Maraş katliamının 36'ncı yıldönümü yaklaşırken, Kahramanmaraş Valiliği, düzenlenecek her türlü basın açıklaması, yürüyüş ve eylemlerinin yasaklandığını açıkladı. Yasağa gerekçe olarak, eylemlerin 'iyi niyeti aşıp, kontrolden çıkabileceği ve suça evrilebileceği' gösterildi.
Valilikten yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı; "21 Aralık 2014 Pazar günü 11:00-14:00 saatleri arasında TCDD Gar Meydanında, 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu kapsamında; 1978 yılında yaşanan 'Maraş Olayları Sırasında Hayatını Kaybedenleri Anma' konulu yürüyüş ve açık hava toplantısı ile ilgili müracaat Valiliğimizce değerlendirilmiş olup 1978 yılında İlimizde yaşanan olaylar toplumun tüm kesimleri tarafından kınanmaktadır. Bir daha bu tür olayların yaşanmaması tüm milletimizin en büyük arzusu olmakla birlikte, toplumsal barış ve huzurun korunması da devletimizin görevidir. Aradan geçen süreçte İlimizin tüm kesimlerinde oluşan, huzur ve barış sürecini zedeleyecek her tür hareketlerden kaçınmak hepimizin görevi ve sorumluluğu olmalıdır. Bu yıl yapılmak istenen toplantı ve yürüyüşünün tertip edenlerinde iyi niyetini aşıp, kontrolden çıkarak suça evrilebileceğini, bu tür olayların İlimizde bir daha yaşanmaması ve hiç kimsenin arzu etmeyeceği durumların meydana gelmemesi için söz konusu toplantı ve gösterinin yasaklanması Valiliğimizce uygun görülmüştür."
1978 yılında 19 Aralık ile 26 Aralık arasında yaşanan katliamda resmi rakanlara göre en az 150 Alevi öldürülmüş, Alevilere ait 200'ün üzerinde ev yakılmış ve işyerleri tahrip edilmişti.
Erdoğan CHP'yi sıkıştırmak için her fırsatta Dersim'i gündeme getirir, Dersim üzerinden katliamlara karşı olduğunu göstermek isterdi. Bir kısım solcu da Erdoğan'ın bu tavrına hak verir, Dersim üzerinden CHP'ye yüklenme fırsatı bulurdu. Erdoğan'ın ve AKP'nin gerçek yüzü bu. Her yıl Maraş anmalarında bu yüz ortaya çıkıyor. Bu yıl kökten yasaklamışlar.
2014 yaz aylarında Şengalden, Kobaneden binlerce insan IŞİD mezhepçi faşistlerden kaçıyordu.
1978 Aralık sonunda Maraştan binlerce insan Gaziantep ve Adana yönlerine traktörler, kamyonlar, taksiler ve minibüslerle mezhepçi faşistlerden kaçıyordu.
36 yıl önce de bu memlekette iç savaş çıkartmanın, yani ABDnin Ortadoğu politikaları doğrultusunda içeride ona bağlı faşist rejim yaratmanın enstrümanlarından biriydi mezhep çatışması. ABD emperyalizminin tetikçisi Milliyetçi Cephe 1975ten sonra bütün iç savaş stratejisini 3K (Kızılbaşlık, Kürtlük, Komünistlik) hedefine göre kurgulamıştı.
O yıllarda Amerikancı faşist çetelerle birlikte adı çıkmış bir Amerikalı (ABD Büyükelçiliğinin İkinci Kâtibi Alexander Peck) Alevi bölgelerinde kol gezmekteydi. İlk sinyal 1978 Nisan ayında Malatyada verildi. Eylül ayında Sivasta Alevilerin oturduğu mahalleler yakılıp yıkıldı. Aralık ayına geldiğinde aynı Amerikalı, 26 Milli Piyango bileti satıcısı MİT elemanıyla Maraştaydı. Sıra Maraş Alevilerinin katledilmesine, evlerinin yakılıp yıkılmasına gelmişti. 21 Aralıkta iki solcu öğretmen öldürüldü. Ertesi gün yapılan cenaze törenine o zamanın IŞİDcisi binlerce kişilik bir grup Komünistler Ulu Camiyi yakıyor, Alevilere ölüm diye bağırarak saldırıya geçti. Ve 23 Aralık günü, adına Ülkücü denilen o mezhepçi faşistler 36 yıl sonraki IŞİDcilerin devamını getireceği bir katliama giriştiler.
İşte mezhepçi faşizm hep böyledir! 1978 Aralık ayındaki Maraş vahşeti günlerinde de kendisini ayrıntılarıyla tarif etmiştir:
***
Kapıları omuzlayan, baltaları savuran, damlara pencerelere dinamitler fırlatan, katil sürülerinin karanlık gölgeleriydi. Aldatılmış kandırılmış Çolak Eminlerin, Sucu Metinlerin, ellerindeki susmayan silahların sesleriydi. Şehmuzun evinden çıkan koyu kara bir dumandı. Yangındı. Selverin gelini Cenneti ve on beşindeki kızı Sunayı saçlarından sürükleyen, Cumaları, Ömerleri kudurtan yalanlardı. Cahil Ökkeşe yirmi yıllık kapı komşusunu kurşunlatan zalimlikti. Fazıl dedelerin, Güher ninelerin yanmış kömürleşmiş cesetleri üzerinde tepinmekti. Küfürdü. Ateş, kan ve ölüm, hep ölümdü. Her yerdeki ölümdü. Gelin kadının karnındaki bebenin parçalanmasıydı. Yaşlı kadının, ailesi öldürüldükten sonra ırzına geçilmesi, defalarca ırzına geçilmesi ve sağ bırakılmasıydı. Yakıp yıkılan mahallelere yardıma gitmeyen güvenlik kuvvetleriydi. Hükümet binasının penceresinden kıyıma bakan İçişleri ve dahi Adalet bakanlarıydı. Telsiz başındaki emniyet müdürleriydi. Hâlâ emir bekledikleri için yaralı bile taşımayan devlet malı taşıtları kapı önünde hareketsiz bıraktıranlardı. Hükümetten vur emri çıkmadığı için askeri olayların üzerine göndermeyen yetkililerdi. Peki, onlara kim vermiş vur emrini, üç gündür vurur ha vururlar diye haykıran yetkisiz yurttaş Salihayı duymazlıktan gelenlerdi. Herkesin gözü önünde sürüp giden ve durdurulamayan bir kırandı. Fatenin dört yaşındaki bebesini dili dolanıp şahadet getiremedi diye beyninden kurşunlatanlardı. Ölsün diye yaralı Hasanı çatıdan Soğan Satıcısına fırlattırıp attıranlardı. Öldürmeden önce sünnetli mi diye bakmak için kamyon şoförünü çırılçıplak soydurtanlardı. Yetmiş beş yaşındaki Finey kadının din iman uğruna gözlerini tornavida ile oyması için Durdunun aklını çelenlerdi. İsmi belirsiz bir yurttaşın karnına kazık çakılarak meçhul eşhas tarafından öldürülmesiydi...
***
Evet mezhepçi bir faşizm bütün bunlardı... Ve dün gazete haberiydi: Maraş Olaylarının 36. yıldönümü nedeniyle olası eylem ve gerginliğe karşı güvenlik güçleri tarafından yoğun önlemler alınmış, yapılacak her türlü basın açıklaması, eylem ve yürüyüş valilik tarafından yasaklanmış! Maraş katliamı hatırlanmayacakmış.
Ama bölgede IŞİD, ülkede AKP oldukça Maraşlar hiç unutulur mu?
36 yıl önce Türkiye ikiye ayrılmıştı: Türkiyeyi Fatsaya çevirmek isteyenler ve Türkiyeyi Maraşa çevirmek isteyenler.
36 yıl sonra Türkiye ikiye ayrılmıştır: Türkiyeyi Geziye çevirmek isteyenler ve Türkiyede Maraşları yeniden yaratmak isteyenler.
36 yıl sonra yine mezhepçi faşizm, yine IŞİD faşistleri var. Ama 36 yıl sonra hâlâ Geziciler ve Haziran direnişi var.
Türkiyeyi Fatsaya çevirmek isteyenler kazanamadılar ama Türkiyenin Maraş olmasını önlediler. Türkiyeyi Gezi Parkına çevirmek isteyenler bu kez mezhepçi faşizme engel olacaklar ve bu kez kazanacaklar. Çünkü Haziranlaşacaklar.
Sitemiz Bir Paylasim
Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize
kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu
nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara
aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve
materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden
kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine
yollayabilirsiniz.