Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

melnur  |  Cvp:
Cevap: 41
15.11.2014- 20:28

Türkiye gerici ve işbirlikçi bir iktidarın saldırıları altındayken ülkede kendini sol ve sosyalist olarak tanımlayanlara büyük sorumluluklar düşmektedir. Başlıkla ilişkilendirilecekse, bu süreçte sosyalist-komünist ideolojinin ne olduğunu kavramak ve içselleştirmek her zamankinden çok daha önemli bir hal almaktadır. pek çok konu başlığında ısrarla bu konunun altının çizilmeye çalışılmasının önemi de burada yatmaktadır.

Tekrar olacak; sözde sol-sosyalist forumlarda solcu, sosyalist denildiğinde anlaşılan M.Kemal, Kemalizm, Cumhuriyet, aydınlanma ve hatta laisisizm karşıtılığı ile kürt ulusal hareketine biattır. Onların deyimiyle ''Kemalist diktatörlüğe'' karşı çıkmak ve ''kürt halkının yanında olmak''tır. Doğru değildir. Bu tanımlama solcu-sosyalist kavramını anlamamıza yardımcı olmadığı gibi, bugünün koşullarında karşı devrimci bir çizgiye savrulmamıza bile neden olabilmektedir. İdeolojik olarak da yanlıştır, siyaseten de doğru olmayan bir konumlanışı işaret etmektedir.

Sosyalist ideolojinin ne olduğu hem bu başlıkta ve hem de benzer pek çok başlık ve konu içlerinde tekrar tekrar dile getirildi. Bunu kavramak ve içselleştirmek elbette öncelikle önemli bir konu. Önemli ama yeterli değil.   İlk cümlede söylediğimizi tekrar edeceksek ülkede gerici ve işbirlikçi bir iktidarın toplum üzerindeki faşizan kuşatması sürekli olarak artarken, bu durum, kendini solcu ve sosyalist olarak niteleyenlerin omuzlarına çok daha fazla sorumluluk yüklemektedir. Bu sorumluluk her şeyden önce iktidarın faşizan saldırılarında, toplumda birbirlerinden kopuk da olsa ortaya çıkan   direnişlerin sol-sosyalist bir potaya akıtılması ve bu konuda kitlelerin yüzünün sola döndürülmesi çabaları olmalıdır. Solun, sosyalistlerin omuzlarındaki sorumluluk budur, bu olmalıdır.

Kuyrukçuluk konusunun üzerinde durulmasının önemi de burada yatmaktadır. Sol-sosyalist ideoloji daha baştan yanlış değerlendirildiğinde, özellikle sempatizan gençliğin zihnine yanlış akıtıldığında, bugünün faşizan koşullarında bir solcu-sosyalistin alması gereken konumlanışın alınmamasına yol açmaktadır. Bir başka deyişle, kuyrukçuluk sol-sosyalist ideolojinin ne olduğunun anlaşılması konusunda yanlış bir algının ortaya çıkmasına yol açtığı gibi, aynı zamanda bu yanlış konumlanışın bir sonucu olarak ülkenin bugün içinde bulunduğu sürecin de yanlış değerlendirilmesine yol açmaktadır.

Bu kadar yanlıştan doğru bir siyaset çıkmayacağı da açık!

Çıkmıyor zaten!

Böyle bir konumlanış içinde, istenildiği kadar oradan buradan bulunmuş Marks ve Lenin alıntılarıyla ''gerçek komünist'' algısı yaratılmaya çalışılsın, bunun reelde bir karşılığı yok; olmuyor! Öylesine ki, sadece kuyrukçuluk yapacağım diye, AKP faşizmini bile görmezlikten gelmek durumunda kalınıyor.

