James Webb'in uzay yolculuğu başladı
NASA, dünyanın en büyük ve en gelişmiş uzay teleskobu James Webb'i uzaya başarıyla fırlattı.
Hubble'ın halefi olan James Webb Uzay Teleskobu, 20 yıllık çalışmanın ve birden fazla ertelemenin ardından dün fırlatma rampasına ulaştı. Teleskobun uzay yolculuğu başarılı fırlatma ile başladı.
Geliştirme süreci 1996 yılında başlayan James Webb Uzay Teleskobu, aslında 2007 yılında uzaya fırlatılacaktı. Ancak teleskop, defalarca büyük değişikliklere uğradığından fırlatma tarihi de sürekli ertelendi.
Teleskop ismini NASA'nın eski yöneticilerinden James Webb'den alıyor.
Son teknolojiyle geliştirilen teleskop, 1990'dan beri yörüngedeki görevini sürdüren ve çeşitli gök cisimlerinin eşsiz görüntülerini kaydeden emektar Hubble Uzay Teleskobu'nun yerini alacak.
Teleskopun merkez parçası, 6,5 metre genişliğinde. Altınla kaplanmış berilyumdan yapılan, 18 küçük altıgen aynadan oluşuyor.
Bu parçalar, evrenin en uzak noktalarından gelen kızılötesi ışığı yansıtmak için optimize edildi.
DÜNYA'DAN 1,5 MİLYON KİLOMETRE UZAĞA GİDECEK
Projede 10 binden fazla kişi çalıştı. bütçesiyse giderek artarak, yaklaşık 10 milyar dolara ulaştı. Yapımı yaklaşık 20 yıl sürdü ve NASA'nın en uzun süreli projelerinden biri oldu.
James Webb, Avrupa Uzay Ajansı'nın geliştirdiği Ariane 5 adlı kargo roketlerinden biriyle fırlatılacak. Teleskop 30 günlük bir yolculuğun ardından Dünya'dan 1,5 milyon kilometre uzaktaki L2 noktasına konuşlandırılacak.
İKİ TEMEL MİSYON
James Webb, gözlem süresinin yüzde 50'sinden fazlasını oluşturacak olan iki temel bilimsel misyona sahip. İlk olarak büyük patlamadan sadece birkaç yüz milyon yıl sonrasına bakılacak ve kozmik tarihin erken evreleri keşfedilecek. İlk yıldızların ve galaksilerin nasıl oluştuğu ve zaman içinde nasıl geliştikleri gözlenecek.
İkinci büyük hedef, güneş sistemi dışındaki gezegenler anlamına gelen ötegezegenlerin keşfi. Ayrıca, bu gezegenlerin atmosferlerini incelenecek yaşam potansiyeli de araştırılacak. (Haber Global)
https://ilerihaber.org/icerik/james-webbin-uzay-yolculugu-basladi-134683
James Webb Uzay Teleskobu Hakkında Bilmeniz Gereken Her Şey: Nasıl Üretildi, Görevi Ne, Nasıl Tasarlandı?
James Webb Uzay Teleskobu (JWST), NASA önderliğinde ve Avrupa Uzay Ajansı ile Kanada Uzay Ajansı katkılarıyla üretilen bir uzay teleskobudur. James Webb Uzay Teleskobu, 25 Aralık 2021 tarihinde Ariane Uçuş VA256 ile uzaya gönderilmiştir. Teleskop, öncülü olan Hubble Uzay Teleskobu'na nazaran çok daha gelişmiş kızılötesi çözünürlük ve hassasiyetle görüntü toplayacak, insanlığın astronomi ve kozmoloji bilgilerini genişletecek, Evren'deki en uzak ve en yaşlı gök cisimlerini gözleyecek ve potansiyel olarak yaşanabilir ötegezegenlerin atmosferini karakterize edecek biçimde tasarlanmıştır.
James Webb Uzay Teleskobu'nun Tarihi
Hubble Uzay Teleskobu fırlatılmadan önce yapımı hala devam ediyorken, 1980'lerin sonunda bazı bilim insanları ileriyi düşünmeye başlamıştı bile. Sonuçta Hubble onların zamanında çok yakında, 1990 yılında fırlatılacaktı ve buluntuları çığır açacak olsa da sonsuza kadar çalışmayacaktı. Peki bunu ne takip edecekti? NASA'nın yeni görevi ne olacaktı? Bu sorunun peşine yeni bir teleskobun tasarıları ve konuyu tartışan seminerlerin doğuşu uzun sürmedi ve James Webb Teleskobu'nun temeli böylece atılmış oldu.
1989'da Uzay Teleskobu Bilim Enstitüsü (Space Telescope Science Institute: STScI) tarafından düzenlenen Yeni Jenerasyon: HST'nin 10 m Sınıfı UV-Görünür-Kızılötesi Takipçisi (The Next Generation: A 10 m Class UV-Visible-IR Successor to HST) isimli seminerde karşılaşabilecek zorluklar tartışıldı ve adında da görüldüğü gibi, yapılacak yeni teleskobun aynasının 10 metre çaplı olması planlandı. Fakat 1990 yılında yapılan 10 Yıllık Araştırma bu konuya el attığında, seminerin planlarının aşırı büyük olduğunu belirtti ve onun yerine teleskop aynasının çapı 6 metre olan bir gözlem aracının yapımını öne sürüp raporda bu projeye "Geniş Uzay Teleskobu" adıyla hitap edildi. O yılın parasıyla 2 milyar dolarlık bir bütçe sınırı koyuldu ve yeni yüzyılın ilk on yılında fırlatılmasına karar verildi. Gelgelelim bu zamanlama oldukça şanssız olarak görülebilir; çünkü ekonomik kriz, hükümet değişimi ve Hubble'da karşılaşılan sorunlar gibi olaylar, adı artık Yeni Jenerasyon Uzay Teleskobu (Next Generation Space Telescobe: NGST) olan bu projenin durmasına sebebiyet verdi.
1993'te Astronomi Araştırmaları Üniversite Birliği (Association of Universities for Research in Astronomy: AURA); gelecek hedeflerin tartışılacağı, başında astronom Alan Dressler'ın bulunduğu bir komite oluşturdu ve bu komite 1996'da NGST çalışmalarının devam etmesini sağlayacak iki hedefli bir rapor yayımladı [hst ve="" Ötesi:="" orijinlerin="" keşfi="" araştırılması:="" ultraviyole-optik-kızılötesi="" uzay="" astronomisi="" vizyonu="" (hst="" and="" beyond:="" exploration="" the="" search="" for="" origins:="" a="" vision="" ultraviolet-optical-infrared="" space="" astronomy)=" yazmış
Evrende ötelere bakmak ve aynı zamanda geçmişe bakmak anlamına geliyor. James Webb'in böyle bir özelliği var. Teleskopla Big-Bang kuramına göre evrenin başlangıç başlangıcının sınırlarında dolaşabilmek mümkün olacak. Evrenin yaşı 13.7 milyar yıl, James Webb ile 13.5 milyar yıl öncesine mistakable ve ilk yıldız oluşumlarını gözeyebilmek mümkün olacak. Evreni tanıyacağız. Ve aynı zamanda evren kuramları içinde en önde olan Big-Bang'i ( bana göre) kanıtlamış olacağız. Şöyle; evrende ilk ışık kalıntıları patlamadan ( gerçekte patlama değil, genişleme) sonra ilk 300 milyon yıl sonrasında ortaya çıktı. Evrenin parlamaya başlaması ise 1 milyar yıl sonra başlıyor. James Webb buralarda gezinecek. 13.5 milyar yıl öncesine bakan bir teleskop Big-Bang'in oluşumundan 200 milyon yıl sonraki ışık kalıntılarını görebilir. Öncesi yok; çünkü ışık yok. Evrenimiz zifiri karanlıkta. Görebilmek, daha uzaklara bakmak, daha gerilere bakmak anlamına geldiğinden Big-Bang'in başlangıç koşullarını netleştirmek anlamına gelir, ya da...-bilmiyorum ama Big-Bang kuramının yanlışlanması anlamına mı gelir?
Big-Bang 13.7 milyar yıl öncesinin olmadığı şeklinde yorumlanır. 13.7 milyar yıl öncesinin görülebilir olması demek, kuramın başlangıç şeklinin bir hayli değişmesi anlamına gelmez ? Evrenimiz 13.7 milyar ışık yılından çok daha büyük boyutlarda ve hala genişlemesini sürdürüyorsa bu genişleme neden tek bir noktadan başladığı anlamına gelsin ki? ( Bu soruyu önemli bilim insanımız Prof.Dr. Rezzan Pekünlü sormuş ve yazısı Bilim ve Gelecek dergisinde yayınlanmıştı.) Dolayısıyla 13.7 milyar yıl öncesine bakabimek, Big-Bang'in en azından bir başlangıcı olmadığı ya da başlangıç koşulunun yorumlandığı gibi olmadığ anlamına gelecektir. Öyle düşünüyorum.
