Gülen Örgütü'ne operasyon bize o geceyi hatırlattı
Cemaat'e yönelik operasyon tüm hızıyla devam ediyor.
Başbakan Erdoğan, operasyonların devamının da geleceğini söyledi.
Erdoğan, eski "müttefik" yeni "hain" Cemaat'i bitirmeye kararlı oldukları mesajını verdi.
Peki Erdoğan'ın başlattığı bu savaşın benzerini yıllar önce kim yapmıştı.
Bugün yaşananlar, akıllara Hitler'in kendisine darbe yapacakları iddiasıyla, casus ilan ettiği pek çok üst düzey SA elemanının öldürülmesini getirdi.
Soner Yalçın Hitler'in o gece yaptıklarını ve ardından yaşananların günümüzle benzerliğini şöyle anlatmıştı:
"(...)O kavganın nedenlerinden biri de Cumhurbaşkanlığı seçimiydi
Adı; Paul von Hindenburg. Alman muhafazakar partilerin adayı olarak 1925te Cumhurbaşkanı seçildi.
Bohemyalı Onbaşı diye küçümsemesine rağmen 30 Ocak 1933te Adolf Hitleri şansölye/başbakan tayin etti.
1933ün sonbaharında 86 yaşındaydı ve iyileşmesi mümkün görünmüyordu; akciğer kanseriydi.
Alman muhafazakarları, Alman birliğinin kurulmasına öncülük eden Hohenzollern hanedanından son imparator II. Wilhelmin oğlu Prens Wilhelmi cumhurbaşkanı yapmak istiyordu. Bunun sebebi; II. Wilhelmin annesi Prenses Augusta Victoria, İngiltere Kraliçesi Alexanderia Victorianın kızıydı. Bu seçimle Almanlar, İngilizlerle I. Dünya Savaşında bozulan ilişkilerini düzeltmek istiyordu.
Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturmak isteyen biri daha vardı; Hitler!..
Hizmet hareketi
Adı; Ernst Röhm
1887 Münih doğumluydu. I. Dünya Savaşında savaştı.
Yüzbaşıydı. Savaştan sonra Hitlerin bulunduğu Alman İşçi Partisine katıldı.
Partide kendine yakın bulduğu ilk isim; eski bir asker ve devlet muhbiri olarak çalışan Hitlerdi. İttifak yaptılar.
Yenilikçiydiler
Önce partinin adının değişmesi için mücadele ettiler; Alman Nasyonal Sosyalist İşçi Partisi yaptılar. Irkçıydılar ve aslında sosyalizm düşmanı/anti-Marksisttiler ama o dönemin Almanyasında sosyalizm modaydı ve geniş kitlelerle ulaşmak için bu adı seçtiler. Ardından, etkileyici hitabet yeteneğiyle 29 Temmuz 1921de Hitler parti başkanı seçildi. Nasyonal Sosyalizm (NAZİ) parti ideolojisi haline getirildi.
Partiyi ele geçirmelerinde en büyük yardımı hizmet hareketi olan Sturmabteilung kısaca SA denen sivil paramiliter güçten aldılar.
Bunlar aslında, I. Dünya Savaşında küçük-özel sızma/saldırı timleri olarak kullanılmıştı. Savaştan sonra işsiz kalmışlardı. Dağınık haldeydiler. Şimdi yeni kurulan faşist hareketin emrindeydiler.
Kahverengi gömlekli faşist SAların başına Ernst Röhm getirildi.
Hedeflerinde solcular, Yahudiler olan SAlar gençleri kazanmak için Jimnastik ve Spor Bölümü gibi kulüpler açtılar. Devletin sinir merkezlerine sızmaya başladılar.
Bu arada; laiklik taraftarı Alman Halk Partisi (DVP) başbakanlığındaki koalisyon hükümet döneminde, devlet tarafından sıkı takip altına alındılar. 8 Kasım 1923te Fransızların Ruhru işgalini bahane ederek, Münihte milli ihtilali başlatan /yani darbeye kalkışan Hitler ve Röhm tutuklandı.
Parti kapatıldı.
Gömleğini çıkardı
Hitler, anayasayı kuvvet zoruyla değiştirmek suçundan müebbet ceza alması gerekirken, vatana ihanetten 5 yıl aldı. Sadece 9 ay hapis yattı.
Hapis mağduriyetini iyi kullandı; tartışılmaz liderliği tescilledi.
Bu güçle kolları sıvadı; partiyi yeniden kurdu.
Ancak eski partisinin yarı askeri görüşüyle ve görünümüyle iktidar olamayacağını anlamıştı. Hükümet olmak için geniş kitleleri kazanması gerekiyordu.
Kendine ve partisine yeni imaj lazımdı. İlk, SAların simgesi kahverengi gömleğini çıkardı!
Muhafazakar olmasına rağmen partiye kadınları üye kabul etti. Örgütlenmeye önem verdi.
Bu arada partiyle artık organik ilişkisi bulunmayan Röhm ile ilişkisini perde arkasından yürüttü.
Ve 1929 dünya ekonomik krizi Hitlere ve dolayısıyla Röhme yaradı.
31 Temmuz 1932deki seçimlerde yüzde 37.4 oy alarak, birinci parti oldu. 1919dan beri Almanyada siyasal istikrar sağlanamıyordu. Milliyetçi-muhafazakar partiler Hitlere destek verdi; NAZİler iktidara geldi.
Muhalifler kampta
Hitler ve Röhm ittifakı Almanyada birçok polisiye operasyona imza attı. Reichstag/Alman Meclisi yangını komplosuyla muhalifleri, aydınları toplama kamplarına gönderdiler.
Konuyu çok dağıtmamak için basından örnek vereyim:
Almanyanın en büyük gazetelerine sahip Ullstein Ailesine baskı yaptılar. Aile hisselerini Hitlerin başçavuşu Max Amanne satmak zorunda kaldı. Gazeteciler Carl von Ossietzky ve Walter Kreiseri; sıradan haberleri bahane ederek, gizli askeri bilgileri ifşa ederek vatan hainliği yaptıkları suçlamasıyla cezaevine attılar. Lothar Erdmann, Else Ury, Heilig Bruno, Fritz Heymann, Jakob Cahnmann gibi gazeteciler de benzer suçlarla aynı akıbete uğradılar. Kurt Tucholsky gibi gazeteciler baskıya dayanamayıp intihar etti.
Georg Bernhard gibi genel yayın yönetmenleri yurt dışına kaçmak zorunda kaldı.
Kuşkusuz boşluğu yandaş gazeteler ve gazeteciler ile doldurdu.
PARALEL DEVLET İSTENMEDİ
NAZİler içinde Hitlere sen (du) diye hitap eden tek kişi Röhmdi.
Fakat iktidar ateş topuydu. Yollar ayrılacaktı. Bunu ateşleyen ise cumhurbaşkanlığı seçimi oldu.
Hitler, o koltuğu istiyordu ve bunun için Orduya ihtiyacı vardı.
Fırsatı yarattı; tarih 16 Mayıs 1934 idi.
Doğu Prusyadaki askeri tatbikat sırasında Deutschland gemisinde, Savunma Bakanı Werner von Blomberg, Genelkurmay Başkanı Werner von Fritsch ve Donanma Komutanı Amiral Erich Raedere fikrini açtı.
Soylu generaller, milis sayısı 4.5 milyona ulaşan SAları, yaygaracı-ayaktakımı olarak görüyordu. Röhm köylüydü. Büyük Almanyanın geleceğinde bunlar olamazdı.
SAlar arasındaki eşcinsel hayat Prusya ekolünden gelen muhafazakar komutanları çok rahatsız ediyordu.
Hitlerden, SAların tasfiyesini istediler. Paralel Orduyu kabul edemeyeceklerini belirttiler. Aksi durumda Hitlere destek veremeyeceklerdi.
Sadece ordu değil
Hitlerin iktidar olmasına yeşil ışık yakan Gustov von Bohlen, Robert Bosch, Albert Voegler, Georg von Schnitzler gibi büyük işadamları, gelişigüzel tutuklamalara, Yahudilerin ölümlerine ve dizginlenemeyen SA terörüne son verilmesini istiyordu.
Ordu ve işadamları; polis ve asker üzerinde ayrıca kamu yönetiminde geniş yetkilere sahip paralel bir SA devleti istemiyordu.
Hitler kabul etti; kendini iktidara getiren hizmet hareketi SA ve onursal başkan Röhmü feda edecekti.
Villasından laf sokuşturdu
Ernst Röhm kendine çok güveniyor; iktidarın belkemiği olduğuna inanıyor ve gücün bir gün önlerine serileceğine inanıyordu.
Sportpalast gibi stadyumlarda topladığı SA müritlerine verdiği söylevlerinde, SAlara artık lüzum kalmadığı sözü kulağımıza geliyor bunu kabul edemeyiz diye meydan okumaya devam etti.
Görünüşte Hitler ile sadakatleri karşılıklıydı. Hitler SA sorununu yumuşaklıkla halletmek istedi. Röhmü yatıştırmak için kabinesine alıp bakan bile yaptı. Nazilerin günlük gazetesi Voelkischer Beeobacchterde Röhmü öven yılbaşı mektubunu yayınlattı.
Ne bakanlık ne övgü dolu mektup Röhmü yatıştırdı.
Münih Prinzregentenplatzdeki yeni villasındaki sohbetlerde sürekli kinayeli konuştu; laf sokuşturmaya devam etti. Kabine üyelerine narren (budalalar) diyordu.
1934te hükümete muhtıra verdi: SAlar ulusal savunmayı üstlenmeliydi! Gerilim had safhadaydı.
Komplo teorileri havada uçuşuyordu; bunlardan en önemlisi Röhmün Hitlere darbe yapacağı iddiasıydı!
Kendisine darbe yapılacağına inanan Hitler, hizmet hareketi SA ve onursal başkanları Röhmü ortadan kaldırmak için kurnaz bir taktiğe başvurdu:
Önce SAda ayrışma yarattı.
Gestapo Şefi Hermann Göring akıllı bir hareket yaptı: SAların bir kolu olan siyah ceketli polislerden kurulu SS (Schutzstaffel) şefi Heinrich Himmleri Prusya Gestapo Şefi yaparak yanına çekti.
Ardından
Hitler tüm SAların temmuz ayı boyunca izinli olmasını emretti. İzinlerinde özel üniformalarını giymeyecek ve silah taşımayacaklardı.
6 Haziranda Röhmün buna yanıtı yine sert oldu:
Eğer SAnın düşmanları SAların bir daha toplanmayacağını ya da izinden sonra ancak bir kısmını geri alınacağını sanıyorsa, kısa sürecek umutlarıyla oyalansınlar. Onlar gerektiği zaman gereken şekilde cevaplarını alacaklardır. Almanyanın kaderi SAnın elindedir ve öyle de kalacaktır.
Röhm ve SAlar, Hitlerin kendilerinden vazgeçemeyeceğine inandı. Hitler iyi çevresi kötüydü! Bu iyi niyetle Hitlerin emrine uyarak hayatlarının hatasını yaptılar; tatile çıktılar.
Ordu neler olacağını biliyordu; Genelkurmay Başkanı Werner von Fritsch, 25 Haziranda orduyu alarma geçirdi; bütün izinler kaldırıldı ve askerlerin kışlalarından çıkması yasaklandı.
Ve 30 Haziran Cumartesi
Berlin ve Münihte darbe yapacağı söylenen üst düzey SAlar tek tek yakalandı.
Bu sırada, Röhm ve üst düzey SA komutanlar Bavyeradaki Tegernsee Gölü kıyısındaki Hanslbauer Otelinde uyuyorlardı. Burada olmalarının nedeni; iki gün önce Hitlerin, Röhmü arayıp bir konferans için tüm SA liderlerini 30 Haziranda Bad Wiesseede toplamasını istemesiydi.
Hitler önce gece Münihe geldi.
Gözaltında olan SAlarınn üzerine yürüdü, tokatladı. Yaptıkları ihaneti affetmeyecekti. SAlar ne olduğunu bile anlayamadı; darbe sözünü ilk kez duyuyorlardı.
Hitler sonra otomobille Hanslbauer Oteline gitti. Röhmün odasına tek başına girdi; giyinmesini ve kendisiyle gelmesini emretti.
Röhm otomobile bindirilip götürülürken oteldeki tüm SAlar öldürüldü.
SA komutanı Edmund Heinesin yatağında bir erkek olması ileride SAların gözden düşürülmesi için propaganda malzemesi yapılacaktı.
Röhm, Münihe getirildi ve Stadelheim hapishanesine kapatıldı. Yıllar önce, Hitler ile birlikte Birahane Darbesine karıştıkları iddiasıyla bu cezaevine atılmışlardı.
Hitler dava arkadaşına lütufta bulundu ve masasına bir tabanca bıraktırdı; kafasına sıkmasını istiyordu. Röhm, beni Hitler öldürsün dedi.
HİZMET HAREKETİNİN SONU
Uzun Bıçaklar Gecesinde oluk oluk kan aktı
Sadece SAlar öldürülmedi o gece; Hitlere zamanında kim muhalefet etti ise; kim Hitler hakkında çok bilgi sahibi ise hepsi öldürüldü.
Örneğin, 1923te Birahane Darbesini bastıran, Bavyera eski Başbakanı SA karşıtı Gustav von Kahr öldürülenler arasındaydı.
Örneğin, Hitlere Kavgam kitabının yazılmasından yardımcı olan ve Hitlerin özel hayatını bilen Papaz Bernhard Stempfle öldürüldü.
SAlara yakınlaşan eski Başbakan general Kurt von Schleicher yeni evlendiği karısıyla birlikte evinde katledildi.
Yine SAlara yakın general Kurt von Bredow yok edildi.
Bizim tarihimiz acısından önemli bir yeri olan; Başbakan Yardımcısı ve cumhurbaşkanlığı adaylığı için adı geçen Franz von Papen kaçarak canını kurtardı. Sekreteri Herbert von Bose ve yakın çalışma arkadaşı Edgar Jung öldürüldü.
Yine Papenin siyasi çevresinden Katolik lider Erich Klausener de katledildi.
Öldürülenler arasında 13 milletvekili vardı.
Bir süre ev hapsinde tutulduktan sonra önce Viyana ardından Ankaraya büyükelçi yapılarak Berlinden uzaklaştırılan Papenin, yakın arkadaşlarının öldürülmesine rağmen teklifi kabul etmesi Almanyada kendisini rezil duruma düşürdü.
Yanlışlıkla öldürülenler de oldu; ünlü müzik eleştirmeni Dr. Wili Schmid, SA komutanlarından Wili Schmid ile karıştırıldı.
Uzun Bıçaklar Gecesinde kaç kişinin öldürüldüğü hiçbir zaman bilinemedi. Resmi açıklama, 19u yüksek rütbeli 70 kişinin olduğu yönündeydi! 1957deki Münih duruşmalarında ölü sayısının binin üzerinde olduğu kayıtlara geçti.
Sonuçta Hitler, Röhmden kurtuldu. Kahverengi gömlekli SAlar tasfiye edildi.
13 Temmuzda Hitler meclise şu bilgiyi verdi:
Röhm haindi; Fransa istihbaratı adına çalışıyordu ve darbe yapmaya hazırlanıyordu!
Tarihçiler, Uzun Bıçaklar Gecesinin Nazi Almanyası için dönüm noktası olduğunu kabul eder. Çünkü:
Cumhurbaşkanı Hindenburg 2 Ağustosta öldü.
Üç saat sonra Hitler kabinesi; Başbakanlık makamı ile cumhurbaşkanlığı makamını birleştirdi. Devlet Başkanlığı ve Silahlı Kuvvetler Başkomutanlığına Hitler getirildi!
1934te halk desteğini kaybeden Hitler artık Führer idi!
Nazi Almanyasında bir daha seçim olmadı " (Soner Yalçın-Sözcü/ 22 Aralık 2013)
Erdoğan'ın tarih bilgisi iyi, neler yapması gerektiğini biliyormuş.
Erdoğan aynen Hitler gibi bilgi düzeyi çok düşük birisidir. Buna tarih bilgisi de dahildir. (Adam bir konuşmasında Malazgirt savaşında Alpaslan'ın Anadolu'ya top sesleriyle grdiğini söyledi mesela, oysa o dönemde dünyada top yok daha. Türkiye'ye de yüzyıllar sonra Fatih döneminde giriyor. Onun tarih bilgisi de, genel kültürü de bu kadar.) Yalnızca kurnazdır ve sokak kavgasını ve entrikayı iyi bildiği anlaşılmaktadır. Bütün bunlar sokak kavgacılarının ve entrikacıların sıradan taktikleridir. Hiçbir derinliği yoktur. Bilgiye değil, içgüdüye dayanmaktadır. Uzun vadeli bir hesap değildir. Hitler kendisini iktidara taşıyan ve önemli bir güç olan SA'ları tasfiye ederek kendisini güçsüz düşürmüştür. Bu tasfiye sonunda hem tek adam olmuş, hem de yapılan ve geniş kesimlerde tepki gören pis işlerin hepsini SA'lara yüklemiştir ama, kendi payandalarından en önemlilerinden birini feda etmiştir. Uzun vadede, ilerideki korkunç yenilgisini hazırlayan hatalarından biri de bu tasfiyeler aslında.
Bu ileti en son yorum2006
tarafından 26.07.2014- 00:30 tarihinde, toplamda 2 kez değiştirilmiştir.
Sitemiz Bir Paylasim
Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize
kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu
nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara
aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve
materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden
kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine
yollayabilirsiniz.