Evrende 'başka bir dünya' mı?



Gökbilimciler, güneş sisteminin dışında yer alan, dünyamız boyutunda ve kaya yapısına sahip bir gezegen keşfettiler. Kepler-78b adı verilen gezegen, her 8,5 saatte bir yıldızının etrafında dönüyor. Gezegenin yaşamsal koşullara sahip olmadığı tahmin ediliyor.

(soL - Haber Merkezi) Daha önce Kepler uzay teleskobu tarafından keşfedilen Kepler-10b gezegeninin bebek kardeşi olarak kabul gören Kepler-78b, Kepler ailesinin büyüdüğünün habercisi.

Kepler-78b, 4 yıldır hiç durmadan ve rastgele 150.000'den fazla gezegenin gözlemlenmesinin neticesinde keşfedildi. Daha önce Dünya ile aynı boy ya da kütlede keşfedilmiş gezegenlerin aksine, her iki özelliği ile de Dünya ile aynı olan keşfedilmiş ilk gezegen.

Bu yeni ve heyecan uyandıran keşfin sonuçlarının 4-8 Kasım'da ABD'deki Ames'de gerçekleştirilecek Kepler Bilim Konferansı'nda tartışılması bekleniyor.

http://haber.sol.org.tr/bilim-teknoloji/evrende-baska-bir-dunya-mi-haberi-81855

sonsuz bir evrenin çok küçük bir bölümünü görüyorsak ve sınırlar içinde dünyaya benzer gezegenler görebiliyorsak, evrende bizden başka canlılar da vardır. belki de dünyayı ziyaret ediyorlardır. evrende bizden başka canlılar olmadığını iddia edenler yanılıyorlar.

Evrende mikrobiyolojik bir yaşamdan, teknoloji üreten bir canlılığı kadar   evrimsel sürecin çeşitli aşamalarında olan bir yaşam olma ihtimali vardır. Ama var olduğuna ilişkin hiç bir kanıt yoktur. Evrendeki gök cisimleri arasında bulunan uzaklıklar da teknoloji üretmiş bir canlılıkla karşılaşma olasılığını neredeyse sıfırlıyor. Kurduğunuz cümleyle ufo konusuna bir gönderme yapıyorsanız, bu konunun çağımızın cin-peri masalları olduğunu söyleyebilirim.

çok daha gelişmiş bir uygarlık olsa da gelemezler mi. nasıl emin olabiliyorsunuz.

Gelişmiş uygarlıklar olsaydı şimdiye gelmiş olmaları gerekirdi. Yanlış hatırlamıyorsam eski forum da buna benzer konular da bir kaç üye hemen teoriler kurup bir sonuca ulaşmaya çalışıyordu.

Işık hızı evrensel bir sabittir. Kütlesi olan hiç bir cisim ışık hızını geçemez. Işık hızına yaklaşmak bile başlıbaşına bir sorunken, böyle bir hıza sahip olabilecek bir teknolojinin yine de bir gök cisminden bir başka gökcismine gitmesi veya sistemler arası yolculuk yapabilmesi bir hayli zor. Çünkü evrende gök cisimleri arasında çok büyük mesafeler var. Bizim gökadamız olan Samanyolu ile aynı süper kümede bulunan Andromeda gibi galaksiler arasında gidip gelmenin ötesinde, sadece dünyaya en yakın yıldızlara gidip gelmek bile başlıbaşına bir sorun.

Işık hızı yaklaşık saniyede 300 bin km. yol alıyor. Bir örnek vereceksek, ekvator bölgesinde dünyanın genişliği yaklaşık 40.bin km.dir. Geceleyin gökyüzüne bakıyorsunuz ve gözünüzün bir kırpışıyla ışık hızına yakın hızda yol alabilen hayali uzay gemimiz, dünyanın çevresini 7-8 kez dolaşmış   oluyor. Böyle bir hız, ışık hızı ve bunun da ötesi yok.

Peki güneşten sonra dünyaya en yakın yıldız hangisi? Alfa Centari. Uzaklığı 4.5 ışık yılı. Işık hızına yakın bir hızda yol alabilecek bir uzay gemisinin Alfa Centari'ye ulaşıp dönmesi yaklaşık 12-13 yıl sürecek. Bu hıza ulaştığında zamanla karşılaşacağı zamanla ilgili sorunlar da cabası.

Kaldı ki, yakın çevremizi ve hatta uzayın büyük bir bölümünü SETİ projesiyle dinlemekteyiz ve karşımıza da uygarlık kanıtı olabilecek tek bir ''ses'le karşılaşamıyoruz.

Biraz daha işlenebilir bir konu. Mesaj filmindeki ''kurt delikleri'' konusu da var. Ama sonuçta şu an'a kadar uzayın bulunduğumuz bölgesinde ürkütücü bir yalnızlık içinde bulunduğumuzu söyleyebilmek mümkün.

Desenize evrenin bu köşesinde sıkışıp kaldık

Bir bakıma öyle de denilebilir

bu tasvir insanın yok olacağı anlamına gelir. güneş sönecek, başka yıldızlara gidemeyeceğiz. başka canlılar da bize ulaşamayacak. sadece sıkışık kalmak değil, yok olmak bu.