Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

 SOL PAYLAŞIM  »
 Sözde sol-sosyalist forumlar...
melnur  |  Cvp:
Cevap: 81
16.10.2014- 20:57

Alıntı Çizelgesi: pravda yazmış

Görüyorum ki SF'de yazdıklarım burada da tartışma konusu olmuş. Öyleyse bu kadar yazılanın üzerine cevap hakkı bana da cevap hakkı doğdu diye düşünüyorum.

Öncelikle yazıdan alıntı yapan arkadaş benim politik görüşümle ilgili bilgi verseymiş sonrasında yapılan yorumlar daha sağlıklı olurmuş. Tarihsel Türkiye Komünist Partisi'nin, Mustafa Suphilerin, İsmail Bilenlerin TKP'sinin yani TKP 1920'nin bir üyesiyim. SF'de de bu durumum bilinir. Arkadaş biraz yazdıklarıma baksa o da anlardı diye düşünüyorum.

SİP/TKP'sini sosyal demokrat olarak nitelendirmemi SİP/TKP'sinin legal alan çalışmasına bağlayanlar olmuş. Bu bir ML'ye yöneltmek için komik bir iddia. Lenin'in komünistlerin çalışma biçimleriyle ilgili legal ve illegal alanı etkili bir biçimde kullanma yorumuna ters. O yüzden bu iddianın benim söylemim için gerçeği yansıtmadığını söyleyeyim.

SİP/TKP'sini silahlı mücadele vermediği için sosyal demokrat olarak nitelendirdiğimi düşünenler olmuş. Bu da 2 yönden hatalı bir tespit. Birincisi ML hiçbir yöntemi mutlaklaştırmaz, silahlı mücadele bir araçtır amaç değil. İkincisi 94 yıllık Partimizin tarihinde sadece bir dönem o da savunma amaçlı, kısıtlı bir birim silahı ele almıştır. Yani benim görüşümde de silah bugün ele alınacak birşey değildir. Bu yorumu benim politik görüşümü bilmemenize bağlıyorum. Ve bu sebeple doğal karşılıyorum. Silah ancak işçi sınıfının kendiliğinden değil kendi için sınıf haline geldiğinde şartlar devletin zor aygıtlarıyla silahlı mücadeleyi gerektiriyorsa kullanılır. Ötesi kaybetme çizgisidir.

Gelelim neden SİP/TKP'sini sosyal demokrat olarak tanımladığıma. Bu konuda aslında ucundan köşesinden doğru yorumlar da gelmiş forumdaşlardan. SİP/TKP'sinin teori ve pratiğine bakmak lazım bu noktada. SİP/TKP'si aydınlanmacı bir partidir. Ortaya koyduğu teorik yazılar özellikle Avrupa Marksizm'i incelendiğinde sosyal demokrasi çizgisinde yer alır. Burada Avrupa Marksizmi'ni referans almamızın sebebi sosyal demokrasi tanımlamasının kökenidir. Avrupa'da sol-sosyalist cenahtan sosyal demokrasiye geçiş yapan partiler de incelenirse SİP/TKP'nin durumu daha net bir şekilde anlaşılır. Bugün kimler sosyal demokrat olarak tanımlanabilir mesela Türkiye'de? CHP mi? kesinlikle hayır. Yeşiller ve Sol Gelecek bir sosyal demokrat partidir mesela -hatta Türkiye'de tanıma en fazla uyan partidir kendileri-.

Diğer bir mesele de SİP/TKP'sinin pratiğidir. Pratiği de bize sosyal demokrasiyi işaret etmektedir. Pratiğin teoriden bağımsız olduğu düşünülemez. Gezi dönemindeki pratiği başta olmak üzere dönüştürücü değil reformist bir kimlikle hareket etmiştir.



pravda mahlaslı arkadaş bu yorumu yaptıktan sonra, başka bir açıklama gereği duymamış ve foruma da uğramamış. Bu yazısını, kendince bir yanlış değerlendirmeyi düzeltmek için girmişse, yazılanlardan sonra bu yazının yeterli olmadığını görmüş olmalı. Umarım ikinci bir yorumla bu konuya açıklık getirir.

Arkadaş   TKP 1920'nin üyesi olduğunu da söylemiş. TKP'yi sosyal demokrat olarak değerlendiren bu arkadaş, üye olduğuna göre TKP 1920'yi de komünist olarak görüyor demektir. Çok somut bir örnek olur, eğer kapsamlı bir değerlendirme yaparsa.

Evet, sosyal demokrasi ve komünizm nedir, TKP 1920 neden komünisttir, tkp neden sosyal demokrattır?

ayhan  |  Cvp:
Cevap: 82
17.10.2014- 22:01

Alıntı Çizelgesi: proletersosyalist yazmış

Alıntı Çizelgesi: melnur yazmış

Alıntı Çizelgesi: proletersosyalist yazmış


Aydemir Güler,Erkan Baş ve genel olarak tkp'yi reformist bulmalarının nedeni de,hem kendileri gibi gereksiz şiddeti savunmayan herkesi reformist olarak görmeleri,hem karalama amaçlı,hem de mevcut tkp'nin tip geleneğinin içinden geldiklerini düşündükleri için tip'in de o dönemler de parlementarist bir yapıya bürünmesi,barışçıl yollarla sosyalizme geçiş fikirlerini savunmaya başlaması ve tkp'nin de bu geleneğin devamı olduklarını düşündükleri için tkp'nin de bunu savunduğunu düşünmeleri.



Hiç sanmıyorum:)

Bu konuları SF üzerinden tartışmaya açmamın nedeni, orada yazanların SF'deki hakim eğilimin yarattığı algı etkisinde kalarak yorum yapmalarıdır. SF kürt ulusal hareketinin kuyrukçusu haline gelmiştir. Uzun zamandır böyle. Bilimsel sosyalizmi bile çarpıtmışlar ve kürt ulusal hareketinin "demokratik modernite" ve "komünal yaşam" tezlerine uygun hale getirmişler. Böyle bir eğilim, öteden beri bu yanlışlığa teslim olmayan siyasetleri hedef tahtası haline getirmektedir. İP, CHP, TKP, yeri geldiğinde ÖDP, ve Halk Cephesi'ne karşı tavır alınmasının nedeni budur. Kuyrukçu siyaset kuyrukçu olmayanları "düşman" bellemekte ve buna kendilerince siyasi ( sol) bir kılıf uydurmaya çalışmaktalar. TKP'nin öne çıkartılmasının nedeni budur. HDK bileşenleri arasında bulunan EMEP'in ideolojik konumu TKP'den daha mı ileri? Bunu söylemek mümkün mü? SF'den TKP'ye yönelik eleştiri ( siz saldırganlık olarak anlayın)   sadece kuyrukçu olmamasıdır yoksa TKP önderlerinin TİP geçmişi olmasından değil.



Yorumlarınıza katılıyorum dediğiniz gibi kürt hareketinin kuyrukçusu olmayanları hedef haline getiren bir yapıları var ama tkp'ye reformist eleştirisi veya parlementarist eleştirisi bir tek sf'de yada kürt hareketinde yapılmıyor,solun önemli bir kısmında böyle düşünceler var ve bunun nedenlerinide de tip kökenli olunması,önceki yıllarda kadıköy de yapılan 1 mayıs,genelde eylem yeri olarak kadıköyün belirlenmesine bağlı olduğunu düşünüyorum.



60 sonrasındaki bütün hareketlerin kökeninde Türkiye İşçi Partisi var. Kürt hareketi de Türkiye İşçi Partisi içinden çıkmıştır. Reformizm kavramının TİP'in içinden çıkıp çıkmamasıyla bir ilgisi olamaz.

ayhan  |  Cvp:
Cevap: 83
17.10.2014- 22:07

Alıntı Çizelgesi: pravda yazmış



Diğer bir mesele de SİP/TKP'sinin pratiğidir. Pratiği de bize sosyal demokrasiyi işaret etmektedir. Pratiğin teoriden bağımsız olduğu düşünülemez. Gezi dönemindeki pratiği başta olmak üzere dönüştürücü değil reformist bir kimlikle hareket etmiştir.



TKP 1920'li arkadaş, siz parti olarak gezi döneminde nasıl bir komünist pratik izlediniz?

ayhan  |  Cvp:
Cevap: 84
17.10.2014- 22:20

Alıntı Çizelgesi: melnur yazmış



Kapitalizmin gelişmesine paralel olarak sosyal demokratların söylediğinin tersine, özellikle geri kalmış ülkelerde burjuvazi elindeki tüm olanaklarla sınıfın ve emekçi halkın üzerinde ideolojik basınç uyguluyor. AKP döneminde yaşadıklarımız tipik bir örneği bunun. Devlet olanakları sınırsız kullanılarak sınıfı örgütsüz hale getirebiliyor ve ideolojik olarak sisteme bağlayabiliyor. Artık böyle bir yapıda ''barışla'', ''reformlarla'' ve kendiliğinden sosyalizme geçiş olanağı yoktur. Daha önceleri devletin militarist yapısı buna engeldi, şu anda daha çok ideolojik yapısıyla bunu sürdürüyor. Komünistler bu koşulda siyasete sürekli müdahale etmek durumundadır ve iradecilik dediğim   şey de budur.




Burjuva devletin halk üzerinde uyguladığı ideolojik baskının büyük bölümünü inançların kullanılması alıyor. Dinin siyaset tarafından kullanılması halkın egemenin yanında yer almasına yol açıyor. Bu ilişkiyi barışçıl bir biçimde kırma imkanı bulunduğunu sanmıyorum. İradeci bir anlayışla kapitalizmin yıkılması amaçlanmıyorsa sosyalizme geçişin olanaklı olduğunu düşünmüyorum. Bu konuda iradecilik konusundaki yorumlarınıza katılıyorum.

munzur  |  Cvp:
Cevap: 85
17.10.2014- 23:29

Alıntı Çizelgesi: proletersosyalist yazmış


Bir kaç tepki gösteren var ama normalde olması gereken forum üyelerinin çoğunun yoğun bir tepki göstermesi ve böyle birine sol bir platformda yazı yazdırılmamasıdır ama sf'ye hakim olan kesimler de ya bu geleneğin içinden gelen yada buna yakın olan isimler olduğu için pek ses çıkartamıyorlar.Herkesi banlayan sf'nin böyle ırkçı birini kesinlikle banlaması lazımdı normal şartlarda.




Bu kişiye bunları yazdıran cesareti zaten forum yönetimi veriyor.   Bu cesareti yönetimden almasa bu şekilde konuşamaz, forum yönetimin düşüncesi bundan farklı değil ki.

solcu  |  Cvp:
Cevap: 86
17.10.2014- 23:47

Alıntı Çizelgesi: ayhan yazmış

Alıntı Çizelgesi: pravda yazmış



Diğer bir mesele de SİP/TKP'sinin pratiğidir. Pratiği de bize sosyal demokrasiyi işaret etmektedir. Pratiğin teoriden bağımsız olduğu düşünülemez. Gezi dönemindeki pratiği başta olmak üzere dönüştürücü değil reformist bir kimlikle hareket etmiştir.



TKP 1920'li arkadaş, siz parti olarak gezi döneminde nasıl bir komünist pratik izlediniz?



Ben duymadım ama herhalde parlamento binasını almak için yürüyüşe geçmişlerdir:)

denizcan  |  Cvp:
Cevap: 87
20.10.2014- 15:09

Alıntı Çizelgesi: solcu yazmış

Alıntı Çizelgesi: ayhan yazmış

Alıntı Çizelgesi: pravda yazmış



Diğer bir mesele de SİP/TKP'sinin pratiğidir. Pratiği de bize sosyal demokrasiyi işaret etmektedir. Pratiğin teoriden bağımsız olduğu düşünülemez. Gezi dönemindeki pratiği başta olmak üzere dönüştürücü değil reformist bir kimlikle hareket etmiştir.



TKP 1920'li arkadaş, siz parti olarak gezi döneminde nasıl bir komünist pratik izlediniz?



Ben duymadım ama herhalde parlamento binasını almak için yürüyüşe geçmişlerdir:)



pravda arkadaş bunu okuduktan sonra geleceği varsa dahi gelmez:)

solcu  |  Cvp:
Cevap: 88
20.10.2014- 18:01

Alıntı Çizelgesi: denizcan yazmış

Alıntı Çizelgesi: solcu yazmış

Alıntı Çizelgesi: ayhan yazmış

Alıntı Çizelgesi: pravda yazmış



Diğer bir mesele de SİP/TKP'sinin pratiğidir. Pratiği de bize sosyal demokrasiyi işaret etmektedir. Pratiğin teoriden bağımsız olduğu düşünülemez. Gezi dönemindeki pratiği başta olmak üzere dönüştürücü değil reformist bir kimlikle hareket etmiştir.



TKP 1920'li arkadaş, siz parti olarak gezi döneminde nasıl bir komünist pratik izlediniz?



Ben duymadım ama herhalde parlamento binasını almak için yürüyüşe geçmişlerdir:)



pravda arkadaş bunu okuduktan sonra geleceği varsa dahi gelmez:)



Bence de gelmez artık:)

Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]