SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
Vatan, millet, şantiye           (gösterim sayısı: 3.273)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
dayanışma
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Konu Yazan: dayanışma
Konu Tarihi: 13.04.2016- 17:32


Vatan, millet, şantiye
Fatih Yaşlı  

 
11 Eylül saldırılarının ardından dönemin ABD Başkanı Bush “teröre karşı haçlı seferleri”ni başlattıklarını ilan etmiş ve arkasından da eklemişti: “Ya bizdensiniz ya onlardan.”

Bush’un ABD halkına ve hatta tüm dünyaya söylediği şey basitti aslında. Amerikan emperyalizmini, dış politikasını, siyasal İslam’la bağlantılarını, silah ticaretini, dünyanın farklı bölgelerinde rakiplerine karşı hangi terör örgütlerini desteklediğini asla sorgulamayacak, kayıtsız şartsız biat edecektiniz. Bunu yapmayanlar ise, içeride ya da dışarıda fark etmeksizin “terörist” ilan edilecekti; yani “biz”den değilsen, otomatik olarak “terörist” oluyordun.

Bugün tam olarak aynı durumdayız. Milliyetçilik, İslamcılık ve militarizm üzerinden yeni bir “biz” adım adım inşa ediliyor, her rejim kendi “makbul vatandaş”ına sahip olmak istediğinden, savaş aracılığıyla yeni bir kolektif kimlik, yeni bir “biz” ve elbette ki “onlar” yaratılıyor.

“Biz” olmak için, iktidar partisine oy vermek, lidere biat etmek, Müslüman ama Sünni Müslüman, milliyetçi ve erkek olmak gerekiyor, ancak böyle “makbul vatandaş” olunabiliyor. Buna iktidar partisinin söyleminde “millet” deniyor. Bir de fiilen “millet”ten sayılmayanlar var: Sosyalistinden cumhuriyetçisine, Alevisi’nden Kürdüne, kadınından LGBTİ’sine, muhalif ve farklı bütün kesimler “onlar”ı oluşturuyor. Anayasadaki vatandaşlık tanımı ile fiili vatandaşlık tanımı arasındaki açı giderek büyüyor, fiilen vatandaş sayılmayanlar siyasal alandan dışlanmak isteniyor, cumhuriyetin eşit yurttaşları olarak değil, varlıklarına katlanılması gereken ama seslerini yükselttiklerinde de hâdleri bildirilecek kesimler olarak görülüyorlar.

Dahası, içeride ve dışarıda savaş politikaları yükseldikçe, “biz”den olmayan herkes potansiyel terörist ilan ediliyor. Bütün muhalifler, ayrım gözetmeksizin, PKK, PYD, FETÖ, ASALA, DHKP-C, vesairenin yer aldığı “terör çuvalı”na dolduruluyor. Tüm bu örgütlerin “biz”i yok etmek için bir araya geldikleri, işbirliği yaptıkları, ortak hareket ettikleri, iktidara yönelik her türlü muhalefetin de bu “kokteyl örgüt”e yardım etmek, destek vermek anlamına geldiği topluma empoze ediliyor.

Peki mesele sadece bu mu, mesele sadece hukuki vatandaşlıkla fiili vatandaşlık arasındaki açının genişlemesi mi? Maalesef değil, çünkü nasıl hayata geçirileceği sorusu akıl ve mantık sınırlarını zorlasa da, “terör yandaşlarının vatandaşlıktan çıkarılması”ndan söz edilebiliyor artık; “teröristler” de değil sadece, “terör yandaşları”nın vatandaşlıktan çıkarılmasından!

Terör ne, terörist kim, “terör yandaşı” nasıl olunuyor, buna kim karar veriyor, örneğin HDP’ye oy vermek, herhangi bir sosyalist partiye oy vermek ya da üye olmak, bir metnin altına imza atmak ya da kitap yazmak yeterli mi “terör yandaşı” olmak için mesela? Hadi bunu tespit ettiniz diyelim, “vatandaşlıktan çıkarma” ne demek, eski zamanlardaki gibi sürgüne mi göndermeyi düşünüyorsunuz acaba insanları, sınır dışı mı edeceksiniz, diyelim ki öyle, nereye örneğin?

Fiilen vatandaş sayılmayanların hukuken de vatandaş sayılmamasına dair zihin jimnastiği düzeyinde de olsa birtakım girişimlerin gündeme gelmesinin, rejimin “millet” derken neyi ve kimleri kastettiğini ve kendi “makbul vatandaş”ını yaratma çabasını göstermesi açısından son derece önemli ipuçları verdiğini düşünüyorum ancak meselenin başka bir boyutu daha var artık: “Nüfus mühendisliği” boyutu.

Öyle anlaşılıyor ki, Suriye’den gelen sığınmacıların iskânı, bir “nüfus mühendisliği” ve demografik değişim planı kapsamında hayata geçirilmek isteniyor. Maraş ve Sivas’ta fiilen “millet” ten sayılmayan Alevilerin yaşadıkları bölgelere açılacak kamplar tesadüf gibi görünmüyor. Aynı şekilde, farklı saiklerle de olsa “millet”e dahil edil(e)meyenlerin yaşadığı Dikili ve Sur’da da benzer planların gündemde olması tesadüf olmasa gerek.

Suriye’den gelen ve çoğunluğunu “Sünni Müslümanlar”ın oluşturduğu sığınmacılar, elbette ki sorumlusu olmadıkları bir şekilde, “millet”ten sayılmayanların çoğunlukta oldukları bölgelere yerleştiriliyorlar ve böylelikle ülkenin demografisini değiştirmeye yönelik bir nüfus mühendisliğinin aracı olarak kullanılıyorlar.

Bunun dışında, “teröristler”den temizlenen yerler “acele kamulaştırma” kapsamına alınıyor, halk buradan göç ettiriliyor, “şehit kanı dökerek yeniden vatan edinme” söylemi inşaatla, şantiyeyle, TOKİ’yle hayata geçiriliyor. Aleviler yaşam alanlarından ülkenin başka yerlerine göç ettirilmek isteniyor, Ege kıyı şeridinin sosyolojik yapısına kamplar aracılığıyla müdahale amaçlanıyor.

“Vatan”ın da, “millet”in de nüfus ve mekân politikaları aracılığıyla yeniden tanımlandığı, yeniden inşa edildiği zamanlardan geçiyoruz; “vatan, millet, şantiye” zamanlarından yani…



Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Bugün ve Millet'te Erdoğan övgüleri umut 2 3754 30.10.2015- 11:01
Konu Klasör Çözülmenin eşiğinde: Saray, millet, Beypazarı denizcan 0 2795 09.09.2015- 17:12
Konu Klasör Ulustan Millete, Ulus-Devletten Millet-Devlete melnur 0 2781 15.11.2013- 10:52
Konu Klasör Nâzım Hikmet niçin millet kavramını yeğledi? abbas 3 6468 17.03.2014- 22:16
Konu Klasör Vatan cumhuriyettir melnur 0 3333 14.01.2017- 08:49
Etiketler   Vatan,   millet,   şantiye
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS