SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
Biz demiştikçilik...-Onur Emre Yağan           (gösterim sayısı: 4.882)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
denizcan
[ devrimci ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 24.12.2013
İleti Sayısı: 2.431
Konum: Trabzon
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Konu Yazan: denizcan
Konu Tarihi: 09.12.2014- 12:00


Biz demiştikçilik...-Onur Emre Yağan  

Siyasette, medyada, ticarette, sanat alanında, ailede... toplumsal yaşamın her bölmesinde; yaşanmış ve sonuçları az çok belirmiş bir olayın sonrasında, “biz demiştik” diyen birilerine rastlayabilirsiniz.

Bu “haklı çıkmış” kişiler, vaka vücut bulmadan önce bir değerlendirme veya öngörüde bulunmuş, sonrasında da nesnel olarak doğrulanmanın asaletiyle kendisini hatırlatmış ve belki bir takdir beklentisine girmiştir.

Takdir beklentisi genelde konuya başlarken, “biz demiştik manasında değil ama biz demiştik ki” zarafetiyle dışa vurulur. Haklı olduğunu düşünen ama hakkı verilmeyen mağdurlar tarafından uydurulmuş (bu dönemin de ruhuna uygun); “sakalımız yok ki sözümüz dinlensin” şeklinde bir deyiş bile vardır.

Kişinin haklı çıktığını düşünmesi, şüphesiz ki subjektif bir yargıya yaslanıyor da olabilir. Ama sonuçta birileri “biz demiştik” diyebilme hakkını kendinde görmüştür.

“Biz demiştikçilik” biraz arkaik bulunarak kendini beğenmişlik göstergesi sayılır ve pek makbul değildir. Bana sorarsanız, “biz demiştik” veya “ben demiştim” özgüveni, faydalı olup olmadığı bir yana, tavizsiz itiraz edilip, kınanması gereken bir davranış değildir.

Örneğin şu gibi durumlar söz konusu olabilir; çeşitli risklere işaret ederek, “canlı hayvan alımına izin verin ama et ithalatına kapıyı kapatın” diyen bir uzman; söylediğinin aksi yapıldığı ve birçok kişinin ithel et nedeniyle hastalık kaptığı bir durumda, kendisini savunarak diğerlerini suçlayıp “ben demiştim” diyebilir. Bu uzman konuyla ilgili değerini kanıtlamıştır ve sonraki girişimlerde dikkate alınmalıdır.

Yahut, yaklaşık 10 bin kişinin katılacağı bir festivali organize eden kurumu, tuvalet sayısının yetersizliği nedeniyle uyaran ve “ortalığı bok götürür” diyen bir yerel gazete, dediği olduğunda haklı olarak “biz demiştik” diye manşet atabilir. Bunlar kayda değer “biz demiştik”lerdir.

*****

Peki, siyaset alanında “biz demiştikçilik”in yeri var mıdır?

Bu da soru mu? Siyaset alanının yarısından fazlası “biz demiştik” diyenlerle doludur.

Hatta Dersim'in merkezinde, bu kişilerin turlayabilecekleri bir meydan bile vardır. Palavra Meydanı'nın ismi Dersim'in kadınları tarafından verilmiştir ve o alanda boş beleş dolaşıp memleketi kurtaran, siyasi proje geliştiren, “ben yaparım” ya da “ben demiştim” diyen erkeklere ithaf edilmiştir. Zaten sonrasında kente gelen siyasetçiler ve devlet erkanı da sık sık bu meydanda konuşma yapmıştır...

Burjuva siyasetinin temsilcileri, daha önce demedikleri veya dediklerinin tersi çıktığı durumda dahi “biz demiştik” diyebilir. Yalan burjuva siyasetinin taşıyıcı kolonudur.

Ancak sol siyasette “biz demiştik” vurgusu öne çıkarılırken dikkat edilmesi gereken bazı noktalar olmalıdır.

Öncelikle haklı olsanız bile, sadece doğrulanmış olmak yeterli değildir. Sol siyasetin doğru saptamayı yaptıktan sonra, o doğruyu somut gerçeğe dönüştürecek ve siyaseten önemli kılacak bir müdahaleyi örgütlemiş olması, zaman zaman söylenebilecek “biz demiştik”in anlamlı gerekçesi olabilir.

Sol-sosyalist siyaset, zaten haklı olanı güçlü duruma getirme uğraşıdır. Dolayısıyla, salt doğruları ifade eden ve sonra haklı çıkan ama iktidar yollarında havlu atan bir siyasetçi ya da örgütün söyledikleri kısa süre sonra totoloji olarak görülecek ve bu siyasetçi-örgüt dikkate de alınmayacaktır.

İkincisi, söylediğinizin yani öngörünüzün sonraki gelişmeler eliyle gerçek anlamda doğrulanmış olması ve söyledim dediğinizi gerçekten söylemiş bulunmanız gerekir. “Şu yanlışı yaptım ama şurada da şöyle bir laf söylemiştim” biçiminde haklılığını ispatlamaya çalışıp, defansa geçen kişiyi sol siyasette tefe koyup çalarlar.

Mesela, geçtiğimiz yıllarda AKP'nin önemli destekçilerinden biri olan Murat Belge'nin, şimdiki tabloya bakıp, “AKP karpuz gibidir, kabuğu yeşil ama içi kırmızıdır demiştim zati” şeklinde savunma yapması, gülünç olduğu gibi Belge'yi kurtarmaya da yetmeyecektir. Bugünlerde canhıraş biçimde AKP tehlikesine dikkat çeken Nuray Mert'in alay konusu olmasının nedeni de Belge'ninkinden farklı değildir.

Ya da, aynı tabloda yetmez ama evetçilerin “yetmedi işte, hükümeti demokrasiye zorlayamadık ve otoriterleşti” diyerek zamanında doğru yaptığını anlatması “bunlara temiz kötek lazım” fikrini güçlendirmekten başka işe yaramaz.

Sol liberal salondaki bu durum, sosyalistlerin kendi konumlarını, örgütlerinin siyasal söylemlerinin geçmiş-bugün tutarlılığını sınayacakları ve tartışacakları bir koşullanmaya neden olmayabilir, olmak zorunda da değildir. Bilakis, liberal sol tezlere karşı haklı çıkıldığını gösteren pozitif bir değerlendirme de yapılabilir...

Ancak eklemek gerekir ki, sosyalist siyasetin kendisi söz konusu olduğunda tutarlılık, bütünlük, kendini bilmek ve yenileme becerisini göstermek kural olmalıdır.

Örneğin, Haziran İsyanı öncesinde Gezi'deki direnişi dikkate almayıp “vakit ayırmaya gerek yok” diyen ve herhangi bir toplumsal kalkışmaya hazır olmayan, üstelik halk hareketini kontrol altına alamadığı için ondan korkan ve bitmesini dileyen bir siyasi aklın; sonrasında “en iyi bizdik” veya “bütün öngörülerimiz tuttu” demesi dürüstçe olmadığı gibi, eksik veya yanlış olanı tartışmayı değil perdelemeyi hedeflediği de açıktır.

Ya da, kısa süre önce, Yatağan direnişi gibi örneklerin işçi sınıfı ve sermaye arasındaki temel karşılaşmayı temsil etmeyeceği söylenmiş olabilir. Ancak sonra, Yatağan işçisi direnişi yükseltince, “biz demiştik işçi sınıfı patlayacak, Yatağan bu işin öncülüğünü yapıyor” diyerek öne atılmak gözden kaçacak bir uyanıklık olamaz.

Öngörü ve analizlerde yanılma olasılığı kuşkusuz vardır. Fakat sosyalistlerin; halihazırda kimsenin kendisini sorgulamadığı, yanlış öngörülerin masaya yatırılarak telafi edilmediği, üstüne üstlük sürekli “biz demiştik” diye ahkam kesilen bir politik düzleme uyum sağlaması da doğru değildir.

Sosyalistler bugün nasıl ki, AKP'den şikayet eden liberallerin karşısına çıkıp, “size günaydın” veya “biz bunu zaten yıllar önce söylemiştik” diyebilme hakkına sahipse, söylediğinin aksi gelişmeler yaşandığında ve yanıldığında, “biz bunu öngöremedik ve yeni bir değerlendirme yapalım” demek sorumluluğuna da sahip olmalıdır.

Bu sorumluluğu kazanmak, sosyalizm mücadelesinde sonuç alıcı müdahalelerin ve ne yaptığını bilen kadroların önünü açacağı gibi, “siyasi aklı” alay konusu olmaktan da kurtaracaktır...



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
abbas
[ emeğin gücü ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 21.12.2013
İleti Sayısı: 830
Konum: Ankara
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: abbas
Cevap Tarihi: 10.12.2014- 00:09


Mesela, geçtiğimiz yıllarda AKP'nin önemli destekçilerinden biri olan Murat Belge'nin, şimdiki tabloya bakıp, “AKP karpuz gibidir, kabuğu yeşil ama içi kırmızıdır demiştim zati” şeklinde savunma yapması, gülünç olduğu gibi Belge'yi kurtarmaya da yetmeyecektir. Bugünlerde canhıraş biçimde AKP tehlikesine dikkat çeken Nuray Mert'in alay konusu olmasının nedeni de Belge'ninkinden farklı değildir.

Ya da, aynı tabloda yetmez ama evetçilerin “yetmedi işte, hükümeti demokrasiye zorlayamadık ve otoriterleşti” diyerek zamanında doğru yaptığını anlatması “bunlara temiz kötek lazım” fikrini güçlendirmekten başka işe yaramaz.