Komünistlik bu değil, olamaz, olmamalı!

umut  |  Cvp:
Cevap: 42
08.12.2014- 23:10

Alıntı Çizelgesi: KARINCA yazmış

Melnur yazdıkça batıyorsun.Yazdıkça,yanlışlarına başka yanlışlar ekliyorsun.
Komünizm bir toplumsal formasyondur ancak,Sosyalizm,Komünizme içkin,onun alt evresidir.Yani sosyalizm,ayrı bir toplumsal formasyon değildir.
Neyse bunları öğreneceksiniz.
Birde artık gına geldi,her sizi eleştiren kürt kuyrukçusu oluyor.
Başınıza taş düşse,Kürtlerden bileceksiniz.
Kemalist mahlaslı biriyle tartışmam.
Onlar benim sınıf düşmanım,aynı zamanda ellerinde Mustafa Suphinin kanı olduğu için davalımdır.



Bizi eleştirene kuyrukçu demiyoruz ki, kuyrukçuya kuyrukçu deniliyor. Nedense buraya girip çıkanlardan bazıları da hem işleri var, kaybedecek zamanları olmuyor, hem de foruma girip ilgisiz şeyler yazıyor. Bu arkadaşlara burada pek çok konu başlığını hatırlatmak gerek. Öğreneceksiniz diyorlar, öğretmekten de kaçınıyorlar:) Biraz çaba harcasalar belki de öğreteceğim deyip öğrenmeye başlayacaklar ancak buna niyetleri de yok. Kafalarına takmışlar herkese kuyrukçu diyorsunuz, diyorlar. Bu kadar rahatsızlık duyuluyorsa eminim bunları yazan da kuyrukçudur. Yazmıyor, işim var, kaybedecek zamanım yok diyor, çünkü biraz daha tartışsa kuyrukçuluğunun ortaya çıkacağını biliyorlar. Tahminim bu. Çünkü kuyrukçu olmayanın hiç bir çekincesi olmaz. Tartışır, hem öğrenir, hem de öğretir.

melnur  |  Cvp:
Cevap: 43
09.12.2014- 00:17

Alıntı Çizelgesi: umut yazmış

Alıntı Çizelgesi: KARINCA yazmış

Melnur yazdıkça batıyorsun.Yazdıkça,yanlışlarına başka yanlışlar ekliyorsun.
Komünizm bir toplumsal formasyondur ancak,Sosyalizm,Komünizme içkin,onun alt evresidir.Yani sosyalizm,ayrı bir toplumsal formasyon değildir.
Neyse bunları öğreneceksiniz.
Birde artık gına geldi,her sizi eleştiren kürt kuyrukçusu oluyor.
Başınıza taş düşse,Kürtlerden bileceksiniz.
Kemalist mahlaslı biriyle tartışmam.
Onlar benim sınıf düşmanım,aynı zamanda ellerinde Mustafa Suphinin kanı olduğu için davalımdır.



Bizi eleştirene kuyrukçu demiyoruz ki, kuyrukçuya kuyrukçu deniliyor. Nedense buraya girip çıkanlardan bazıları da hem işleri var, kaybedecek zamanları olmuyor, hem de foruma girip ilgisiz şeyler yazıyor. Bu arkadaşlara burada pek çok konu başlığını hatırlatmak gerek. Öğreneceksiniz diyorlar, öğretmekten de kaçınıyorlar:) Biraz çaba harcasalar belki de öğreteceğim deyip öğrenmeye başlayacaklar ancak buna niyetleri de yok. Kafalarına takmışlar herkese kuyrukçu diyorsunuz, diyorlar. Bu kadar rahatsızlık duyuluyorsa eminim bunları yazan da kuyrukçudur. Yazmıyor, işim var, kaybedecek zamanım yok diyor, çünkü biraz daha tartışsa kuyrukçuluğunun ortaya çıkacağını biliyorlar. Tahminim bu. Çünkü kuyrukçu olmayanın hiç bir çekincesi olmaz. Tartışır, hem öğrenir, hem de öğretir.



