Sınıflar varoldukça devlet de varolacaktır. Kapitalizmin devleti burjuva devlettir, proleteryanın devleti proleteryanın devleti, adına da proleterya diktatörlüğü diyoruz. Marksist olduğunu söyleyen biri bu gerçeği görmeden yorum yapıyorsa o marksist değildir, kendini marksist sanıyordur. Özgürlük, demokrasi muhalefet deyip, proleterya diktatörlüğüne karşı olduktan sonra marksist olmaya gerek yok.Proleterya diktatörlüğü olmadan sınıflar yok edilmez. Ulus devlet ayakta kalmaz. Komünizme varılmaz.
Bildiğim Anladığım kadarı ile açıklıyorum.
En önemli şey demokrasinin olmaması -Daha sonra gekeksiz kapitalist ülkelerle silahlanma yarışı -Dünyayı kapitalist sosyalist diye 2 blok haline getirilişi -Üretici güçlerin yeteri kadar gelişememesi-Devletin insandan daha değerli görüşleri-Sınıf savaşı yerine devletler savaşı haline dönüştürülmesi-
Bunlar bazıları daha da detaylı anlatabilirim.
Libaral görüşlere özgürlük istemek bu saydıklarımın yanında çerez kalır.
Sosyalizmde liberalizme özgürlük verilip verilmemesi tartışılıyorken, konuyu çöküşe getiren sensin, şimdi çöküşü anlatmaya başladın, daldan dala atlıyorsun. Liberal özgürlüklerin proleterya diktatörlüğünde çerezlik kadar değeri varsa konuyu buralara getiren sensin, açıklama yapacağına şimdi de konuyu proleterya diktatörlüğüne getirdin, getirmekle kalmadın, hem marksist olduğunu söylüyorsun, hem komünistlerin proleterya diktatörlüğüne muhalefet etmesi gerektiğini söylüyorsun. Yakında Marksistlerin marksizme karşı çıkması gerektiğini söylersen hiç şaşmam.
Proleterya diktatörlüğü devrimden sonra devrimin korunması için proleteryanın en önemli silahı olacaktır. Proleterya ve komünistler proleterya diktatörlüğünü savunacaklar, burjuva devleti parçalayarak yerine ikame edecekler ve sosyalizm düşmanlarına karşı da gözü gibi koruyacaklar. Proleterya diktatörlüğünü kuracak olan proleterya ve komünistler kurduktan sonra neden muhalefete geçsin, muhalefete geçilecekse neden devrim yapılsın, neden proleterya diktatörlüğü kurulsun? Bu zihniyeti anlamak zor. Marks da böyle istemiştir, ''kurun, sonra muhalefete geçin'', ne yapacağını ne söyleyeceğini bilemeyen bir nesil ortaya çıkmış, hem marksistim denilecek, marksizmin bütün düşünsel üstünlüklerinden faydalanacak, ama marksizmi yerin dibine sokmaya çalışacak bir nesil. Sovyetlerin çökmesi böyle bir nesil yarattı.
[/quote
-----------------------------------------------
komünistler niçin kurdukları proleterya diktatörlüğüne muhalefet etsin.
İyi sorular gelmeye başladı
Çünkü komünistlerin asıl hedefi devlet.Sınıf olamayan toplumsal sistemdir. İşte proleterya diktatörlüğü (proleterya demokrasisi)ni onun için kurarlar. Ve kurdukları günden itibaren ona muhlif olurlar.
Sovyetlerin çökmesini soru sormayan ve soru soranları cezalandıran nesiller yarattı.
İşte özgürlükler liberal düşünce de dahil demokrasinin ön koşullarıdır.
------Gericilik ve faşistlik dışında bütün düşüncelere özgürlük--------
Not =merak ettim hiç mülkiyet le ilgili sorular gelmiyor
Bu ileti en son hakkı
tarafından 19.07.2015- 21:22 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
hakkı arkadaşı ben anlamıyorum, ya çok önemli şeyler söylüyor, ya da kulaktan dolma bilgilerle marksist olduğunu sanıyor. bana ikinci gibi geliyor. söyledikleri hiç mantıklı değil. proleterya devleti kurulacakmış, komünistler ona muhalefet edeceklermiş, bunun hiç bir manası yok ki.
