelmeye devam etmişti. Smith, devasa yaratıklar arasında, lamalar, develer, tembel-hayvanlar, çatal-boynuzlu antilopların beş türü ve elbette mamutlar ve hatta küçük suratlı dev ayı Arctoudus gibi gerçekten havalı birçok yırtıcının bulunduğunu söylüyor. Küçük suratlı dev ayı, bazı tarihöncesi deve türlerinin omuz hizasına gelecek biçimde, ayakta 3,5 m kadardı. Bu ayıya sadece Kuzey Amerikada rastlanıyordu.
Büyük olmak, en az küçük olmak kadar avantajlıydı ve büyük yırtıcılardan kurtulma konusunda bazı yararlı yanları vardı. Smith, Bir bütün olarak ele alındığında, 65 milyon yıl boyunca, büyük olmak memelilerin yok olma riskini arttırmadı. Fakat insanlar evrimleştiğinde ise, artık büyük olmak ciddi bir risk faktörü haline gelmişti diyor.
Son 125 bin yılın fosil kayıtlarına bakıldığında, Smith, insanların herhangi bir yere gelişiyle birlikte büyük memelilerin yok olma oranının arttığını buldu. Araştırmacı bunun temelde açlıkla ilgili olduğunu belirtiyor ve İnsanlar, açıkça av hayvanlarını sömürdüler. Çünkü muhtemelen yedikleri diğer besinlerden daha lezzetliydiler diyor. Ayrıca, daha büyük hayvan daha çok yemek demekti.
Fakat, insanlar büyük memelilerin yok oluşunu hızlandırmaktan başka şeyler de yaptı. Büyük memelilerin kullandığı ormanları ve çayırları yaktılar. Av hayvanları için büyük etçillerle rekabete giriştiler. Kendilerini daha iyi avcılar yapan köpekleri kulandılar.
Smithe göre, memelilerin zamanla küçülmesi, erozyon gibi, çevre üzerinde tahmin edemeyeceğimiz etkilere yol açtı. Smith şöyle açıklıyor, Büyük bir memeli hayvan bir tepede yürüdüğü zaman, çoğunlukla zikzak yaparak yürür; oysaki küçük hayvanlar çoğunlukla düz yürür. Bunun bir etkisi vardır, çünkü su, bu av hayvanlarının izlerini takip eder. Dolayısıyla erozyon, bitki örtüsü vb. de bundan etkilenir.
Smithin çalışması Science dergisinde yayımlandı. Oregon Devlet Üniversitesinden meslektaşı Rebecca Terryat, bu çalışmanın, insanların ilk evrimleştiği Afrikada da, insanların, memelilerin ölçülerini nasıl etkilediğini gösterdiğini söylüyor ve devam ediyor: Memeliler üzerindeki bu etkiler, insanların yolculuğunu takip etti. Nihayetinde modern insanın yayılışıyla Homo sapiensler yenidünyaya hareket etti. Bu noktada artık, oldukça gelişmiş silahları vardı. Güney ve Kuzey Amerikadaki yok oluşların sıra dışı sonuçları oldu.
Aslında Amerika, büyük memeliler için son dayanaktı; taa ki, bu kıta insanlarca istila edilene kadar.
Gezegende hâlâ birçok kürklü küçük memeli hayvan yaşıyor. Fakat bağlantı ortada: 11 binyıl öncesinde, insan barındırmayan Kuzey Amerikadaki bir memelinin ortalama ağırlığı 100 kgdı, şimdi ise 7,5 kg kadar. Araştırmacılar bu kütlenin gittikçe azaldığını da belirtiyor.
KAYNAKNatıonal publıc radıo
https://bilimvegelecek.com.tr/index.php/2018/05/04/arkaik-insanlar-buyuk-memelileri-yok-olana-kadar-avlamis/