2005'ten beri bu forumdayım. Önceleri yazıyazforum'du ve bilindiği gibi bir buçuk yıl önce solpaylaşım'a çevrildi. Bir kere forumlara çoğunlukla genç insanların girdiğini ve düşüncelerini paylaştığını söylemem gerek. Buraya kadar garipsenecek bir durum yok da, şöyle bir sorun var: Gençler yüz yüze konuşmalarda çok çekingen davranıyorlar. Bu çekingenlik ya sürekli susma-dinleme şeklinde sürüyor ya da ne derseniz deyin hiç düşünmeden karşı çıkış şeklinde ortaya çıkabiliyor. Karşılık sağlıklı bir diyalog kolay olmuyor. Dinlemek, anlamaya çalışmak, bildiğini ( veya öyle sandığını) konuşulan konu üzerinden aktarmak üstesinden kolayca gelinebilecek bir ''sorun'' olamıyor.

Forumlarda öne çıkan özellik biraz daha farklı. Burada çekingenlik ancak kendi düşüncesinde olan kişilerin çoğunlukta veya en azından belli sayıda olmasıyla ''giderilebiliyor''! Bu yüzden burada yazılanları okuyan bir gencin farklı düşünceleri varsa tek başına olarak tartışma içine girmesi pek mümkün olmuyor. Çekingenlik bu noktada başlıyor ve ''ya cevap veremezsem'' korkusu gereksiz bir şekilde yazmaktan alıkoyuyor.

Foruma ilk girenlerin böyle bir sorunu oluyor ve kuşkusuz bu durum da aynı zamanda forumun sorunu haline gelebiliyor.

dayanışma  |  Cvp:
Cevap: 44
09.12.2014- 12:56

Forumlardaki tartışmalarda çok biliyormuş tavrı da öne çıkan bir karakter. Böyle davranılmadığında küçük düşeceğini, bilgisizlikle suçlanacağını sanıyor. Bana göre çok bilgili görünmeye davrandığında daha kötü bir duruma düşüyorlar, farkında olmuyorlar.

melnur  |  Cvp:
Cevap: 45
10.12.2014- 08:27

Bütün bu söylenenler ışığında komünist kavramının -''gerçek komünistin''- pratikteki karşılığını   sınıfsal mücadelenin içinde olanlar ve siyasal devrim perspektifini sahiplenenler olarak niteleyebilmek mümkündür. Komünistliği içi boş bir gevezelik olmaktan çıkaran niteliklerdir, sınıf mücadelesinin içinde bulunmak ve siyasi devrim perspektifine sahip olmak kavramları. Bu kavramlar-olgular üzerinden ideoloji siyaset ilişkisi kurarız. Bu kavramlar üzerinden günceli yakalarız. Sınıfsal mücadele ve siyasal devrim perspektifinin önemi güncele bu pencereden müdahil olmayı   içermesidir. Bu yoksa, önemsenmiyorsa komünistlik sadece içi boş, yararsız sonu gelmeyen gevezeliklere dönüşür ve hatta çoğu kez pratikte savrulma anlamına gelir.






bedrettin  |  Cvp:
Cevap: 46
17.12.2014- 22:10

Bu gerçek komünistlere sorulduğunda, gerçek komünisti hemen kürt hareketi ile ilişkilendirme gerektirdiğini söylüyor. Bu konudaki duruşu önemsiyor. Komünist denildiğinde sıradan bir hümanist tavır olarak algılanıyor. Yoksulun yanında olmak, ezilenin hakkını korumak komünist olmak için önemli olduğunu ve bu yüzden komünistlerin güne kürt hareketini savunmadan başlamalarını söylüyorlar. Kürt hareketi komünist olmanın turnusolu olmuş bu kişilere göre. Bu algı kırılmadan komünist olmanın ne olduğunu anlatabilmek kolay değil. Bir kürt arkadaşım var, ne zaman komünizm üzerine tartışmaya çalışsak, konu bir anda kürt hareketine dönüyor. Gerçek komünistin kendileri olduğunu, komünizmin boyunu kısalttıklarını bile söylüyor. Tartışmak hemen olanaksız hale geliyor.

tekyoldevrim  |  Cvp:
Cevap: 47
18.12.2014- 14:45

Alıntı Çizelgesi: bedrettin yazmış

Bu gerçek komünistlere sorulduğunda, gerçek komünisti hemen kürt hareketi ile ilişkilendirme gerektirdiğini söylüyor. Bu konudaki duruşu önemsiyor. Komünist denildiğinde sıradan bir hümanist tavır olarak algılanıyor. Yoksulun yanında olmak, ezilenin hakkını korumak komünist olmak için önemli olduğunu ve bu yüzden komünistlerin güne kürt hareketini savunmadan başlamalarını söylüyorlar. Kürt hareketi komünist olmanın turnusolu olmuş bu kişilere göre. Bu algı kırılmadan komünist olmanın ne olduğunu anlatabilmek kolay değil. Bir kürt arkadaşım var, ne zaman komünizm üzerine tartışmaya çalışsak, konu bir anda kürt hareketine dönüyor. Gerçek komünistin kendileri olduğunu, komünizmin boyunu kısalttıklarını bile söylüyor. Tartışmak hemen olanaksız hale geliyor.



Komünist olmayı yoksulun yanında olmak ve ezilenlerin hakkını savunmak olarak almadığınızda komünist olmanın ne anlamı kalır? Komünist olmak elbette yoksulun yanında yer almak, ezilen ve dışlananların hakkını korumak, demokrasi ve özgürlüklerden yana olmaktır. Bunları bir kenara bırakarak komünist olunduğu iddiasında bulunabilmek fazlasıyla komik hale gelir. Arkadaşınız doğru söylüyor, kürt hareketi solun turnusol kağıdı haline gelmiştir. Kürt halkından yana olanlar ve olmayanlar. Sadece kürt hareketi değil, demokrasi ve özgürlüklerden yana olmak da bir turnusol kağıdıdır. Demokrasi ve bireyin özgürlüğünü savunmadan da komünist olunamaz.

solcu  |  Cvp:
Cevap: 48
18.12.2014- 15:38

Alıntı Çizelgesi: tekyoldevrim yazmış

Alıntı Çizelgesi: bedrettin yazmış

Bu gerçek komünistlere sorulduğunda, gerçek komünisti hemen kürt hareketi ile ilişkilendirme gerektirdiğini söylüyor. Bu konudaki duruşu önemsiyor. Komünist denildiğinde sıradan bir hümanist tavır olarak algılanıyor. Yoksulun yanında olmak, ezilenin hakkını korumak komünist olmak için önemli olduğunu ve bu yüzden komünistlerin güne kürt hareketini savunmadan başlamalarını söylüyorlar. Kürt hareketi komünist olmanın turnusolu olmuş bu kişilere göre. Bu algı kırılmadan komünist olmanın ne olduğunu anlatabilmek kolay değil. Bir kürt arkadaşım var, ne zaman komünizm üzerine tartışmaya çalışsak, konu bir anda kürt hareketine dönüyor. Gerçek komünistin kendileri olduğunu, komünizmin boyunu kısalttıklarını bile söylüyor. Tartışmak hemen olanaksız hale geliyor.



Komünist olmayı yoksulun yanında olmak ve ezilenlerin hakkını savunmak olarak almadığınızda komünist olmanın ne anlamı kalır? Komünist olmak elbette yoksulun yanında yer almak, ezilen ve dışlananların hakkını korumak, demokrasi ve özgürlüklerden yana olmaktır. Bunları bir kenara bırakarak komünist olunduğu iddiasında bulunabilmek fazlasıyla komik hale gelir. Arkadaşınız doğru söylüyor, kürt hareketi solun turnusol kağıdı haline gelmiştir. Kürt halkından yana olanlar ve olmayanlar. Sadece kürt hareketi değil, demokrasi ve özgürlüklerden yana olmak da bir turnusol kağıdıdır. Demokrasi ve bireyin özgürlüğünü savunmadan da komünist olunamaz.



Boş zamanlarında da komünistçilik oynamalı diyorsunuz yani:)

Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]