SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 6 Sayfa:   Sayfa:   «ilk   <   1   [2]   3   4   5   6   >   son» 
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
Geddark
[ Geddark ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 08.12.2014
İleti Sayısı: 16
Konum: Gizli
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: Geddark
Cevap Tarihi: 07.01.2015- 17:34


Alıntı Çizelgesi: umut yazmış

Alıntı Çizelgesi: proletersosyalist yazmış

Bu eylemler halkla yapılabilse devrim olur zaten. Cephe'nin bu eylemleri yapmasının amacı yaratılacak terörle, silahlı propagandayla kitlelerdeki güçlü, yıkılamaz devlet algısını ortadan kaldırıp, oligarşik düzenin kağıttan kaplanlığını gözler önüne sermek diğer taraftan adı üzerinde zaten ''silahlı propaganda'' bu gibi eylemler üzerinden verilen radikal mesajla kitleleri uykularından uyandırmak, sarsmak, bilinçlendirmek, emperyalist-kapitalist sistemin oluşturduğu suni dengeyi kırmak.

Ben bazıları farklı düşünebilir ama silahlı propagandanın, birtakım radikal eylemlerin kapitalizmin ideolojik hegemonyasının etkisini zayıflatıp, suni dengeyi kırmak yolunda işlevsel olabileceğini düşünüyorum. Ancak doğru taktiksel hamleler ve sağlam bir ideolojik altyapı zorunlu. Halk Cephesi'nin ise hem taktikleri yanlış hem de yanlış taktiği bile doğru düzgün başarıya ulaştıramıyorlar. Halk Cephesi ikidir polise karşı silahlı ve bombalı eylem düzenliyor. Ancak mevcut somut durumun somut tahlilinde polise karşı bu eylemler mi ideolojik hegemonyayı kırma noktasında etkili olabilir yoksa bazı birtakım farklı radikal pratikler mi? Polise karşı olan eylemleri yadsımıyorum ancak ideolojik hegemonyayı kırma hedefi güdülüyorsa daha farklı radikal pratikler gerekli. Halk Cephesi yıllardır bunu kavrayamadı. Peki varsayalım ki polisle çatışarak devletin kağıttan kaplanlığını gözler önüne sereceksin e bunu da doğru düzgün yapamadılar Dolmabahçe önünde. Başarısız, komik bir eylem gerçekleşti ve verilmek istenen mesajın tam tersi topluma ulaştırılmış oldu. Polis Dolmabahçe önündeki eylemciyi tutuklayıp götürürken eylemci ''Berkin Elvan'ın öcü alınacak'' diye slogan attı, polis ise ''hani alamadın'' diye bir karşılık verdi. Bu karşılık başarısızlığın, eğitimsizliğin ve beceriksizliğin ifadesi oldu. Verilmek istenen mesaj ise görüldüğü gibi tam tersi bir şekilde topluma ulaşmış oldu
.



Kapitalist bir ülkede silahlı eylemlerle ''suni denge''nin kırılabileceğini düşünüyor musunuz? DHKP-C'nin bu eylemi zaten yanlış. Sosyalist bir örgütü eleştirmekten yana değilim ancak bunu da söyleyebilmek lazım. Bu konunun aması olamaz. Sınıfı halkı bir bilinç noktasına getiremedikten ve sokağa dökemedikten sonra devrim falan olmaz. Bu tür eylemlerin bu konuya hiç bir katkısı olmuyor.



kapitalist bir ülkede sosyalizm için,silahlı eylemlerle burjuva iktidarının hegemonyası kırılamayacaksa , nasıl bir ülkede silahlı mücadele daha doğrudur ? Bu senin dediğin marksizm-leninizm'e   ters değil mi ?
Sultanahmet eylemini içeriği açısından bende bir sosyalist olarak anlamsız buluyorum malesef.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
solcu
[ kemal ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 24.01.2014
İleti Sayısı: 1.709
Konum: Ankara
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: solcu
Cevap Tarihi: 07.01.2015- 17:52


Alıntı Çizelgesi: Geddark yazmış

Alıntı Çizelgesi: umut yazmış

Alıntı Çizelgesi: proletersosyalist yazmış

Bu eylemler halkla yapılabilse devrim olur zaten. Cephe'nin bu eylemleri yapmasının amacı yaratılacak terörle, silahlı propagandayla kitlelerdeki güçlü, yıkılamaz devlet algısını ortadan kaldırıp, oligarşik düzenin kağıttan kaplanlığını gözler önüne sermek diğer taraftan adı üzerinde zaten ''silahlı propaganda'' bu gibi eylemler üzerinden verilen radikal mesajla kitleleri uykularından uyandırmak, sarsmak, bilinçlendirmek, emperyalist-kapitalist sistemin oluşturduğu suni dengeyi kırmak.

Ben bazıları farklı düşünebilir ama silahlı propagandanın, birtakım radikal eylemlerin kapitalizmin ideolojik hegemonyasının etkisini zayıflatıp, suni dengeyi kırmak yolunda işlevsel olabileceğini düşünüyorum. Ancak doğru taktiksel hamleler ve sağlam bir ideolojik altyapı zorunlu. Halk Cephesi'nin ise hem taktikleri yanlış hem de yanlış taktiği bile doğru düzgün başarıya ulaştıramıyorlar. Halk Cephesi ikidir polise karşı silahlı ve bombalı eylem düzenliyor. Ancak mevcut somut durumun somut tahlilinde polise karşı bu eylemler mi ideolojik hegemonyayı kırma noktasında etkili olabilir yoksa bazı birtakım farklı radikal pratikler mi? Polise karşı olan eylemleri yadsımıyorum ancak ideolojik hegemonyayı kırma hedefi güdülüyorsa daha farklı radikal pratikler gerekli. Halk Cephesi yıllardır bunu kavrayamadı. Peki varsayalım ki polisle çatışarak devletin kağıttan kaplanlığını gözler önüne sereceksin e bunu da doğru düzgün yapamadılar Dolmabahçe önünde. Başarısız, komik bir eylem gerçekleşti ve verilmek istenen mesajın tam tersi topluma ulaştırılmış oldu. Polis Dolmabahçe önündeki eylemciyi tutuklayıp götürürken eylemci ''Berkin Elvan'ın öcü alınacak'' diye slogan attı, polis ise ''hani alamadın'' diye bir karşılık verdi. Bu karşılık başarısızlığın, eğitimsizliğin ve beceriksizliğin ifadesi oldu. Verilmek istenen mesaj ise görüldüğü gibi tam tersi bir şekilde topluma ulaşmış oldu
.



Kapitalist bir ülkede silahlı eylemlerle ''suni denge''nin kırılabileceğini düşünüyor musunuz? DHKP-C'nin bu eylemi zaten yanlış. Sosyalist bir örgütü eleştirmekten yana değilim ancak bunu da söyleyebilmek lazım. Bu konunun aması olamaz. Sınıfı halkı bir bilinç noktasına getiremedikten ve sokağa dökemedikten sonra devrim falan olmaz. Bu tür eylemlerin bu konuya hiç bir katkısı olmuyor.



kapitalist bir ülkede sosyalizm için,silahlı eylemlerle burjuva iktidarının hegemonyası kırılamayacaksa , nasıl bir ülkede silahlı mücadele daha doğrudur ? Bu senin dediğin marksizm-leninizm'e   ters değil mi ?
Sultanahmet eylemini içeriği açısından bende bir sosyalist olarak anlamsız buluyorum malesef.




Halkın durgunluk yaşadığı dönemde silahlı eylemlerin olumlu bir yansıması olmuyor. Marksizm Leninizm böyle eylemleri mahkum eder. 60'ların Küba'sı gibi koşullarda silahlı eylemlerin yararı olabilir. Küba'da oldu. Kapitalist bir ülkede ise bu tür eylemlerin halka faydası olmuyor.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
umut
[ umut yarın ]
Yasaklı
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 12.09.2013
İleti Sayısı: 3.105
Konum: Gizli
Durum: üye uzaklaştırılmış
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: umut
Cevap Tarihi: 07.01.2015- 18:48


Alıntı Çizelgesi: Geddark yazmış

Alıntı Çizelgesi: umut yazmış

Alıntı Çizelgesi: proletersosyalist yazmış

Bu eylemler halkla yapılabilse devrim olur zaten. Cephe'nin bu eylemleri yapmasının amacı yaratılacak terörle, silahlı propagandayla kitlelerdeki güçlü, yıkılamaz devlet algısını ortadan kaldırıp, oligarşik düzenin kağıttan kaplanlığını gözler önüne sermek diğer taraftan adı üzerinde zaten ''silahlı propaganda'' bu gibi eylemler üzerinden verilen radikal mesajla kitleleri uykularından uyandırmak, sarsmak, bilinçlendirmek, emperyalist-kapitalist sistemin oluşturduğu suni dengeyi kırmak.