Evet Sn yura
Ben islamiyeti kurandan öğrenirim imamdan değil. Marx ı da Marx tan Marxist ten değil.
Eğer sende benim gibi yaparsan hangi kısma girdiğimi daha iyi anlayacaksın.
Ben söylediklerim her şeyi marx ın mantığı ile söylüyorum eğer Marx mantıksızsa bende mantıksızım.
Eğer birgün sorulan sorular öğrenilmeye yönelik olursa bütün söylediklerimi daha açıklayıcı şekilde anlatırım
Ama sorular polimik yapmaya uygunsa bende polimik yapmaya uygun cevaplar veririm.
Sosyalizmde liberalizme özgürlük verilip verilmemesi tartışılıyorken, konuyu çöküşe getiren sensin, şimdi çöküşü anlatmaya başladın, daldan dala atlıyorsun. Liberal özgürlüklerin proleterya diktatörlüğünde çerezlik kadar değeri varsa konuyu buralara getiren sensin, açıklama yapacağına şimdi de konuyu proleterya diktatörlüğüne getirdin, getirmekle kalmadın, hem marksist olduğunu söylüyorsun, hem komünistlerin proleterya diktatörlüğüne muhalefet etmesi gerektiğini söylüyorsun. Yakında Marksistlerin marksizme karşı çıkması gerektiğini söylersen hiç şaşmam.[/size]
Konu proleterya diktatörlüğündeki (demokrasisi) özgürlükler .Kapitalit olmayan mülkiyet ve fikir özgürlükleri. Liberal görüşler bunun bir tanesi.
Komünistlerin her türlü devlet,e buna proleterya devletide dahil muhalifeti.karşı oluşu belki bir çok saklanan şimdilik öğrenmeniz sakıncalı denilen fikirleride sarsacak biliyorum ama öğrenmek öğrenmemekten iyidir.
marxistlerin marxizm e karşı olması ben karşı değilim ama Marx karşı çıkıyor.
Hakkı arkadaş, bana öyle geliyor ki, marks'ı marks'tan öğrenmedin, yusuf zamir'i okudun, ondan anladıklarının üzerine forumlardan anladıklarını ekledin, burada tekrar ediyorsun. Ya anlatmakta zorluk çekiyorsun, ya da gerçekten anlayamadın. Komünistler proleterya diktatörlüğünü savunurlar. Yaşamları pahasına savunurlar hem de. Çünkü proleterya diktatörlüğü olmadan devrimden sonraki sınıf savaşımını kazanamayacaklarını bilirler. Marks Paris komünü yenilgisinden sonra devleti ele geçirmenin yetmediğini, onu parçalayıp kendi devletini kurmalarını söylerken proleterya diktatörlüğünün ne kadar önemli olduğunu bize hatırlatır. Bu konularda yarım bilgilerle hareket etmemek lazım. Komünistler nihai hedefinin sınıfsız toplum olması nedeniyle proleterya devletini savunurlar. Aradaki ilişkiyi hep gözardı ediyorsun. Komünistler proleterya diktatörlüğünü kurduklarında proleterya diktatörlüğüne muhalefet de etmezler, onun yıkılması için de mücadele etmezler. Çünkü komünistler devletin sınıfların olduğu bir toplumun ürünü olduğunu bilirler. Komünistler devleti değil, sınıfları ortadan kaldırmaya çalışırlar. Sen konuyu tersten anlamışsın. Devleti ortadan kaldırdın mı, sınıfları otadan kaldırmış olmazsın, ancak sınıfları ortadan kaldırdın mı, devlet zaten gereksizleşecektir. Bilmem, aradaki farkı anlayabildin mi?
Marks'ın yanına şimdi de Lenin'i koyuyorsun eminim, bir iki yorum sonra ''Lenin'i de Lenin'den okumak lazım'' diyeceksin ama söylediklerinin me Marks ile ne de Lenin ile bir ilgisi var. Proleterya diktatörlüğünün ne olduğu konusunda Lenin'de çok daha ayrıntılı bilgiler var. Bu konuda Lenin'e de başvurabilirsin. Lenin proleterya diktatörlüğü döneminde sınıf savaşımının çok daha zorlu geçeceğini söylüyor. Proleteryanın devlete bu yüzden çok daha fazla ihtiyacı olacak. Sen ise konunun özünü bir kenara bırakıp, yüzeysel yorumlarda bulunuyorsun. Söylediklerinin Marksizm Leninizm ile ilgisi de bulunmuyor. Şimdi de ''hadi bana mülkiyet konusunda sorular sorun'' demeye başladın. Gerçekten farklı bir arkadaşımızsın!
Marks Paris komünü yenilgisinden sonra devleti ele geçirmenin yetmediğini, onu parçalayıp kendi devletini kurmalarını söylerken proleterya diktatörlüğünün ne kadar önemli olduğunu bize hatırlatır. Bu konularda yarım bilgilerle hareket etmemek lazım. Komünistler nihai hedefinin sınıfsız toplum olması nedeniyle proleterya devletini savunurlar. Aradaki ilişkiyi hep gözardı ediyorsun. Komünistler proleterya diktatörlüğünü kurduklarında proleterya diktatörlüğüne muhalefet de etmezler, onun yıkılması için de mücadele etmezler. Çünkü komünistler devletin sınıfların olduğu bir toplumun ürünü olduğunu bilirler. Komünistler devleti değil, sınıfları ortadan kaldırmaya çalışırlar. Sen konuyu tersten anlamışsın. Devleti ortadan kaldırdın mı, sınıfları otadan kaldırmış olmazsın, ancak sınıfları ortadan kaldırdın mı, devlet zaten gereksizleşecektir. Bilmem, aradaki farkı anlayabildin mi?
!
Bak bu yukarda kararttığım yer eksik bilgi İstersen Komünist Manifestoya yeniden bak.
O değişiklik Paris komününden sonra değil 1848 işçiler ve burjuvaların krala karşı fransa ayaklanmasından sonra oluyor.
Evet Paris komününden sonrada değişlik öneriyor Marx ve Engels Bu program değiştirilmeli özü ön söz olarak kalmak kaydı ile diyor 1872 de. Bir çok gerekçe açıklıyarak işçilerin kendi partilerinde örgütlenip seçim yolu ile iktidar olabileceklerini söylüyor.
Komünistler işçi sınıfı diktatörlüğünü ebedi desteklemez eğer öyle yaparlarsa devletin sönümlenmesi mümkün olmaz.O zaman üretici güçlerin gelişmesinede ihtiyaç yoktur.işte komünistler bunu yaptığında ilerici değil muhafazakar olur.
Belki bunlar çok detaylı anlatılmak ister.
İşte her kes kızsada bunların anlatılması için SB masaya yatırılması gerekir.
Bak sana Stalinden 2 söz aktarayım.
1933 te şöyle der.Artık SB de sınıflar bitmiştir devlet bir sınıfın değil halkın devleti olmuştur.
1936 da Şöyle der .Komünist Partisi devletten yavaş yavaş çekilmelidir der.
Bunda ne demek istiyor biraz düşün.
Not=Stalinin bu söyledikleri hiç hayata geçmedi onların gerekçesi 2.dünya savaşı .Ama denenmedi bile İşte Sovyet düşmanı olmadan SB eleştirilmelidir.
Bundan sonraki sosyalizm bu eleştiriden çıkacak.
İnsanlara saldırmadan onlarıda dinlemek gerekir Komünizm ve marxizm kimsenin tekelinde değil.Bu güne kadar bir çok insan Marx,ı okudu her kes çok farklı anladı neden acaba marx ın yazdıkları farklı anlamaya müsaitmi yoksa her kes kafasına bir şeyler takarakmı Marx okumaktadır.
Ben marxın hiç bir sözüne kaşı çıkmam onu yaşadığı dönemide dikkate alarak anlamaya çalışırım.
Başkası baka türlü düşünebilir.
Bundan sonra sosyalizm bu düşüncelerden çıkacak dersen, marksizmi ve sosyalizmi herkes kafasına göre bir şekle büründürür noktasına gelir ve sen de buna onay vermiş olursun. O zaman Marks'ın önemi nerede kaldı? Marks kalıcı hiç bir şey yapmamış, ve bilimsel hiç bir buluşa imza atmamış demek olur. Marks da tarihsel bir kişilik olarak kalır. Böyle olmadığını biliyoruz.
Sitemiz Bir Paylasim
Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize
kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu
nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara
aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve
materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden
kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine
yollayabilirsiniz.