James Webb aynı zamanda gezegen taraması da yapacak, yaşanabilir gezegen arayışlarını Hubble'dan sonra da sürdürecektir. İlginç olan, yaşanabilir gezegen bulduğumuzda oralara gitmeyi göze alabilmek ancak zorunluk koşullarında gerçeklik kazanabilir. En yakın yıldızın Güneş'ten sonra Alfa Centarı olduğu düşünüldüünde oraya gidip gelmek bile sadece şık hızında bir 10 yılı buluyor. Işık hızına yakın seyreden bir uzay aracında yaşananlar da görelilik kuramına göre yavaşlayacağından orada geçen bir yıllık zaman dünyadaki 30-40 yıllık zamana eşit olacaktır. ( Yıldızlararası filmini hatırlayın.)
Güneş sistemi dışındaki uzay yolculukları büyük olasılıkla geri dönüşsüz olacaktır. Güneşimizin yakıtını tüketmesi 4-4.5 milyar yı içinde gerçeklik kazanacaktır. Güneş Kırmızı (kahverengi) dev olarak şişecek ve dünyayı da yutacaktır. İnsanlık dünyayı yaşanmaz getirmez ve bu zaman içinde bir göktaşının dünyada yaşamı ortadan kaldırmazsa, gezegenimizi b bir son bekliyor. Bu yüzden insanlık önlemlerini bir şekilde almak ve o yıllar yaklaştığında bir şekilde dünyayı geri dönüşsüz terk etmek zorunda kalacaktır. Kuşkusuz o zamana kadar Başta Mars olmak üzere güneş sisteminin uzak gezegen ve uydularında geçici yaşam merkezleri de kuracaktır. Ama güneşte füzyon olayının sonlanmasıyla hidrojenin helyuma dönüşümü sonlanacağı için ışık ve ısı kaynağı özelliğini kaybedip bir beyaz cüceye dönüşmesi sistemi bütünüyle yaşanabilir omaktan da çıkaracaktır. İşte o zaman geriye dönüşü olmayan yolculuklar başlayacak, insanlık güneş sisteminin dışındaki yaşanabilir özellikli gezegenlere doğru yol alacaktır. Uzay çalışmalarının bir anlamı, insanın merak duygusunu gidermek, anlamak, bilmekse, bir başka anlamı da evrenin ayrıntılı haritasını çıkarmak, insanın yaşayabileceği gezegen sayılarını arttırabilmektir.
James Webb umarım sorunsuz bir şekilde yörüngesine yerleştirilir ve yıllar boyu uzay çalışmalarına katkı yapar. Evren konusunda bilmediğimiz ve aydınlatılması gereken çok şey var.
NASA heyecanlandıran yeni görüntüler paylaştı! Şimdiye kadar üretilenlerin en gelişmişi…
ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA), bu zamana kadar üretilenlerin en gelişmişi olarak bilinen James Webb Uzay Teleskobu'nun çektiği yeni fotoğrafları kamuoyuyla paylaştı. Fotoğraflar arasındaki dev gaz kütleleri, büyük heyecan yarattı.
NASA heyecanlandıran yeni görüntüler paylaştı! Şimdiye kadar üretilenlerin en gelişmişi…
ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA), uzayın derinliklerinden yeni fotoğrafları kamuoyu ile paylaşmaya devam ediyor.
Bu zamana kadar üretilenlerin en gelişmişi olarak bilinen James Webb Uzay Teleskobu’nun 7 aylık uzay yolculuğu sırasında çektiği fotoğraflar, ABD’nin Maryland eyaletindeki Goddard Uzay Uçuş Merkezi’nden yapılan canlı yayınla tüm dünyayla paylaşıldı.
Fotoğraflar arasında, dünyadan bin 150 ışık yılı uzaklıktaki bir yıldızın yörüngesinde dönen WASP 96-b olarak adlandırılan dev gaz kütlesi, Southern Ring (Sekiz Patlama) adlı gaz bulutu, Carina Nebula adlı bir gaz bulutu ve Stephans Quintet (Stephan Beşlisi) adlı dev şok dalgaları ve gelgit kuyruklarını gösteren bir galaksi kümesi yer aldı.
EN DERİN, EN KESKİN…
NASA, fotoğrafları “erken evrenin şimdiye kadar çekilmiş en derin ve en keskin kızılötesi görüntüsü” olarak nitelendirerek, “James Webb’den gelen yeni ayrıntılar, yıldızların nasıl geliştiğine ve çevrelerini nasıl etkilediğine dair anlayışımızı değiştirecek” ifadelerini kullandı. Elde edilen görüntülerin, muhtemel başka yaşanabilir gezegenlerin keşfi için önem taşıdığı belirtildi.
WASP 96-B GAZ KÜTLESİ
James Webb Uzay Teleskobu’nun fotoğrafladığı dev gaz kütlesi WASP-96b, bir ötegezegenin farklı dalga boylarında ışıklar içeren en ayrıntılı spektrumu olarak biliniyor. Dünya’dan bin 150 ışık yılı uzaklıkta bulunan WASP-96b’nin, Jüpiter’in kütlesinin yarısına sahip olduğu ve her 3.4 günde bir yıldızının etrafındaki bir yörüngeyi tamamladığı belirtiliyor.
SOUTHERN RİNG
Southern Ring adlı gaz kütlesinin Dünya’dan 2 bin ışık yılı uzaklıkta olduğu belirtildi. Aynı zamanda “Sekiz Patlama” olarak da adlandırılan Southern Ring’in, ölmekte olan bir yıldızın etrafında genişleyen bir gaz bulutu içerdiği belirtildi.
STEPHANS QUİNTET
James Webb tarafından görüntülenen Stephan’s Quintet (Stephan Beşlisi) galaksi kümesinin görüntüsü, galaksilerin birbirleriyle nasıl etkileşime girdiğini ve etkileşimlerinin galaktik evrimi nasıl şekillendirebileceğini ortaya koyduğu belirtildi. İlk olarak 1787’de keşfedilen bu kompakt galaksi kümesinin, Pegasus takımyıldızından 290 milyon ışık yılı uzaklıkta yer aldığı aktarıldı.
CARİNA NEBULA
Dünyadan 7 bin 600 ışık yılı uzaklıkta bulunan Carina Nebula gaz bulutunun, gökyüzündeki en büyük ve en parlak bulutsulardan biri olduğu ve güneşten çok daha büyük kütleli birçok yıldıza ev sahipliği yaptığı belirtildi.
“JAMES WEBB, NASA’NIN EN İYİLERİNİ TEMSİL EDİYOR”
NASA Başkanı Bill Nelson, fotoğrafların paylaşılmasından sonra yaptığı açıklamada, “James Webb, NASA’nın en iyilerini temsil ediyor” ifadelerini kullanarak, “Bizi, bilim için risk almak ve ilham almak için ileriye taşıma yeteneğimizi koruyor. Keşfetmeyi ve insanlık için bir adım daha atmaya cesaret etmeyi asla bırakmak istemiyoruz” dedi.
İLK FOTOĞRAF DÜN PAYLAŞILMIŞTI
Adını 2002’de NASA’nın Apollo programından sorumlu müdürü olan James E. Webb’ten alan ve 6.5 metre genişliğinde altın kaplama bir aynayla donatılan James Webb’in elde ettiği ilk renkli görüntü dün kamuoyuyla paylaşılmıştı.
Dünyaya milyarlarca ışık yılı uzaklıkta olan galaksileri de içeren fotoğraf, kamuoyuyla paylaşılmasından önce ABD Başkanı Joe Biden ve Başkan Yardımcısı Kamala Harris’e, NASA yetkilileri ile yaptıkları bir toplantı sırasında gösterilmişti. James Webb'den alınan ilk fotoğrafın bugüne kadar uzak evrenin en derin ve en detaylı fotoğrafı olduğu belirtildi.
https://www.sozcu.com.tr/2022/teknoloji/nasa-heyecanlandiran-yeni-goruntuler-paylasti-simdiye-kadar-uretilenlerin-en-gelismisi-7245789/
James Webb Uzay Teleskobu şimdi de Jüpiter’i görüntüledi
James Webb Uzay Teleskobu, Jüpiter ile uyduları Europa, Thebe ve Metis'in görüntülerini yakaladı.
