Marxtan yaptığınız alıntıda günün koşullarına göre ilkesel değil pragmatik bir yaklaşım sezinliyorum. İlgili dönemin nesnel koşulları elbette gözardı edilemez. Ancak "UKKTY" menşei olarak Fransız devriminden hareketle burjuva karakterli olduğu ve bugünde emperyalizm tarafından kullanıldığı gibi 20.yyda Leninistler tarafından kullanılmış, Rosa Luxemburg bu durumu Marksizmden sapma olarak nitelendirdiği için kabul etmemiştir.
Dolayısıyla günümüzde "Kürt sorunu"nu baz aldığımızda aynı ikircikli durum göze çarpmaktadır ve işçi sınıfı İngilterede olduğu gibi ulusal kurtuluş mücadesi vermiş Türkiye'de de halen gerekli tepkiyi göstereremekte, birçoğu dinci partinin izinde davasına ihanet içindedir. TKP, UKKTH hakkı prensibini emperyalizm ile ilişkilendirerek programından çıkarmıştır.Peki yarın başka koşullarda sol yine sınıf prensibinin yanına burjuva-sol söylemin kırması haline gelmiş UKKTH nı yeniden programına koyacak mıdır, bu durum işçilerin birliğine ne gibi bir fayda sağlayabilir???
Öncelikle yazı benim değil. Yazarın adı ( Özgür Şen) küçük çıktığı için görmemişsiniz sanırım.
İkinci söyleyeceğim ise UKKTH'nin ( bana göre) hiç bir dönemde sosyalistlerin ayrılma hakkını destekleyecekleri şeklinde bir temel ilke olmadığı yönündedir. Bugüne geldiğimizde emperyalizmin dünyadaki varlığının da bu konuda belirleyicilik kazandığını da söylemeliyiz.
Sosyalistler için en temel ilke işçi sınıfının enternasyonal çıkarlarıdır. Marks'ın İrlanda konusundaki yaklaşımı da bunun tipik bir örneğidir. Lenin'in bu konudaki görüşlerini ise UKKTH ve Enternasyonalizm" başlığında yazmaya çalıştım.
Sorunu sadece TKP bağlamında ele almamak gerek. Her sosyalist yapının hiç bir koşulda hiç bir konuyu proletaryanın enternasyonal çıkarlarının önüne koyamaz. UKKTH her spesifik koşullarda ayrı alınmalıdır, bu yüzden. Kürt sorununa geldiğimizde, kürt ve türk halkının hangi gerekçeyle savunulursa savunulsun, ayrışmalarını istemek ve konuya bu bağlamda yaklaşmak bir sosyalist için savunulmaması demektir. Üstelik kürt önderliğinin bile ayrı bir devlet kurmaktan ve hatta federasyondan bile vazgeçtiği yolundaki açıklamaları ortada dururken, bu hakkı temel bir ilkeymiş gibi ele almak ve bu yaklaşımın bile ötesine geçerek bir ulusal harekete kuyrukçuluk yapmak sosyalist bir mücadele olarak nitelendirilmemeli.
Marxtan yaptığınız alıntıda günün koşullarına göre ilkesel değil pragmatik bir yaklaşım sezinliyorum. İlgili dönemin nesnel koşulları elbette gözardı edilemez. Ancak "UKKTY" menşei olarak Fransız devriminden hareketle burjuva karakterli olduğu ve bugünde emperyalizm tarafından kullanıldığı gibi 20.yyda Leninistler tarafından kullanılmış, Rosa Luxemburg bu durumu Marksizmden sapma olarak nitelendirdiği için kabul etmemiştir.
Dolayısıyla günümüzde "Kürt sorunu"nu baz aldığımızda aynı ikircikli durum göze çarpmaktadır ve işçi sınıfı İngilterede olduğu gibi ulusal kurtuluş mücadesi vermiş Türkiye'de de halen gerekli tepkiyi göstereremekte, birçoğu dinci partinin izinde davasına ihanet içindedir. TKP, UKKTH hakkı prensibini emperyalizm ile ilişkilendirerek programından çıkarmıştır.Peki yarın başka koşullarda sol yine sınıf prensibinin yanına burjuva-sol söylemin kırması haline gelmiş UKKTH nı yeniden programına koyacak mıdır, bu durum işçilerin birliğine ne gibi bir fayda sağlayabilir???
Sorunu sadece TKP bağlamında ele almamak gerek. Her sosyalist yapının hiç bir koşulda hiç bir konuyu proletaryanın enternasyonal çıkarlarının önüne koyamaz. UKKTH her spesifik koşullarda ayrı alınmalıdır, bu yüzden. Kürt sorununa geldiğimizde, kürt ve türk halkının hangi gerekçeyle savunulursa savunulsun, ayrışmalarını istemek ve konuya bu bağlamda yaklaşmak bir sosyalist için savunulmaması demektir. Üstelik kürt önderliğinin bile ayrı bir devlet kurmaktan ve hatta federasyondan bile vazgeçtiği yolundaki açıklamaları ortada dururken, bu hakkı temel bir ilkeymiş gibi ele almak ve bu yaklaşımın bile ötesine geçerek bir ulusal harekete kuyrukçuluk yapmak sosyalist bir mücadele olarak nitelendirilmemeli.[/size]
Yukarida yazdiklarinizi okuduktan sonra neden kürt hareketinin cözüm sürci cercevesinde Türkiye'den ayrilmak istemediklerini elestiriyorsunuz anlasilir degil. Hangi düsüncenize ters düsüyorda karsi geliyorsunuz? Nihai cözüm Sosyalizim diyebilirsiniz ama sürec icerisinde bazi özgürlüklerin mücadelesinin verilmesi ve sonunda kazanilmasida gayet normal degilmi?
UKKTH bir taktik değil, prensiptir ve devrimcilerin prensipte bükülmesi doğru değildir. Dolayısıyla kendine her Marksist-Leninistim diyen, üçüncü enternasyonal çizgisini takip eden hareket, UKKTH'yi sahiplenmelidir.
Burada asıl sorulması gereken UKKTH nedir? Bunu hep "ezilen ulusun, ezen ulustan ayrılma hakkı" olarak tanımlıyorlar. Ancak UKKTH çok daha geniş bir prensiptir. Ezilen ulusun kendi siyasi örgütlenme ve iş yapma hakkıdır. Buna göre ezilen ulusun mevcut durumu korumak istemesi de, değiştirmek istemesi de kendi iradesi ile yapacağı bir iş olmalıdır, bunu eleştirmek başka bir konu. Taktikler her zaman değişebilir, esneyebilir ve tabii ki eleştirilebilir. Ancak prensibi reddetmek kabul edilmezdir.
Bugün Kürt ulusal hareketinin ve onun peşine takılmış HDP bileşenlerinin taktikleri, hatta prensipleri eleştirilebilir. Çünkü emperyalizmin gücünü küçümseyip, Kürt halkının geleceğini tehlikeye atan bir noktaya gitmektedirler. Ancak buna bakıp da UKKTH'yi günümüzde reddetmeyi söylemek doğru olmaz fikrimce. Burada gerçek prensip, Kürt devrimci hareketinin seksiyonunu kurmak, bunu bağımsızlaştırmak, Türkiye finans-kapitalini ve onun acentası Kürt burjuva hareketini yenmek için teorik-pratik çalışma yapmaktır.
Kürtlerin kendi gelecekleri için örgütlenmelerine ve siyaset belirlemelerine karşı çıkış olduğunu sanmıyorum. Solcular bun karşı çıkmazlar. Karşı çıkış veya destek kürt hareketinin izlediği siyasetedir. Bunu da yanlış bulmuyorum. Hareketin izlediği siyaset sola yakınsa destek alır, uzaksa karşı çıkılır ve eleştirilir.
Sitemiz Bir Paylasim
Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize
kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu
nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara
aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve
materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden
kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine
yollayabilirsiniz.