Bir kızıl goncaya benzer dudağın
Açılan tek gülüsün sen bu bağın
Kurulur kalplere sevda otağın
Kim bilir hangi gönüldür durağın
Her gören göğsüme taksam seni der
Kimi âteş gibi yaktın beni der
Kimi billur bakışından söz eder
Kim bilir hangi gönüldür durağın
Hüzünlü melodileri cefakar Ermeni halkının duygusal hikayesini anlatır gibi... Bestecisi Komitas Vartabed 24 Nisan 1915'de sürgün edilen Ermeni aydın ve entelektüellerinden birisidir. Halide Edip ve Mehmet Emin Yurdakul'un araya girmesiyle serbest bırakılır. Fakat ne kadar trajiktir ki bu süreçte yaşadıklarından sonra akli dengesini yitirecek ve ömrü boyunca bir daha konuşmayacaktır.
DENİZ koydum adını.
Nerde kendini bilmez çocuklar
Bir sabah öylece çekip gittiler
Çınladı alkışlar kör sokaklarda
Yankısı kime kaldı
Deniz koydum adını
Kederi bende saklı
Uzak köyler kurdum birbirine
Denizine aldandım
Acının surlarında ateşler yaktık
Vuruldu şehirler soluksuz kaldık
Kendine çekilde bütün zamanlar
Gölgeler orda kaldı
Deniz koydum adını
Kederi bende saklı
Uzak köyler kurdum birbirine
Denizine aldandım
Öyle bırakıp gitme
Sarılmadan doya doya
Al eline gök fırçayı
İçini maviye boya
Ne geçmiş tükendi ne yarınlar
Hayat yeniler bizleri
Geçse de yolumuz bozkırlardan
Denizlere çıkar sokaklar
Ah bu yağmurlar delik deşik ediyor içimi
Sığınsam, bir ocak bulsam, ısınsam
Ah bu yağmurlar
Bir yanım diken öte yanım gül, kanıyor
Bir dert ki bende çare yok, sende insaf yok
İstanbul’a bahar geldi, yaz geldi
Akşam vakti efkâr geldi, saz geldi
Bana gelenler geldi, geldi, sen gelmedin
Ah çıkıp gitsem, çarpsam kapıyı, kime, nereye
Günahsız bir el bulsam, dokunsam
Ah bu yağmurlar
Sağ yanım derya, sol yanım ateş, yanıyor
Bir dert ki bende çare yok, sende insaf yok.
Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın,
Denizler ortasında, bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
Yarın yok vazgeç
Bizden sonra gelenler toplar masayı
Belki yağmur yağar siler vazgeç
Bu sevdadan vazgeç
Her hikaye bitebilir ansızın
Bazen tam alışmışken vazgeç
Vazgeçme gönül bu hançer yarası
Zamanın tortusu gibi
Yağmurun kokusu gibi
Kan gibi kanar gibi
Vazgeçme gönül bu sevda şarkısı
Gülerken ağlamak gibi
Gideni anlamak gibi
Kor gibi yanıyor gibi
Yarın yok vazgeç
Boş masası gecenin
Bizden arda kalanlar yarım bir kadeh
Yalnızlığın şarabı iç vazgeç
Bu sevdadan vazgeç
Her hikaye bitebilir ansızın
Bazen tam alışmışken vazgeç
Vazgeçme gönül bu hançer yarası
Zamanın tortusu gibi
Yağmurun kokusu gibi
Kan gibi kanar gibi
Vazgeçme gönül bu sevda şarkısı
Gülerken ağlamak gibi
Gideni anlamak gibi
Kor gibi yanıyor gibi
Boş masası gecenin
Boş masası gecenin
Sabahın kimsesizi yalnızlığın sesi
Bana neler öğretti