Derin uzayın birbirinden büyüleyici görüntülerini yayınlanan James Webb Uzay Teleskobu'ndan bu defa da Jüpiter ve uydularının fotoğrafları geldi. NASA, bir tür gaz devi olan Jüpiter ile uyduları Europa, Thebe ve Metis'in görüntülerini yayınladı.
NASA'nın yayınladığı görüntüler, James Webb'in yalnızca uzak galaksileri değil, kendi kozmik arka bahçemizdeki gezegenleri de izleyebileceğinin bir göstergesi oldu. James Webb'in NASA'nın Goddard Uzay Uçuş Merkezi'ndeki gezegen bilimi proje bilimcisi yardımcısı Stefanie Milam yaptığı açıklamada, “Her şeyi bu kadar net gördüğümüze ve ne kadar parlak olduklarına inanamadım. Güneş sistemimizde bu tür nesneleri gözlemlemek için sahip olduğumuz yetenek ve fırsatı düşünmek gerçekten heyecan verici” dedi.
30 yıllık çalışma ve 10 milyar dolarlık maliyetle test sürecinin ardından nihayet görevine başlayan James Webb Uzay Teleskobu, evrenin birbirinden büyüleyici fotoğraflarıyla dikkatleri çekmişti.
https://ilerihaber.org/icerik/james-webb-uzay-teleskobu-simdi-de-jupiteri-goruntuledi-142866
James Webb Teleskobu Cartwheel Galaksisi’ni görüntüledi
[size=2]ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA) ve Avrupa Uzay Ajansı (ESA), James Webb Uzay Teleskobu'nun Cartwheel adlı Galaksiyi görüntülediğini açıkladı.[/size]
ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA) ve Avrupa Uzay Ajansı (ESA), James Webb Uzay Teleskobu'ndan elde edilen en son görüntüleri yayınladı. James Webb Teleskobu’nun Cartwheel adlı galaksinin görüntüleriyle beraber galaksinin yıldız oluşumu ve merkezi kara deliği hakkında yeni ayrıntılar ortaya çıkardığı belirtildi.
Sculptor takımyıldızında yer alan ve Dünya'dan yaklaşık 500 milyon ışık yılı uzaklıkta bulunduğu ifade edilen Chartwheel Galaksisi’nin bir araba tekerleğine benzeyen görünümünün biri sarmal diğeri daha küçük iki galaksinin yüksek hızlı çarpışması şeklinde oluştuğu aktarıldı.
NASA ve ESA tarafından yapılan ortak açıklamada, çarpışmanın en çok galaksinin şeklini ve yapısını etkilediği aktarılarak, parlak bir iç halka ve onu çevreleyen renkli bir halkanın çarpışmasıyla oluşan Chartwheel Galaksisi’nin çarpışmanın merkezinden dışarı doğru genişlediği ifade edildi.
Açıklamada, parlak halkanın yüksek miktarda sıcak toz içerdiği ve diğer genç yıldız kümelerine ev sahipliği yaptığı belirtilirken, dış halkanın ise yaklaşık 440 milyon yıldır genişlediği aktarıldı. Dış halkanın genişledikçe gaza dönüşerek yeni yıldızların oluşumunu tetiklediği ifade edildi.
Açıklamada, Hubble Uzay Teleskobu da dahil olmak üzere diğer teleskoplar tarafından daha önce Cartwheel Galaksisi’nin incelediğini ancak galaksinin görüşü engelleyen toz miktarı nedeniyle yeterince gizemi ortaya çıkaramadığını belirtilerek, James Webb Teleskobu’nun ise kızılötesi ışığı algılama yeteneğiyle, şimdi Carwheel Galaksisi’ndeki yıldız oluşumu ve merkezindeki kara delikle ilgili yeni bilgileri ortaya çıkardığı aktarıldı.
Cartwheel Galaksisi için gözlemlerin hala "çok geçici bir aşamada" olduğu belirtilen açıklamada, "James Webb, bize Cartwheel'in şu anki durumunun bir anlık görüntüsünü verirken, aynı zamanda bu galaksiye geçmişte ne olduğu ve gelecekte nasıl gelişeceği hakkında fikir veriyor" denildi.
https://www.cumhuriyet.com.tr/dunya/james-webb-teleskobu-cartwheel-galaksisini-goruntuledi-1964862?utm_medium=5li%20Slider&utm_source=Cumhuriyet%20Anasayfa&utm_campaign=5li%20Slider