SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 51 Sayfa:   Sayfa:   «ilk   <   15   16   17   [18]   19   20   21   >   son» 
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
owert
[ İşçi ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 25.11.2013
İleti Sayısı: 246
Konum: Antalya
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: owert
Cevap Tarihi: 03.07.2015- 23:34


Mesala bir arkadaş şöyle yazmış''

“Dans edemediğim bir devrim, devrim değildir” demiş Emma Goldman!
Dans etmek bir eylemdir; eylemden vazgeçtik biz!
Evimizde, kendi aramızda olumsuz giden bir şeyleri eleştiremiyorsak; yani özgür değilse düşüncelerimiz ve sözlerimiz, o bizim devrimimiz değildir!
Böyle bir halde birinci görevimiz o ülkede kendi devrimimizi gerçekleştirmek değil midir?!
Ancak, gelin görün ki insanların bu aşamaya gelmelerinden de vazgeçtik biz!
İnsanlar kendi örgütlerinde, partilerinde yanlış giden bir şeyleri eleştiremiyorlar, itibarsızlaştırılıp linç edilerek tasfiye edilme korkusundan!
Bu insanların yapacağı devrim nasıl bizim devrimimiz olabilir?!

Anlaşılan o ki, devrim yapmadan önce dans etmeyi, düşünmeyi ve düşündüğümüzü söylemeyi öğrenmeli; dans edenleri, düşünenleri ve düşündüğünü söyleyenleri sevgi ve anlayışla karşılayabilecek olgunluğa erişmeliyiz!

Devrim mi? Biz bunları öğrenmek için yola çıktığımız an gümbür gümbür gelecektir o da ardımızdan!
''




Bu ileti en son owert tarafından 03.07.2015- 23:35 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
dayanışma
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: dayanışma
Cevap Tarihi: 04.07.2015- 00:31


Alıntı Çizelgesi: owert yazmış

Mesala bir arkadaş şöyle yazmış''

“Dans edemediğim bir devrim, devrim değildir” demiş Emma Goldman!
Dans etmek bir eylemdir; eylemden vazgeçtik biz!
Evimizde, kendi aramızda olumsuz giden bir şeyleri eleştiremiyorsak; yani özgür değilse düşüncelerimiz ve sözlerimiz, o bizim devrimimiz değildir!
Böyle bir halde birinci görevimiz o ülkede kendi devrimimizi gerçekleştirmek değil midir?!
Ancak, gelin görün ki insanların bu aşamaya gelmelerinden de vazgeçtik biz!
İnsanlar kendi örgütlerinde, partilerinde yanlış giden bir şeyleri eleştiremiyorlar, itibarsızlaştırılıp linç edilerek tasfiye edilme korkusundan!
Bu insanların yapacağı devrim nasıl bizim devrimimiz olabilir?!

Anlaşılan o ki, devrim yapmadan önce dans etmeyi, düşünmeyi ve düşündüğümüzü söylemeyi öğrenmeli; dans edenleri, düşünenleri ve düşündüğünü söyleyenleri sevgi ve anlayışla karşılayabilecek olgunluğa erişmeliyiz!

Devrim mi? Biz bunları öğrenmek için yola çıktığımız an gümbür gümbür gelecektir o da ardımızdan!
''




Kapitalizm kendi sistemini devam ettirebilmek için insanlara böyle bir seçenek veriyor, bol bol dans da ettiriyor. herkes sosyalist olmak zorunda değil.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 11.434
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

53 kere teşekkür edildi.
37 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 05.07.2015- 01:35


Siyasal devrim sonrasından komünist topluma kadar giden süreci sosyalizm olarak adlandırdığımızda bu sürecin işçi sınıfı için devrimci bir dönüşüm süreci olarak adlandırmak mümkündür. Bu sürecin en temel iki özelliği var, bunlardan birincisi, sınıf mücadelesinin bu süreçte daha da şiddetlenerek süreceği gerçeği, ikincisi ise sınıfı kendi kendini aracısız yönetebilecek bir konuma yükseltebilme gerçeği. Birincisinin nasıl olacağı hemen hemen belli; burjuvaziyi ekonomik, siyasi ve ideolojik yönden silahsızlandırmak... İkincisinin nasıl olabileceğinin temel çıktıları, ana çizgileri belliyken uygulamalar konusunda farklılıklar ortaya çıkabilir. Birincisi için yasak ne kadar gerekliyse, ikincisi için özgürlük de o kadar gereklidir. Bu ikisinin birbirine karıştırılmaması gerekiyor. Sınıfları ve sınıfları yaratan koşulların ortadan kaldırılmasına yönelik bir mücadelenin verildiği bir süreçte   bu mücadeleyi zorlaştıracak, yenilgiye uğratacak bir ''hak'' ve ''özgürlük'' olamaz. En azından sosyalistler için olamaz. Liberaller istediği kadar savunsunlar. Ama ikincisi için mutlak bir özgürlük alanı yaratılmalıdır. Toplumsal özgürlük denilen şeyin karşılığı sol için bu olmalıdır. Sosyalist dönüşümler için farklı yaklaşım, düşünce ve tezlerin ileri sürülmesi bu anlamda düşünsel zenginliktir ve gerekli ve yararlıdır. Toplumsal düşünceyi savunma adına kurtulmaya çalıştığımız liberal safsataları savunmak ve bunun adına hak, hukuk ve özgürlük demek, hala liberalizmin sol üzerinde yarattığı basınçtan kurtulamamak demektir.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
dayanışma
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: dayanışma
Cevap Tarihi: 06.07.2015- 20:15


Geçerli olan bu forumlar da Kürt sorununa ve ulusalcılığına en sert davranan ve bunu tartışmalı biçimde ,küfürsüz hakaretsiz,çirkinleşmeden ortaya koyan olmamdan kaynaklanmaktadır. Dayanamadıkları bu..   Öcalanı veya Kürt ulusalcılığını eleştirsem hemen önderliğimize hakaret ediliyor diye ayağa kalkarlar. Halbu ki sadece yapılan düşünsel veya verilen beyanatların eleştirileridir yapılan. Bunun yanında kürt ulusalcılarının koşulların getiridi beyanatları da takdir eder överim. Bunu yapınca hoşlarına gider ama eleştirince hakarette uğruyoruz diye bas bas bağırırlar.   Kısaca bunlar   teorik eleştiri ile küfürleşmeyi eş değerde tutuyorlar. Yüzlerine ''teorik yeteresilik içindesiniz ve hemen belden aşağıya kayıyorsunuz,teşhisini   yaptığınızda çıldırıyorlar.   ''İşte suattın kendi forumunda hakkımda yazdıkları . Evet bende bu kez kızgınlıktan aynı düzeyde (yanlış) cevaplar veriyorum. Ama her insanıın tahammül derecesi var. Bu denli yalancılık, ihbarcılık,kişiyle bu kadar uğraş olmaz. Bu adamın benden istediği bu forumlarda yer almamamdır. Daha doğrusu benim gibilerin yer almamsıdır. Çünkü   o zaman gazla,duyguyla,rüzgarla kürt ulusalcılığın düşüncelerini egemen kılacağını zannediyor.  

Forumlar da benim kadar açık açık ve net kürt ulusalcılığını eleştiren yok. Türkye soluda şu anda gelen koşularda bundan kendini esirgemekte. Ancak onlar bir siyasi utum sergilemktedirler. Benim ise böyle bir kaygım yok ki. Bizzat bu konuda Türkiye solunun kürt ulusalcılığına eleştirel yaklaşması gerektiğine inanıyorum. Çünkü Türkiye solunun yaşadığı durumun ve güçlenmesinin önünde Kürt ulusalcılığını görüyorum. Egemen sınıflar Kürt ulusalcılığını gündeme getirerek esasta türkiye solunun kafasını ezmekteler. Bu 30 yıldır böyle.   Ayrıca bu koraya Kürt ulusalcıları da katılmaktadır.   Marksizmin bittiğinden ,yok olduğundan marksın ingiliz hizmetçisi ,leninin alman hizmetçisi gibi farazilerle ve yaşanan sosyalizmin ne kadar berbat olduğunu anlatmakla katılmaktalar. Yaptıkları siyasal olarak karşı devrim kovasına su taşımaktır.

Örneğin Boykot taktiği.Anayasa oyamasın da kürtler yararına hiç bir şey yoktu.Sadece egemenlerin lafları içinde gelecekte size de olacak umudu vardı. Hiç bir toplumsal siyaset umutlarla hareket etmez. Ama Kürt siyaseti   kitlelerine gelecekten umut var mesajıyla kürt kitlelerini pasifize etti. Boykot dedi.. Bu egemenlerin kovasına su taşımaktan başka bir şey değildi. Ve AKP'ye   bu ülkede yapamayacak olanı dahi yapma cesareti verdi.

Gerçekte sorunun özünü bu düşünceler çerçevesinde ele almak.  


Bu forumlar kendilerini sosyalist olarak tanıtıyorlar, kuyrukçuluktan başka bir şey yaptıkları yok. Kürt hareketine en küçük eleştiri buralarda kürt halkına hakaret etmek olarak adlandırılıyor ve hemen üzerinize çullanarak gönderilme işlemi başlatılıyor. Pek çok örgüt ve sosyalist bu yüzden bu forumlardan uzaklaştırıldı veya banlandı. Sosyalizmden anladıkları ya kemalizm olarak suçlayıp hakaretler etmek, ya da sosyalşoven neofaşist diyerek suçlamak. Biraz sabretseniz, bu kez küfürlere varan saldırılarda bulunuyorlar ve gitmeye zorluyorlar. Bu forumlar çoğunlukla ya kürt milliyetçilerinin ya da kuyrukçu solcuların! elinde. İkisi arasında da bir fark yok aslında.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
hakkı
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: hakkı
Cevap Tarihi: 07.07.2015- 23:50


Alıntı Çizelgesi: melnur yazmış

Siyasal devrim sonrasından komünist topluma kadar giden süreci sosyalizm olarak adlandırdığımızda bu sürecin işçi sınıfı için devrimci bir dönüşüm süreci olarak adlandırmak mümkündür. Bu sürecin en temel iki özelliği var, bunlardan birincisi, sınıf mücadelesinin bu süreçte daha da şiddetlenerek süreceği gerçeği, ikincisi ise sınıfı kendi kendini aracısız yönetebilecek bir konuma yükseltebilme gerçeği. .


Bazı şeyleri liberal safsata diye elimizin tersi ile itersek bizde muhafazakar alık oluruz.

Devrimden sonra dans edebilmeyi istemek insani bir duygudur.kapitalizmde burjuvazi için özgür emekçiler için yasaklanmış şeyleri istemek özgür sex gibi insani bir istektir.

Sosyalizm öyle baskıcı katı kurallar ve ne olduğunu anlaşılmayan diiplin insanları o yarattığı düzenden soğutur ondan sonrada tankın üstüne çıkan yetsin gibilerine alık alık baktırır.

Sosyalizm merkezi planlamadır bir ülkenin orantılı şekilde kalkınmasının sağlamaktır devrimci dönüşümler üretici güçlerin gelişmesidir yaratılan değerlerin paylaşılması ve iş saatlerinin kısalması insana ayrılan zamanın çoğalmasıdır.
Bunun için de demokrasi merkezi olmaktan çıkıp doğrudan olmalıdır Söz yetki karar halka demek budur.

Halkın dans sevgili aşk gibi insani olan ilişkileri yöneticilerin keyfine bırakılamaz. Bu küçük istekler halk için büyük taleplerdir.
Sosyalizmde sınıf mücadelesi işçi sınıfının kendini var eden işçi olmaktan çıkarılması uğraşıdır.Yoksa mülkiyeti elinden alınmış devleti kaptırmış olan burjuva zaten artık varlık koşullarını terk etmiştir

Sosyalizmde burjuva tehlikesi zaman içinde kalkar asıl tehlike demokrasi olanaklarını kısıtlanmasıdır .Yaşdığımız reel sosyalizmde bunları gördük .Artık yapılmış yanlışları tekrarlamanın anlamı yok.
Bundan sonraki sosyalizmler reel sosyalizm,in eleştirisi ile kurgulanacaktır.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
dayanışma
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: dayanışma
Cevap Tarihi: 08.07.2015- 11:58


Halkın dans sevgili aşk gibi insani olan ilişkileri yöneticilerin keyfine bırakılamaz.

Hakkı arkadaş bunları savunan mı var, özel mülkiyeti savunan liboşlara özgürlük verilmeli mi, verilmemeli mi; konu buydu.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
hakkı
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: hakkı
Cevap Tarihi: 08.07.2015- 13:19


[
Hakkı arkadaş bunları savunan mı var, özel mülkiyeti savunan liboşlara özgürlük verilmeli mi, verilmemeli mi; konu buydu.[/size]


---------------------------------------



Verilmeli .Bu cevap yeterlimi yetersiz mi.
Bence yeterli değil. Çünkü ne zaman sorusu gelecektir. Bu sorunun cevabını kapitalizmde deyemezsin. Her halde sosyalizm kurulduğunda diyeceksin.

Sosyalizm komünizme kadar bayağı uzun bir yolculuk olacaktır. Sosyalizmin belli aşamaları vardır işte bu aşamaların hangisinde liberal görüşlere özgürlük verilebilir sorusu gündeme gelecektir.

Kapitalizmi düşün kendini yıkmak isteyen örgütlere programlara özgürlük verilmesini .Ne zaman veriliyor her halde her daim denmeyecek. Ama hiç verilmiyor da denmeyecektir.

İşte sorular zamana ve mekana göre sorulur.

Biz faşistlerin ve gericilerin dışında her kese özgürlüğü savunuyoruz .Hatta sınırlarını kotrol edebildiğimiz   özel mülkiyeti bile.
Yasakları savunmak ancak diktatörlerin ve halkından korkan siyasetçilerin işidir.




Bu ileti en son hakkı tarafından 08.07.2015- 13:30 tarihinde, toplamda 3 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
munzur
[ .... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 19.12.2013
İleti Sayısı: 1.075
Konum: Gizli
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: munzur
Cevap Tarihi: 08.07.2015- 22:40


Alıntı Çizelgesi: hakkı yazmış

[
Hakkı arkadaş bunları savunan mı var, özel mülkiyeti savunan liboşlara özgürlük verilmeli mi, verilmemeli mi; konu buydu.[/size]


---------------------------------------



Verilmeli .Bu cevap yeterlimi yetersiz mi.
Bence yeterli değil. Çünkü ne zaman sorusu gelecektir. Bu sorunun cevabını kapitalizmde deyemezsin. Her halde sosyalizm kurulduğunda diyeceksin.

Sosyalizm komünizme kadar bayağı uzun bir yolculuk olacaktır. Sosyalizmin belli aşamaları vardır işte bu aşamaların hangisinde liberal görüşlere özgürlük verilebilir sorusu gündeme gelecektir.

Kapitalizmi düşün kendini yıkmak isteyen örgütlere programlara özgürlük verilmesini .Ne zaman veriliyor her halde her daim denmeyecek. Ama hiç verilmiyor da denmeyecektir.

İşte sorular zamana ve mekana göre sorulur.

Biz faşistlerin ve gericilerin dışında her kese özgürlüğü savunuyoruz .Hatta sınırlarını kotrol edebildiğimiz   özel mülkiyeti bile.
Yasakları savunmak ancak diktatörlerin ve halkından korkan siyasetçilerin işidir.



Özel mülkiyete özgürlüğü neden savunuyorsunuz, bunu savunan kişinin komünizme nasıl varılacağını da anlatması gerekir.   Özel mülkiyetin sınırları ne mesela? Nasıl saptıyorsunuz ve bunda sosyalizm için nasıl bir fayda görüyorsunuz?   Devrim yapılacak amaç özel mülkiyeti ve sınıfları ortadan kaldırmak olacak, ama siz özel mülkiyete özgürlüğü savunuyorsunuz!



Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 51 Sayfa:   Sayfa:   «ilk   <   15   16   17   [18]   19   20   21   >   son» 



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 4 kişi görüntülüyor:  4 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör FETÖ’nün siyasi ayağı ve sözde enternasyonal forumlarımız... melnur 7 2573 12.03.2020- 05:24
Konu Klasör Toplayın içkileri Suat Kılıç geliyor! özgür 0 5252 12.10.2013- 10:36
Konu Klasör Kaçak'dan Veda... Kaçak 6 4734 06.10.2013- 13:44
Konu Klasör Veda'dan Aydın müsvetteleri ... melnur 8 4213 15.10.2017- 20:42
Konu Klasör Sn.VEDA yine döktürmüş! melnur 37 18361 25.09.2024- 05:47
Etiketler   EFSP,   forumları,   suat,   Veda
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS