Küba'da iktidara yön veren isim Odatv'ye konuştu: "Çok büyük ihtimalle Fidel'in pek hoşuna gitmezdi"
Küba'da iktidara yön veren isim Odatv'ye konuştu...
Küba Devrimi'nin 60. yılınde ve Kübanın efsanevi lideri Fidel Castronun ölümünün 2. yıl dönümünde Türkiyede Jose Marti Küba Dostluk Derneği, 25 Kasım-1 Aralık tarihlerini Küba haftası olarak ilan etti. Büyük İnsanlık 60 Yaşında: Kübalılar Devrimi Anlatıyor temasıyla düzenlenen hafta kapsamında; Küba Komünist Partisi MK üyesi ve Uluslararası İlişkiler Genel Koordinatörü Juan Carlos Marsan Aguilera başta olmak üzere, her biri kendi alanında sorumluluk üstlenmiş Kübalı bir heyet Türkiyeye geldi.
Küba'dan gelen Juan Carlos Marsan Aguilera, Odatv'ye bir röportaj verdi. Aguilera verdiği röportajda, Küba'da son dönemde tartışılan anayasa taslağını, Kübalılar'ın yaşam tarzını, anayasada kadın ve LGBT bireylerin durumunu, yarım asırdır süren ambargoyu ve sosyalizmi anlattı.
Medyada yayılan Küba sosyalizmden vaz mı geçiyor sorusuna karşılık Aguilera, Anayasa taslağının 1. bölümü ülkenin siyasi ilkelerini açıklayan kısım, bu bölümde 18 ayrı yerde ülkenin 'sosyalist' karakterine dair vurgular var derken, anayasa taslağının temel hedefinin de medyadaki yaygın görüşün aksine, sosyalizmin kuruluşunu güçlendirme çabası olduğunun altını çizdi.
Aguilera, Anayasanın üçüncü maddesine Fidelci ibaresinin eklenmesini ise, "Çok büyük ihtimalle Küba devriminin 'Fidelci' karakterine bir referansta bulunulması pek hoşuna gitmezdi Fidelin" şeklinde yorumladı. Ancak Aguilera, Küba'nın ideolojisinin temelinde Fidelin düşüncelerinin yer aldığını vurguladı.
İşte Juan Carlos Marsan Aguilera ile yapılan o röportaj:
"KÜBA'YA KARŞI DEVAM EDEN SAVAŞIMIN EN ÖNEMLİ AYAĞI MEDYA ÇARPITMALARI"
-Öncelikle, Türkiyeye geliş amacınızı öğrenebilir miyiz?
Juan Carlos Marsan Aguilera: Biz bir Küba haftası vesilesiyle hem Jose Marti Küba Dostluk Derneğinin hem de Türkiye Komünist Partisinin davetlisi olarak Türkiyeye geldik. 25 Kasım itibariyle başladı haftamız, 1 Aralıka kadar sürecek. 3 şehir gezeceğiz; İstanbul, İzmir ve Ankara
Buradaki temel amacımız da; Küba güncelliğini bir kez daha anlatmak, Kübanın karşı karşıya olduğu zorlukları paylaşmak ve Türkiyedeki dostlarımızla beraber, onların akıllarındaki soruları yanıtlamaya çalışmak
Biz Küba Komünist Partisinden geliyoruz. Aramızda, Kübada dünyadaki tüm dayanışma hareketlerini koordine eden bunlarla beraber çalışan bir temsilcimiz var, ki yine genç bir milletvekilimiz var, aynı zamanda Kübanın sanat alanının örgütlenmesinin de başında olan bir arkadaşımız. Yine bir diğer arkadaşımız, belgesel yapımcısı ve Kübada çok önemli bir kurumun başındaki isimlerden... Ve açıkçası böyle bir haftayı yaptıkları için hem Jose Marti Küba Dostluk Derneğine hem de TKPlilerin çabalarına çok büyük saygımız var. Çünkü, Kübaya karşı devam eden savaşımın en önemli ayağı medya çarpıtmaları ve kampanyaları. O yüzden de Türkiye halkıyla böyle doğrudan bilgi alışverişinde bulunmak, onlara Küba gerçekliğini anlatma fırsatı yakalamak bizim açımızdan çok önemli. Bu sadece bizim açımızdan da önemli değil, hem Küba, hem de Türkiye halkları açısından önemli.
-Medya çarpıtması demişken
Anayasa taslağı üzerinde tüm dünya medyasında, Küba komünizmden vaz geçiyor haberleri yer aldı. Gerçekten Küba, komünizmden vaz mı geçiyor?
Aguilera: Şimdi öncelikle şöyle başlayalım. Kübadaki anayasa taslağı Haziran ayında Meclise sunuldu, ondan sonra da bütün halkın önüne getirilip tartışma süreci başladı. Haziran ayında Mecliste kabul edilen ve dolayısıyla tartışılmak üzere halka sunulan taslakta, Kübanın sosyalist karakteri bir kere daha vurgulanıp tekrar ediliyor. Aynı zamanda sahip olduğu prestijden, meşruiyetten dolayı Küba Komünist Partisi'nin hem halkın hem de devletin öncü gücü olduğu bir kere daha teyit ediliyor. Anayasa taslağının 1. bölümü ülkenin siyasi ilkelerini açıklayan kısım, bu bölümde 18 ayrı yerde ülkenin sosyalist karakterine dair vurgular var. Dolayısıyla daha önce, bizim partide tartıştığımız, daha sonra Meclisin önüne gelen ve kabul edilen anayasa taslağının temel hedefi sosyalizmin kuruluşunu güçlendirme çabasıydı. Şunu söylemek lazım, bu çok karmaşık ve vakit alan bir süreç... Aynı zamanda uluslararası koşullarla da çok bağlantılı bir süreç
Ve şu an çok zorlu uluslararası ilişkilerle karşı karşıyayız ama buna rağmen bizim sosyalizmi kurmak konusundaki kararlılığımızda değişen herhangi bir şey yok. Aynı zamanda sizinle şunu da paylaşabilirim; dediğim gibi taslak, Meclisten çıktıktan sonra bir tartışma süreci başladı. Bu tartışma sürecinde çok fazla farklı kesimden, komünizme dair eski referansın yeni anayasaya tutulmasına yönelik görüş belirtildi. Dolayısıyla bu, halkımızın siyasi kararlılığının da bir yansıması. Aynı zamanda, devrimden sonra yarattığımız değerlerin de bir yansıması. Aanayasa hazırlık komisyonu ise, tüm bu yürütülen tartışmalardaki önerileri alıp değerlendirecek. Bundan sonra son metni ortaya çıkaracak, biz de ondan sonra son halini göreceğiz. Ve eminim ki, yeni taslakta Meclis önüne getirildiğinde, o da tartışılacaktır. Ama şunu bitirirken tekrardan söylemek isterim; bütün bu olanlar, halkımızın çok daha adil, çok daha eşitlikçi düzene geçme arzusudur, ki bu da sosyalizmdir. Sosyalizmde komünizme giden yoldur, Kübanın buna inancına dair umudundan vaz geçtiği anlamına gelmiyor. Bizim partimizin programı ve tüzüğü, bir komünist partide olması gerektiği gibi; sosyalizme ve komünizme giden yol için mücadele ettiğimizi de teyit ediyor.
"KÜBA ÖRNEĞİNİ ORTADAN KALDIRMAK İSTİYORLAR"
-Aralık ayında tartışılacak metin üzerinden de yine birtakım buna benzer haberler dönecek. Küba buna karşı bir önlem alabilecek mi? Daha öncesinden bir basın ayağı veya başka bir yaratımda bulunup bir adım öne geçebilecek mi?
Aguilera: Açıkçası biz 60 yıldır zaten bu medya çarpıtmalarıyla mücadele veriyoruz. Sürekli Kübayı suçlamak ve gerçekliğimizi çarpıtmak için bahane arıyorlar. Ve bence bu medya kampanyasına karşı Kübanın her gün verdiği en iyi yanıt, kendi gerçekliği
Kübayı çok fazla insan ziyaret ediyor ve ziyaret edenlerin hepsi, medyanın çarpıttığı Küba algısından bambaşka bir toplumla karşılaşıyorlar. Bu arada kendi ülkelerinde de Küba gerçekliğini anlatmak konusunda Küba ile dayanışma hareketlerinin bize çok fazla faydası oldu. Aynı zamanda şöyle de bir durum var; bu medya kampanyası yalnızca Kübaya karşı yürütülen bir durum da değil, şu an sadece Küba ile ilgili değil, dünya finans kapitalinin çıkarları uğruna her türlü alternatif düşünceye karşı küresel bir savaş yürütülüyor. Tarihin sonu geldiğini propaganda ettiler bize, başka bir alternatifin olmadığını, bütün ilkelerin geride bırakılmak zorunda kaldığını, tek önemli olan şeyin fiziksel hayatta tükettiklerimiz olduğunu bize propaganda ettiler. Bütün bu kampanyanın temel hedefi; toplumsal adalet talebi ve eşitlik söyleminde yükselecek bir hareketin önünü kesmek
Çünkü halkların egemenliği ilkesi etrafında bugün sosyal devlet kurulabilir. Ve Kübada, tüm bu egemen güçlerin hegamonya kurma çabasına karşı, özellikle Latin Amerikada direniyor. Tam da bu yüzden zaten Küba örneğini ortadan kaldırmak istiyorlar. Ama biz Kübada halkın çok ezici çoğunluğunun desteğini arkamıza alarak mücadele ediyoruz. Çünkü Küba halkı şunu biliyor; devrimi savunmak, Kübanın bağımsızlığını savunmaktır.
"ÇOK BÜYÜK İHTİMALLE FİDEL'İN PEK HOŞUNA GİTMEZDİ"
- 1972 Anayasasında daha önce yer yer değişiklikler yapılıyordu. Ancak tümden anayasanın değişmesi yönünde yapılan böylesi bir reform, ilk kez oluyor. 42 yıl sonra gelen bu Anayasa değişikliği, akıllara, neden şimdi sorusunu getiriyor? Anayasanın üçüncü maddesine ise Fidelci ibaresi eklenmesinin anlamı, Komünist topluma ilerleme ibaresinin çıkarılmasının nedeni nedir? Fidel bildiğimiz kadarıyla kendi büstünün yapılmasına bile karşı olan bir liderdi. Fidelci ibareye, yaşasaydı, kendisi de itiraz eder miydi?
Aguilera: Çok büyük ihtimalle Küba devriminin Fidelci karakterine bir referansta bulunulması pek hoşuna gitmezdi Fidelin... Ancak Küba halkının bütün ideolojik düşünsel yapısın 3 tane sacayağı var. Bunların ilki, Jose Martici düşünce. Ülkenin bağımsızlığını savunan, sömürge karşıtı savaşı, halkın egemenliğini savunan düşünce. Martinin buradaki düşüncesi herkes tarafından ve herkes için bir cumhuriyet kurmak
İkincisi Marksizm-leninizm
Bu bizim çok daha adil, çok daha eşitlikçi, çok daha insanca bir düzen kurma ideolojimizin temeli. Üçüncüsü de şüphesiz Fidelin düşünceleri
İlkelerine sahip çıkmak konusunda gösterdiği kararlılık, hiç şüphesiz Küba halkının oluşumunda, dönüşümünde çok büyük bir rol oynadı. Fidel, Küba halkının birliğini inşa eden bir insan ve kendi hayatıyla da buna örnek oldu. Halkla sürekli iletişim halinde olmasıyla, arkasında bizim her gün çalışmayı öğrenmeye devam etmemiz gereken bir ders bıraktı. Aynı zamanda yeni anayasa taslağında Fidelin ortaya koyduğu devrim konsepti kavramı da geçiyor. Ve elbette gelecekte de yapacağımız her şeyde de referansımızın kaynağı olmaya devam edecek. Bu arada Fidelin düşünceleri, bizim tarihsel kuşağımızın düşüncelerinin tamamını yansıtıyor. Bunun bir başka anlamı da şu; bizim kuşaklarımız, sonradan gelen kuşaklar, devrimin yarattığı bütün bu mirası devam ettirmeye yönelik olarak da çalışıyor. Elbette her kuşak kendi sorunlarıyla karşı karşıya kalacak. Çünkü dünya ve gerçeklik değişiyor. Ama ilkeler değişemez. Anti emperyalizm, egemenlik, yurtseverlik, dayanışma mümkün olan en büyük eşitliğin peşinde koşmak ve hem şu anki hem de gelecekte Kübada yaşayacak bütün kuşakların bu ilkelere sahip çıkmasını sağlamak bizim sorumluluğumuz
-25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Gününü henüz geride bırakalı fazla olmadı. Küba anayasasında, kadınlar ve LGBT bireyler nerede yer alıyor?
Aguilera: Kübada kadınlar ülkenin tüm siyasi, ekonomik, toplumsal hayata tam olarak katılıyorlar. Ve elbette tüm bu anayasa tartışmasında kadınların aktif katılımının da çok önemli payı var. Ayrıca Kübanın toplumsal, ekonomik gelişimindeki birçok sektörde kadınların çok ciddi ağırlığı var. Eğitim, sağlık, spor, bilim, kültür gibi devrimin birçok ciddi kazanımlar elde ettiği alanlarda Kübalı kadınların katılımını bir yana bırakarak hiçbir şeyi tartışamayız. Anayasa taslağı da kadın ve erkekler arasında mutlak eşitliği savunuyor. Aynı zamanda, sadece kadın erkek açısından değil, anayasa, bütün Kübalıların hiçbir ayrımcılık olmaksızın eşitliği savunuyor. Bunda yalnızca cinsiyet değil, cinsel yönelim de var. Şöyle özetleyebilirim anayasayı; tüm hakları, bütün Kübalılar için sağlamak
Bir başka madde, evliliği iki kişi arasındaki gönüllü birliktelik olarak tanımlıyor ve burada herhangi bir cinsiyet atfı bulunmuyor (Anayasanın 68. maddesi). Ve bu bugünün Küba toplumu açısından ilerici bir adım. Aynı zamanda da ayrımcılığa karşı da bir adım. Ve şu an dediğimiz gibi bir tartışma sürecindeyiz ve bu tartışma bitecek, taslak son haline gelecek, ama şimdiden söyleyebiliriz ki, taslağın özünde yatan düşünce, aynı zamanda yeni anayasa nüfusumuzun kimi kesimlerinde hala süregiden birtakım ön yargıları kırmak açısından da bizim elimizde bir araç olacak. Çünkü bu bahsettiğimiz kazanımların hiçbirisi, söz konusu kısıtları, ön yargıları kırmadan, aşmadan, halkı eğitmeden yapılabilecek kazanımlar değil.
"DÜNYADA HAKLI KAVGALARIN YANINDAYIZ"
-Son olarak Kübadan Türkiyeye baktığınız zaman, Türkiyede bir devrim mümkün mü?
Aguilera: Açıkçası biz Kübadan Türkiyeye baktığımızda, Türkiyenin içişlerine dair bu tip konuları bizim müdahil olacağımız başlıklar olarak değerlendirmiyoruz. Bizim temelde yapmaya çalıştığımız, Küba halkı için adil olana ulaşmaya çalışmak. Ama tabii ki dünyada bütün haklı kavgaların yanındayız. Halkların kendi kaderlerini tayin hakkı, halklara karşı yapılan emperyalist saldırıya direnme hakkı, her türlü sömürgeciliğe karşı mücadele
Ama şunu da söylemek lazım; her halk, kendi geleceğini belirleme hakkında sahiptir.
Hakan Erol
NOT: Röportaj sırasında çeviride bize yardımcı olan Yiğit Günay'a teşekkür ederiz.
https://odatv.com/cok-buyuk-ihtimalle-fidelin-pek-hosuna-gitmezdi-28111818.html