Şimdi dövünüyorlar, AKP'ye inanarak, söylediklerini doğru sanarak ne kadar büyük bir yanlış yaptıklarını düşünüyorlar. Yararı ne artık; istedikleri kadar üzülsünler, dövünsünler, yanlış yaptık desinler, AKP gibi gerici bir partinin değişmiş olabileceğini düşünmeleri, AKP'den demokratlık çıkacağını sanmaları akıl dışılık değil miydi? ''Zamanı geldiğinde demokrasi trenini terkedeceğiz'' diyen bir zihniyeti nasıl desteklediler, söylediklerine nasıl inandılar? Şimdi üzüldükleri konu yanılmış olmaları değil, memleketi ne hale getirdikleri olmalı. İstenildiği kadar ''AKP tehlikeli bir parti'' desin, Nuray Mert ve diğer yetmez ama evetçiler bu vebalin altından nasıl kalkacaklar?



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 11.021
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 10.12.2014- 23:53


Alıntı Çizelgesi: abbas yazmış

Mesela, geçtiğimiz yıllarda AKP'nin önemli destekçilerinden biri olan Murat Belge'nin, şimdiki tabloya bakıp, “AKP karpuz gibidir, kabuğu yeşil ama içi kırmızıdır demiştim zati” şeklinde savunma yapması, gülünç olduğu gibi Belge'yi kurtarmaya da yetmeyecektir. Bugünlerde canhıraş biçimde AKP tehlikesine dikkat çeken Nuray Mert'in alay konusu olmasının nedeni de Belge'ninkinden farklı değildir.

Ya da, aynı tabloda yetmez ama evetçilerin “yetmedi işte, hükümeti demokrasiye zorlayamadık ve otoriterleşti” diyerek zamanında doğru yaptığını anlatması “bunlara temiz kötek lazım” fikrini güçlendirmekten başka işe yaramaz.


Şimdi dövünüyorlar, AKP'ye inanarak, söylediklerini doğru sanarak ne kadar büyük bir yanlış yaptıklarını düşünüyorlar. Yararı ne artık; istedikleri kadar üzülsünler, dövünsünler, yanlış yaptık desinler, AKP gibi gerici bir partinin değişmiş olabileceğini düşünmeleri, AKP'den demokratlık çıkacağını sanmaları akıl dışılık değil miydi? ''Zamanı geldiğinde demokrasi trenini terkedeceğiz'' diyen bir zihniyeti nasıl desteklediler, söylediklerine nasıl inandılar? Şimdi üzüldükleri konu yanılmış olmaları değil, memleketi ne hale getirdikleri olmalı. İstenildiği kadar ''AKP tehlikeli bir parti'' desin, Nuray Mert ve diğer yetmez ama evetçiler bu vebalin altından nasıl kalkacaklar?




'Yetmez ama evet'çilerilere fazla da haksızlık yapmamak gerek! Onları AKP'nin her söylediğine ''olur vermek''le suçlamak gerçekten haksızlık olur. Bu arkadaşlar AKP'nin her dediğine olur vermekle kalmadılar, bütün söylemleriyle AKP'nin önünü açtılar, AKP'ye ideolojik destek verdiler, AKP cemaat ortaklığının entelektüel sözcüleri oldular. Kısaca AKP'nin bugünlere gelmesinin baş sorumlusu oldular. Sadece AKP'nin söylediklerine inandılar, kandılar dersek bu liberallerin ''ihanetini'' çok hafif bir eleştiriyle   geçiştirmiş oluruz. Hatırlayın o günleri; hem yandaş ve hem de cemaat televizyonlarında üçü beşi bir araya geliyor, aralarına dönekleri de alıyor, Türkiye'nin nasıl demokratikleştiğini, askeri vesayetin nasıl kırıldığını hiç bıkıp usanmadan ve dahi utanıp sıkılmadan birbirlerine anlatıyorlardı. Bu adamların o kadar büyük suçları, Türkiye halkına öyle büyük ihanetleri var ki, sadece AKP'nin sözlerine kandılar demek, çok yetersiz kalır.




Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Onur Emre Yağan ve faşizm koşullarında muhalefete muhalefet etmek... melnur 0 238 26.08.2023- 03:32
Konu Klasör Rojava konusu-Onur Emre Yağan denizcan 1 3575 10.10.2014- 12:25
Konu Klasör Rojava ve Şam; dost mu, düşman mı?-Onur Emre Yağan denizcan 0 3110 21.11.2014- 10:51
Konu Klasör 'Kürdistan' çöpte mi masada mı?-Onur Emre Yağan denizcan 1 4404 30.08.2014- 16:33
Konu Klasör Sol odak ihtiyacı ve HDP açmazı-Onur Emre Yağan denizcan 0 3560 22.08.2014- 13:26
Etiketler   Biz,   demiştikçilik.-Onur,   Emre,   Yağan
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS