Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

 SOL PAYLAŞIM  »
 Dünyadan
hakkı  |  Cvp:
Cevap: 17
11.12.2015- 11:56

Alıntı Çizelgesi: solcu yazmış


Hakkı, senin Venezüela ve Şili deneyimlerinden çıkardığın ne, onu anlat, her yazında yuvarlak sözlerle geçiştiriyorsun. ''Kim yaptı veya kim yapmadı da çöktü.'' Anlatabilir misin?




Soru sormadan sorulara cevap verme alışkanlıkları edin.
Senin Çin Vietnam Sovyet devriminden çıkardığı sonuçları yuvarlak laf etmeden anlatman gerekiyor.

İnan ben Şili ve Venezuella devrimin (   ) deneyinden aldığım ders i açıklayacağım hem de lafı hiç dolandırmadan.

melnur  |  Cvp:
Cevap: 18
11.12.2015- 19:03

Marksizm'in bize öğrettiği bir şey var; komünist topluma varılacak sürecin siyasal devrimle gerçekleşeceği, proletarya diktatörlüğünün kurulması gerektiği ve sınıflı toplumdan sınıfsız topluma geçişi sağlayacak devrimci dönüşümlerin gerçekleştirilmesi. Kendisini komünist olarak niteleyen hemen hemen istisnasız herkes bu dizgeyi savunur. Parlamenterist yöntemlerle bu sürecin gerçekleşebilme olanağının bulunmadığını da ayrıca savunuruz. Venezüela deneyimi bize bir kez daha bunu kanıtladı. Chavez ve Maduro'nun komünist topluma yürüyüş gibi bir dertleri de var mıydı; o da ayrı bir sorun.

Aslında sorulması gereken soru şu: Seçimle iktidara gelen ( ML anlamda) komünist bir parti burjuva devleti parçalayarak proletarya diktatörlüğünü kurabilir mi? Teori olamayacağını işaret ediyor; burjuva üstyapı kurumları, burjuva devletten proleter devlete dönüşümün iktidarda olunsa da olunmasa da belli bir zor yöntemi gerekli kılıyor. Burjuva demokrasilerinin alışılagelmiş yöntemlerini kullanarak devrimci dönüşüm yaratılamıyor. Seçimle iktidara gelmek bir sosyalist veya komünist parti için ancak çok büyük bir olanağa sahip olunduğu anlamına gelir ki, bu olanak ülkedeki geniş emekçi kesimlerin komünist devrim bağlamında örgütlenebilmesi olabilirdi. Bu gerçekleştirilmeden ülkedeki emekçi kesimler örgütlendirilmeden siyasal iktidara seçimle gelinebilmesi pek bir şey de ifade etmiyor. Dünyada benzer deneyimlerden çıkarmamız gereken sonuç bu.

hakkı  |  Cvp:
Cevap: 19
11.12.2015- 20:08

Alıntı Çizelgesi: melnur yazmış

Marksizm'in bize öğrettiği bir şey var; komünist topluma varılacak sürecin siyasal devrimle gerçekleşeceği, proletarya diktatörlüğünün kurulması gerektiği ve sınıflı toplumdan sınıfsız topluma geçişi sağlayacak devrimci dönüşümlerin gerçekleştirilmesi. Kendisini komünist olarak niteleyen hemen hemen istisnasız herkes bu dizgeyi savunur. Parlamenterist yöntemlerle bu sürecin gerçekleşebilme olanağının bulunmadığını da ayrıca savunuruz. Venezüela deneyimi bize bir kez daha bunu kanıtladı. Chavez ve Maduro'nun komünist topluma yürüyüş gibi bir dertleri de var mıydı; o da ayrı bir sorun.

Aslında sorulması gereken soru şu: Seçimle iktidara gelen ( ML anlamda) komünist bir parti burjuva devleti parçalayarak proletarya diktatörlüğünü kurabilir mi? .





Marxizm in bize gösterdiği yol bulunduğun şartları değerlendirerek iktidara gelme becerisini göstermektir.

Marx bir kalıp önermemiştir 1848 de işçilerle burjuvalar ortak hareket edip monarşiye baş kaldırmış Ve Marx devletin değiştirilebileceğini söylemiş 1871 de barikat savaşları ile devletin yıkılarak yenden oluşmasını 1872 de kendi kurdukları partileri vasıtası ile seçim de kullanılarak iktidar olunacağını.

Bir kalıp yok. Devrim yıkım demektir burjuva devletinin hangi koşulda olursa olsun yıkılması devrimdir.
Şilide Allende seçim yolu iktidar olmuş ama iktidarı koruyamamış yenilmiştir. Venezuella da hükümet değişmiş ama devlet değişmemiştir, eski devletin bir çek kalıntıları devam etmiş hatta egemen sınıf olduğu gibi kalmıştır. Bazı üretim birimlerinin devletleştirilmesi (petrol) o ülkede toplumsal değişimin olduğunu göstermez.

Aslında sorulması gereken soru şu: Seçimle iktidara gelen ( ML anlamda) komünist bir parti burjuva devleti parçalayarak proletarya diktatörlüğünü kurabilir mi?
Bu sorunun cevabı bu güne kadar mümkün olmadı bundan sonra olur mu denenlere (Şili) baktığımızda mümkün görünmüyor.
Ama ihtimaller tamamen ortadan kalkmadı.

Çin Vietnam Sovyet devriminden çıkardığı sonuçları
Bu soru hala cevapsız bekliyor.

Devrim yani zor yolu ile iktidara gelmek ile seçim yolu ile iktidara gelmek arasında akibetleri (sonuçlar) bakımından çok bir değişiklik olmamakta sadece birinin biraz yaşı uzun oluyor.

melnur  |  Cvp:
Cevap: 20
12.12.2015- 20:05

Sn.hakkı;

Marksizm söz konusu olduğunda zaman içinde değişebilir olanlarla değişmezlik taşıyanları birbirinden ayırmanız olmalı. Bunu yaptıktan sonra Marxizm in bize gösterdiği yol bulunduğun şartları değerlendirerek iktidara gelme becerisini göstermektir. Marx bir kalıp önermemiştir derseniz bir anlamı olur. Yoksa bu cümle marksizmi reddetmenin de bir gerekçesi haline gelir. Komünizme varabilmenin yolu marksistler için siyasal devrimden sonra proletarya diktatörlüğünün kurulmasıyla mümkün hale gelebilir. Marksistler için değişmezlik ifade eden bir önerme bu. Bunu kabul etmediğiniz sürece alıntı yaptığım cümleniz bir reddiye anlamı haline gelecek ve daha sonra söyleyecekleriniz de marksizm için önemsizleşecektir. Bence sorun burada yatıyor. Bu anlaşılamadığı sürece sosyalizm parlamenter sistemle neden olmuyor sorusunun yanıtını anlamak daha kolay hale gelebilir.

hakkı  |  Cvp:
Cevap: 21
13.12.2015- 10:25

Alıntı Çizelgesi: melnur yazmış

Sn.hakkı;

Marksizm söz konusu olduğunda zaman içinde değişebilir olanlarla değişmezlik taşıyanları birbirinden ayırmanız olmalı. Bunu yaptıktan sonra Marxizm in bize gösterdiği yol bulunduğun şartları değerlendirerek iktidara gelme becerisini göstermektir. Marx bir kalıp önermemiştir derseniz bir anlamı olur. Yoksa bu cümle marksizmi reddetmenin de bir gerekçesi haline gelir. Komünizme varabilmenin yolu marksistler için siyasal devrimden sonra proletarya diktatörlüğünün kurulmasıyla mümkün hale gelebilir. Marksistler için değişmezlik ifade eden bir önerme bu. Bunu kabul etmediğiniz sürece alıntı yaptığım cümleniz bir reddiye anlamı haline gelecek ve daha sonra söyleyecekleriniz de marksizm için önemsizleşecektir. Bence sorun burada yatıyor. Bu anlaşılamadığı sürece sosyalizm parlamenter sistemle neden olmuyor sorusunun yanıtını anlamak daha kolay hale gelebilir.





Sn melnur.

Diyalektik her şeyin bir yenisi ile değişebileceğini söyler. Proleterya diktatörlüğüde burjuva diktatörlüğü ile deşişmiş biçimidr Aralarındaki fark alttakilerin üste çıkması daha önce üstte olanların onları var eden nesnel koşulların kaldırılması yani devrim zor kullanılmasıdır.
Ama unutulan bir şey var demokrasi her iki toplumda da geçerlidir. Onun için birbirine benzeyen yanlar çok fazladır

Bu alt üst oluş gönüllü olmayacağına göre zor kullanılacaktır işte buna siyasal devrim denir. Devrim illada silah demek değildir.
Proleterya diktatörlüğünde (demokrasisinde) devrimci dönüşümler devam eder zor yine vardır ama her daim silah yoktur Üretici güçlerin gelişmesi de devrimdir çünkü bir önceki üretim biçimini zor yolu ile yok eder.
Marxistler için değişim ilkedir her şeyde değişim Çünkü marxistler gelişmeden yanadır gelişme sürekli değişim demektir.

Sn Melnur hepimiz biliriz ki değişime karşı çıkan Marxistler vardır dünde vardı bu günde var işte biz onlara muhafazakar diyoruz ki çok tehlikelilerdir

Valla liberallere şapka bile çıkartıyorlar. Milliyetçilerler aynı kazana girebiliyorlar.

melnur  |  Cvp:
Cevap: 22
13.12.2015- 20:51

Burjuva demokrasisiyle proletarya diktatörlüğü arasında ne gibi benzerlikler var, yazarsanız öğreniriz.

Proletarya diktatörlüğüne ısrarla proletarya demokrasisi demeniz ve oradan da demokrasi kavramının size çağrıştırdıkları ile burjuva demokrasisi ile ilişki kurmaya çalışmanız sonuçta burjuva demokrasisi biçimciliğinden başka bir açılıma yol açmıyor. Bence bu yüzeysel yaklaşımı bir kenara bırakıp, proletarya diktatörlüğünün neden gerekli ve olmazsa olmaz olduğu üzerine yoğunlaşmanız gerekmektedir. ''Marks bir kalıp önermemiştir'' cümleniz ise proletarya diktatörlüğünün içinin boşaltılması anlamına gelmemelidir. Söylediğinizin tersine Marks bu konuda bir ''kalıp'' bırakmış, ve Paris komünüyle birlikte proletarya diktatörlüğünün en büyük buluşu olduğunu söylemiştir. Kısaca proletarya diktatörlüğü olmadan devrimden sonra toplumsal dönüşümler gerçekleştirilemez.

Venezüela ve benzer ''devrimlerin'' başarıya ulaşabilmesinin öncelikli yolu seçimle iktidara gelen partilerin burjuva devletini parçalayıp parçalayamayacağı ve yerine barışçıl biçimde proletarya diktatörlüğünü kurup kuramayacağı sorusunun yanıtında yatmaktadır. Bir sosyalist veya komünist partinin seçimle iktidara gelmesi sadece bir olanak yaratabilir. O olanak işçi sınıfı ve emekçi halkın daha kolaylıkla örgütlenebilmesini sağlayabilmesidir. İktidar bunu gerçekleştiremediği ve hükümette kendileri de olsa bu en zorlu kavgayı göze alamadıkları sürece bu sürecin kesintiye uğrayacağı açıktır. Ya Allende örneğinde olduğu gibi emperyalizmin güdümünde bir darbe ile alaşağı edilir ya da sandık veya başka bir yöntemle hükümet etmekten uzaklaştırılır. Venezüela'da yaşanan budur ve bu durum da komünistlerin genel yaklaşımının doğru olduğunu göstermektedir.

bedrettin  |  Cvp:
Cevap: 23
15.12.2015- 13:30

Güney Amerika gibi sol mücadele geleneğinin olduğu ülkelerde seçimlerle iktidara gelmek sosyalizme geçişi sağlamıyorsa bizim gibi ülkeler sosyalizme geçiş parlamenter yolla hiç gerçekleşmez. En başta devletin sola yönelik refleksleri buna izin vermez. Sosyalistleri seçimler yoluyla devrimi gerçekleştirmeye çağırmak oportünizmin daniskasıdır.   Parlamenterizm sosyalizm için bataklıktır. Parlamenterizm bataklığına saplanmış partiler daha fazla kitle kazanabilmek adına sağa açılım yapmak zorunda kalırlar ve zaman içinde düzen partisi haline gelirler. Sosyalist enternasyonal partilerinin kökleri marksizm olmakla birlikte hepsi bugün sosyal demokrat parti haline gelmişlerdir. Chavez Maduro partisi de bu sondan kurtulamamıştır.

hakkı  |  Cvp:
Cevap: 24
15.12.2015- 19:54

melnur.

Diyalektik her şeyin bir yenisi ile değişebileceğini söyler. Proleterya diktatörlüğüde burjuva diktatörlüğü ile deşişmiş biçimidr Aralarındaki fark alttakilerin üste çıkması daha önce üstte olanların onları var eden nesnel koşulların kaldırılması yani devrim zor kullanılmasıdır.
Ama unutulan bir şey var demokrasi her iki toplumda da geçerlidir. Onun için birbirine benzeyen yanlar çok fazladır

Bu alt üst oluş gönüllü olmayacağına göre zor kullanılacaktır işte buna siyasal devrim denir. Devrim illada silah demek değildir.
Proleterya diktatörlüğünde (demokrasisinde) devrimci dönüşümler devam eder zor yine vardır ama her daim silah yoktur Üretici güçlerin gelişmesi de devrimdir çünkü bir önceki üretim biçimini zor yolu ile yok eder.
Marxistler için değişim ilkedir her şeyde değişim Çünkü marxistler gelişmeden yanadır gelişme sürekli değişim demektir.

Sn Melnur hepimiz biliriz ki değişime karşı çıkan Marxistler vardır dünde vardı bu günde var işte biz onlara muhafazakar diyoruz ki çok tehlikelilerdir

Valla liberallere şapka bile çıkartıyorlar. Milliyetçilerler aynı kazana girebiliyorlar.


Sn Melnur

Sorunuzun cevapları burda var.yine okuyun bulacaksınız.

Siz niçin   demokrasiden bu kadar korkuyorsunuz. Ben proleterya diktatörlüğünü proleterya demokrasisi ile aynı olduğunu ve demokrasi o kadar korkulacak şey olmadığını ısrarla söylemeye devam edeceğim.

Venazuella da da nasıl ayakta kalacak ve nasıl yoluna devam edecek hepsini yazdım.

Demokrasiden korkmayın eğer demokrasi yoksa devrimin başarısı da yok bu kanıtlandı.

Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]