AKP-cemaat arasında yaşanan iktidar ve rant kavgası 17 Aralıkta gerçekleştirilen yolsuzluk ve rüşvet operasyonu ile yeni bir boyut kazandı. Gerici kapışma kızıştıkça düzen siyasetinde yaşanan çürüme ve pislikler de ortalığa saçılmaya başladı.
Çıkar çatışması gerçekleri ortaya sermeye devam ediyor!
17 Aralıkta bakan çocuklarının da içerisinde olduğu yolsuzluk operasyonları ile kızışan AKP-cemaat çatışması karşılıklı açıklamalarla devam ediyor. Bu gerici kapışma üzerinden yıllardır işçilerin, emekçilerin ceplerinden çalınan paralar birilerinin ayakkabı kutularından çıkarken, gençliği geleceksizliğe itenlerin çocuklarının nasıl zenginlikler içerisinde yaşadığı da gözler önüne serilmiş oldu.
Tüm bu çatışmalarda ortaya çıkanlar ise bilinen gerçeklerin kitleler nezdinde açıklığa kavuşması anlamına geliyor. Yıllardır sermaye devletinin hizmetinde, AKP-cemaat koalisyonunun sadık uşaklığını yapan polis şefleri bugün çıkar çatışmaları ekseninde sürgünlerle karşılaşıyorlar. AKP kendi cephesinden cemaate karşı tasfiye operasyonlarına girişiyor. Savcılar üzerinden yürütülen ve HSYKya müdahaleye kadar giden süreç ise AKPnin her yerde tek güç haline gelme amacını açıkça ortaya koyuyor.
AKPnin cemaate yönelik tasfiye manevraları sürerken cemaat cephesinden de AKPnin ipliğini pazara çıkaran yeni hamleler gerçekleştiriliyor. Suriyede kirli savaşın bir parçası olan AKP iktidarının MİT aracılığı ile gerici çetelere silah gönderirken enselenmesi, yine Vanda gerçekleştirilen El Kaide operasyonunda kimi AKPlilerin gözaltına alınması bu hamlelerin bir kaçı oldu.
Kürt halkına yıllardır asimilasyon ve imha politikaları dayatanlar, bugün onları kendi yanında taraflaştırmaya çalışıyorlar. Roboski katliamının hesabını göstermelik olarak bile vermeye yanaşmayan AKP hükümeti yaptığı açılım aldatmacasını sürdürerek, bu dönemde Kürt halkının öfkesini ve enerjisini dizginlemeye çalışıyor. Diğer taraftan ise Ergenekon operasyonlarında tutuklanan askerlere yeniden yargılama yolunu açmaya çalışıyor. Bu yolla kimi toplumsal kesimleri arkasına almayı amaçlıyor.
Yaşanan aldatmacalara kanmayalım. Gelecek mücadelemizi büyütelim!
Gençlik, dinamizminin bir gereği olarak, yaşanan toplumsal olaylara hızlı bir şekilde refleks göstermektedir. Ancak bu duyarlılık sadece dinamizminden değil, gelecek özleminden gelmektedir.
Her ne kadar son süreçte gençlik hareketinde bir durgunluk yaşansa da gençlik saldırılara karşı tekrar barikat başlarında yerlerini alacaktır. Zira yıllardır yaşanan saldırılardan en çok etkilenen kesimlerden birisi de gençlik kitleleridir. Dahası bugün hala gençliği hedef alan bir dizi saldırı ve baskı politikaları azgınca uygulanmaktadır.
Gerek gerici kapışma üzerinden, gerekse yaklaşan yerel seçimler vesilesiyle düzen güçleri, bir bütün olarak gençliği kendi sefil çıkarları üzerinden taraflaştrmaya çalışıyorlar. Oysa neresinden tutulsa elde kalacak olan bu sistem gençliğe geleceksizlikten başka hiç bir şey vaad etmiyor.
Gençliğin safı sosyalizmdir!
Geleceği ellerinden alınan gençlik kitlelerinin yanı sıra yıllardır yok sayılan ve hala saldırılara uğrayan Kürt gençleri bu sistemde kurtuluş aramaktan vazgeçmelidirler. Çünkü sermaye düzeni gençliğe sömürü, diplomalı işsizlik, baskı, gericilik ve geleceksizlikten öteye bir şey sunmamaktadır.
Gençliği hedef alan tüm bu baskıcı ve gerici politikalar gençlik içerisinde öfkeyi ve mücadele isteğini her geçen gün büyütmektedir. Düzenin bütün pislikleri gözler önüne serilmişken, gençlik kitlelerine öncülük iddiasında olan bizler, gençlik içerisinde mayalanan öfkeyi büyütmeli, mücadele dinamiklerini kucaklamasını başarabilmeliyiz. Bunun için yapılan etkinlikleri, eylemleri, arkadaşlarımızla yaptığımız sohbetleri bu düzene karşı bir alternatifin olduğu gerçeğine yönlendirmeliyiz. Gençliği devrim ve sosyalizmin safına kazanabilmek için her imkanı seferber etmeliyiz.
Gençlik mücadeleyi büyütecek, pisliği devrim temizleyecektir!
Yaşanan yolsuzluklarla birlikte kapitalist sömürü düzeninin çürümüşlüğü bir kez daha gözler önüne serildi.
Bu gerçeklik üzerinden kapitalizme karşı sosyalizm alternatifini güçlendirme sorumluluğu çok daha yakıcı ve güncel bir hal almış bulunuyor. Gerek gerici boğazlaşma ve kavgalar karşısında, gerekse gençliği hedef alan baskı ve gericiliğe karşı gençliği uyarmak, bu sorunlar etrafında örgütlülüğünü güçlendirmek ise bu sorumluluğun güncel halkalarını oluşturuyor.
Hepimiz partimizi öne çıkartarak tartışmaya çalışıyoruz. Parti önemli ama her konuya da partiyi dahil etmemeliyiz. Sol sempatizanlara söylenmesi gereken söz sosyalizm olmalıdır.
Kurtuluş sosyalizmde, gençlik sosyalist saflara.
Sitemiz Bir Paylasim
Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize
kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu
nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara
aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve
materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden
kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine
yollayabilirsiniz.