Ben bazıları farklı düşünebilir ama silahlı propagandanın, birtakım radikal eylemlerin kapitalizmin ideolojik hegemonyasının etkisini zayıflatıp, suni dengeyi kırmak yolunda işlevsel olabileceğini düşünüyorum. Ancak doğru taktiksel hamleler ve sağlam bir ideolojik altyapı zorunlu. Halk Cephesi'nin ise hem taktikleri yanlış hem de yanlış taktiği bile doğru düzgün başarıya ulaştıramıyorlar. Halk Cephesi ikidir polise karşı silahlı ve bombalı eylem düzenliyor. Ancak mevcut somut durumun somut tahlilinde polise karşı bu eylemler mi ideolojik hegemonyayı kırma noktasında etkili olabilir yoksa bazı birtakım farklı radikal pratikler mi? Polise karşı olan eylemleri yadsımıyorum ancak ideolojik hegemonyayı kırma hedefi güdülüyorsa daha farklı radikal pratikler gerekli. Halk Cephesi yıllardır bunu kavrayamadı. Peki varsayalım ki polisle çatışarak devletin kağıttan kaplanlığını gözler önüne sereceksin e bunu da doğru düzgün yapamadılar Dolmabahçe önünde. Başarısız, komik bir eylem gerçekleşti ve verilmek istenen mesajın tam tersi topluma ulaştırılmış oldu. Polis Dolmabahçe önündeki eylemciyi tutuklayıp götürürken eylemci ''Berkin Elvan'ın öcü alınacak'' diye slogan attı, polis ise ''hani alamadın'' diye bir karşılık verdi. Bu karşılık başarısızlığın, eğitimsizliğin ve beceriksizliğin ifadesi oldu. Verilmek istenen mesaj ise görüldüğü gibi tam tersi bir şekilde topluma ulaşmış oldu
.



Kapitalist bir ülkede silahlı eylemlerle ''suni denge''nin kırılabileceğini düşünüyor musunuz? DHKP-C'nin bu eylemi zaten yanlış. Sosyalist bir örgütü eleştirmekten yana değilim ancak bunu da söyleyebilmek lazım. Bu konunun aması olamaz. Sınıfı halkı bir bilinç noktasına getiremedikten ve sokağa dökemedikten sonra devrim falan olmaz. Bu tür eylemlerin bu konuya hiç bir katkısı olmuyor.



kapitalist bir ülkede sosyalizm için,silahlı eylemlerle burjuva iktidarının hegemonyası kırılamayacaksa , nasıl bir ülkede silahlı mücadele daha doğrudur ? Bu senin dediğin marksizm-leninizm'e   ters değil mi ?
Sultanahmet eylemini içeriği açısından bende bir sosyalist olarak anlamsız buluyorum malesef.




Marksizm Leninizm nesnel koşulları hesaba katmayan hiç bir silahlı eylemi savunmaz. Burjuva iktidarının hegemonyası ancak kitle yoğun sokak gösterileri ile olur. Örneğini iki yıl önce Haziran direnişinde yaşadık. Örgütsüz bir halk sokağa çıktı ve AKP'ye ilk defa yenilgi tattırdı. Sosyalistlerin burjuva iktidarının hegemonyasını yıkması için kitleyi sokakla buluşturmak lazım. Bu tür silahlı eylemlerin bu konuda hiç bir etkisi olmuyor.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
dayanışma
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: dayanışma
Cevap Tarihi: 07.01.2015- 19:22


İllegaliteyi seçen örgütlerin çıkmazı da bu oluyor. Bu şekilde eylem yapsalar dert, yapmasalar bir başka dert. Suskun kalsalar bu sefer bu ne biçim illegallik eleştirilerine uğrayacaklar. Zor bir durum bence. Bu arada ölen kişinin ailesi ölen kişinin kendi kızları olmadığını söyledi. Bu bakımdan da soru işaretleri taşıyan bir eylem bu.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
proletersosyalist
[ Bekir Sami ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 15.09.2014
İleti Sayısı: 709
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: proletersosyalist
Cevap Tarihi: 08.01.2015- 04:43


Alıntı Çizelgesi: bedrettin yazmış


Silahlı eylemler kapitalizmin ideolojik hegemonyası üzerinde nasıl etkili olabilir? Bunu açar mısınız? Hangi silahlı eylem suni dengeyi kırar? Burası Türkiye, güney amerika değil ki, silahlı eylemlerle halk bilinç kazansın? Bence bu tür eylemleri savunmak doğru değil. Bir insanı canlı bomba haline getirmenin savunulacak bir yanı yok.



Ekonomik sistemde hangi üretim tarzı hakimse üstyapıda da o üretim tarzının gerektirdiği üretim ilişkilerinin üst kademesinde olanlar devlete hakimdir. Devlete hakim olan bu sınıflar ise kendi ideolojilerini üretirler, topluma kendi ideolojilerini dayatırlar. Devlete hakim olan sınıfın ideolojisi sanki bütün toplumun çıkarınaymış gibi yansıtılır. Çünkü insanları ''zorla'' kontrol altında tutamazsınız, insanları inandırmanız gerek. Sınıflı toplumlar tarihi bu şekilde ilerlemiştir ve burjuvazi de bu tarihe uygun olarak kendi ideolojisini tüm topluma dayatmakta. Ancak kapitalist üretim tarzı nasıl bugüne kadarki en ileri üretim tarzıysa, burjuvazi de bugüne kadarki tüm hakim sınıflardan çok daha etkilidir. Dolayısıyla bugüne kadarki hakim sınıflardan çok daha güçlü bir ideolojik hegemonyaya sahiptir toplum üzerinde. Bunu çeşitli nedenler altında sıralayabiliriz; feodalizme göre kapitalist üretim tarzının nispi bir refah artışı getirmesi, sosyal mobilizasyon imkanlarının feodalizme göre daha gelişmiş olması, eğitim, sağlık vs. hizmetlere ulaşmanın kolaylaşması, genel oy gibi haklarla insanların ''yöneticileri'' seçme imkanına kavuşması vs. Ayrıca feodalizmdeki yerelliğin yok olup, merkezi devlet aygıtı aracılığı ile toplumun en küçük birimlerine bile ulaşmak burjuvaziye çok güçlü bir ideolojik hegemonya kurma ve ''her yere ulaşabilen, güçlü devlet'' algısı aracılığı ile etkin bir suni denge oluşturma şansı getirmiştir. Buna 1950'lerden itibaren gelişmekte olan Bilişim Devriminin sonucu olarak kitle iletişim araçları üzerinden toplumun her bireyine ulaşma şansı yakalayarak, bu araçlar üzerinden sağlanan ideolojik hegemonyayı, yaratılan borçlandırma-tüketim kültürüyle bir yandan herkesin   kendini ''burjuva'' hissetmesi sağlanırken, diğer yandan bu sayede insanların çok daha kolay ve içinden çıkılamayacak bir şekilde sisteme bağlanmasını ekleyin. İşte böylesine etkin bir ideolojik hegemonya ve suni dengenin oluştuğu bir tabloda silahlı propaganda ve bazı bir takım radikal pratikler günlük yaşam içinde sıkışan, bilhassa kitle iletişim araçları üzerinden uyuşturulan kitlelerde bir şok etkisi yaratabilir, dikkatlerini devrim hareketine çekmesine, başka bir şey yapmanın gerekliliğine inandırmaya neden olabilir. Tabi ki insanlar bir anda bir kaç eylemle ve bu eylemlerin etkisiyle devrimci harekete katılmayacak. Ancak taktiksel olarak doğru seçilmiş ve başarıya ulaşan eylemler zamanla insanların farklı bir yöne doğru savrulmasına, umudunu sistemden ve sistemin partilerinden kırmasına, radikal bir mücadelenin gerekliliğine inandırmaya yol açıp suni dengeyi ve ideolojik hegemonyayı kırabilir. Ben bu metot etkin bir şekilde kullanılırsa yayınlar, sokak eylemleri vs. gibi klasik metotlardan çok daha işlevsel olabileceğine, çok daha etkin bir dıştan bilinç götürme olabileceğine inanıyorum. Tabi ki bu pratiğin altı sağlam bir ideolojik altyapıyla doldurulmalı ve pratik doğrudan   tüketim kültürüne, insanların özellikle kitle iletişim araçları üzerinden sürüleştirilmesine özlü eleştiriler getirebilecek, bunun yanında bir yandan devlete karşı savaşımın gerekliliğine vurgu yapan diğer taraftan devletin ''kağıttan kaplanlığını'' gözler önüne seren bir yapıda olmalı.      

Burası ''Güney Amerika mı'' eleştirisine gelirsek; kapitalizmin sonrasında emperyalizmin ve sonrasında bilişim devrimiyle daha da küreselleşen emperyalizmin etkilerini, yarattığı değişimleri hesaba katmayan bir devrimci metot yenilmeye mahkumdur. Devrimci metodumuz ne 20.yüzyılın başında gerçekleşen bir devrimin kopyası olmalı, nede 1950'lerde Güney Amerika'da gerçekleşen bir devrimin kopyası olmalı. Hem zamanın yarattığı değişimleri hesaba katan, hem de mekanı hesaba katan 21.yüzyıla özgü ve Türkiyeli bir metot olmalı.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
dayanışma
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: dayanışma
Cevap Tarihi: 08.01.2015- 12:13


İstanbul emniyeti canlı bombanın rus uyruklu olduğunu açıkladı. Ölen kişi DHKP-C'li olduğu söylenen kadın militan değil. Ailesi de ölenin kendi çocukları olmadığını söylemiş. Bu iş çok karışık bir hal aldı. DHKP-C neden sahiplendi o zaman? Militanın Çeçen olduğu ortaya çıkıyor.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
denizcan
[ devrimci ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 24.12.2013
İleti Sayısı: 2.431
Konum: Trabzon
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: denizcan
Cevap Tarihi: 08.01.2015- 20:05


Eylemin DHKP-C eylemi olduğu düşünülürken, altından yine gericilik çıktı. El Kaide, IŞİD, Kara Dul adları dolaşıyor. Hiçbiri diğerinden farklı değil. Suriye'de Esad'ı devirmek için her türlü siyaseti mübah gördüler, şimdi o siyaset   bizi vuruyor. Bu saldırılar bu kadarla kalmaz. IŞİD Suriye ve Irak'ta geriledikçe Türkiye'de eylem yapacaktır. Ölmek öldürmek onlar için hiç önemli değil. Öldürürse gazi, ölürse şehit oluyor nasılsa!



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
proletersosyalist
[ Bekir Sami ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 15.09.2014
İleti Sayısı: 709
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: proletersosyalist
Cevap Tarihi: 08.01.2015- 22:21


Ailesi eylemde ölen kadının kendi kızları olmadığını iddia ediyor. Peki o zaman Cephe'nin eylemde öldüğünü iddia ettiği kız nerede? Ayrıca eylemi madem İslami bir terör örgütü yaptı peki o zaman Cephe bu saldırıyı neden üstlendi? Cephe İslami örgütlerle beraber mi savaşacak artık? Cephe kendisiyle ilgili bu kadar itham varken bu konulara bir açıklık getirmeli.




Bu ileti en son proletersosyalist tarafından 08.01.2015- 22:21 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 6 Sayfa:   Sayfa:   «ilk   <   1   [2]   3   4   5   6   >   son» 



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör İnorganikten Organiğe: İlkel Canlılık melnur 7 5062 24.04.2024- 09:13
Konu Klasör İstanbul Bayrampaşa'da polise saldırı ayhan 22 12334 06.03.2016- 21:17
Konu Klasör Efkan Ala: Polise orantısız güç kullanıldı solcu 3 4353 04.05.2014- 20:57
Konu Klasör Ahmet Şık'a 'polise faşist' dedin davası! umut 1 5897 12.12.2013- 12:27
Konu Klasör TKP Samsun'dan Atatürk anıtına saldırıya ilişkin açıklama... melnur 2 1325 05.02.2022- 01:49
Etiketler   Sultanahmette,   polise,   canlı,   bomba,   saldırısı
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS