Türkiyede Kürt sorunu yoktur, PKK sorunu vardır demek ile Türkiyede PKK sorunu yoktur, Kürt sorunu vardır demek, eşit derecede taraflı ve önyargılı bir yaklaşımdır. Türkiyede Kürt sorunu da vardır, PKK terörü sorunu da vardır.
Kürt sorununun çözülmesinin birinci önkoşulu, PKKnın terör eylemlerinin koşulsuz olarak son bulması, PKKnın silahlarını koşulsuz olarak bırakmasıdır. Çünkü PKKnın silahlı tehditleri altında mevcut soruna çözüm üretmek olanaklı değildir. PKKnın, KCKnın ve HDPnin, Siz şunu yapmazsanız, biz de insan öldürmeye devam ederiz biçimindeki vahşi tavrını, Türkiye Cumhuriyeti devleti kabul edemez. Kimse yasa dışı terör örgütü PKK ile Türkiye Cumhuriyetinin yasal güvenlik gücü olan Türk Silahlı Kuvvetlerini aynı kefeye koyamaz.
Kürt sorununun çözülmesinin ikinci önkoşulu, müzakerelerin, on binlerce askeri, polisi ve sivili katletmiş bir terör örgütü ile değil, teröre bulaşmamış olan kişilerle yürütülmesidir. Hatta bu çerçevede müzakere bile anlamsızdır. Demokratik ilkelerin ve temel insan haklarının bir gereği olarak, Kürtlerin kültürel asimilasyonuna, üniter devlet yapısı korunarak, son verilmelidir. PKK da zaten bu şekilde tabandaki desteğini yitirir, marjinal bir örgüte dönüşür.
TANINACAK HAKLAR
Bazı haklar zaten Kürtlerin doğal haklarıdır. Nedir bu haklar? 1)Daha önce Kürtçe olan, sonradan Türkçeleştirilen köy, kasaba ve kent adlarının, tekrar Kürtçe olması. 2)Kürtlerin nüfusun büyük çoğunluğunu oluşturduğu illerde İlkokul, Ortaokul ve Lisede, Türkçe ile birlikte, zorunlu Kürtçe derslerinin de olması. 3)Kürtlerin nüfusun büyük çoğunluğunu oluşturduğu illerdeki üniversitelerde Kürt Dili ve Edebiyatı, Kürt Kültürü ve Tarihi bölümlerinin açılması. 4)Kürtçe televizyon, gazete, dergi, kitap vs yayını konusundaki eksikliklerin ve aksaklıkların giderilmesi. 5)Kürtlerin nüfusun büyük çoğunluğunu oluşturduğu illerde İlkokul, Ortaokul, Lise ve Üniversitede, Kürtçenin bilimsel bir dil haline gelmesi durumunda, ülkenin resmi dili olan Türkçeyle eğitimin zorunlu olması koşuluyla, seçmeli olarak, bilim, sanat ve felsefe alanındaki derslerin Kürtçe de alınabilmesi, seçmeli bağlamda anadilde eğitim hakkının tanınması.
Kürt sorununu çözmek adı altında bunların ötesinde yapılacak şeyler, Türkiyeyi iç savaşa götürmekten başka bir işe yaramaz. Çekoslavakyanın Çek Cumhuriyeti ve Slovakya olarak barışçı bir biçimde ayrılma sürecini veya Britanyada İskoçyanın bağımsızlığı için barışçı bir ortamda yapılan referandumu örnek gösterenler hayal aleminde yaşamaktadırlar. Her ülkenin ve bölgenin kendine özgü koşulları ve toplumsal yapısı vardır. Türkiye bir Orta Doğu ülkesidir ve burada oluşacak ayrılıkçı bir hareket Türkiyeyi, Yugoslavyanın parçalanması sırasında yaşananlardan bile daha büyük bir felakete sürükleyecektir.
Benzer bir biçimde, federasyon ve özerklik gibi uygulamalar da Türkiye koşullarında gerçekleşecek şeyler değildir. Türkiyeyi İsviçre, ABD, Almanya ve Rusya ile karıştırmamak gerekiyor. Her ülkeyi kendi tarihi, koşulları ve yapısı içinde özel olarak değerlendirmek, genelleme yapmamak gerekir. Yerel yönetimlerin yetkisi artırılacaksa buda, üniter yapıyı bozmayacak biçimde, tüm ülkede yapılmalıdır. Bunu sadece Kürtlerin yoğun yaşadığı illerde yapmak, o bölgeye özerklik ve ayrıcalık tanımak anlamına gelir.
Anayasadaki Türk kavramı ile uğraşmak da anlamsızdır. Türk kavramı etnik bir kimliğe işaret etmez, etnik kökeni ne olursa olsun, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan herkese ve ulusun tamamına işaret eder. Ben Almanım (I am German), Ben Fransızım (I am French), Ben İtalyanım (I am Italian), Ben İspanyolum (I am Spanish), Ben Yunanlıyım (I am Greek) demek ne kadar doğalsa, Ben Türküm (I am Turkish) demek de o kadar doğaldır. Ben Almanyalıyım, Ben Fransalıyım, Ben İtalyalıyım, Ben İspanyalıyım, Ben Yunanistanlıyım demek ne kadar saçmaysa, (Bu ifadeleri İngilizceye çevirmek bile olanaksız!), Ben Türkiyeliyim demek de o kadar saçmadır.
TERÖRÜN GÖLGESİNDE ÇÖZÜM OLMAZ
Ulusal bütünlük içinde Kürtlerin asimilasyonuna son vermek olanaklıdır. Ancak her şeyden önce PKK, KCK ve HDP terörün gölgesinde çözüm olamayacağını idrak etmelidir. Türkiyede haksızlığa uğrayan sadece Kürtler değildir. Lazlar, Aleviler, sosyalistler, komünistler, ateistler, sosyal demokratlar, Atatürkçüler, Kemalistler onlarca yıldır bu ülkede baskı ve zulüm görmektedirler. Onlar bugün mücadelelerini nasıl siyasetle veriyorlarsa, Kürtler de öyle yapmalıdırlar.
Kürt sorunu kapalı kapılar ardında konuşarak değil, yazarın söylediği gibi somut konularda ne yapılması konusunda görüşler açıklanarak çözülebilir. AKP ve kürt siyasi hareketi bu konuda neyi savunduğunu ortaya koyamıyor. Toplum bu konuları bilmezse, konuşmazsa barış nasıl olur belli değil. İki taraf da çözümden çok taktiksel bir tavır alıyor. AKP seçim kazanmak için çözümü kullanıyor, kürt tarafının ne yaptığını ise kürtler de bilmiyor.
Ulusal bütünlük içinde Kürtlerin asimilasyonuna son vermek olanaklıdır. Ancak her şeyden önce PKK, KCK ve HDP terörün gölgesinde çözüm olamayacağını idrak etmelidir. Türkiye’de haksızlığa uğrayan sadece Kürtler değildir. Lazlar, Aleviler, sosyalistler, komünistler, ateistler, sosyal demokratlar, Atatürkçüler, Kemalistler onlarca yıldır bu ülkede baskı ve zulüm görmektedirler. Onlar bugün mücadelelerini nasıl siyasetle veriyorlarsa, Kürtler de öyle yapmalıdırlar.
Sorunun çözümü silahın bırakılmasıdır. Silahlı güçlerle masaya oturulmaz. Bu yöntem silahın meşru hale getirilmesidir. AKP'nin günahları arasına silahlı terör örgütüne kazandırdığı fiili meşruiyet çalışması da eklenecek. İmralıda masaya çözüm değil, Türkiye'nin çözülmesi yatırılmıştır. İki müttefik bu konuyu konuşuyorlar.
Ulusal bütünlük içinde Kürtlerin asimilasyonuna son vermek olanaklıdır. Ancak her şeyden önce PKK, KCK ve HDP terörün gölgesinde çözüm olamayacağını idrak etmelidir. Türkiye’de haksızlığa uğrayan sadece Kürtler değildir. Lazlar, Aleviler, sosyalistler, komünistler, ateistler, sosyal demokratlar, Atatürkçüler, Kemalistler onlarca yıldır bu ülkede baskı ve zulüm görmektedirler. Onlar bugün mücadelelerini nasıl siyasetle veriyorlarsa, Kürtler de öyle yapmalıdırlar.
Sorunun çözümü silahın bırakılmasıdır. Silahlı güçlerle masaya oturulmaz. Bu yöntem silahın meşru hale getirilmesidir. AKP'nin günahları arasına silahlı terör örgütüne kazandırdığı fiili meşruiyet çalışması da eklenecek. İmralıda masaya çözüm değil, Türkiye'nin çözülmesi yatırılmıştır. İki müttefik bu konuyu konuşuyorlar.
PKK ne yapılırsa yapılsın meşruiyet kazanamaz. AKP ile olan İmralı görüşmeleri PKK'ye güneydoğuda fiili üstünlük kazandırmıştır. Öcalan bu görüşmeleri bu yüzden yapıyor. AKP de bu yolla seçim kazanıyor. Al takke, ver külah durumu. Olan ülkeye oluyor da, bu devran bu haliyle nasıl sona erecek o belli değil.
Sitemiz Bir Paylasim
Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize
kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu
nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara
aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve
materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden
kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine
yollayabilirsiniz.